Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2829 E. 2022/2835 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 30/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 3- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 18.06.2021 tarihinde, … Caddesi’ni takiben … Sk. istikametine doğru hareket eden … Başkanlığı adına kayıtlı sürücü … idaresindeki … plakalı araç, … adına kayıtlı, … plakalı araca park halinde iken kontrolsüz bir şekilde sol arka kısımdan çarptığını ve bunun sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sürücü …’ in kazaya tam %100 kusurlu hareketi ile sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalıların ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda maddi zararı tazmin etme yükümlülüğü bulunduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne amir olduğunu, somut olayda ise davalı araç sürücüsü, kusurlu hareketi sonucu müvekkilin aracının ağır hasar almasına neden olduğunu, tamir süresince kullanılamamasına ve aracın ileriye yönelik olarak değer kaybına uğramasına sebep olduğunu, araç mahrumiyet bedeli taleplerine ilişkin meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilin aracı 2 aydan fazla tamirde kaldığını ve bu süreçte kullanılamadığını, müvekkil aracını kullanamadığı süre içinde aracın kullanamamasından ve bu süreçte ulaşımını başka araçlarla sağlamak durumunda kalmasından kaynaklanan bir maddi zarara maruz kalmış olduğundan; uygulama ve doktrinde araç mahrumiyet bedeli olarak nitelendirilen maddi zararın, davalılar tarafından giderilmesini talep etme zorunluluğunun doğduğunu, meydana gelen trafik kazası nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası Md. 107 uyarınca, toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) şimdilik müvekkile ait … plakalı araçta meydana gelen “değer kaybı” için 100,00-TL ve “araç mahrumiyet bedeli” için 100,00 TL olmak üzere Toplamda 200,00 TL maddi tazminat tutarının (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta İimitleri aşılmamak ve “değer kaybı” kalemiyle sınırlı kalmak kaydıyla) sürücü-işleten yönünden olay tarihinden; sigorta şirketi yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf; 18.06.2021 tarihinde gerçekleşen kaza sonucu araçlarında meydana geldiğini iddia ettikleri değer kaybını ve araç mahrumiyet bedelini dava ile talep ettiklerini, davanın usule ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle reddinin gerektiğini, davacı tarafın iddialarını kabul etme anlamına gelmemekle birlikte; Değer tespiti yapılacak aracın önceki hasar durumunun araştırılmasının gerektiğini, önceden kazaya karışmış bir aracın değer kaybı ilk kazası ile birlikte doğduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın daha önceden bir kazasının olup olmadığı araştırılmadan değer kaybına karar verilemeyeceğini, bu nedenle … plakalı aracın kaza tarihi olan 18/06/2021 tarihinden önceki kayıtlarının araştırılmasını talep ettiklerini, yine … plakalı aracın km bilgisinin doğru olup olmadığı hususunda araştırılmasının gerektiğini, ayrıca … plakalı aracın kaza öncesinde herhangi bir değişen parçası olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, davacı taraf, aracın kazasız, orijinal olduğunu ispat etmesinin gerektiğini, bu husus ispat edilmediği takdirde davanın dayanaktan yoksun kalacağını, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine; mahkemeniz aksi kanaatte ise esastan reddine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. şirket vekilinin cevap dilekçesi özetle; … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 14.08.2020/2021 vadeli … no.lu Zorunlu Karayolları Trafik Mali Mesuliyet Sigortası Poliçesi ile sigortalandığını, davaya ilişkin yapılan inceleme ve kontrollerde, davacının 2.000,00 TL değer kaybı hesaplanmış ve bu tutar 05.11.2021 tarihinde; işbu davadan önce, başvuran vekili Av. …’a ödendiğini, davayı kabul etmemekle birlikte, davacının değer kaybı zararı kaza tarihinde yürürlükte olan yasal mevzuata göre tamamen karşılandığını, davacının zararı karşılanmış olduğundan haksız davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca aynı poliçe teminat limitleri kapsamında yine dava konusu kazaya ilişkin; müvekkil şirket tarafından davacı tarafa 31.08.2021 tarihinde 10.000,00 TL rücuen tazminat ödemesinin yapıldığını, bu nedenlerle teminat dışı hallerden biri olması durumunda davanın reddine, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’e usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligatların yapıldığı, cevap ve delil dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İş bu dava; Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 18/06/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plaka sayılı araçta araç değer kaybı ve araç mahrumiyetinden kaynaklı zararın oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarlarının ne olduğu ve davalılardan zararın tazmininin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan incelemede; … Plakalı otomobil sürücüsü davalı …’in bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun asli kurallardan Madde-56/l-a (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) ve Madde-52/1-b (Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun getirdiği şartlara uydurmamak,) Kuralı ihlalden olayda asli olup % 100 (yüzde yüz) oranında kural ihlalinde bulunduğu; park halinde olan … plakalı Kamyonetin Sürücüsü ise bu kazanın oluşumunda her hangi bir kural ihlali yapmadığı olduğu kanaatine varılmıştır.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Yargıtay …HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendiilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden Yargıtay uygulamalarına uygun olarak bilirkişi raporunun ilgili kısmı hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 04/07/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile araç işleteni … ve sürücü … yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi … A.Ş. yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere değer kaybı bedeline ilişkin 7.000,00 TL, davalı araç sürücüsü davalı … ve araç işleteni … Başkanlığı yönünden araçtan mahrum kalma tazminatını ise 4.000,00 TL olmak üzere toplam 11.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, dava dilekçesinde davacı vekili faiz türü olarak avans faizi istediğinden kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın kamyonet ticari vasıfta olduğu tespit edildiğinden avans faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu da nazara alınarak; Davacının davasının araç değer kaybı bedeli talebi yönünden kabulü ile; davacının talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak; 7.000,00 TL’ nin temerrüt tarihi olan 05.07.2021 tarihinden itibaren davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin (poliçe miktarı 41.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, araç mahrumiyet zararı yönünden davacının talebinin davalılardan … ve … Başkanlığı yönünden talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak kabulü ile; 4.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 18.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının davasının KABULÜ İLE;
Araç değer kaybı bedeli talebi yönünden; davacının talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 7.000,00 TL’ nin, davalılardan … ve … Başkanlığı yönünden kaza tarihi olan 18.06.2021 tarihinden, zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … A.Ş yönünden (poliçe limiti 41.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 19.10.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Araç mahrumiyeti talebi yönünden; davacının talebinin davalılardan … ve … Başkanlığı yönünden talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 4.000,00 TL’ nin kaza tarihi olan 18.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … Başkanlığı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava aşamasındaki yazılı ve sözlü beyanlarına Yerel Mahkemece itibar edilmediğini, dava dilekçesinde kusur oranını kabul etmediklerini belirttiklerini, mahkemece bu hususta bir bilirkişi raporu alındığını, bu bilirkişi raporundaki hususu da kabul etmediklerini, uygun değerlendirme yapılmadığını, bu bilirkişi raporunun esasa teşkil bir rapor olamayacağını beyan etmelerine rağmen mahkemece beyanlarına itibar edilmediğini, kusur yönünden yapılan yanlış değerlendirme üzerine bir hüküm tesis edildiğini, hatalı bir rapor üzerine verilen hükmün de hatalı olduğunu, dosyanın yeniden bir rapor alınmak üzere Karayolları heyetine tevdii gerektiğini, karşı tarafın değer kaybı yönünden davasını, iddiasını ispatlayamadığını, faizler belirlenirken yanlış belirlemeler yapıldığını, yasal faiz olması gerekirken ticari faizlerden hüküm kurulmasının adaletsizlik yaratacağını, söz konusu davada belediyenin ancak işleten sıfatıyla bulunduğunu, karşı tarafla aralarında herhangi bir ticari işlem bulunmadığını, bu nedenle faizlerde yanlış değerlendirmeler yapıldığını, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağı ile davalıya atfedilen kusuru kabul etmediklerini; olay yerinde keşif yapılmasını, ayrıca sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, davacı aracının daha önce kazaya karışıp karışmadığı ve araçta değişen ve tamir gören parçaların olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, beyan ve itirazlarının dikkate alınıp araştırılmadığı gibi gerekçeli kararda da değerlendirilmediğini, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile araçtaki değer kaybı ve araç mahrumiyet zararı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Kusur itirazının incelenmesinde :
Olay ilişkin tutulan kaza tespit tutanağı ve mahkemece alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile ve olaya oluşa uygun olduğu davalı sürücünün kazada %100 kusurlu olduğunun kesinleştiği anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
2- Davalı sürücü …’in husumet itirazının incelenmesinde:
Anayasamızın 129/5 maddesi ile; Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabileceği kabul edilmiş, 657 sayılı Kanun’un 13. maddesi de aynı mahiyette düzenlenmiştir. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerin amacı, memurlar ile diğer kamu görevlerinin yetkilerini kullanırken doğan zararların idare tarafından karşılanması, bu suretle hem memurların ve diğer kamu görevlilerinin dava baskısı altında tutulmadan görevlerinin gereklerini yerine getirebilmelerinin sağlanması hem de zarar gören üçüncü kişilerin zararlarının tazmini yönünden en üst düzeyde güvenceye kavuşmalarının teminidir.
Ancak hemen belirtilmelidir ki, bir özel hukuk ilişkisi yaratılan veya özel hukuk düzenlemesinin bulunduğu ve sorumluluğun da bundan kaynaklandığı durumlarda Anayasanın 129/5. maddesi’nin uygulama alanı yoktur. Çünkü bu gibi durumlarda sorumluluğun kaynağı, memur ve kamu görevlisinin kamu hukukundan aldığı yetkinin kullanılması değildir. Kamu hukukundan alınan yetkinin kullanılması halinde dahi yasa bir özel hukuk ilişkisi oluşturmuşsa durum yine değişmeyecektir. Davaya konu olayın, bir trafik kazasından kaynaklandığı sabittir. Şu halde olayımızda sorumluluğun kaynağı özel hukuk alanına giren bir durum ile ilişkiden meydana geldiğine (haksız fiil) ve kamu görevlisi olan davalının kamu hukukundan doğan yetkisini kullanması söz konusu olmadığına göre, Anayasanın 129/5. maddesinin uygulanma olanağı yoktur.Bu nedenle davalı hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiği itirazının usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır (YARGITAY 4. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2019/2096 KARAR NO : 2019/4008 )
3- Hasar raporuna ilişkin itirazın incelenmesinde :
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak, aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değeri ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark gözönüne alınmaktadır. Davacı vekili her ne kadar 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan” zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunun bu emredici hükümlerin uygulanması gerektiğini beyan etmiş ise de tarafı olmadığı ZMSS sözleşmesindeki şartların davacı açısından bağlayıcı olmaması nedeniyle uygulanmaması gerekir.
Yargıtay …HD’nin … E – … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Mahkemece davaya konu aracın önceki kaza durumuna ilişkin belge getirtilmiş ve yukarıda açıklandığı şekilde rapor alınmış olup itirazın reddi gerekmiştir.
4- Faiz türüne ilişkin itirazın incelenmesinde :
Dava dilekçesinde temerrüt faizinin talep edildiği; Mahkemece avans faize karar verildiği ancak aracın davalı belediyeye ait olduğu hususu gözönüne alınarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faize hükmedilmesi hatalıdır. Ancak davalılar dan … ve … şirketi tarafından bu hususa itiraz edilmediğinden kazanılmış haklar korunarak hüküm kurulmuştur.
Bu nedenle , davalı belediye vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun REDDİ ile;
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle)
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-Araç değer kaybı bedeli talebi yönünden; davacının talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 7.000,00 TL’ nin, davalılardan … ve … Başkanlığı yönünden kaza tarihi olan 18.06.2021 tarihinden, zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … A.Ş yönünden (poliçe limiti 41.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 19.10.2021 tarihinden itibaren davalı … dışındaki davalılar yönünden işleyecek avans faizi ile davalı …. yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Araç mahrumiyeti talebi yönünden; davacının talebinin davalılardan … ve … yönünden talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 4.000,00 TL’ nin kaza tarihi olan 18.06.2021 tarihinden itibaren davalı … dışındaki davalı … yönünden işleyecek avans faizi ile davalı … yönünden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
3-Alınması gereken 751,41 TL karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL harç, 184,44 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 507,67 TL harcın davalılardan … A.Ş’nin 273,24 TL’ sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 vekalet harcı, 59,30 TL peşin harç, 184,44 TL ıslah harç toplamı 311,54 TL’nin davalılardan … A.Ş’nin 113,29 TL’ sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 182,05 TL posta tebligat ve dosya masrafı toplam 1.382,05 TL’nin davalılardan … A.Ş’nin 502,56 TL’sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan … A.Ş’nin 480,00TL’ sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … A.Ş’nin 7.000,00 TL’sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
8-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı … Başkanlığı’na iadesine,
9-Davalı … tarafından yapılan 220,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
10-İstinaf eden davalı …’den alınması gereken 751,41 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 187,85 TL nin mahsubu ile bakiye 563,56 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
12-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 30/12/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.