Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/244 E. 2022/841 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Konkordatonun Kısmen Feshi
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 21/05/2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Borçlu/davalı firmanın 13/01/2020 tarihinde konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, alacaklı olan müvekkili bankanın alacaklarının da gerek adi gerekse rehinli alacak olarak kaydının yapıldığını, Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından 15/03/2019 tarihinde verilen kesin mühlet kararı çerçevesinde İcra ve İflas Kanunun ilgili hükümleri uyarınca yapılan ilan doğrultusunda, müvekkili bankanın alacaklarının bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili bankanın alacak kaydının yapıldığı, bu süreçte yapılan alacaklılar toplantısı neticesinde borçlu firmanın adi alacaklar yönünden nisabı sağlanması neticesinde konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, konkordato projesi kapsamında, borçlu/davalı firma tarafından yapılması gereken ödemelerin vadesinde yapılmadığını, borçlu firmanın müvekkili banka yönünden, tasdik edilen proje kapsamında 2.537,33 TL ödeme yapması gerekirken, borçlu/davalı firma tarafından ödemelerin vadesinde yapılmadığını, borçlu firma tarafından 05/11/2020 tarihinden bu yana hiçbir ödeme yapılmadığını, diğer yandan 05/11/2020 tarihine kadar olan süreçte de birçok ödenmeyen taksit bulunmakla birlikte aynı zamanda yapmış olduğu ödemelerde ise sürekli gecikmeler yaptığından bahisle; Davalı firmanın ödemeleri yapmaması ve konkordato projesinde samimi olmadığı açık şekilde ortaya çıkmış olmasından dolayı İİK. Madde 308/e düzenlemesi uyarınca konkordatonun müvekkili banka yönünden feshine, borçlu/davalı firma hakkında takip yapılmasına, rehinli alacaklara ilişkin başlatılan takiplerin satış da dahil olmak üzere devam edilmesine, davalı firmanın adına kayıtlı olan taşınır ve taşınmaz malvarlığının sorgulanarak, rizai satışı engelleyecek şekilde malvarlığına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davacı taraf arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklı hukuki ilişkinin bulunduğunu, müvekkili şirketin, davacı ve sair hukuki ilişkilerinden kaynaklı ticari nitelikteki borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunduğunu basiretli bir tacir olarak öngörmüş, icra ve iflas takiplerinin yıkıcı etkisi karşısında hem işletmesinin devamlılığı sağlamak hem de alacaklılarına iflasa oranla daha yüksek tutarda edimleri ifa etmek adına İİK. 285.maddesi v.d. düzenlenen adi konkordato hükümleri gereğince, Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas ve …. Karar numaralı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunulduğunu, mahkemece İİK’nda belirtilen koşulları yerine getiren müvekkili şirket hakkında konkordato mühleti verilerek bir kısım tedbirlere hükmedildiğini, müvekkilinin kesin mühlet süresinde gerçekleşen alacaklılar toplantısında; borçlarını anapara üzerinden, konkordatonun tasdiki ile başlamak üzere, 48 eşit taksitte ödeme öngören konkordato projesini teklif etmiş,iş bu konkordato projesi hem alacak miktarı hem de alacaklı sayısı bakımından %66,6 oranında kabul edildiğini, müvekkilince teklif edilen konkordato projesini kabul etmeyen davacının, kanunun aradığı çoğunlukla kabul edilen konkordato projesine dahil olmak zorunda kaldığını, 13/02/2020 tarihinde tasdik edilen konkordato projesi İ.İ.K.308/c gereğince bağlayıcı hale geldiğini ve müvekkilinin ilk konkordato ödemelerini 15/02/2020 tarihinde gerçekleştirdiğini, ancak müvekkilinin 2020 yılının Nisan ayından bugüne, konkordato ödemelerini kusuru olmaksızın ifa edemediğini, müvekkilinin huzurdaki fesih davasının açılmasına sebep olmadığını, müvekkilinin restorant işi ile iştigal ettiğini, 2020 yılının Şubat ayında henüz konkordato sürecini tamamlamışken salgın nedeni ile 2020 yılının Mart ayından günümüze kadar konkordato projesinin omurgasını teşkil eden nakit akım tablosuna göre hedeflediği ciroyu gerçekleştiremediğini, müvekkilinin projesinin kazanç/kâr temelli olduğunu, mahkemece verilecek kararın müvekkilinin konkordato projesinden etkilenen pek çok alacaklının haklarının korumaya yönelik bir karar olacağını, davanın kabul edilmesi halinde müvekkilinin konkordato başvurusundan önceki mali durumuna geri döneceğinin ve bunun projeden etkilenen alacaklıların menfaatine olmayacağını ve ifa imkansızlığa düşen müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığından bahisle; Konkordatonun kısmen feshine ve ifaya yönelik davanın derdest edilmesinin dürüstlük kuralları ile bağdaşmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/11/2021 tarih …. Esas …. Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Dava “konkordatonun kısmen feshi” davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı şirketin konkordato mühleti talebi ile açmış olduğu davanın Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas …. Karar sayılı dosyası ile karara bağlandığını, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, karar doğrultusunda davalı firmanın ödemeleri yapmaması ve konkordato projesinde samimi olmadığından dolayı İİK.Madde 308/e düzenlemesi uyarınca konkordatonun davacı banka yönünden feshine, borçlu/davalı firma hakkında takip yapılmasına, rehinli alacaklara ilişkin başlatılan takiplerin satış da dahil olmak üzere devam edilmesine, davalı firmanın adına kayıtlı olan taşınır ve taşınmaz malvarlığının sorgulanarak, rizai satışı engelleyecek şekilde malvarlığına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafın davanın reddine karar verilmesini talep ettiği,
2004 s. İİK’nın 308/e maddesinin; “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.”şeklinde düzenlendiği,
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2020 tarih ve …. Esas …. Karar ile konkordato davasının davacısı …. Şirketi’nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal (13/01/2020 tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği belirlenmiş, söz konusu gerekçeli kararın 27/04/2021 tarihinde kesinleştiği, verilen hüküm gereğince tasdik kararının, dolayısıyla konkordato ödeme planının derhal bağlayıcı hale geldiği,
Konkordato davasına ilişkin tasdik edilen proje (ödeme planı) dosyamıza getirtilmiş, buna göre davacının davalıdan olan adi alacağının 121.791,72 TL olduğu, 15/02/2020 tarihinden başlanmak üzere 1’er ay vadeyle ve 48 eşit taksit halinde ödemelerin tarih ve miktarının ödeme planında ayrıntılı olarak yazıldığı,
Mahkememizin 19/10/2021 tarihli duruşmasında taraflara beyanda bulunmaları için süre verildiği, taraflarca süresi içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmadığı, davalı tarafın, davacıya yapılan ödemelere ilişkin olarak mahkememiz dosyasına herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı, davalının, korona virüs salgını ve ekonomik etkileri nedeniyle hakkaniyet prensiplerine göre davanın reddini istemiş ise de; 2004 Sayılı İİK’nun 285/1. Maddesi gereğince; Konkordato davalarının amacının, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluların, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmesini veya muhtemel bir iflâstan kurtulmasını sağlamak olduğu, davalının konkordato davasında da, konkordato projesi, davalının ödeme acziyeti ve konkordato şartları değerlendirilerek konkordato projesi(ödeme planı)’nin tasdik edildiği, konkordatoya ilişkin yasal düzenlemelerin ve konkordato kararı verilmesi usulünün dışına çıkacak ve konkordato davasında verilen kararı (ödeme planını) işlevsiz hale getirecek şekilde hakkaniyet gerekçesiyle davanın reddedilmesi talebinin yerinde görülmediği, ödemeyi ispat yükünün davalıda olduğu, davalının davacıya 15/02/2020 tarihinden itibaren bir kısım ödemeler yaptığı ancak konkordato ödeme planına uygun ödeme yapmadığı, davacının, davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri yapmaması nedeniyle, konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebilecekleri anlaşılmakla; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil sırasında kayıtlı davalı …’nin, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2020 tarih ve …. Es… Kar. sayılı ilamı ile tasdik edilen ve aynı tarihte bağlayıcı hale gelen konkordatosunun, 2004 sayılı İİK’nun 308/e maddesi gereğince, davacının bu konkordato kararı ile kazanmış olduğu varsa yeni hakları muhafaza etmekle birlikte, davacı … yönünden feshine, davacının diğer talepleri borçlu/davalı firma hakkında takip yapılmasına, rehinli alacaklara ilişkin başlatılan takiplerin satış da dahil olmak üzere devam edilmesine, davalı firmanın adına kayıtlı olan taşınır ve taşınmaz malvarlığının sorgulanarak, rizai satışı engelleyecek şekilde malvarlığına tedbir konulmasın yönündeki talepleri yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki gibi hüküm kurulmuş ve;
DAVANIN KABULÜ İLE;
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil sırasında kayıtlı davalı …’nin, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2020 tarih ve …. Es… Kar. sayılı ilamı ile tasdik edilen ve aynı tarihte bağlayıcı hale gelen konkordatosunun, 2004 sayılı İİK’nun 308/e maddesi gereğince, davacının bu konkordato kararı ile kazanmış olduğu varsa yeni hakları muhafaza etmekle birlikte, davacı …. yönünden FESHİNE,
Davacının diğer talepleri yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. Şirketi vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin huzurdaki fesih davasının açılmasına sebep olmadığını, müvekkilin 2020 yılının nisan ayından itibaren aşırı ifa güçlüğü içinde olduğunu, 13.02.2021 tarihinde konkordato projesi tasdik edilen müvekkilin, projede belirtildiği gibi 15.02.2020 tarihinden itibaren konkordato borçlarının tamamını ifa ettiğini, ancak 2020 yılının Mart ayında başlayan covid-19 salgını nedeni ile müvekkil işletmesi alınan tedbirler kapsamında ilk kapatılan işletmelerden olduğunu, devam eden süreçte paket servis ve gel-al hizmeti noktasında faaliyet izni verilse de müvekkil işletmesinde satışa sunulan yiyeceklerin niteliği(fırın kebabı) itibarı ile paket ve gel-al hizmetine uygun olmaması müvekkil satışlarını %95 oranında azalttığını, yine müvekkilin yıllık kazancının yaklaşık %20’sini karşılık gelen Ramazan Ayı satışları da tam kapanma tedbirleri sebebi ile gerçekleştirilemediğini, yaz döneminde tedbirlerin yumuşatılarak verilen kısmi açılma kararında ise müvekkil işletmesinin yaz gelirlerinin büyük çoğunluğu oluşturan düğün organizasyonlarının yasaklanması nedeni ile beklentilen altında gerçekleştiğini buna rağmen müvekkilin konkordato borçlarını ifa ettiğini, dava tarihi itibariyle konkordato davasının henüz kesinleşmediği bidayet mahkemesinde gözetilmemiş olup bu dava şartı eksikliğinin sonradan giderilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararına karşı yaptıkları istinaf başvurularının kabulüne, konkordatonun kısmen feshine ve ifaya yönelik davanın derdets edilmesinin dürüstlük kuralları ile bağdaşmaması nedeni ile reddine, müvekkilin aşırı ifa güçlüğünde olması nedeni ile konkordato projesi kapsamında davacıya yapacağını ödemelerin TBK 138 maddesi gereğince yeni koşullara uyarlanarak pandemi dönemine karşılık gelen taksitlerin tehir edilerek konkordato vadesinin sonuna ilave edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacı vekili sunduğu istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı firmanın konkordato tasdik projesine göre ödemesi gereken taksit tutarlarını ödemediğini, davalı/borçlunun ödemeleri yapmaması nedeni ile konkordatonun İİK m.308/e bendi gereğince müvekkil Banka yönünden konkordato projesinin feshine yerel mahkeme tarafından karar verildiğini, kanuni düzenlemede açık olup, konkordatonun feshinin istenebilmesi için konkordato tasdik kararının kesinleşmesinin de aranmadığını, anılan yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, davalı firmanın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle hukuka aykırı ve haksız olarak yapılan iş bu istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konkordatonun kısmen feshine ilişkindir.
Konkordatonun bir alacaklısınca fesinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde,
Konkordatonun tamamen feshi ise 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/f maddesinde “Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Kısmen Feshi Talep Edebilmek İçin Gereken Şartlar ;
Konkordatonun bir alacaklısınca (yani kısmen) feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerektiğinde tereddüt edilemez. Mademki, proje gereğince ifada bulunulmamıştır, şu hâlde evvela elde davacı alacaklı için mecburi bir proje olmalıdır. Eş deyişle konkordato projesi, tasdik edilmiş bulunmalıdır.Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını (ve doğal olarak borçlusunu) -aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece- derhâl bağlamaktadır. Bu hâlde, ilk bakışta önceki dönemden farklı olarak konkordatonun kısmen feshi bakımından kesinleşmesinin de aranmayacağı söylenebilmekle beraber bu sonuç, yüzeysel kalacaktır. Zira Kanunun bu kez 308/a maddesinde öngörülen kanun yolu denetiminden geçemeyen bir projenin, tasdik edilmekle başta bağlayıcılık kazanmış olsa da, anılan özelliğini sürdürmesi zaten mümkün olamayacak; takiben feshini istemek de gerekmeyecektir. Kısacası, konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir.
(YENİ KONKORDATO HUKUKU 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 )
Somut dosyamızda, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı ….’nin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği,Konkordato davasının istinafa gönderildiği, Konya Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk dairesinde … Esas, …. Karar sayılı dosyası ile istinafın esastan reddine karar verilerek temyiz edilmeden 27/04/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu halde mahkemece konkordatonun kısmen feshi için aranılan konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2020 gün ve …. E. …. K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı ….’nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin Derhal bağlayıcı hale gelmesine,31/01/2020 tarihi itibariyle kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için 24 eşit taksit halinde ödenmesine karar verildiği belirlenmiştir.
Dosya kapsamından davacının konkordato ödeme planı çerçevesinde hiçbir ödeme yapmadığı hususu itilaflı olmayıp bunun aksini iddia ve ispat etmediğinden davalının davacıya konkordato ödeme planına uygun ödeme yapmadığı belirlenmiştir.
Davalının, korona virüs salgını ve ekonomik etkileri nedeniyle hakkaniyet prensiplerine göre ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilemediğini,bu hususun dikkate alınmasına talep etmiş ise de ;
2004 s. İİK’nun 285/1. maddesine göre, konkordato davalarının amacının, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluların, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmesini veya muhtemel bir iflâstan kurtulmasını sağlamak olduğu, Davalının konkordato davasında da, konkordato projesi, davalının ödeme acziyeti ve konkordato şartları değerlendirilerek konkordato projesinin tasdik edildiği, konkordatoya ilişkin yasal düzenlemelerin ve konkordato kararı verilmesi usulünün dışına çıkacak ve konkordato davasında verilen kararı işlevsiz hale getirecek şekilde hakkaniyet gerekçesiyle davanın reddedilmesi talebi de yerinde görülmemesinin de usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır
Davacının, konkordatonun kendileri yönünden feshini isteme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, kabul kararı verilmesi doğru olup, tasdik kararının kesinleşmiş olması da dikkate alındığında davalının istinafı yersizdir.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca davalı istinafının esastan reddine karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 308/e gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.. 07/04/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.