Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2359 E. 2022/2512 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 25/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 25/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 27/09/2021 tarihli dilekçesiyle; 23/09/2019 tarihinde davacı adına kayıtlı … plakalı aracın seyir halindeyken davalı şirket sigortalısı …’in maliki ve sürücüsü olduğu …. plakalı araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasının meydana gelmesinde davalı şirket sigortalısının tam kusurlu olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında da bu durumun açık olduğunu, kaza sonrasında davacıya ait aracın ağır hasar gördüğünü, davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybının tespiti için Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi … Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, söz konusu tespitte bilirkişi tarafından davacının aracında meydana gelen hasar miktarının 9.000,00 TL kaza nedeni ile davacının aracından mahrum kaldığı süreye ilişkin araç mahrumiyet bedelinin 1.500,00 TL olduğunun tespit edildiğini, kazada … tarafından yapılan trafik sigortası nedeniyle sigorta şirketinin de aynen araç sahibi gibi sorumlu olduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğu, davacının aracındaki zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı şirketçe başvurunun reddedildiğini beyan ederek davanın kabulüne, trafik kazası nedeniyle uğradığı zarardan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davacının aracında oluşan hasar nedeni ile 9.000,00 TL tazminat, davacının aracında mahrum kaldığı süreye ilişkin araç mahrumiyet bedeli nedeni ile 1.500,00 TL tazminat olmak toplam 10.500,00 TL’nin kaza tarihi olan 23/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Şirketi vekilinin 11/10/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete yapılan hasar başvurusu üzerine hasar dosyası açılmak suretiyle incelemelere başlandığını, müvekkili şirket tarafından bazı hususların tespit edildiğini ve bu tespitler çerçevesinde hasar başvurusunun reddedildiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından aracında meydana gelen hasar için beyan ettiği 9.000,00 TL’ye itiraz ettiklerini, davacı tarafından araç mahrumiyet bedelinin tahsilini talep etmiş ise de araç mahrumiyet kazanç kaybı bedelinin teminat kapsamı dışında olduğundan talebin reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin araç mahrumiyet bedeli talebi bakımından sorumluluğunun olmadığını, müvekkili şirketin kaza tarihinden işleyecek olan faizle sorumlu tutulamayacağını ancak hesaplamaya yarar tüm belgelerle birlikte kendisine başvuru yapıldığı tarihten işleyecek olan yasal faizle sorumlu tutulabileceğini, beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 23/09/2019 tarihinde davacı adına kayıtlı … plakalı aracın seyir halindeyken davalı şirket sigortalısı …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasının meydana gelmesinde davalı şirket sigortalısının tam kusurlu olduğunu, trafik kazası tespit tutanağında da bu durumun açık olduğunu, kaza sonrasında davacıya ait aracın ağır hasar gördüğünü, davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybının tespiti için Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi … Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, söz konusu tespitte bilirkişi tarafından davacının aracında meydana gelen hasar miktarının 9.000,00 TL kaza nedeni ile davacının aracından mahrum kaldığı süreye ilişkin araç mahrumiyet bedelinin 1.500,00 TL olduğunun tespit edildiğini, kazada … tarafından yapılan trafik sigortası nedeniyle sigorta şirketinin de aynen araç sahibi gibi sorumlu olduğunu, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğu, davacının aracındaki zararın giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı şirketçe başvurunun reddedildiğini beyan ederek davanın kabulüne, trafik kazası nedeniyle uğradığı zarardan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davacının aracında oluşan hasar nedeni ile 9.000,00 TL tazminat, davacının aracında mahrum kaldığı süreye ilişkin araç mahrumiyet bedeli nedeni ile 1.500,00 TL tazminat olmak toplam 10.500,00 TL’nin kaza tarihi olan 23/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK.91/1.maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Dosya incelendiğinde davacının davaya ilişkin kazadan doğan zararının davacı tarafça tespit yoluyla mahkememiz dışında davacı tarafından tespit ettirildiği, söz konusu tespit dosyasına göre davacının meydana gelen kazadan dolayı 9.000,00 TL civarında hasar oluştuğu ve söz konusu tamirat döneminden kaynaklanan araç mahrumiyetine yönelik 1.500,00 TL olmak üzere toplam 10.500,00 TL zararının olduğu , söz konusu tespite dayanarak mahkememizde benzer kalemleri talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yeniden alınan hasar ve kusura ilişkin bilirkişi raporu doğrultusunda davacının %25 kusurlu olduğu, aracında 9.000,00 TL maddi zararının bulunduğu, aynı zamanda söz konusu araçtaki bu hasarın tamir süresince araç mahrumiyetinden dolayı davacının 1.500,00 TL zararı olduğu , mahkememizce de bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilmiştir.
Yapılan değerlendirmede mahkememiz bilirkişinin tespit etmiş olduğu araçta bulunan zararın kusur oranı ve miktarı dikkate alınarak aracın da davacıda kaldığı kabul edilmek koşuluyla söz konusu kazadan dolayı 6.750,00 TL hasardan dolayı maddi tazminatının olduğu ve söz konusu bedeli davalı sigorta şirketinden sigortanın limitleri dahilinde sınırlı olmak üzere sigortanın temerrüte düştüğü 22/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer talebi olan yani aracın tamir döneminde davacının araç mahrumiyetinden dolayı uğramış olduğu mahrumiyete ilişkin tazminat her ne kadar 1.500,00 TL çıkmış ise de söz konusu zararı yansıma zararı olduğundan ve yasamız gereğince davalı sigorta şirketinden istenememesi nedeniyle davacının söz konusu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Söz konusu açıklamalar doğrultusunda aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının talep etmiş olduğu hasara ilişkin maddi tazminat talebi olarak 6.750,00 TL’nin davalı … sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere sigortaya ihbar tarihi olan 22/10/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davacının araç mahrumiyetine ilişkin taleplerinin REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin aracı pert hale geldiğinden müvekkiline yapılacak ödemede seçimlik hak ortaya çıktığını, bunların aracın müvekkiline kalması veya sigorta şirketinde kalması durumu olduğunu, her iki durumda da müvekkilinin toplam zararının yargılama esnasında alınan bilirkişi raporu ile ortaya çıkmış olup müvekkilinin aracın kendisinde kalması seçimlik hakkını kullandığını, aracın müvekkilde kalmasının müvekkilinin seçimlik hakkı olup bu durumda müvekkiline ödenecek bedelin düştüğünü, fakat müvekkilinin zararının değişmediğini, müvekkilinin kullandığı seçimlik hak nedeniyle müvekkilinin toplam zararı, harçlandırılmış taleplerinin üzerinde olmasına rağmen tahsiline karar verilen miktarından daha düşük olmasından bahisle, müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu seçimlik hak durumunun yargılama esnasında ortaya çıktığını, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılması gerektiğini, yargılama giderleri bakımında kabul ve red oranı uygulanmaması gerektiğini, dava konusu trafik kazasında karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olması nedeniyle zararlarının eksik tespit edildiğini, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müvekkiline ait araçta meydana gelen zararlardan ve müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı diğer zararlardan sigortalı araç sahibinin aynen sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının reddedilen ve yargılama giderlerine ilişkin kısmının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, davanın tam kabulü ile müvekkillinin aracında oluşan hasar nedeni ile 9.000,00 TL tazminat; müvekkilinin aracından mahrum kaldığı süreye ilişkin araç mahrumiyet bedeli nedeni ile 1.500,00 TL tazminat olmak üzere, toplam 10.500,00 TL’nin kaza tarihi olan 23.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte (poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) davalıdan tahsiline, davanın aracın müvekkilde kalmış olması nedeniyle tümden kabul edilmemesi halinde; müvekkilinin zararının taleplerinin üzerinde olduğu hususu dikkate alınarak aracın müvekkilde kalması seçimlik hakkının kullanılmasının, müvekkilinin toplam zararını değiştirmediği de dikkate alınarak, aracın müvekkilde kalması nedeniyle, tespit edilen zarardan daha azına tazminat hükmedilmesi nedeniyle davanın reddedilen kısmın ilişkin davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni hasar ve mahrumiyet istemine ilişkindir.
1-Kusur itirazının incelenmesinde:
Trafikçi bilirkişinin düzenlediği raporunda; kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü … ‘nın %75 oranında kusurlu olduğunu, … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘ın ise kazanın meydana gelmesinde %25 bir kural ihlali kusurunun BULUNDUĞUNUN rapor ettiği, keza dosya içerisinde bulunan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı içeriğindeki beyanları ile raporun uyumlu olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin buna yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.
2-Yargılama gideri ve vekalet ücreti itirazının incelenmesinde:
Araç mahrumiyeti yönünden davalı sigorta şirketi sorumlu değildir.
Hasar yönünden ise aracın perte ayrıldığını bilen davacı talebini buna göre yapmış olup seçimlik hakkındı kullandığı itirazı yerinde değildir.
Davacı taraf dava dilekçesi ile 9.000 TL hasar ve 1.500 TL araç mahrumiyet tazminatı talep etmiş olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle kabul red oranlarına göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olup itirazın reddi gerekmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.28/11/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.