Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2806 E. 2023/77 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:… – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … -(T.C. …)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …
Av. …-Av. …

DAVALI :… ŞTİ.’yi temsilen İFLAS İDARESİ (Konya … İcra (İflas) Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası) (İflas İdare Memurları : … , Av. …, Av. …)
VEKİLİ :Av. …

DAVA : Kayıt Kabul
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/01/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 24/01/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 06/10/2017 tarihli dilekçesiyle; davacının davalı müflis şirkette 14/09/2015 tarihinden 23/07/2017 tarihinde askere gidinceye kadar iş akdi ile çalıştığını, davalı şirketin iflas ettiğini, davacının kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacağının bulunduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000 TL. kıdem tazminatının akdin fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile ve 100 TL. fazla çalışma ücretinin de mevduata uygun olan en yüksek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Dava, “Kayıt Kabul” davasıdır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2017 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile davalı şirketin … tarihi itibariyle iflasına karar verilmiş, iflas kararının 02/12/2020 tarihinde kesinleştiği ve … sayılı iflas masasının oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından … tarihinde iflas idaresine alacak bildiriminde bulunulmuş, tasfiyenin geçici tatili nedeniyle sıra cetveli 04/01/2021 tarihinde hazırlanarak ilan edilmiştir.
Davanın 2004 s. İİK’nın 235/1. maddesine göre, “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.”
Davanın 2004 s. İİK’nın 235/1. maddesinde yazılı süresi içerisinde, hatta sürenin başlamasından da önce açıldığı belirlenmiştir. Islah taleplerinin de aynı süre içerisinde yapılması gerekli ise de; ıslah talebinin 13/05/2019 tarihli olduğu ve sıra cetvelinin ise 04/01/2021 tarihinde hazırlandığı anlaşıldığından ıslahın da süre başlamadan önce yapıldığı belirlenmiş, ıslah dilekçesindeki talepler esas alınarak değerlendirme yapılmıştır.
Kıdem tazminatı yönünden dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi heyetinin rapor ve ek raporuna göre, davacının davalı şirketin iflas tarihi olan 29/03/2017 tarihine kadar olan kıdem tazminatı alacağının net 2.718,51 TL. olduğu, iflas tarihinden davacının askere gittiği 23/07/2017 tarihine kadar olan dönem için kıdem tazminatı alacağının ise net 559 TL. olduğu anlaşılmıştır.
SGK kayıtlarına göre davacının davalı işyerindeki çalışmasının iflas tarihinden sonra da bir süre devam edip 23/07/2017 tarihinde sona erdiği anlaşılmış, iflas tarihinden sonraki çalışmaların masa borcu olarak değerlendirilmesinin gerektiği, genel hükümlere tabi olduğu, kayıt ve kabul davası niteliğinde olmadığı, hatta asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır. Ancak, benzer gerekçelerle verilen karşı görevsizlik kararının Konya BAM … HD tarafından kaldırılarak Mahkememizin görevli görülmesi ve bu kararın Mahkememiz açısından bağlayıcı olması nedeniyle kıdem tazminatının iflas sonrasına isabet eden kısmı (masa borcu) yönünden görevsizlik kararı verilmemiş, normal alacak hükmü kurulmuştur.
Her ne kadar bilirkişi raporunda, davacının fazla mesai ücreti alacağının net 1.199,45 TL. (iflas tarihine kadar da net 1.032,66 TL.) olduğu hesap edilmiş ise de, davacının bile iflas masasına 719,32 TL. fazla mesai ücreti yönünden kayıt talebinde bulunması ve dinlenen tanık anlatımlarının da fazla çalışmayı ispat etmeye yeterli görülmemesi nedeniyle davacının fazla mesai ücreti alacağının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve;
Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
Davacının 14/09/2015 – 29/03/2017 dönemi arası çalışmalarından dolayı net 2.718,51 TL. kıdem tazminatı alacağının, müflis … Şti.’nin iflas masasına (Konya İflas Dairesi’nin … iflas sayılı dosyası ) KAYIT VE KABULÜNE,
Davacının 30/03/2017-23/07/2017 tarihleri arasındaki çalışmasından dolayı 559 TL. kıdem tazminatının ise, akdin fesih tarihi olan 23/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte masa borcu olarak davalı iflas idaresinden alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazla mesai alacağına yönelik talebinin ispat edilememesi nedeniyle reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … tarihli ek kararında; Dosyanın tetkikinde anılan kararın kesin olarak verilmiş olduğu görülmekle HMK.nın 346/1 maddesi gereğince davacı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE şeklinde hüküm kurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu ek karar istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen kıdem tazminatı miktarının eksik olup kararın ortadan kaldırılması ile tüm alacaklarının hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, dosya kapsamında fazla çalışma ücret alacaklarının ispat olunduğu tanık beyanları ile fazla çalışmanın yapıldığı ve ödemenin de davalı tarafça ispat edilmemesi karşısında red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece alacaklarının öncelikli ve birinci sıra ve birinci dereceden kayıt kabul kararı verilmesi gerekirken eksik kararın tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, aleyhlerine vekalet ücreti ve masraf takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira iflas idaresi yetkili memurlar eli ile takip edildiği bunun dışında da şirketin bir vekilinin olmasının iflas nedeni ile mümkün değilken aleyhlerine vekalet ücreti ve masraf takdir edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması ve ortadan kaldırılması ile haksız kararın ortadan kaldırılmasını, talepleri yönünde karar verilmesini fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece, değer yönünden kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle verilen ek karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Mahkemece maddi tazminat talebinin reddine, davacı lehine kısmen manevi tazminata hükmedilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığı altında düzenlenen 341. Maddesinde; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
(2) Miktar veya değeri 8.000 TL’yi (karar yılı 2022 için) geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.
(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 8.000 Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz” denilmektedir.
Davacı tarafça kısmi dava açılmış ve sonrasında sunulan ıslah dilekçesi ile 3.277,51 TL kıdem tazminatı, 1.199,45 TL fazla mesai ücreti alacağı istenilmiş, buna göre istenilen toplam maddi tazminat 4.476,96-TL olup, mahkemece hükmedilen kıdem tazminatı isteminin tamamına olarak 3.277,51‬-TL’ye hükmedilmiş, 1.199,45 TL fazla çalışma alacağı talebinin reddine karar verilmiş olmakla, davacı tarafça iflas masasından kayıt talebinde bulunulan miktarın 719,32 TL olması da göz önünde bulundurularak (esas alınacak fazla mesai alacak miktarı), alacağın tamamı nazara alındığında reddedilen miktarın HMK’nın 341/2. maddesi gereğince, karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı altına kaldığından, kabul edilen miktar açısından her iki taraf yönünden de karar kesin olduğundan, kararın kesin olması halinde ilk derece mahkemesince bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarih 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararının kıyasen uygulanması yoluyla Dairemizce de karar verilebileceğinden, HMK nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin mahkemece kesinlik nedeniyle reddinin usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı tarafın ek kararına yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.24/01/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.