Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2818 E. 2023/36 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İFLAS
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/01/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 17/01/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 04/06/2021 tarihli dava dilekçesi ve 24/05/2021 tarihli tavzih dilekçesi ile 27/10/2021 tarihli duruşmadaki tavzih beyanlarıyla; davacının davalı kooperatiften alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … E. sırası üzerinden dava açıldığını, 199.670 TL.’nin davalıdan tahsiline karar verildiğini, kararın icrası için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sırası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği ancak, davalının ödeme de yapmadığını, icra takibine rağmen alacağın davalıdan tahsil edilemediğini, davalı kooperatifin ödemelerini tatil eylemiş durumda olduğunu beyan ederek, davalı kooperatifin ödemelerini tatil eylemiş olması nedeniyle ve 2004 s. İİK’nın 177/1-2. maddesi gereğince iflasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek duruşma açılmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; “Dava, “İflas” davasıdır.
2004 s. İİK.’nın 177. maddesine göre, “Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir.
1-Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3-308 inci maddedeki hal varsa;
4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.
(Ek: 9/11/1988-3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fikrası burada da uygulanır.”
Yargıtay 23. HD’nin 24/11/2016 gün ve 2015/5443 E. 2016/5177 K. sayılı em sal içtihadına göre, “Mahkemece, İİK’nın 177/1 ve 177/2. maddelerine dayalı olarak açılan doğrudan iflas davalarına ilişkin inceleme ve araştırma yapılıp şirket temsilcisi de dinlenilmek üzere çağrılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın takipli iflasa dayanarak dava açmadığı gözardı edilip buna göre inceleme yapılıp yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.”
Somut olayda ; davacı taraf, davalı kooperatif aleyhine Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sırası üzerinden tazminat davası açmış, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/12/2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile 199.670 TL.’nin faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar karşı istinaf incelemesine gidilmiş ve karar henüz kesinleşmemiştir.
Davacı kesinleşmemiş bu karara dayalı olarak Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden 23/12/2020 tarihinde ilamlı icra takibi başlatmış ve alacaklarının tahsil edilmediği gerekçesiyle bu iflas davası açılmıştır.
Yukarıda yazılı emsal içtihat gereğince, davalı kooperatifin tasfiye memurlarına duruşmada hazır olmaları için iflasa ilişkin özel ihtarname gönderilmiş, kendilerinin duruşmada beyanları alınmıştır.
Davacı taraf, 2004 s. İİK’nın 177/1-2. maddesine dayalı olarak ve davalının ödemelerini davalının ödemelerini tatil ettiği iddiasıyla davalı kooperatifin iflasını istemiş ise de; 2 ayrı bilirkişiden alınan ve birbirini teyit eden bilirkişi raporlarına göre, davalı Kooperatifin davacı dışındaki diğer alacaklılara da kapsayacak şekilde genel olarak ödemelerini tatil etmediği, davalı Kooperatif merkezinin de mevcut olduğu, davalının alacaklıların haklarını ihlal eden bir davranışının bulunmadığı ve mallarını da saklamadığı belirlenmiş, davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın reddine kararı verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının eksik inceleme sonucu hatalı olarak verildiğini, davalı kooperatifin tasfiye aşamasında bulunduğunu, borçlarını ödemek için üyelerden para ve aidat toplanmasına dair bir kararının bulunmadığını, davalı kooperatif adına işlem gören para toplanıp çekilen aktif bir banka hesabının bulunmadığını, davalı kooperatif adına tadil edildiğini, müvekkilin alacağı için yapılan icra takibinde herhangi bir bankada işleyen bir hesap olmadığı gibi haciz tatbik edilecek bir mevduat hesabının da bulunmadığını, davalı kooperatifin yaptırdığı inşaatların iskan ruhsatlarının alınmadığını, bu sebeple binada oturan üyelerin elektrik ve su aboneliklerinde şantiye suyu ve elektriği kullandığını, kat mülkiyeti tapusu alınmadığı için kendi aralarında harici bir oluşumla sırf iskan ruhsatı alabilmek için kooperatifin SGK ve Vergi Dairesine olan borçlarını kendi aralarında düzensiz olarak topladıkları paralarla ödeyerek iskan ruhsatı aldıklarını, ancak bu ödemelerin yapılabilmesi için kendi aralarında para toplanması ve sadece iskan ruhsatı için SGK ve Vergi Dairesine haricen ödemeler yapılması kooperatifin ödeme yaptığı anlamını taşımadığını, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ancak mahkemece başka bir bilirkişiden itirazları doğrultusunda rapor alınmadığını, davalı kooperatifin tasfiye memurunun da mali müşavir olduğundan bilirkişilere etki yaparak hatalı ve yanlış bir rapor düzenlenmesini sağladığını, kooperatif üyelerinin kendi aralarında topladıkları paralar ile iskan ruhsatını alıp kat mülkiyeti tapusu çıkardıktan sonra kooperatifi fesih edeceklerini, mahkemece eksik inceleme ile oluşturulan kararın kötü niyetli kişilere prim verdiğini, mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini dilemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, Borçlu yapı kooperatifin ödemelerini tatil etmesi sebebiyle iflas istemine ilişkindir.
İİK 177.maddesine göre, ” Doğrudan Doğruya İflas Halleri evvelce Takibe Hacet Kalmaksızın İflas: A – Alacaklinin Talebi:
1-Aşağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilir. Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa;
3-301 inci maddedeki hal varsa;
4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse
Türkiye’de bir yerleşim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır.” denilmektedir.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda Bilirkişininin asıl ve ek raporları incelendiğinde ; Davalı … Kooperatifi’nin defterlerinin açılış ve kapanışa tâbi yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, genel olarak defterlerin incelediğimiz kısımlarındaki kayıtların muhasebe usullerine, TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu tespit edilmiştir. Davalı kooperatifin defterlerinde davacı ile ilgili hesapların tetkiki neticesinde davalı kooperatifin davacının yöneticisi olduğu şirketten 165.042,97 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı kooperatifin 31.12.2021 tarihli bilançosundaki borçları irdelendiğinde, şahıs olarak sadece … isimli kişiye 146.000,00- TL borcunun göründüğü, bu kişinin kooperatifin de Yönetim Kurulu Başkanı olduğu, bunun dışındaki borçlarının ise Vergi Dairesi ile SGK’ya olduğu ve toplamı 259.577,02 TL olan bu borçların da yapılandırılmış olduğunun görülmekte olduğu, Bütün tespitler değerlendirildiğinde davalı kooperatifin tasfiye halinde olduğu, ciddi bir borç yükü altında olmadığı, ödemelerini tatil ettiği anlamına gelecek bir borç birikimi bulunmadığı, yapı kooperatifi olması hasebiyle ortaklara borçlar hesabının ise ödenecek bir borç değil sermaye gibi düşünülmesi gerektiği kanaatindeyiz; nitekim tasfiye süreci devam eden davalı kooperatifin tasfiyesi tamamlandığında söz konusu borç hesabı ortaklara aktarılmak suretiyle tasfiye edilip kapatılacaktır/ kapatılmalıdır. Kooperatifin borçlarını düzenli bir şekilde ödemeye devam etmekte olduğu, dolayısıyla da ödemelerinde bir tatil yapmadığının tespit edilmiş olduğunu belirtmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce … E, … K. sayılı dava dosyasında verilen 05/10/2022 tarihli karara yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince iadesine,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair verilen karar İİK’nin 164 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi. 17/01/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.