Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2516 E. 2023/280 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 17/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/02/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 17/02/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin 24/07/2018 tarihinde motosikletle seyir halindeyken davalının kullanımında olan … plakalı otomobil ile aniden kontrolsüz bir şekilde müvekkilin motosikletinin sol tarafına çarptığını, meydana gelen kazadan dolayı müvekkilinin bacağında kırıklar meydana geldiğini, ağır yaralandığını 3 gün hastanede yattığını, iş gücü kaybına uğradığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, BK. 76 madde uyarınca müvekkiline acilen ihtiyacı olan 15.000,00 TL geçici ödeme yapılmasını, müvekkilinin bedeni zararlardan kaynaklanan maddi tazminattan geçici iş göremezlik ve efor kaybından dolayı uğradığı zarar için 100,00 TL, bakıcı gideri için 100,00 TL, kaçınılmaz tedavi gideri için 100,00 TL ile bilirkişi incelemesi ve yargılama sonucunda belirlenecek meblağın kaza tarihinden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilin uğramış olduğu manevi zararların giderilmesi için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı şahıslardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun olmaması nedeniyle, huzurdaki dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, somut olayda başvuru şartı yerine getirilmediğini, HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle başvurunun reddini gerektiğini, geçici işgörmezlik, bakıcı gideleri ve tedavi giderleri tazminatı trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacının müterafik kusuru bulunduğunu, kusurun varlığının değerlendirilerek belirlenecek tazminattan indirim yapılmasını, muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kaza müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, şahsın kullandığı aracın trafik kaydı olmadığını ve aracı sürmeye ehil kişilerden olmadığını, manevi tazminat talebinin çok yüksek olduğunu, davanın reddi ile sigorta şirketine ihbarına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “HMK’nun 280.maddesinde; “Bilirkişi, raporunu varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak Mahkemeye verir, verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir” düzenlemesinin, 281/1 maddesinde; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususları, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler” düzenlemesinin mevcut olduğu, buradaki amacın tarafların raporu okuyup değerlendirmeleri ve varsa itirazlarını bildirebilmeleri olduğu, bu durumda, yani taraflara raporun tebliğ edilmesi ve sonrasında taraflarca rapora itiraz edilmemesi halinde raporun itiraz etmeyen bakımından kesinleşeceği, artık rapora itiraz etme imkanının ortadan kalkacağı, bu hususun kesin sürelerle ilgili düzenlemelerin bir sonucu olduğu,Usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde ise, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacağı izahtan varestedir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/3253 Esas, 2017/9419 Karar; aynı daire 2015/10058 Esas, 2018/4639 Karar sayılı,2017/157 Esas 2018/11631 Karar sayılı ilamları)
Bu kapsamda hükme esas maddi tazminat miktarına ilişkin davacı vekiline ihtaratlı olarak tebligat ile tebliğ edilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporuna yazılı veya sözlü olarak iki haftalık süre içinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu durumun davalı lehine usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilerek karar verilmiştir.
Ayrıca mahkememiz BAM kaldırma kararı öncesi verilen kararda maddi hata yapılarak aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan kaçınılmaz tedavi gideri maddi zararı mahkememizce düzeltilerek;
Davacının davasının maddi tazminat isteminin KABULÜ İLE,
Davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı için 48.552,63 TL’ nin davalılardan … ve …’ den kaza tarihi olan 24.07.2018 tarihinden, zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 15.10.2018 tarihinden itibaren ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının geçici iş göremezlik maddi zararı için 11.945,71 TL’ nin davalılardan … ve …’ den kaza tarihi olan 24.07.2018 tarihinden, zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 15.10.2018 tarihinden itibaren ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kaçınılmaz tedavi gideri maddi zararı için 3.500,00 TL’ nin davalılardan … ve …’ den kaza tarihi olan 24.07.2018 tarihinden, zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 15.10.2018 tarihinden itibaren ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının bakıcı gideri maddi zararı için 14.180,38 TL’ nin davalılardan … ve …’ den kaza tarihi olan 24.07.2018 tarihinden, zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 15.10.2018 tarihinden itibaren ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’den kaza tarihi olan 24.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşteken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ait istemin REDDİNE” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; 24.07.2018 tarihinde, davacı Husseın HMIDI sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile seyir halindeyken, müvekkil … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, davacı, işbu davada yaralandığını ve işgöremezlik zararına uğradığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebi ile dava yoluna başvurduğunu, yapılan yargılama neticesinde Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.06.2022 tarih ve … E. – …. K. Sayılı kararı ile davacının davasının maddi tazminat talepleri yönünden kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden ise kısmen kabulüne karar verildiğini, yerel mahkemenin bu kararının usule, yasaya, kanuna, dosya kapsamına ve yüksek mahkeme kararlarına aykırı olduğunu, davacının yabancı uyruklu olması nedeniyle teminat yatırması gerektiğini, davacının teminat yatırmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne- kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, kusur raporunun eksik inceleme ile düzenlenmiş olup, kaza tespit tutanağı ile çelişkili işbu raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, maluliyet raporunun eksik inceleme ve hatalı tespitler ile düzenlendiğini, bu raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun usuli kazanılmış haklar dikkate alınmadan hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, aktüer bilirkişi raporunun hatalı şekilden düzenlendiğini, işbu rapora karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının tedavi giderleri, bakıcı gideri, geçici işgöremezlik talebinin kabulünün usul ve yasaya, yüksek mahkeme kararlarına aykırı olduğunu, müterafik kusur indirimi yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiğini, reddedilen tedavi giderleri talebi yönünden müvekkil lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davalı tarafından ıslah edilen tutarlar yönünden alacak haklarının zamanaşımına uğradığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararın davacı aleyhine kaldırılarak davalı müvekkil lehine talepleri doğrultusunda hüküm tesis edilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; HMK 115. Maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik uyarınca düzenlendiğini, ilk derece mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararının davacı yanca istinaf edilmemiş olup ilgili karar içeriğinin davacı tarafça kesinleşmiş olduğunu, aleyhe bozma yasağına aykırılık teşkil etmemesi için hesaplamanın TRH %1,8 teknik faiz esaslarına ve 2020 asgari ücretine göre yapılması gerektiğini, her durumda progresif rant esas alınarak düzenlenen rapor doğrultusunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusurun hatalı olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, başvuranın müterafik kusurundan dolayı tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, hükme esas alınan geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi giderleri trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, her halükarda ıslaha konu edilen rakam için ancak ıslah tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceğini, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.06.2022 tarihli … E. , … K. sayılı ilamının kaldırılarak, esas hakkında yeniden karar tesisi ile davanın reddini, icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dairemizin ilamı ile verilen kaldırma ve gönderme kararı üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararın davalı sigorta ve davalı … vekili tarafından istinafı üzerine yapılan inceleme sonunda;
Daire kaldırma kararı gereğinin yerine getirilerek alınan maluliyet raporuna göre sürekli ve geçici maluliyetinin ve sonrasında kaldırma kararında belirtildiği biçimde usul ve yasaya uygun, ayrıntılı, gerekçeli aktüer bilirkişiden alınan raporla tazminat miktarının belirlenmiş olmasına; tarafların sair itirazlarının Dairemizin önceki kaldırma kararında değerlendirilerek reddedilmiş olup yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre, tarafların bu hususlara yönelen itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
-Manevi tazminata yönelik tarafların itirazında;
6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yargıtay’ın 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hâkim; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun hak ve nesafet kurallarına göre uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekmektedir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi gerekir. Hakim manevi tazminata hükmederken; tarafların kusur durumu, kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, zarar ile olay arasındaki illiyet bağı, ölüm halinde kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunması, olayın tarihi, olayın ağırlığı, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, davacı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak davacılar için zenginleşme, davalılar için yoksulluğa neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Somut olayda; yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri, meydana gelen olayın ve davalının fiilin niteliği, olayın oluş yer ve şekli, kusur durumları, oluşan sürekli ve geçici maluliyet ile davacıyf oluşan sabit eser durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, belirlenen manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete göre uygun olduğu görüldüğünden, buna yönelik davalı …’un itirazının reddine karar verilmiştir.
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı sigorta ve davalı …’un istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalılar … ve … A.Ş vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı …’ten alınması gereken 6.706,58 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 2.018,64 TL nin mahsubu ile bakiye 4.687,94 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı …’dan alınması gereken 5.340,38 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 1.415,80 TL nin mahsubu ile bakiye 3.924,58 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, fazladan yatırıldığı anlaşılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davalıya iadesine,
4-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/02/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.