Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2674 E. 2023/439 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …- …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 08/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
NUMARASI : … Esas …Karar
ASIL DAVADA;
DAVACILAR :1- …
2- …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :1-…
VEKİLİ :Av. …
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ :Av. …

BİRLEŞEN KONYA… ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN… E. SAYILI DOSYASINDA;

DAVACILAR : 1- … (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLLERİ :Av. …
Av. …
2- …
VEKİLİ :Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/03/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 08/03/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili 20/10/2016 tarihli dilekçesiyle; 21/07/2016 günü dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile Konya ilinden … ilçesine yolcuk yaptığı esnada, aynı yönde seyir eden … idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışmaları sonucu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, dava dışı araç sürücüsü …’ın vefat ettiğini, davacı … ın yaralandığını belirterek, davacının uğradığı iş gücü kaybından dolayı 5.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik, 750 TL tedavi giderleri, 750 TL bakıcı giderleri, toplam 6.500 TL maddi tazminatın, 70.000 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmesini, davalı sigorta şirketlerinin limitleri dahilinde maddi tazminattan sorumlu olduklarını, diğer davalı …’in davacı …’ın eşi olduğunu, davacı …’in …’da turistlik geziler düzenlendiğini, kazadan dolayı işini bırakıp geldiğini, bu sebeple 3.500 TL kazanç kaybının da davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın … ilçesinde olduğunu, şu anki Mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava konusu trafik kazasında davalı …’in kusurunun bulunmadığını, kaza esnasında müteveffa … ‘un idaresindeki aracın kavşağı geçtikten sonra geri manevra yaparak kavşağa geri gelmesi sebebiyle kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, kazada yaralanan davacının ceza dosyasına sunduğu sağlık teşhis raporları ile dava dilekçesinde ileri sürdüğü rahatsızlıklarının uyuşmadığını, davacının yaralandığı araçta hava yastıklarının açılmadığını, sistemin devre dışı bırakılması halinde bu durumun oluşabileceğini, bu sebeple yaralanmanın da meydana gelmiş olabileceğinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, davalı …’in aracının hava yastıklarının açıldığını ve en az yaralanmayla kazadan çıktığını, …A.Ş.’ne davanın ihbar edilmesini, davacının ancak kusuru olan taraftan maddi tazminat talebinde bulunabileceğini, maktul …’ın mirasçılarının ve araçta bulunan diğer kişilerin davalı …’ten şikayetçi olmadıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21/07/2016 günü saat 14:30 sıralarında müvekkili …, …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile Konya ilinden … ilçesine giderken Kadınhanı’nı geçtikten sonra … istikametine göbekten dönmek üzere iken aynı istikamette seyir eden davalı …’in kullandığı … plakalı araç ile müvekkilinin içinde bulunduğu araca çarpması sonucu ölümlü ve yaralamalı kazaya sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını ve sigorta şirketine müracaat edilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddedildiğini, davalı sigorta şirketlerine Konya … Noterliği’nin 10/02/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamenin çekildiğini ve zararın giderilmesinin istenildiğini ancak, sigorta şirketlerinin dava tarihine kadar cevap vermediklerini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL. geçici ve sürekli iş göremezlik zararının, 750,00 TL. tedavi gideri zararı ve 750,00 TL. bakım gideri olmak toplam 6.500,00 TL. maddi tazminatın (sigorta şirketleri yönünden limit dahilinde olmak üzere) olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizileriyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı …’ya ödenmesine, 3.500,00 TL. kazanç kaybının (maddi tazminatın) olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle birlikte (sigorta şirketlerinden limit dahilinde olmak üzere) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı …’ya ödenmesine, B.K.nun 76. maddesine göre davacılar için ayrı ayrı geçici ödeme yapılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı ..A.Ş. vekili cevap dilekçesiyle; davanın usulden reddini ayrıca, davacının kazayı yaşadığı sırada sigortalı araçta hangi amaçla bulunduğu ve bu taşımanın esasen hatır taşımasına binaen mi yapıldığı hususunun tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek, hatır taşıması ve müterafik kusur itirazında bulunmuş, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 21/07/2016 günü dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile … idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışmaları sonucu davacının yolcu olarak bulunduğu araçta yaralandığı, söz konusu kaza nedeniyle davacının maddi zararlarının tazmini bakımından işbu davanın ikame edildiği, davalı tarafların ise davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. Söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde …’ın %75 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının dava konusu trafik kazasına bağlı olarak maluliyetine ilişkin rapor aldırıldığı, davacının maddi zararının aktüer bilirkişi marifetiyle hesaplamasının yapıldığı, kazaya karışan araçların davalı sigorta şirketlerine, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, davacının maddi zararlarının tazmininde davalı sigorta şirketlerinin ZMMS poliçesi uyarınca sigortacı sıfatı ile sorumlu olduğu anlaşılmakla; dosyaya sunulan ve toplanan deliller içerisinde, kaza esnasında davacının emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir delile rastlanmamış olması nedeniyle müterafık kusur indirimi yapılmamış, ayrıca davacı ile dava dışı araç sürücüsü arasında akrabalık bağı bulunması nedeniyle hatır taşıması indirimi yapılmaması gerektiği kanaatine varılmış, davacının eşi olan … ‘nun, eşine yaptığı yardımın bakıcı gideri tazminatı kapsamında olması nedeniyle kazanç kaybı talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, davalı ile davacının ekonomik ve sosyal durumu ve kazaya karışan tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı ve paranın satın alma gücü dikkate alınarak maddi ve manevi tazminat yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve;
Mahkememiz Asıl Dosyasında:
A. Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
10.939,51 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 148.880,55 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı, 6.588,00 TL bakıcı gideri ve 7.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 173.408,06 TL’nin kaza tarihi olan 21.07.2016 tarihinden işletilecek yasal faizle davalı …’den tahsili ile davacı …’ya ödenmesine (Tahsilde tekerrür olmaması koşulu ile),
…’nun kazanç kaybı talebinin reddine,
B. Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000 TL’nin kaza tarihi olan 21.07.2016 tarihinden işletilecek yasal faizle davalı … ’den tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine
Birleşen … esas nolu dosyasında;
Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
10.939,51 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 148.880,55 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı, 6.588,00 TL bakıcı gideri ve 7.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 173.408,06 TL’nin … yönünden 24/02/2017 tarihinden, … yönünden 25/02/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizle davalı .. Sigorta ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine (Tahsilde tekerrür olmaması koşulu ile),
…’nun kazanç kaybı talebinin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davaya esas olan kaza neticesinde müvekkil … ‘nun ağır yaralandığını, müvekkilin çok uzun süreli olarak tedavi gördüğünü ve birçok ameliyata maruz kaldığını, burun kemiğinin yanında sağ elmacık kemiğinin de kırıldığını, gözünün bulunduğu yerden aşağıya doğru kaydığını ve çift görme olarak tabir edilen rahatsızlığa sebebiyet verdiğini, müvekkilin geçirmiş olduğu operasyonların ağırlığı, uzun bir süre yatalak olarak kalması, çektiği acı ve ızdırap ve buna bağlı olarak yaşamış olduğu psikolojik durum baz alındığında yerel mahkeme tarafından hükmedilen 5.000 TL manevi tazminatın, tabiri caizse gülünç, hakkaniyet ve vicdani ilkelere her yönüyle uzak ve kanun usul ve esasına aykırı olduğunu, müvekkil …’nun söz konusu kazadan sonra aylarca iş gücünden mahrum kaldığını, çalışamadığını, sürekli olarak da iş gücü kaybına uğradığını, uzun bir müddet yatalak durumda kalan müvekkil, yine bu süreç içerisinde bakıma ihtiyaç duymuş, kendi işini göremediğini ve sürekli olarak aile bireylerinin yardımına ihtiyaç duyduğunu, davacı müvekkil … ve diğer davacı eşi … Muğla İli, … İlçesinde ikamet etmekte olup müvekkil … kendine ait teknesi ile turizm sektöründe çalıştığını, davaya konu kaza, 21.07.2016 günü Konya İlinde vuku bulmuş kazanın vuku bulduğu tarihte … akrabalarını ziyaret etmek için Konya’da bulunurken müvekkil … turizm sezonu olduğu için işinin başında olduğunu, müvekkil … eşinin durumunun ağır olması nedeniyle işletmekte olduğu tekneyi limana çekerek Konya iline geldiğini ve 2016 eylül ayının sonuna kadar eşinin Konya’da geçirdiği seri ameliyatlar nedeniyle …’ya dönemediğini, buna bağlı olarak 2016 yılı turizm sezonunun yarısında gelir elde edemediğini, müvekkilin uğradığı kazanç kaybının tespiti ile belirlenen bakım gideri arasında davacı lehine fark bulunması halinde bu farka hükmetmek gerekirken müvekkilin zarar miktarı tespit edilmeksizin bu talebin bakıcı gideri kapsamında kaldığı gerekçesiyle hüküm kurulmasının kanun ve esasına açıkça aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar, 21.06.2022 tarihli kanun usul ve esasına aykırı kararına ilişkin “davacı müvekkil … adına hükmedilen manevi tazminat miktarı açısından” ve ” … açısından da maddi tazminat talebimizin reddine dair karar yönünden” Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının incelenerek kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup davacı … tarafından sadece manevi, diğer davacı eş … tarafından ise reddedilen kazanç kaybı nedeniyle istinaf edilmiştir.
-Davacı … ‘in kazanç kaybı istemine ilişkin itirazda;
Davacı … tarafından, kendisinin eşinin yanında refakatçi olarak bulunması nedeniyle kazanç kaybı talebinde bulunulmuş ise de, kaza nedeniyle uğranılan maddi tazminatın ancak zarara uğrayan … tarafından istenebileceğinden ve bilirkişi raporuyla da maluliyete uğrayan …’ın yanında bulunulması nedeniyle bakıcı ve faturasız tedavi giderleri adı altında bu zararın hesaplanıp davacı vekilince de bu yönde dava ıslah edildiğinden davacı …’in maddi tazminat taleplerinin yerinde olmadığından, mahkemenin anılan gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru olup, itirazın reddi gerekmiştir. (Bkz. YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2013/5754 ESAS, 2014/13247 KARAR sayılı ilamı)
-Davacı … için manevi tazminat bakımından;
Müteselsil sorumluluk, Kanundan doğan müteselsil borçluluğun bir türü olup aynı zararın oluşumunda rolü olan birden fazla kimsenin tazminatın tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu ve zarar görenin dilediği sorumludan tazminatın tamamını veya bir kısmını talep edebileceği sorumluluk türüdür.
Zarar gören, zararın tamamını veya bir kısmını dilediği sorumlu veya sorumlulardan talep edebilir.
Bu husus HGK’nın 24.6.1983 tarih 1981/9-533 Esas 1983/724 Karar sayılı kararı ile “Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK.’nun 61.maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen maddesi uyarınca ve aynı Yasanın 163.maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
Ancak, aynı Yasanın 141.maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğrayan (alacaklı), bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkeme re’sen onun yararına teselsül kuralını uygulayamaz. Çünkü Hakim istek ile bağlı olup, istek dışı karar veremez. HMK 26.maddesi buna engeldir” şeklinde kabul edilmiştir.
Birden fazla kimseyi müteselsil sorumlu tutmak isteyen zarar gören, bu kimselere karşı dava açarken bu niyetini göstermesi, dava dilekçesinden müteselsil sorumlu tutmak istediği kişiyi göstermesi gerekir. Hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup teselsülden yararlanma hakkı zarar görene ait olduğundan zarar gören bu hakkı kullanmadıkça mahkeme onun yararına teselsül kuralını kendiliğinden uygulayamaz.
Müteselsil sorumluluk, (zincirleme sorumluluk, birlikte sorumluluk) sorumluluk hukukunda önemli bir yeri bulunmaktadır. Müteselsil sorumluluk, aynı zararın oluşmasında rolü olan ancak zararın hangi kısmından sorumlu olduğu tespit edilemeyen birden fazla kimsenin, niteliği itibariyle bölünmeye elverişli başka bir deyişle çoğunlukla para ediminden oluşan tazminat ediminin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu, alacaklı zarar görenin de dilediği sorumludan edimin tamamını veya bir kısmını talep yetkisine sahip olduğu, sorumlulardan biri ödeme yaptığı oranda diğerlerinin de sorumluluktan kurtulduğu bir birlikte sorumluluk türüdür. Sorumlulukta müteselsillik ilkesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yer verilmiştir. Müteselsil sorumluluk gerek zarardan sorumlu olanların zarar görene karşı sorumluluğunda gerekse zarardan sorumluların birbirlerine rücu ilişkisinde bazı ilkeler getirmiştir. İşte bu ilkeleri bir bütün olarak müteselsil sorumluluk ilkesi olarak kavramlaştırılmıştır.
Birden çok kişinin aynı zarara birlikte sebep olmalarından doğan zarar aynı sebebe dayanan zarardır. Müteselsil sorumluluğu doğuran “aynı sebep” veya “birlikte sebep” kusur olabileceği gibi sözleşme veya kanundan doğabilir.
Müteselsil sorumluluk zarar görene karşı zarardan sorumlu olanların sorumluluğunun kapsamı ve niteliği yönünden kendine has ilkeler getirmiştir. Normal şartlarda bir zarar birden fazla kişinin fiili ve sorumluluğu ile doğuyorsa o kişilerin sorumluluğu kendi fiillerine yada kusurlarına isabet eden zarar miktarından sorumlu olmalarıdır. Ancak haksız fiilden zarar görenin zararını en kısa, en kolay yoldan tazminini sağlamak amacı ile müteselsillik ile kendine has sorumluluk ilkeleri benimsenmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; ayrıca, birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda, zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Yine 6098 sayılı TBK’nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” demekle birden çok kişinin zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır.
Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türü olup müteselsil sorumluların birinden talepte bulunan hak sahibinin, tüm ilgililer bakımından müteselsil sorumluluğa dayandığını ifade etmesine de gerek yoktur. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, zararın tamamını, isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. (YARGITAY17. Hukuk Dairesi 2016/7214 E, 2019/2775K-2016/7805 E,2019/3209 K )
Bu bilgiler ışığında somut olayı incelediğimizde; Davacı …, dava dilekçesinde açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre, karşı araç sürücülerinin de kusurunun bulunması halinde, bu durum davalının müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.Bu durumda mahkemece; davaya konu kazada davacının davalının kusur oranından da sorumlu tutulmalarını istemediğine, kendisi araçta yolcu olup kusursuz olmasına göre, davacı zararın tümünü davalıdan talep etmesi TBK.’da öngörülen teselsül kurallarına açık bir şekilde dayandığının kanıtı olduğu (HGK 24.06.1983 gün 1981/533E.-1983/724K) hususları gözetilmek suretiyle, ayrıca alınan kusur raporuna göre de davalının kusurlu olduğu sabit olmasına göre, davacı için herhangi bir kusur indirimi yapılmaması ve davalının müteselsil sorumlu olması nedeniyle, tazminat miktarlarının belirlenmesinde de buna uygun hareket edilmesi gerekmektedir. Öte yandan;
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; mahkemenin kabulüne göre, davacının araçta yolcu olup kusurunun bulunmamasına ve kusura göre istemde bulunmayarak müteselsil sorumluluk gereği ve sürekli ve geçici maluliyet durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, davacının yaralanma derece ve şekli ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı … için tam kabul yapılarak 70.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun düşeceğinden, buna yönelik davacı istinafının kabulüne karar verilerek mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı …’nun istinafının reddi, davacı … ‘nun istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Asıl dosyada
1-A) Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
a. 10.939,51 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 148.880,55 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı, 6.588,00 TL bakıcı gideri ve 7.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 173.408,06 TL’nin kaza tarihi olan 21.07.2016 tarihinden işletilecek yasal faizle davalı …’den tahsili ile davacı …’ya ödenmesine (Tahsilde tekerrür olmaması koşulu ile),
b. …’nun kazanç kaybı talebinin reddine,
B) Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 70.000 TL’nin kaza tarihi olan 21.07.2016 tarihinden işletilecek yasal faizle davalı …’den tahsili ile davacı …’ya ödenmesine,
2- Birleşen … esas nolu dosyasında;
A. Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
a. 10.939,51 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 148.880,55 TL Sürekli iş göremezlik tazminatı, 6.588,00 TL bakıcı gideri ve 7.000,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 173.408,06 TL’nin … SİGORTA yönünden 24/02/2017 tarihinden, … SİİGORTA yönünden 25/02/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizle davalı … Sigorta ve … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ödenmesine (Tahsilde tekerrür olmaması koşulu ile),
b. … ‘nun kazanç kaybı talebinin reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
Asıl davada;
3-Alınması gereken 16.627,20 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslahla alınan 844,24 TL harcın mahsubu ile kalan 15.782,96 TL eksik harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Asıl davada davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl davada Davacı … manevi tazminat davası açısından; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … vekili için 11.200 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacı …’ya verilmesine,
Birleşen davada;
6-Alınması gereken 11.845,50 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslahla alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile kalan 11.674,72 TL eksik harcın davalılar … Sigorta ve … A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan toplam ıslah harcı gideri, birleşen dava dosyasına yatırılan peşin harç ve başvuru harcı gideri 773,18 TL’nin davalılar …, …Sigorta A.Ş., … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Asıl Davada ve Birleşen Davada; davacılar tarafından yapılan 4.020,22 TL hastane ödemeleri, 1.500 TL bilirkişi ücreti gideri, 1.136,75 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 6.656,97 TL yargılama giderinin kabul olunan miktara oranla hesaplanan 6.557,11 TL’sinin davalılar … Sigort A.Ş., … A.Ş. ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine (Davalılar … A.Ş. ve … A.Ş.’nin sorumluluğunun 4.668,66 TL sınırlı olmak kaydıyla), kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Asıl ve Birleşen Davalarda Davacı … maddi tazminat davası açısından; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (kabul olunan maddi tazminat dava değerinin 173.408,06 TL. olduğunun kabulü ile) davacı … vekili için 20.473,77 TL. nispi vekalet ücretinin davalılar …, … A.Ş., … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
10-Asıl ve Birleşen Davalarda Davacı … maddi tazminat davası açısından; karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (ret olunan maddi tazminat dava değerinin 3.500 TL. olduğunun kabulü ile) davalılar … , … Sigorta A.Ş., … A.Ş. vekili için 3.500 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar …, … A.Ş., … A.Ş.’ne verilmesine,
11-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacı ve davalıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
12-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan iki adet istinaf maktu karar harcının talep halinde davacı …’ya iadesine,
13-Davacı … tarafından yapılan 441,40 TL istinaf başvuru gideri ile 78 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 519,40 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine,
14-Alınması gereken 198,40 TL harcın davacı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
15-Davacı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
16-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda HMK nun 361.maddesi gereğince davacı … yönünden kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK, diğer tüm taraflar yönünden KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.08/03/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.