Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2418 E. 2022/2517 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 25/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – TC No : …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : 1- …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 2- … – TC No: …

: 3- …
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 25/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili davacının 09.09.2021 tarihinde … plakalı … marka ve … model aracı ile seyir halinde iken davalı …’ın sürücü olduğu … plakalı araç ile çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin aracının pert olduğunu, kaza anında tutulan 09.09.202 1tarihli trafik Kazası Tespit Tutanağında kazanın davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın, normal seyrinde bulunan müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca adaya girme önceliğine dikkat etmeyerek çarpması sonucunda meydana geldiğinin tespit edildiğini, gerekli inceleme yapıldığında ise davalının %100 kusurlu olduğunun tespit edileceğini, müvekkilinin kaza nedeniyle aracındaki onarım bedelinin 211.702,66 TL olarak tespit edildiğini, … plakalı aracın … poliçe numarası ile sigortalı olduğu … A.Ş’ye 04.10.2021 tarihinde başvuru yapılmış ve bu başvuru sonucunda … sayılı hasar dosyası açılmışsa da verilen süreler içerisinde tarafımıza ödemeye ilişkin bir dönüş yapılmadığı için davalı sigorta şirketine 22.11.2021 tarihinde zorunlu ticari arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını belirterek; … plakalı araca tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren, davalı diğer şahıs ve şirketten ise, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/05/2022 tarihli dilekçesi ile, açmış oldukları davayı toplamda 176.050,00 TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 05.07.2021-05.07.2022 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile araç başına kaza tarihi itibarıyla 43.000-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması sebebiyle davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkilinin poliçeden kaynaklı sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek; müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin başvurucuya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı araç sürücünün tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta 98.033,26 TL tutarında hasar oluştuğu, davalılardan sigorta şirketinin sorumluluğunun 43.000,00 TL ile sınırlı olduğu, diğer davalıların ise bu zararın tamamında sorumlu oldukları, davacının araç mahrumiyetinden doğan zararının 5.250,00 TL olduğu, dolaylı zarar niteliğinde olan bu zarardan davalı sigorta şirketi dışındaki davalıların sorumlu olduğu, her ne kadar davacı tarafından hükmedilen alacağa yabancı para cinsinden olan alacaklara uygulanan faizin uygulanmasını talep etmiş ise de zararın TL cinsinden olması karşısında alacağa bu faizi türünün işletilmesinin mümkün olmadığı, dava dilekçesi ile alacağa yasal faiz işletilmesinin talep edildiği bu talebin ise yerinde olduğu sonucuna varıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a)98.033,26 TL hasar tazminatının davalılardan …A.Ş.’nin sorumluluğu kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi maddi hasar teminat klozu limiti olan 43.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere, davalı … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 08/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … ile davalı … Ltd. Şti. yönünden ise kaza tarihi olan 09/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)5.250,00 TL araç mahrumiyet tazminatının 09/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ile davalı … Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu tazminat kalemi yönünden davalı … A.Ş.’ye yönelik davanın reddine” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki onarım bedelinin geçersiz bir hesaplama olduğunu, müvekkilinin kaza tarihinde … yetkili araç servisine giderek aracın onarım bedelini hesaplattığını ve toplam parça ve işçilik bedelinin 211.702,60 TL olarak tespit edildiğini, sunmuş oldukları delillerin bilirkişi tarafından kısmen değerlendirildiğini, eksik inceleme yapıldığını, bilirkişinin raporunda farazi bir araç onarım hesaplaması yaptığını ve duyumlardan faydalandığını, yetkili servis raporunun bilirkişi tarafından gözetilmediğini, ayrıca bilirkişi raporunda aracın onarım bedeliyle birlikte değer kaybı olarak 50.000,00 TL hesaplama yapıldığını ancak Yerel Mahkemece bu hususta bir karar verilmediğini, eksik inceleme yapılarak hakkaniyete uygun olmayan ve müvekkilinin zararını karşılamayan bir karar verildiğini, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kısmen reddolunan kısmının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosya kapsamına alınan kusur raporunda … plakalı aracın %100 oranında kusurlu olduğu belirtilirken makine mühendisi bilirkişi tarafından verilen raporda tarafının kusurlu olduğunun belirtildiğini, kazada kusursuz olmasına rağmen trafik kusur raporu vermeye yetkili olmayan makine bilirkişisi tarafından kusur raporu verildiğini, her iki rapor arasında çelişki olduğunu ve bu çelişkinin mutlak suretle giderilmesi gerektiğini, trafik kazalarında rapor vermeye yetkili usulüne uygun bir trafik bilirkişisinden rapor aldırıldığından kusursuz olduğunun ortaya çıkacağını, kullanmakta olduğu araç kaskolu olduğundan dosyada davalı vasfının dahi olmaması ve tarafına yönelik açılan davanın hasımsızlık nedeniyle reddi gerektiğini, verilen kararın bu açıdan usulen hatalı olduğunu ve yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafın tüm iddialarının soyut iddialardan ibaret olup mahkeme tarafından tarafına yükletilen vekalet ücreti ve diğer tüm bedellerin açıklanan nedenlerle reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile tüm sair masrafların davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Kusura ilişkin itirazın incelenmesinde:
Maddi hasarlı kaza tespit tutanağı ve mahkemece alınan raporun olaya ve oluşa uygun olduğu davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
2-Hasar raporuna ilişkin itirazın incelenmesinde:
Bir trafik kazası sonunda tamamen kullanılmaz hale gelen ve eski duruma getirilmesi olanaksız olan araç, tamamen yok olmuş sayılır. Eski duruma getirilmesi olanaklı olmakla birlikte, onarım giderleri aracın sürüm değerinden çok ise sorumluluk açısından nesne tamamen yok olmuş gibi değerlendirilmelidir. Yabancı plakalı motorlu araçların kazadan sonra gümrüğe terk edilmesi, her zaman, bunların tamamen yok olmuş sayılacağı anlamına gelmez.
Bu durumlarda, aracın kullanılmaz durumda olup olmadığı ve kullanılacak durumda ise onarım olanağının olup olmadığı gözetilmelidir. Onarımı olanaklı olmasına rağmen gümrüğe terk edilmiş araçlardaki zararı Türkiye’deki onarım giderleri ile kayıtlı olduğu ülkedeki piyasa değeri karşılaştırılarak hangisi az ise ona göre belirlenmelidir. Motorlu aracın tamamen yok olduğu durumda zarar, kural olarak, olayın meydanageldiği andaki ve durumundaki gerçek sürüm değerine göre belirlenir. Motorlu araç, yabancı plakalı olup ülkemize geçici olarak girmiş bulunuyorsa, değeri kayıtlı olduğu ülkedeki sürüm değeridir.
Hasarlı olsun veya olmasın yurda geçici olarak sokulan araçların belli bir süre içinde yurtdışına çıkarılması, yasaların gerektirdiği zorunluluktur. O halde, hasarlı aracın haksız eylemi işleyene terki olanaksızdır. Bundan başka hasarlı aracın büyük giderlere katlanarak yurtdışına çıkarılmasının mağdurdan istenmesini tazminat hükümleri engeller. Belki de hasarlı aracın nakil ücreti, hurda değerini aşacaktır. Öte yandan zarar görenden böyle bir külfete katlanmasının istenmesi iyiniyet kurallarına aykırı düşecektir.
Somut olayda hazırlanan rapor yukarıda açıklanan esaslara göre hazırlandığı anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
Davacı Ömer Helvacı vekili ve davalı Adnan Pehlivan vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı … vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Alınması gereken 7.055,28 TL harçtan peşin alınan 1.767,24‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 5.288,04 TL harç giderinin davalı … ‘dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. 28/11/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.