Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2245 E. 2022/2358 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 18/04/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 16/11/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığının ortağı olduğu ve dava konusu taşınmazın kendisine tahsis edilmesinin tespitine karar verilmesini, ayrıca dava konusu taşınmaz malın davalı adına oluşan yolsuz tapu kütüğünün iptaline, davacı adına tapu kütüğüne tesciline, bunun mümkün olmaması halinde bu taşınmazın dava tarihi itibariyle hesaplanacak rayiç bedeline karşılık şimdilik 10.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, evrak üzerinde olmak üzere,dava konusu taşımazın mülkiyet hakkı üzerine teminatsız olarak ihtiyaten tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Somut olayda, davanın dayanağı kredi …sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. … sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı TKHK’nın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, muris tüketici konumunda olup davacılar da miras ilişkisine dayanarak dava açtıklarından ve davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi, 6502 sayılı TKHK m. 3, 73/1 ve 83/2 hükümleri uyarınca tüketici mahkemesine ait bulunmaktadır. İşbu dava, 6502 sayılı TKHK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır, bu cihetle mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş olup;
Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerin murisi …’ın …BANK’TAN 10/10/2017 valör tarihli 137.750,00 TL’lik ticari kredi kullanımı yaptığını ve ilgili kredi nedeni ile … poliçe numaralı poliçe ve 19/12/2018 valör tarihli 98.000,00 TL’lik ticari kredi kullanımı yaptığını ve ilgili kredi nedeni ile … poliçe numaralı poliçe ile iki ayrı … sigortası yaptırdığını, muris …’ın 20/04/2020 tarihinde beyin kanaması nedeni ile tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini, müvekkillerin murisi … ‘ın …bank’tan ticari kredi kullanımı yaptığını, çekilen kredinin ticari kredi olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, banka kredisi … sigortası için görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olarak belirlendiğini, ticari kredilerle ilgili davalara tüketici mahkemelerinin ya da tüketici mahkemesi sıfatı ile asliye hukuk mahkemelerinin bakmadığını, ticari kredi … sigortası davalarında görevli olarak belinlermiş olan mahkemenin ticaret mahkemesi ya da ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi olarak belirlenmiştir. Tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararının taraflarınca kabul edilemez nitelikte olup yerel mahkemenin bu kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2022 tarih … E. ve … K. sayılı kararının kaldırılması ile davanın kabulüne, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen görevsizlik kararı davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Dava, … sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Dava, krediye dayalı olarak yaptırılan … sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
21.05.2014 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Davacılar murisinin dava dışı Banka’dan kredi kullanması bu davanın konusu değildir.
Tekrar etmek gerekirse, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/l maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; davacılar murisinin …bank müşterisi olduğunu, murisin değişik tarihlerde bankadan krediler alındığı, murisin vefat ettiğini, müteveffanın aldığı krediye bağlı olarak … sigortası yapıldığı ve bu …sigortasına bağlı olarak talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 16.05.2017 tarih ve 2017/198-2017/5526 E-K sayılı; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesinin 14.03.2017 tarih ve 2017/226-2017/208 E-K sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, davanın dayanağı … sigorta sözleşmesi olup ticari kredi sözleşmesi değildir. … sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. Bu nedenle, davacılar miras bırakanı tüketici olup, davalı sigorta şirketi ile arasındaki … sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, 6502 sayılı yasa kapsamında kalan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden, davacının istinaf talebinin reddi gerekmiştir. (Bkz. YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/15053 ESAS, 2019/5692 KARAR)
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.16/11/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.