Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2609 E. 2022/2531 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/05/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … A.Ş. –

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C. Kimlik No:…
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 08/04/2022 tevzi/havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin,… Limited Şirketinden alacağı olması sebebiyle icra takibine girişildiğini, alacağın ödenmemesi sebebiyle … Limited Şirketi’nin Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından iflasının talep edildiğini ve mahkemece … Limited Şirketi’nin 14/07/2021 tarihinde iflasına karar verildiğini ve kararın 08/03/2022 tarihinde kesinleştiğini, iflas kararı sonrasında Konya … İcra Müdürlüğü’nü,n …İflas sayılı dosyasında iflas masası oluşturulduğunu, iflas idare memurları seçilerek dosyaya alacak kaydı talepleri alındığını, iflas idaresi tarafından yapılan sıra cetvelinin 24/03/2022 tarihinde sunulduğunu, iflas kararı kesinleştiğinden ikinci alacaklılar toplantısının 17/05/2022 tarihinde yapılmasına, iflas idare memurlarınca oluşturulan sıra cetvelinin tebliğine karar verildiğini, İİK’nun 206.maddesinde düzenlendiği ve pek çok yargıtay kararında detayları açıklandığı üzere işçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatlarının İİK’nun 206.maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğunu, takibe konu alacağın niteliğinin işçilik alacağı olmadığını, ancak bu şekilde kabul edilmiş olsa bile alacağın tahakkuk tarihi yönünden işçilik alacağına dayalı taleplerin 1.sıradan kabul edilmesi için aranan bir diğer şartın alacağın iflas kararından önceki bir yıllık süre içinde tahakkuk etmiş olması olduğunu, davalı alacağının tahakkuk tarihi meydana gelen kazanın olduğu tarih olduğunu, her ne kadar davalının Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile talepte bulunmuş ise de kazanın meydana geldiği tarihinde 28/10/2014 olduğunu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce … Esas sayılı dosyasından 14/07/2021 tarihinde iflas kararı verildiği dikkate alındığında davalının iflas dosyasına konu alacaklarının İİK’nun 206.maddesinin birinci sırasında yer alan ve öngörülen bir yıl süre içinde tahakkuk etmiş alacak olmadığının ortada olduğunu, bu alacağın tahakkuk ettiği tarih itibariyle 1.derece yani 1.sıradan kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkillinin hak kaybına uğramaması adına davalı alacağının 24/03/2022 tarihinde Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına sunulan sıra cetvelinin 1.sıraya kaydedilmesinin isabetli olmadığını, bu alacağın 1.sıradan terkini ide 4.sıraya kaydedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle Konya … İcra Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında yapılan sıra cetveline itirazlarının kabulüne, sıra cetvelinin 127-6. sırasındaki davalı alacakları yönünden iptaline, sıra cetvelinin 127-6. Sırasındaki davalı alacaklarının 1.sıraya kaydının usul ve yasaya aykırı olduğunun tespiti ile bu alacakların 1.sıradan terkin edilerek 4.sıraya kaydının gerektiğine karar verilmesini, yargılama gideri ve ücret’i vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – müteveffa … T.C.kimlik numaralı …’a ait dosyamız içerisine UYAP sistemi üzerinden çıkartılan nüfus kayıt tablosunda yapılan incelemede; davalı müteveffa …’ın 03/08/2021 tarihinde vefat ettiği, işbu davanın ise müteveffanın ölüm tarihinden sonra 08/04/2022 tarihinde açıldığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafça …’ın davamızda davalı olarak bildirildiği, ancak davalı – müteveffa … T.C.kimlik numaralı …’a ait dosyamız içerisine UYAP sistemi üzerinden çıkartılan nüfus kayıt tablosunda yapılan incelemede; davalı müteveffa …’ın 03/08/2021 tarihinde vefat ettiği, işbu davanın ise müteveffanın ölüm tarihinden sonra 08/04/2022 tarihinde açıldığı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 10/06/2019 tarih ve 2019/1540 Es.2019/2676 Kar. Sayılı ilamında;”..Ancak kişi daha önce ölmüşse ölü kişiye karşı dava açılması mümkün değildir. Ölü kişiye karşı dava açılmasının mümkün olmadığı halde ölü kişi hakkında dava açılması durumunda açılmış davanın mirasçılarına yöneltilerek dinlenilme olanağı da bulunmamaktadır. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Bu durumun tek istisnası HMK’nın 124. maddesi gereğince maddi bir hata yapılması veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin bulunmasıdır. Ölü kişiye karşı dava açılmasında da tüm çaba ve araştırmalara rağmen bu durumun tespit edilememesi halinde dava sırasında öğrenilmesi halinde HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına ait olmayan maddi hata kabul edilerek düzeltilmesi mümkündür. Yine davanın gerçek kişi veya tüzel kişilere yöneltilmesi gerekmekte olup, şahıs şirketlerinin ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından şahıs firması adına davanın şahsa yöneltilmesi gerekmektedir. Eldeki davada davanın açıldığı tarih 27.05.2014 olup, şahıs şirketi olan ..’a karşı dava yöneltilmiş ise de davalı … davadan önce 05.04.2014 tarihinde ölmüştür. Ölü kişi aleyhine dava açılamaz. Açılan davada …un ölü olduğunun tüm çabaya rağmen tespit edilemediğine dair HMK’nın 124. maddesi gereğince bir talepte ileri sürülmemiştir. Ölü kişi aleyhine dava açılması halinde mirasçıları davaya dahil edilerek hüküm kurulamaz … itibariyle şahıs şirketinin ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı davanın şahsa karşı yöneltilmesi gerektiğinden ve şahıs şirketinin adına olduğu …’un da dava açılmadan öldüğü anlaşıldığından davanın bu şahıs yönünden husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, usul ve yasaya aykırı olarak ölü kişiye karşı açılan dava görülerek yine usule aykırı olarak mirasçıları da davaya dahil edilerek davanın esasının incelenip sonuçlandırılması doğru olmamış, hükmün temyiz eden dahili davalılar lehine bozulması uygun bulunmuştur.” şeklinde kabul edildiği, davalı …’ın davadan önce öldüğü, ölü kişi hakkında açılan davada mirasçılarına yöneltilme imkanın bulunmadığı, ölü kişinin taraf ehliyetinin bulunmadığı, davalı …’a husumet yöneltilemeyeceği, husumetin dava şartı olup taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi ileri sürülmese bile re’sen dikkate alınması gerektiği, davacı tarafından davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; işbu kayıt terkini davalarının iflas sıra cetvelinde alacaklı gözüken kişinin aleyhine açıldığını, iflas sıra cetveli taraflarına tebliğ edildikten sonra süresi içinde sıra cetvelinde alacaklı gözükmekte olan … aleyhine işbu davayı açtıklarını, bu kişinin vekili vasıtasıyla sıra cetveline alacak bildiriminde bulunduğunu ve alacağı da kabul edilerek sıra cetvelinin 127-6.sırasında kaydedildiğini, sıra cetvelinde bu kişi alacaklı gözüktüğünden bu kişiye karşı dava açılmasının zorunlu olduğunu, bu kişinin başvuru öncesinde ya da sonrasında, dava açılmadan önce ya da sonra vefat etmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceğini, sıra cetvelinde alacaklı gözüken kişilerin ölüp ölmediklerini bilemeyeceklerini, taraflarınca iflas dosyasında bulunan belgelerde inceleme yapılarak işbu davanın açıldığını, iflas dosyasında sıra cetvelinde …’ın alacaklı olarak yazılı olduğunu, dosyanın içerisinde …’ın alacağının kaynağı olarak da Ermenek Asliye Hukuk Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasının gözüktüğünü, …’ın o dosyada da davacı ve alacaklı gözüken kişi olduğunu, taraflarınca bu kişi aleyhine dava açılmasında herhangi bir hata bulunmadığını, böyle bir durumda taraflarına yetki ve süre verilmesi, ölen kişinin veraset ilamıyla birlikte mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiğini, aksine verilen kararın mahkemeye erişim hakkını, adil yargılanma hakkını ihlal edici bir karar olacağını, davanın sadece sıra cetvelinde alacaklı gözüken kişiye karşı açılabileceğini, sıra cetvelinde mirasçı olarak alacaklı sıfatını kazanmış kişiler de mevcut olup, bu kişilerin alacaklı kişinin mirasçısı sıfatıyla sıraya yazıldığını, taraflarınca bu kişilere karşı da dava açıldığını, sıra cetveli düzenlenirken bu konuların araştırılıp kişinin ölüp ölmediğine bakılması gerektiğini, iflas idaresince araştırılmayan hususun davacı tarafından araştırılmasını beklemenin hem hukuken hem de usulen mümkün olmadığını, ayrıca davanın niteliği gereği 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, bu sürenin şu an itibariyle geçtiğini, mahkemenin belirttiği gibi, artık kişilerin mirasçılarına dava açılmasının söz konusu olamayacağını, bu husus da göz önüne alındığında, direkt mahkemeye erişim hakkının, adil yargılanma hakkının kısıtlandığının görüldüğünü, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz (kayıt terkin) davasıdır.
Mahkemece, toplanan deliller göre, asıl davada davalının dava tarihi itibariyle ölü olması itibariyle bu davalı yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. (HMK m.114/1-d, m.50 ve TMK m.28)
Somut olayda , davalının dava açılmadan önce 03/08/2021 tarihinde ölmüş olduğu, ölü kişiye karşı dava açılmasının yasal olarak mümkün olmadığı gözetilerek davanın bu sebeple reddi yerinde olup itirazın reddi gerekmiştir.
Bu nedenlerle, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.30/11/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.