Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2553 E. 2022/2817 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Konkordatonun Kısmen Feshi
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 31/05/2022 tarihli dilekçesiyle; davalının açtığı konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, davacının alacaklı olduğunu, tasdik edilen konkordato projesi gereğince davalının davacıya yapması gereken ödemelerin hiçbirisini yapmadığını beyan ederek, davalının tasdik edilen konkordatosunun davacı yönünden feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Somut olayda ; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı …’nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal (31/12/2020 tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği, söz konusu gerekçeli kararın da 28/03/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Konkordato davasına ilişkin tasdik edilen proje (ödeme planı) dosyamıza getirtilmiş, davacı … ‘nin veya davacının alacağına dayanak gösterdiği 3 adet çeki …’ye ciro eden çek lehtarı …’ın ödeme planlarında adi alacaklı veya rehinli alacaklı olarak yer almadığı belirlenmiştir.
Mahkememizin 07/06/2022 tarihli tensip zaptının 8 nolu ara kararı ile davacı tarafa, alacaklarının adi alacaklılar ve rehinli alacaklılar listesinde yer almaması nedeniyle alacaklarını izah etmek ve delillerini sunmak üzere süre verilmiş, davacı taraf dava dilekçesi ekindeki çeklerin dışında yeni bir delil ibraz etmemiştir.
Konkordatonun tamamen veya kısmen feshini isteyebilmek için davacının konkordato isteyen davalı şirketten, konkordatoya tabi adi alacaklı veya konkordatoya tabi rehinli alacaklı olması ve alacağının da ödeme planında yer alması gerekmektedir.
Davacının, konkordatoya (hükümlerine) tabi olduğu halde ödeme planında yer almayan bir alacağı veya rehinli alacağı mevcut ise, davacının öncelikle çekişmeli alacak davası açarak alacağını hüküm altına aldırması, hüküm altına alınan bu alacağın yine konkordato hükümlerine göre süresinde gereği gibi ödenmemesi halinde ise, konkordatonun tamamen veya kısmen feshi için dava açması gerekmektedir.
Davacının konkordato ödeme planlarında alacağının bulunmaması ve ödeme planlarında yer almayan bir alacak için davacı lehine hükme bağlanmış bir çekişmeli alacağa ilişkin kararın da bulunmaması nedeniyle, davacının konkordatonun tamamen veya kısmen feshini isteme hakkının bulunmadığı, dolayısıyla bu davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle de, davasının reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin davanın esasına girmeden, maddi olguların araştırılmadan ve delillerin incelenmeden sonuca gittiğini, yargılama devam ederken bile dava konusu alacağın devri ile davacı sıfatını kazanmanın mümkünken kıymetli evrak hukuka uygun olarak davaya konu çekleri devralan müvekkilinin davacı sıfatını kazanamamasının mümkün olmadığını, alacaklarının dayanağı çeklerin lehdarının “…” olduğunu, çeklerin müvekkili şirkete ciro yoluyla devredildiğini, çek bilgilerinin davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer aldığını, çeke dayalı bir alacağın şirketin bilançosunda ve dolayısıyla konkordato tasdik projesinde yer verilmemesinin de mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu yapılmayan bir olgunun hiçbir araştırmaya tabi tutulmadan Yerel Mahkemece aktif husumet yokluğuna dayanak yapılmasının hukuken kabul edilebilir durum olmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında alacaklarına çekişmeli alacak muamelesi yapıldığını, ancak çekin çekişmeli alacaklardan olmadığını, davalı tarafın cevap dilekçesinde alacaklarına karşı çıkmadıklarını, çekişmeli olmayan adli alacakların yasa gereği konkordato kapsamında olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde sıfat dava konusu hakka ilişkindir. Davada sıfat, tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgili olup; davanın tarafı ile dava konusu hak arasında hak ilişkisine dayalı bir bağdır.
Mahkeme önünde maddi hukuka dayalı hakkına dair uyuşmazlığın çözümünü ve himayesini isteyen kişi davacı, kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişi ise davalıdır. Davacı, dava konusu hakkın sahibi, davalı ise hakka uymakla yükümlü olan ve bu hakkı ihlal ettiği düşüncesi ile kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişidir. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tammaen maddi hukuka göre bileirlenir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen taraf ise de hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadıkları belirlenir ise davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı …’nin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği, söz konusu gerekçeli kararın da 28/03/2022 tarihinde kesinleştiği ,
Konkordato davasına ilişkin tasdik edilen projeye göre davacı … ‘nin veya davacının alacağına dayanak gösterdiği 3 adet çeki …’ye ciro eden çek lehtarı …’ın ödeme planlarında adi alacaklı veya rehinli alacaklı olarak yer almadığı belirlenmiştir.
Konkordatonun tamamen veya kısmen feshini isteyebilmek için davacının konkordato isteyen davalı şirketten, konkordatoya tabi adi alacaklı veya konkordatoya tabi rehinli alacaklı olması ve alacağının da ödeme planında yer alması gerekmektedir.
Davacının, konkordatoya (hükümlerine) tabi olduğu halde ödeme planında yer almayan bir alacağı veya rehinli alacağı mevcut ise, davacının öncelikle çekişmeli alacak davası açarak alacağını hüküm altına aldırması, hüküm altına alınan bu alacağın yine konkordato hükümlerine göre süresinde gereği gibi ödenmemesi halinde ise, konkordatonun tamamen veya kısmen feshi için dava açması gerekmektedir.
Bu halde Davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davasının reddine karar verilmesi doğrudur
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN İÇİNDE, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi. 29/12/2022

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.