Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/282 E. 2022/351 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … -l…
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 18/02/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin mahkemize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 31.08.2017 Perşembe günü 08:30 sıralarında müvekkilinin oğlu …, müvekkiline ait … plakalı araç ile seyir halindeyken, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Caddesi … Sokak kavşağında çarpışması neticesinde iki taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada her iki tarafın kusurlu bulunduğunu, Konya .. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalı … tali kusurlu bulunarak adli para cezası ile cezalandırıldığını, kusur durumunun tekrar belirlenmesini talep ettiklerini, kaza nedeniyle müvekkili aracında Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosya ile hasar tespiti yaptırıldığını ve müvekkiline ait aracın 18.000,-TL zarara uğradığının tespit edildiğini, bu zararı kabul etmediklerini, müvekkilinin aracı en az 30 gün tamirat gördüğünü, müvekkili …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde yaralandığını, buna ilişkin hastane evraklarını ceza dosyası kapsamına soruşturma aşamasında sunulduğunu, ancak Cumhuriyet Başsavcılığınca ve Sulh Ceza Hakimliğince tedavi evrakları dikkate alınmaksızın Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini ve kararın bu şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle tedavisinin uzun sürdüğünü, tedavi süresince büyük acılara katlanmak durumunda kaldığını, bu nedenlerle; müvekkilinin aracında meydana gelen hasar açısından, davalı … açısından sigorta poliçesi limitiyle sınırlı olmak üzere, şimdilik 1.000,-TL (HMK 107 uyarınca belirsiz alacak davasıdır) maddi tazminatın, kaza tarihinden bu yana işletilecek en yüksek avans faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin kaza nedeniyle uğramış olduğu dolaylı zararlardan olan araç mahrumiyeti zararı için şimdilik 100,-TL (HMK 107 uyarınca belirsiz alacak davasıdır) maddi tazminatın, kaza tarihinden bu yana işletilecek en yüksek avans faizi ile birlikte, davalı sürücü/işleten …’dan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin kaza neticesinde yaralanması dolayısıyla çekmek durumunda kaldığı acıların bir nebze olsun hafifletilebilmesi adına 5.000,-TL manevi tazminatın davalı sürücü/işleten …’dan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri, Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit giderlerinin, vekalet ücretinin ve arabuluculuk vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’un mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın … Caddesi … kavşağında, kullanmış olduğu … plaka sayılı araca çarpması sonucu yaralanmak ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını ve Konya .. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava sonucunda mahkeme tarafından davacının asli ve kendisinin tali kusurlu olduğu yönünde karar verdiğini, kaza günü tutulan trafik kazası tespit tutanağında davacı tarafın KTK md.57/l-a hükmünü ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğu kayıt altına alındığını, davacı tarafın trafik kazası tespit tutanağına 2 yıl boyunca her hangi bir itirazının olmadığını, davacı tarafın, kazada tam kusurlu olduğundan, aracının zorunlu mali mesuliyet sigortası olan … Sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından da davacı tarafın tam kusurlu olduğunun belirtildiğini, herhangi bir tazminat ödenecekse bunun sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini, kendisinin bu konuda bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle; kendisinin davalı konumundan çıkarılmasını, davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …ş. vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin … İstanbul olması nedeniyle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının dava şartı olan arabuluculuğa başvurmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davacı olarak açıldığını, bunun mümkün olmadığını, davanın hukuksal yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kaza tarihinde meydana gelen trafik kazasında Müvekkili Şirket Kusur oranı tespit edildikten sonra ancak bu oranda olmak kaydı ile sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığını ve kusur oranının belirlenmesinin önemli olduğunu, davacının aracında yeniden değer kaybı raporunun alınmasını, müvekkili şirketi aleyhine bir tazminata hükmedilecekse dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle; davanın külliyen reddini, görev ve yetki yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise bilirkişi marifetiyle zararın tespit edilmesini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin başvurucuya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Davaya konu olaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas, … karar sayılı dosyası içeriğinde davacı için kaza sonrası düzenlenen hekim raporunda darp ve cebir izine rastlanılmadığının belirtildiği, ilgili hususta kati hekim raporu alınmadığı anlaşılmakla kaza ile davacının yaralanması arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığına dair tespit için dosya … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına tevdi edilmiş olup, sunulan 15/06/2021 havale tarihli raporda T.C Sağlık Bakanlığı E-nabız sistemi üzerinden yapılan erişimde … Hastanesi tarafından düzenlenen 31/08/2017 tarihli epikrizde; Acil Polikinliğinde muayene edildiği, trafik kazası öyküsü olduğu, kesi sütürasyonu ve yara pansiyonu ile hizmet girişi olduğu, açık yaraların kemik enfeksiyonu gibi durumlar için risk oluşturduğu, bu nedenle şahısta meydana gelen yaralanmanın belgelerden geçen durumlara yol açabileceği, dolayısıyla illiyet bağının bulunduğuna dair rapor tanzim edilmiştir. Ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporları ve … Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, davacının hasar bedeli ve araç mahrumiyet kaybına ilişkin talepleri kusur oranıyla birlikte nazara alındığında, hasar bedeli olarak 4.500,00 TL tazminatın davalı … yönünden 31/08/2017 olay tarihinden, davalı … firması yönünden 05/09/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine (Sigorta firmasının poliçe limitleri dahilinde sorumlu tutulmasına), araç mahrumiyet bedeli olarak 277,50 TL tazminatın davalı …’dan 31/08/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise yapılan incelemede; BK.nun. 56. maddesinde göre cismani zarara duçar olan kimseye … adalete uygun manevi tazminata hükmedileceği belirtilmektedir. Davacı meydana gelen kazada yaralandığından manevi tazminat talep hakkı mevcut olup manevi tazminat miktarına esas olmak üzere tarafların ekonomik ve sosyal durumları kolluk marifetiyle tespit edilmiş, olayın oluşuna ilişkin kusur raporu alınmıştır. Olayda davalı sürücünün kusur oranı, olayın oluş şekli, tarafların sosyal ekonomik ve kültürel durumları, davacının olay sebebiyle gördüğü tedaviler, yaralanmanın şekli, mahiyeti ve niteliği, tanık beyanları nazara alındığında kaza sonrası yaşanılan duruma ilişkin davacı hissiyatları ile birlikte manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağına ilişkin genel prensipler ile müstekar Yargıtay içtihatları ve davacının da mevzu kazadaki kusur durumu nazara alınarak, davacının meydana gelen olay sebebiyle çektiği acı, elem, ızdırabın karşılığı olmak üzere takdiren 1.250,00 TL manevi tazminata hükmetmenin hak, nesafet ve adalet kurallarına uygun olacağı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kısmen kabulü ile; hasar bedeli olarak 4.500,00 TL tazminatın davalı … yönünden 31/08/2017 olay tarihinden, davalı … firması yönünden 05/09/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine (Sigorta firmasının poliçe limitleri dahilinde sorumlu tutulmasına) Araç mahrumiyet bedeli olarak 277,50 TL tazminatın davalı …’dan 31/08/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya ödenmesine, 1.250,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan 31/08/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, manevi tazminat miktarının belirlenirken maddi kısım için yapılan değerlendirmelerin göz önüne alınmış olmasının ve ortalama değerin kusura oranla değerlendirilmesinin manevi tazminatın özüne aykırı bir durum oluşturduğunu, hükmedilen miktarın müvekkilinin manevi zararını karşılamaktan uzak olmakla birlikte hukuka olan güvenini de sarstığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya konu olaydan 10 gün sonra yapılan muayene ve adli makamlarca istenen darp raporu sonucunda “vücutta darp cebir izine ait herhangi bir lezyon mevcut değil” ve “şahıs herhangi bir şikayetinin olmadığını belirtti” şeklinde beyan ve tanı düşülmüşken .. Adli Tıp A.B.D.’nın raporunda aksinden söz edildiğini, 20/09/2017-25/09/2017 tarihleri arasında yapılan tedavinin izah edilerek kaza ile illiyet bağı kurulmaya çalışıldığını ancak olaya ve hakkaniyete uymayan bir sonuca ulaşıldığını, müvekkili aleyhine hükmedilen manevi tazminatın haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı vekilinin kaza ile yaralanma arasında illiyet bağının olmadığı istinafı
… Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 26/03/2021 tarih … nolu raporunda; mağdur davacı …’ın 31/08/2017 tarihinde trafik kazası geçirdiği, kaza neticesinde sağ bacakta yumuşak doku yaralanması meydana geldiği, kesinin primer sütüre edilerek tedavi edildiği, kaza tarihinden bir hafta sonra sağ alt ekstremitede yumuşak doku enfeksiyonu nedeniyle tedavi düzenlendiği, yaklaşık üç hafta sonra sağ kruriste apse nedeniyle öpere edildiği, 21/09/2017 – 21/11/2017 tarihleri arasında parenteral ve oral antibiyotik tedavi gördüğü anlaşılan şahsın 1961 doğumlu olup, olay tarihinde 56 yaşını tamamlamış olduğu anlaşılmakla ve meslek grup numarası 1 (düz işçi) olarak kabul edilmekle yaralanmasının; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmî Gazetede Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre kalıcı sakatlık (Sürekli İş göremezlik) niteliğinde olmadığını, kaza tarihinden üç hafta sonra debridman yapılan ve 2 ay süreyle antibiyotik tedavisi uygulanan yumuşak doku yaralanması arızasının emsallerine göre iyileşme süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceğini, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceği ,
… Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 10/06/2021 tarih 32107 nolu raporunda; … Hastanesi tarafından düzenlenen 31/08/2017 tarihli epikrizde; davacının acil polikliniğinde muayene edildiği, trafik kazası öyküsü olduğu, kesi sütürasyonu ve yara pansumanı hizmet girişi olduğu, açık yaraların kemik enfeksiyonu gibi durumlar için risk oluşturduğu, bu nedenle şahısta meydana gelen yaralanmanın belgelerde geçen durumlara yol açabileceği bu nedenle illiyet bağının kurulduğu görüş ve kanaatini bildirmekle itiraz yersizdir
Manevi tazminatın az veya çok taktir edildiği istinafı yönünden;
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri,davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna, davacının kaza nedeniyle iyileşmesinin 3 ay olduğu, davalının %25 kusuru olduğu gözetilip olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu, manevi tazminatın 2.500 TL üzerinden kısmen kabulünün gerektiğinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı bu itibarla davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olduğu, davalının tüm itirazlarının yersiz olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek manevi tazminatın 2.500,00 TL olarak belirlenip, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda manevi tazminat açısından kabulüne, davalı vekilinin istinaf itirazlarının REDDİ, ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının REDDİ ile,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Hasar bedeli olarak 4.500,00 TL tazminatın davalı … yönünden 31/08/2017 olay tarihinden, davalı … firması yönünden 05/09/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, (Sigorta firmasının poliçe limitleri dahilinde sorumlu tutulmasına)
Araç mahrumiyet bedeli olarak 277,50 TL tazminatın davalı …’dan 31/08/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya ödenmesine,
2-2.500,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan 31/08/2017 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,

İlk Derece Yargılaması Yönünden;
3-Alınması gereken 497,12 TL harçtan peşin alınan 104,18 TL harç ile 62,81 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 330,13 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı … şirketinin 204,02 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 104,18 TL peşin harç, 62,81 TL ıslah harcı, Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 51,70 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 221,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 527,29 TL’nin (davalı … Şirketinin poliçe sınırları dahilinde sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 800,00 TL bilirkişi ücreti, 287,00 TL posta ücreti, 900,00 TL … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı fatura ücreti ve Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından yapılan yargılama gideri 250,00 TL bilirkişi ücreti, 25,00 TL posta masrafı toplamı olan 2.262,00 TL’den kabul ve red oranı nazara alınarak 1.682,92 TL’nin (davalı … Şirketinin poliçe sınırları dahilinde sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Maddi tazminat için davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir edilen 4.500,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat için davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir edilen 2.500,00 TL ücreti vekaletin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen kısma göre takdir edilen 2.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
10-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
11-Davalı … tarafından alınması gereken 85,38 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,08 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
13-Davacı tarafça yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ile 33,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 195,10 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
14-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
15-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 18/02/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.