Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2485 E. 2023/268 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 17/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 07/07/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1- … – TC No : …
:2- … -TC: …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI :1- … A.Ş- …
VEKİLLERİ : Av. …
: Av. … – …
DAVALILAR :2- … -TC: …
:3- … – TC No : …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/02/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 17/02/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 13/06/2019 tarihinde davalı … idaresindeki diğer davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken müvekkili davacı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol yan kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın perte çıktığını, müvekkili davacı …’ın yaralandığını, kaza nedeniyle sigorta şirketi tarafından …’ın % 25 kusurlu olduğu esas alınarak toplamda 42.775,00 TL ödeme yaptığını, ancak söz konusu ödemenin yeterli olmadığını, Konya … Asliye Ceza Mahkemesi tarafından aldırılan … tarihli bilirkişi raporunda …’nun asli kusurlu olduğunu ve …’ın kusurunun olmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin aracında oluşan hasar nedeniyle üzüntü yaşadığını belirterek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacı …için …plaka sayılı … model … …marka perte çıkan aracın sigorta tarafından ödenen bedelden eksik kalan kısım için şimdilik 1.000,00 TL. alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile ; … plaka sayılı aracın kaza nedeniyle perte çıkmasından dolayı eksik ödenen kısım için 1.000,00 TL. olan talebini 16.225,00 TL. artırmak suretiyle 17.225,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur bilirkişi raporu ve kaza tespit tutanağı muhteviyatında yer alan kusur hususlarına ilişkin bariz ve aşikar çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, bilirkişi raporu aksine sigortalı araçta meydana gelen hasarın karşılandığını, müvekkil şirket tarafından davacı tarafa yeterli ödeme yapıldığını, aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiğini, davacının aracının rayiç bedeli belirlenirken esas alınan araç ilanları güncel rayiç fiyatlara ilişkin olduğunu, bilirkişi tarafından aracın kaza tarihindeki değerinin baz alınarak aracın daha önceki kazaları ve aldığı hasarlarda göz önünde bulundurularak bir hesaplama yapılması gerekirken haksız ve hukuka aykırı şekilde aracın güncel piyasa değerine göre rayiç bedeli belirlemesinin hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle bilirkişi raporuna itirazlarının kabul edilmesine, dosyanın kusur açısından adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevkine, dosyanın hasar konusunda uzman bilirkişilere veya hasar konusunda uzman başka bir bilirkişiye tevdine karar verilmesine eksik ve hatalı tanzim edilen kök rapor yönünden ek rapor aldırılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Somut olayda davacı …, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek hasar bedeli tazminatı isteminde bulunmuş, davacı … ise manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davacı …’ın davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine … tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra … tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili, … tarihli tavzih dilekçesi ile, davacılardan … için talep edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın 2.500,00 TL’lik kısmının kendi yaralanması nedeniyle, 2.500,00 TL’lik kısmının ise …’a ait aracın perte ayrılması nedeniyle talep ettiklerini belirtmiştir.
Davaya konu trafik kazasının … günü saat 18:53 sıralarında davalı … idaresindeki … plakalı araç ile davacı …’ın idaresindeki … plakalı aracın kavşakta çarpışması neticesinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına uygun olduğundan hükme esas alınan … tarihli bilirkişi raporu ile, davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalı …’nun tam kusurlu olduğu, davacıya ait aracın onarımının ekonomik olmadığı, perte ayrılmasının gerektiği, aracın kazadan önceki hali ile rayiç değerinin 60.000,00 TL olduğu ve aracın sovtaj değerinin 12.100,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı …’a hasara uğrayan ve perte ayrılan araç nedeniyle, dava dışı … tarafından (sovtaj bedeli açıklaması ile) 12.100,00 TL, davalı sigorta şirketi tarafından ise … tarihinde 26.175,00 TL ve 28/08/2019 tarihinde 4.500,00 TL tutarında olmak üzere toplam 42.775,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı …’ın bakiye zararının 17.225,00 TL olduğu, davalı araç sürücüsü ile davalı araç işleteninin bu zararın tamamından sorumlu olduğu sonucuna varıldığından araç sürücüsü ve araç işletenine yönelik davanın bu tutar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Kaza … tarihinde gerçekleşmiş olup, kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi maddi hasar teminat klozu limiti 36.000,00 TL’dir. Davalı sigorta şirketi tarafından 30.675,00 TL ödeme yapılması karşısında bakiye poliçe limitinin 5.325,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğundan davalı sigorta şirketine yönelik davanın ise bakiye poliçe limit olan 5.325,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca, davacı dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde herhangi bir sınırlama ve ayrım yapmaksızın 17.225,00 TL’nin davalıların tamamından tahsilini talep ettiğinden davalı sigorta şirketine yönelik dava yönünden sigorta şirketi lehine yargılama giderine hükmedilmiştir.
… tarihli maluliyet raporu ile davaya konu trafik kazasında yaralanan davacı …’ın yaralanmasının kalıcı sakatlık niteliğinde olmadığı ve iyileşme süresinin 3 hafta olduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda, tarafların sosyal ekonomik durumları, kusur oranları, yaralanmanın derecesi dikkate alınarak davacının kendi yaralanması nedeniyle talep ettiği manevi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı … annesi …’a ait aracın perte ayrılması nedeniyle de manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de; ağır bedensel zarar ve ölüm hali dışında zarar görenlerin yakınlarının manevi tazminat isteminde bulunamayacakları sonucuna varıldığından davacının …’a ait aracın hasarlanmasına dayalı manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve ;
DAVACI …’IN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davacı …’ın kendi yaralanması nedeniyle 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ile davalı …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin …’a ait aracın hasarlanmasına dayalı manevi tazminat isteminin reddine,
DAVACI …’IN MADDİ TAZMİNAT DAVASININ DAVALI … A.Ş. YÖNÜNDEN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ, DAVALI … İLE DAVALI … YÖNÜNDEN KABULÜ ile 17.225,00 TL hasar tazminatının (davalı … A.Ş.’nin sorumluluğu 5.325,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalı … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … ile davalı … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, davalı … A.Ş.’ye yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine, ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkil …’ın meydana gelen kazada hiçbir kusurunun bulunmaması, davalı sürücü …’nun tam kusurlu olması, davacı müvekkilin yaralanması karşısında ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen 2.500,00 TL manevi tazminat miktarı, davacı müvekkilin bu olay nedeniyle duymuş olduğu ızdırabı bir nebze olsun dindirmekten uzak bir rakam olduğunu, yine davalı … A.Ş yönünden davanın hasar tazminatına ilişkin kısmının kısmen kabulüne karar verilmesi ve reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/07/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş olan kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılar … ve … sundukları istinaf dilekçesinde özetle; … tarihinde gerçekleşen bu kazaya ilişkin olarak … tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda maddi ve manevi tazminat taleplerinin davacılar aleyhine olacak şekilde kısmen kabul edildiğini, yerel mahkemece tesis edilen hükmün açıkça hukuka, kanuna ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına aykırı olduğundan bozmayı gerektirdiğini, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret mahkemesinin verdiği 07/07/2022 tarihli ve … Esas … Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar davacı tarafça ve sigorta dışındaki davalılarca aşağıdaki yönlerden istinaf edilmiştir.
-Davacı tarafın hasara ilişkin itirazlarında;
Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, aracın tamiri ekonomik değil ise bu durumda araç hasarı ve değer kaybı gibi taleplere hükmedilemeyecektir. (Yargıtay 17. HD 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamı)
Buna göre mahkemece, davacı tarafa ait aracın hasar bedelinin aracın kaza tarihindeki ikinci el rayiç değerine göre tamirinin ekonomik olup olmadığı, şayet aracın pert olduğu sonucuna varılırsa aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli mahsup edilerek gerçek zarar miktarının belirlenmesi için alanında uzman bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, aracın perte ayrılmasının daha ekonomik olup hasar için yapılan ödemelerin mahsubu ile davalı sigorta için kaza tarihindeki teminat limiti de gözetilerek bakiye hasar tazminatına karar verilmesi yerinde olup, bu sebeple somut sebep ve dayanakları gösterilmeyen davacı itirazlarının reddi gerekmiştir.
-Tarafların manevi tazminata yönelik itirazlarında;
6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yargıtay’ın 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hâkim; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun hak ve nesafet kurallarına göre uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekmektedir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi gerekir. Hakim manevi tazminata hükmederken; tarafların kusur durumu, kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, zarar ile olay arasındaki illiyet bağı, ölüm halinde kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunması, olayın tarihi, olayın ağırlığı, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, davacı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak davacılar için zenginleşme, davalılar için yoksulluğa neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Somut olayda; yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri, meydana gelen olayın ve davalının fiilin niteliği, olayın oluş yer ve şekli, davalının tamamen kusuru, oluşan geçici maluliyet durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacı … için belirlenen manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete göre uygun olduğu gibi aracın hasara uğraması nedeniyle manevi tazminat da istenilemeyeceğinden, görüldüğünden, buna yönelik davacı ve davalı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacılar ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/07/2022 tarih … Esas … Karar Sayılı Kararın, usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacılar vekilinin ve davalılar … ile …’nun istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’nun istinaf talebi yönünden karar ve ilam harcı olarak 1.347,41 TL alınması gerektiğinden peşin olarak yatırılan 337,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.010,41 TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı …’nun istinaf talebi yönünden karar ve ilam harcı olarak 1.347,41 TL alınması gerektiğinden peşin olarak yatırılan 337,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.010,41 TL istinaf karar harcının bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan harcın mahsubu ile, fazladan yatırıldığı anlaşılan 156,96 TL nispi karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/02/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.