Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2767 E. 2023/16 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/01/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.12.2014 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakâlı kamyonet ile Karakayış Caddesini takiben seyredip, İstanbul caddesi kavşağında kendisine dur levhası olmasına rağmen durmayıp seyrine devam ederek karşı istikamete geçmek istediği sırada aracın solundan, İstanbul caddesini takiben seyreden sürücüsü tespit edilemeyen (ceza dosyası kapsamında yapılan yargılama sonucu sürücünün … adlı şahıs olduğunun tespit edildiğini) sürücü idaresindeki … plakalı otomobilin sağ yan kısmı ile çarpışıp, bu araçta çarpışmanın etkisiyle sola doğru savrularak aracının ön ve’yan kısımları ile bahçe duvarına çarparak duruşa geçmesi neticesinde çift taraflı yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu nedenlerle müvekkili …’in ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalması sebebiyle şimdilik 120.000,00-TL maddi tazminatın ve tedavi süresince bakıcı ihtiyacına muhtaç kaldığından şimdilik 100,00-TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … Hesabı’ndan (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil … Hesabının davada taraf sıfatı bulunmadığı için davanın husumet yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacının zorunlu trafik sigortası bulunmadığını iddia ettiği … plaka sayılı aracın kaza tarihinde … nezninde … nolu ZMM sigortası bulunduğunu açık olup müvekkil … Hesabının sorumluluğu bulunmadığını, davacıya zarar veren aracın geçerli bir sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerektiğini, davacının haksız davasının öncelikle zamanaşımı ve dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine mahkemeniz aksi kanaatte ise esastan reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Toplanan deliller, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114 ve 115. Madde gereğince öncelikle dava şartlarının incelenmesi gerekmektedir. HMK nun DAVA ŞARTLARI başlıklı 114. Maddesinin birinci fıkrasının d ve e bendinde ” Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması.” dava şartı olarak sayılmıştır.
HMK nun DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı, davacı ve davalı vekillerinin dava ve cevap dilekçelerine ekledikleri belgeler, noter satış evrakları, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğünün müzekkere cevabı incelendiğinde; … plakalı aracın 15.12.2014 tarihinde Konya … Noterliği … yevmiye nolu Aaç Satış Sözleşmesi ile satıcı … tarafından Alıcı … e satışının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Yine satıcı …’ in Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğünün müzekkere cevabından da anlaşılacağı üzere dava dışı … Sigorta ya ait ZMSS poliçesinin Satış nedeniyle iptal edildiği ve 23.12.2014 tarihinde Zeyilname tanzim edildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ nun Sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler başlıklı 94. Maddesinin ” Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.” hükmünü içerdiği görülmüştür.
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2016/4218K. 2019/2386T. 4.3.2019 tarihli kararında ” Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası işleteni değil, aracı takip eder. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu; sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde feshedebileceği; sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği; ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan ZMSS poliçesinin varlığı halinde KTK’nun 95/2. maddesi gereğince, sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller, sigortacı tarafından üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yapmak zorunda olacaktır.” hükmü verilmiştir.
ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİE. 2018/1912K. 2019/1485T. 6.12.2019 tarihli kararında “KTK’nın 94. maddesi gereği, zeyilnamenin tanziminden itibaren sigorta poliçesinin 15 gün süreyle geçerliliğini koruyacağı bilinmektedir. Her ne kadar, sigorta şirketi tarafından düzenlenen 23/08/2016 tarihli zeyilnamede poliçenin 07/08/2016 tarihi itibariyle iptal edildiği belirtilmiş ise de, sigorta şirketinin tek taraflı olarak zeyilnamenin başlangıç tarihini üçüncü kişilerin aleyhine olacak şekilde geriye çekerek 07/08/2016 tarihini belirtmesi, sigorta şirketinin devam edecek olan 15 günlük sorumluluk süresinin başlangıcının 07/08/2016 tarihi olması sonucunu doğurmaz. Dava dışı sigorta şirketi zeyilnamenin tanzim tarihi olan 23/08/2016 tarihinden itibaren 15 gün süreyle daha üçüncü kişilere karşı sorumlu olup, 26/08/2016 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle aracın geçerli bir zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin bulunduğunun kabulü gerekir.” hükmünü vermiştir.
Bu nedenle somut olayımıza baktığımızda ve ilgili kanun hükmü gereğince; 23.12.2014 tarihinde Zeyilname tanzim edilerek feshedilen … adına … Sİgorta A.Ş tarafından yapılan ZMSS nin 15 gün daha geçerli olduğu ve kazanın 30.12.2014 tarihinde bu 15 günlük süre içerisinde gerçekleştiğinin anlaşılması sebebiyle; olayımızda geçerli bir sigorta poliçesi bulunduğundan dava dışı sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden davalı … Hesabına husumet yöneltilmesi yerinde olmamıştır.
Bu nedenle, davalının pasif dava ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından, dava şartının eksik olduğu ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği vicdani sonuç ve kanaate varılmıştır.
Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davalının pasif husumet ehliyeti olmadığından dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece eksik ve hatalı bir değerlendirme yapıldığını ve hukuka aykırı bir şekilde hüküm kurulduğunu, söz konusu gerekçeli kararda … plaka sayılı araç hakkında, … Sigorta A.Ş. Tarafından 23/12/2014 tarihinde zeyilname tanzim edildiğini, sigortanın sorumluluğunun 15 gün daha geçerli olduğunu ve kazanın 30/12/2014 tarihinde bu 15 günlük süre içerisinde gerçekleştiğini, bu sebeple davada davalı tarafın taraf ehliyeti olmaması sebebiyle usulden ret kararının verildiği ifade edilmiş olup işbu kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, mezkur kazaya karışan … plaka sayılı aracın 15/12/2014 tarihinde satışı gerçekleşmiş olup satıştan sonra … Sigorta A.Ş. olarak sorumluluklarının 15 gün daha devam ettiğini, ancak işbu sorumluluklarının kaza tarihi olan 30/12/2014 tarihinde öğlen saat 12.00’de bitmiş olup kaza saati olan 23.55 itibariyle yasal sorumluluklarının sona erdiğini, dolayısıyla dava dışı …Sigorta A.Ş’nin değil davalı … Hesabının sorumluluğunun bulunduğunu, dava konusu kazaya sebebiyet veren …plakalı aracın sigortasının tespit edilemediğini, Sigortacılık Kanunu uyarınca müvekkilinin dava konusu kaza neticesinde maruz kaldığı zararlardan … Hesabının sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, her türlü yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin kaşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici, sürekli iş göremezlik, bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinde “Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden on beş gün sonrasına kadar geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacı vekili, kaza tarihinde davacının içinde bulunduğu aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsamadığı iddiası ile … Hesabına yöneltmiştir. Aracı 15/12/2014 tarihinde en son malike satan … tarafından aracın devredildiği hususu … Sigorta A.Ş’ye 23/12/2014 tarihinde bildirilmiş olup aynı gün poliçenin iptal edildiğine dair zeyilname düzenlenmiştir. Bu haliyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi gereğince söz konusu trafik sigorta poliçesi fesih tarihi olan 23/12/2014 tarihinden itibaren on beş gün sonrasına kadar geçerli olmaya devam edecektir.
Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğundan artık davalı … Hesabı’nın sigortalı olan araç nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu nedenle mahkemece, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi gereğince kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle sigortalı olduğu anlaşılmakla, davalı … Hesabı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde olup itirazın reddi gerekmiştir.(YARGITAY 4. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2021/2116 KARAR NO: 2021/4299 )
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00 ) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.13/01/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.