Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2272 E. 2022/2431 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlu davalı … A.Ş. (Eski ünvanı: … A.Ş.) arasında, müvekkili şirketin sigortalı olduğu, 24.04.2012 tanzim ve başlangıç, 24.04.2013 bitiş tarihli, 1 yıllık, … poliçe numaralı “İşveren Mali Mesuliyet Sigortası”; 22.7.2011 tanzim ve başlangıç, 22.07.2012 bitiş tarihli, 1 yıllık, … poliçe numaralı “Tehlikeli Maddeler ve Tehlikeli Atık Zorunlu Sorumluluk Sigorta Poliçesi” tanzim edildiğini, 19.07.2012 tarihinde müvekkili şirketin bayiisi olan … Şti.’ne ait petrol istasyonunda LPG dolumu esnasında patlama gerçekleştiğini ve müvekkili şirketin işçisi … ile müvekkili şirketin bayiisi olan … Şti.’nin işçisi … iş kazası geçirerek yaralandığını, … ve …’a bu iş kazası neticesinde SGK tarafından iş göremezlik maaşı bağlandığını ve tedavi giderleri karşılandığını, SGK tarafından yapılan bu ödemelerin rücu edilmesi için müvekkiline Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … Karar sayılı ve … Esas … Karar sayılı dosyalarından dava açıldığını ve müvekkilinin her iki dosyadan SGK’ya toplam 237.365,06 TL ile 20.810,96 TL yargılama giderinin ödendiğini, sigorta poliçesine istinaden SGK’ya ödenen bedellerin tahsili için davalı tarafa Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalı şirketin açılan takibe itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle; davalının Konya … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın şimdilik 258.176,02 TL’lik kısmının iptalini, takibin 258.176,02 TL üzerinden devamını, karşı tarafın itirazının haksız olması sebepleriyle 258.176,02 TL alacağın, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın dayanağı olan 5510 sayılı yasanın 21. Maddesinde 3.kişilerin sorumlu tutulabilmesi için olayın bir iş kazası olduğunun davacı tarafça ispatının gerektiğini, aksi takdirde davacının rücu imkanı bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, ispatlandığı takdirde davacı kurumun 3. kişilere karşı ancak alacağının yarısı kadarını rücu edebileceğini, davacının SGK’dan rücuya tabi herhangi bir tazminat alıp almadığı tespit edilerek, şayet alınmışsa alınan tazminatın hesaplanacak tazminattan tenzil edilmesi gerektiğini, davanın aktif husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 24.04.2012 başlangıç tarihli 24.04.2013 bitiş tarihli İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi akdedildiğini, 19.07.2012 tarihinde dava konusu iş kazası meydana geldiğini, müvekkili şirketin dava konusu kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusurunun bulunmadığını, kazanın davacı işverenin işçilerinin tamamen kendi kusuru ve ihmalkarlığından meydana geldiğini, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe teminatı oranında olduğunu, bu nedenlerle; davanın usulüne yönelik itirazlarının dikkate alınarak, davanın reddini, aksi halde davanın esastan reddini, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Davacı taraf dava dilekçesiyle, müvekkili şirketin davalı tarafça sigortalı olduğu, müvekkili şirketin bayiisi olan … Ltd. Şti.’ne ait petrol istasyonunda LPG dolumu esnasında patlama gerçekleştiğini ve müvekkili şirketin işçisi … ile müvekkili şirketin bayiisi olan … Ltd. Şti.’nin işçisi … iş kazası geçirerek yaralandığını, yaralanmalarına ilişkin Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı ve … Esas sayılı dosyalarından verilen karar üzerine SGK yapılan ödemelerin sigortalı olduğu davalıdan tahsilini için icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
Dosya, davacının dava konusu rücuya sebep olay kapsamında ödediği bedeller toplamının ödeme tarihleri ile birlikte tespiti için bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve aynı mahkemenin … Esas sayılı dosyaları kapsamında yapılan toplam ödeme miktarının 184.954,86 TL olduğu hesaplanmış olup, ilgili rapordan yasal faiz yerine dava dışı SGK’nın yapılan ödemelere ilişkin uyarladığı Yİ-ÜFE oranlarına göre 3.995,63 TL fark bedeli alınması gerektiği belirtilmiş olup, 01/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; ilgili alacağa ilişkin uygulanması gereken faiz oranının %19,50 olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir bilirkişi raporları mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Her ne kadar 01/06/2022 tarihli bilirkişi raporundaki faiz hesaplamasında 188.950,49 TL üzerinden faiz hesaplaması yapılmış ise de; bu bedel 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından ödemesi gerçekleştirilen 184.954,86 TL’ye fark bedel olan 3.995,63 TL’nin toplamı ile birlikte oluşan bakiye bedel olduğundan ve Yİ-ÜFE oranlarına göre hesaplanan fark bedelinin faiz hesabında dikkate alınmaması gerektiği anlaşılmakla ve bu husus yeniden ek rapora gerek olmaksızın mahkememizce hesaplanabilir bir durum olduğundan toplam ödenen bedel olan 184.954,86 TL’nin ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar 1 yıl 1 ay 7 günlük faiz miktarının 39.765,42 TL olduğu, (1 yıllık faiz 184.954,86 TL x 0.1950 = 36.068,04 TL, 1 aylık faiz 36.068,04 TL/12= 3.005,67 TL, 7 günlük 36.068,04 TL / 365×7=691,71 TL) hesaplanmıştır.
Her ne kadar davacı vekili itiraz ve beyanlarında, Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin mezkur kararları haricinde yapılan ödemelerinde rücua konu olacağına yönelik iddialarda bulunmuş ise de; dava konusu Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki icra takip talebinde 19/07/2012 tarihli iş kazası neticesinde SGK tarafından rücua ilişkin açılan Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 18/04/2018 tarihli kararı ve Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 21/03/2018 tarihli kararı neticesinde ödenmek zorunda kalınan ilk peşin sermaye geliri, tedavi giderleri ile vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin ödemelerin rücuen tahsili talep edildiğinden Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin mezkur kararları haricinde yapılan ödemeler mahkememizce ilgili icra dosyası kapsamında değerlendirmeye alınmamış olup, takibin 184.954,86 TL asıl alacak, 39.765,42 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Yapılan ödemeler mahkeme ilamlarına ilişkin olup, bedeller likit ve muayyen olduğundan hüküm altına alınan bedel üzerinden % 20 oranında hesaplanan 36.990,97 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın kısmen kabulü ile; davalının Konya …İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin asıl alacak 184.954,86 TL, işlemiş faiz 39.765,42 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve muayyen olduğundan hüküm altına alınan miktar üzerinden % 20 oranında hesaplanan 36.990,97 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin yapılandırma esnasında müvekkili tarafından SGK’na ödenen miktarın Yunak ASHM. kararları neticesinde ödenmediği yönünde yanlış bir tespitte bulunduğunu, davanın kabulü yerine kısmen kabulü yönünde karar verilmesinin çelişkili olduğunu ve hukuka aykırı olduğunu, icra takibinin konusunun müvekkili şirketin SGK’na ödemek zorunda kaldığı 258.176,02 TL’nin davalı ile tanzim edilen poliçeler nedeniyle rücuen tahsili olduğunu, takip konusunun sadece Yunak ASHM kararlarının hüküm fıkrasıyla sınırlandırılmadığını, takip talebinde borcun sebebi kısmında yer alan “müvekkilin 31.08.2018 tarihinde SGK na faizi ile birlikte ödemek zorunda kaldığı ..tahsili talebi” şeklindeki açıklamayı, “borcun sebebi mahkeme ilamları ile sınırlandırılmıştır” şeklinde yorumlamak, cümlede yer alan anlatıma, amaca ve somut olaya aykırı düştüğünü, takibin mahkeme ilamı ile sınırlandırılmış olsaydı takipte borcun sebebi kısmında “SGK’ na yapılan toplam 258.176.02 Tl lik ödemenin tahsili” cümlesinin yer almayacağını, Yerel Mahkemece 31.03.2022 tarihli duruşmada, “Davaya konu icra takibine dayanak olarak gösterilen rücu kalemleri yalnızca Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas ve aynı mahkemenin … esas sayılı dosyalarında verilen kesinleşmiş hükümlere ilişkin olduğundan yalnızca bu kapsamda değerlendirme yapılarak (geçici iş göremezlik durumu ve mahkeme hükümleri dışında ayrıntıya girilmeksizin) rücuya konu hesaplamalara yönelik EK rapor tanzimini” yönünde ara karar kurulduğunu, mahkeme ara kararında yer verilen hukuki değerlendirmede taleplerine aykırı olarak takip konusunun sınırlandırıldığından hukuka aykırı olduğunu, yanlış tespitlere dayanan bilirkişi kök ve ek raporlarına itirazlarının incelenmediğini, hukuka aykırı raporların hükme esas alındığını, takip konusu alacağın tamamı yönünden hesaplama yapılması gerekirken hukuka aykırı olarak ilamda hüküm fıkrasında belirtilen alacak kalemleriyle kısıtlı bir hesaplama yapılarak alacaklarının eksik hesaplandığını, taraflar arasında tanzim edilen poliçeler nedeniyle müvekkili şirketin SGK’na ödemek zorunda kaldığı 258.176,02 TL’nin tamamının davalıdan rücuen tahsili gerektiğini, mahkemece tespit edilen ve müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı, kanuna göre yapılandırılan kurum zararının davalıdan rücuen tahsilinde hukuka aykırı ya da davalıyı zarara uğratan bir yan bulunmadığını, davalı tarafın müvekkilinin SGK’ya ödemek zorunda kaldığı toplam miktar üzerinden sigorta poliçeleri nedeniyle sorumlu olduğu düşünülmeyerek verilen kararın hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davacı aleyhine Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında SGK tarafından açılan rücu davasında;kazazede … isimli işçiye bağlanan 27.02.2015 tahsis onay tarihli 93.988,46 TL. sürekli iş göremezlik geliri ile 70.443,59 TL. tedavi gideri için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davalı şirketten talep edildiği, bu dava dosyasına göre tedavi giderlerinin yapıldığı tarih ile davacı şirketin ta kusurlu olduğunun kabulü ile mahkemece tedavi giderlerinin tamamının kabul edildiği ancak peşin sermaye değerli gelir yönünden, ilk peşin sermaye değerinin 46.994,23 TL.sının davacı … A.Ş ile dava dışı … Tic.Ltd.Şti’nden müştereken ve müteselsilen 27.02.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, bakiye ilk peşin sermaye geliri olan 15.000,23 TL.nin ise 27.02.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte dava dışı …Ltd. Şti.nden tahsiline karar verildiği,
Davacı şirket tarafından Konya …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında davalı … A.Ş aleyhine 258.176,02 TL: asıl alacak, 55.585,65 TL. işlemiş faiz olmak üzere 313.761,67 TL. tutarlı takip başlatıldığı, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğu,
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sayın mahkemeye gönderdiği 14.06.2021 tarihli yazısında;
Peşin sermaye geliri ve tedavi gideri toplamı olarak : 237.365,08 TL
Yunak AH … E. Dosyasında vekalet ücreti ve yargılama gideri: 6.431,33 TL.
Yunak AH … E. Dosyasında vekalet ücreti ve yargılama gideri: 14.379,63 TL
Olmak üzere toplam : 258.176,02 TL
7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı ve yapılandırılan tutarın peşin olarak ödendiği davaların konusuz kaldığı Yunak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin her iki dava dosyasına da bildirilmiş ve yapılandırma ile ilgili belgeler dosyaya da sunulduğu,
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, davacı şirketin 7143 sayılı Kanun kapsamında borcunu yapılandırma talebinde bulunulması üzerine, peşin sermaye değerli gelir ve tedavi gideri aslı olarak 231.979,87 TL.nın esas alınarak bu tutara 5.386,19 TL.Yİ/ÜFE ilave edilerek toplam borç tutarının 237.365,06 TL. olarak yapılandırıldığı, yargılama giderleri olarak 14.379,63+6.431.33 TL. ilavesi ile toplam 258.176,02 TL.nın davacı tarafından 31.08.2018 tarihinde defaten Sosyal Güvenlik Kurumu hesabına … aracılığı ile yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki DAVACI TARAF İCRA TAKİBİNE KONU ETTİĞİ MAHKEME İLAMLARINA GÖRE Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 7143 sayılı Kanun’a göre, davacının talebi ile yapılan yapılandırmanın, Yunak Asliye Hukuk Mahkemesi’ninin … ve … Esas sayılı dosyalarındaki kararlarla uyumlu olmadığı,
SGK tarafından, … E. Sayılı dosyada davacıyı yalnızca peşin sermaye değerli gelirin 46.994,23 TL.lık kısmından anılan dosyanın diğer davalısı … Ltd.Şti. ile birlikte müştereken-müteselsilen sorumlu tutarak, bakiye ilk peşin sermaye değeri tutarı olan 15.000,23 TL. dan yalnızca … Ltd.Şti.ni münferiden sorumlu tuttuğu,
Öte yandan Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayısında açılan davada, peşin sermaye değeri tutarı olarak 93.988,46 TL. dava konusu edilmiş olup, mahkemece, ilk bağlanan peşin sermaye tutarının rücuya konu edilebileceği gözetilerek 70.443,59 TL. lık ilk peşin sermaye değerini, yukarıda belirtildiği üzere 46.994,23 ve 15.000,23 TL. olarak iki davalıdan tahsiline karar vermiştir. Bu durumda davacının yapılandırmaya konu edebileceği tutar bu dava yönünden 46.994,23 TL olacağı;
Ne varki davalı kurumca 7143 sayılı Kanun’a göre yapılan değerlendirmede peşin sermaye değerinin tamamı 93.988,46 TL.nin esas alınarak asıl alacağın tespit edildiği,
Yine Sosyal Güvenlik Kurumunca, Yunak Asliye Hukuk Mahkemelerinde dava konusu etmediği, 956,18 TL., 454,00 TL.,2.170,92 TL.,2.848,81 TL., 1.249,09 TL. olmak üzere 7.679,00 TL. geçici iş göremezlik ödeneklerini de yapılandırma borç aslına dahil ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda Yunak Asliye Hukuk Mahkemesince belirlenen davacının sorumluluğu dışındaki ödemelerin eldeki davada rücuya konu edilemeyeceği, dava konusu Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki icra takip talebinde 19/07/2012 tarihli iş kazası neticesinde SGK tarafından rücua ilişkin açılan Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 18/04/2018 tarihli kararı ve Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 21/03/2018 tarihli kararı neticesinde ödenmek zorunda kalınan ilk peşin sermaye geliri, tedavi giderleri ile vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin ödemelerin rücuen tahsili talep edildiğinden Yunak Asliye Hukuk Mahkemesinin mezkur kararları haricinde yapılan ödemeler mahkemece ilgili icra dosyası kapsamında değerlendirmeye alınmayarak karar verilmesi doğrudur.
Bu halde dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00 ) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından REDDOLAN miktar itibari ile KESİN ,KABUL EDİLEN miktar itibariyle kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde TEMYİZİ KABİL olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/11/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.