Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2153 E. 2022/2443 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili vermiş olduğu 04/03/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait zirai traktör olan … plakalı … marka 2017 model traktörün 23/07/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesi kapsamında sigortalandığını, müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza sonucu tamiri yapılan traktör bedeli olan 47.508,92TL’nin poliçe kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekirken ödenmediğini, dava öncesi yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, meydana gelen kazanın poliçe teminat kapsamında olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvurularında sonuçsuz kaldığını beyanla davanın kabulünü, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00TL belirsiz alacağın yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 08/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Davayı kısmi dava olarak 1.000 TL üzerinden açtıklarını, bilirkişi raporunun 47.508,92 TL olduğunu, huzurdaki davayı 46.508,92 TL ıslah ederek davanın aynen kabulü ile 47.508,92 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Kısmi dava açılmasının hukuki yararı olmadığını, davacının dava açmadan evvel müvekkili şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte yazılı başvuru yapması gerekirken müvekkili şirket tarafından istenilen evraklar temin edilmeden ve müvekkili şirkete iletilmeden doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğundan davanın müvekkili şirket açısından reddedilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirkete hiçbir evrak iletilmeden, müvekkili şirketin tazminat yükümlülüğü doğup doğmadığı anlaşılmadan ve tazminat hesabına yarar hiç bir evrak iletilmeden doğrudan doğruya dava açıldığını, bu nedenle davanın müvekkili şirket açısından usulden reddedilmesini talep ettiklerini, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığından davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerekmekte olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu, müvekkili şirketin gerçek zarardan sorumlu olacağından davacı tarafın talep ettiği tazminat tutarın fahiş olduğunu, hasarın ani ve harici bir etki olmadan zorlanma ve kasılma sonucunda gerçekleştiğini, her ne kadar hasarın kasko poliçesi nezdinde karşılanması gerektiği iddia edilmiş ise de hasarın römorka ait ok a çarpması ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, söz konusu hasarın mekanik bir kırılma olduğunu, davacı tarafından iddia edildiği şekilde bir hasar söz konusu olmadığı için ikame edilen davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle dava konusu … plakalı araçta meydana gelen hasarın kasko sigortacısı olan müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığından davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu sebebi ile reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “1.AKTİF HUSUMET EHLİYETİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dosya içerisinde yer alan Ziraat Tratör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ve Araç Ruhsatının incelenmesinde dava konusu araç üzerinde … lehine rehin bulunduğu, poliçe gereğince teminata dahil bir kasko hasarının meydana gelmesi halinde tazminatın rehin alacaklısına ya da onun yazılı muvafakatı ile sigortalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dosya içerisinde yer alan … Mevlana/Konya Şubesinin 21/04/2022 Tarihli yazısında dava konusu araç üzerindeki rehin şerhinin ve satılamaz kaydının terkin edildiği ve kredi riskinin bulunmadığı, davacı sigortacının ödeme talebine muvafakat verildiğinin ifade edilmesi karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 16/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
2.ZAMANAŞIMI YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı tarafından eldeki talebin zamanaşımına uğradığı yönünde savunmada bulunulmuş ise de taraflar arasında akdedilen Ziraat Traktör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinin başlangıç tarihinin 23/07/2020, bitiş tarihinin ise 23/07/2021 tarihi olduğu, eldeki davaya konu tek taraflı maddi hasara sebebiyet veren kazanın 24/08/2020 tarihinde meydana geldiği, davacı tarafından 25/08/2020 tarihinde hasarın davalı sigorta şirketine ihbar edildiği, sigorta şirketi tarafından hasar dosyasının açıldığı ve eksper incelemesinin yapılarak hasar miktarının da tespit edildiği lakin hasarın teminat kapsamında kalmadığından bahisle davacının ödeme talebinin 30/11/2020 tarihinde reddedildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15/03/2022 Tarih ve 2021/5170 Esas-2022/4908 Karar sayılı ilamı ve 6102 Sayılı TTK’nın 1420 maddesindeki amir kanun hükmü karşısında eldeki davada davacının talebinin zamanaşımına uğramadığı kanaati mahkememizde hasıl olmuş ve davalının bu yöndeki define itibar edilmemiştir.
3.Mahkememizce taraflar arasında akdedilen kasko poliçesi ve davalı nezdinde açılan hasar dosyası dosyamız arasına alınmış, Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosya içerisinde yer alan 27/03/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından yapılan müracaatta hasarın çarpma sonucu meydana geldiğinin ifade edildiği, davalı tarafından hasar tespiti için görevlendirilen araştırması tarafından sunulan araştırma raporunda hasarın mekanik zorlanma veya kasıntı ile gerçekleştiğine dair herhangi bir görüş belirtilmediği gibi raporun 3. Sayfasının son kısmında hasar ile ilgili kanaatin olumlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar davalı tarafından hazırlatılan Sigorta Eksperi …’ün raporunda dava konusu araçtaki hasarın mekanik aksamdaki kasıntı veya zorlanma sebebiyle meydana geldiği belirtilmiş ise de hasarın bu şekilde meydana geldiğine dair somut herhangi bir delil sunulmadığı kaldı ki hasarın zorlanma ile meydana geldiğine dair dosya içerisinde yer alan fotoğraflarda bu duruma ilişkin herhangi bir iz ya da emareye rastlanılmadığı, mevcut delil durumu nazara alındığında dava konusu araçta meydana gelen hasarın kasko sigorta teminat ve klozları kapsamında olduğunun rapor edildiği ve yapılan inceleme neticesinde hasar miktarının yedek parça ve işçilik (KDV Dahil) olmak üzere 47.508,92 TL olduğu rapor edilmiştir.
4.Her ne kadar davalı vekili tarafından yapılan hesaplamanın fahiş olduğu, hasarın %75’ine denk gelen diferansiyel gövde ve kovan grubu bedelinin bilirkişi tarafından 30.897,80 TL olarak belirtilmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiş ise de davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan eksper incelemesinde de bahsedilen Diferansiyel Kovan Grubunun 30.897,80 TL olarak hesaplandığı, dolayısıyla bilirkişi tarafından bu grup üzerinde yapılan hesap değerlendirilmesinin fahiş olmadığı, hesaba dair diğer diğer kalemler, işçilik ve KDV fiyatı nazara alındığında davalı vekilinin bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiş, bilirkişi raporunun hasar bedelinin tespitine yönelik 2 ve 3. Sayfasındaki hesaplamalar ile davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan eksper rapor karşılaştırıldığında bilirkişi hesaplamasının Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, gerekçeli, ayrıntılı ve yöntemine uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
5.Yukarıda yapılan açıklamalar, kasko poliçesi, hasar dosyası, Yüksek Mahkeme ilamları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında 23/07/2020 Başlangıç ve 23/07/2021 bitiş tarihli Ziraat Traktör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi akdedildiği, ilgili kasko poliçesi kapsamında davacının aracında meydana gelebilecek hasarların teminat kapsamına alındığı, davacının kendi arazisinde seyir halinde iken 24/08/2020 tarihinde tek taraflı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, davacının akabinde hasarının karşılanması için 25/08/2020 tarihinde davalıya müracaat ettiği, hasar dosyasının açıldığı lakin söz konusu hasarın teminat kapsamı dışında kaldığından bahisle davacının ödeme talebinin reddedildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 16/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında sigortacının geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı 6102 sayılı TTK’nın 1409.maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiği, Mahkememizce Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırıldığı, 27/03/2022 Tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından hasar tespiti için görevlendirilen araştırmacı tarafından sunulan araştırma raporunda hasarın mekanik zorlanma veya kasıntı ile gerçekleştiğine dair herhangi bir görüş belirtilmediği gibi raporun 3. Sayfasının son kısmında hasar ile ilgili kanaatin olumlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar davalı tarafından hazırlatılan Sigorta Eksperi …’ün raporunda dava konusu araçtaki hasarın mekanik aksamdaki kasıntı veya zorlanma sebebiyle meydana geldiği belirtilmiş ise de hasarın bu şekilde meydana geldiğine dair somut herhangi bir delil sunulmadığı kaldı ki hasarın zorlanma ile meydana geldiğine dair dosya içerisinde yer alan fotoğraflarda bu duruma ilişkin herhangi bir iz ya da emareye rastlanılmadığı, mevcut delil durumu nazara alındığında dava konusu araçta meydana gelen hasarın kasko sigorta teminat ve klozları kapsamında olduğunun rapor edildiği ve yapılan inceleme neticesinde hasar miktarının yedek parça ve işçilik (KDV Dahil) olmak üzere 47.508,92 TL olduğunun ifade edildiği, bilirkişi raporunun hasar bedelinin tespitine yönelik 2 ve 3. Sayfasındaki hesaplamalar ile davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan eksper rapor karşılaştırıldığında bilirkişi hesaplamasının Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, gerekçeli, ayrıntılı ve yöntemine uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verildiği, anılan rapor gereğince davacının alacak miktarının 47.508,92 TL olduğu anlaşılmakla davasının bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
6.FAİZ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dava dilekçesinin incelenmesinde eldeki davanın 6100 Sayılı Kanunun 109/1 maddesi gereğince 1.000,00 TL üzerinden açılan kısmi dava olduğu, davacının dava dilekçesinde faiz talep etmediği lakin 08/06/2022 tarihli ıslah dilekçesinde tüm alacak kalemi yönüyle dava tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 04/03/2021 Tarih ve 2020/8977 Esas-2021/2307 Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacının dava dilekçesinde faiz talep etmese bile ıslah ile faiz talep edilebileceğinin anlaşıldığı, 1.000,00 TL’nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren, 46.508,92 TL’nin ıslah tarihi olan 08/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesina karar verilmesi yönünde mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir. ” şeklinde davanın kabulü ile; 1.000,00 TL’nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 46.508,92 TL’nin ıslah tarihi olan 08/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın hem usul hem de esas yönünden kaldırılması gerektiğini, usule ilişkin olarak; mevcut dosyanın görevsiz mahkemede görüldüğü için görev itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini, mevcut dosya kapsamında söz konusu poliçenin ihtiyari nitelikte 3.kişi yararına olan bir sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin ZMMS poliçelerinde olduğu gibi 6102 TTK kapsamında olmadığını, mutlak veya nispi ticari bir iş olmadığını, somut olay yönünden görevli mahkemenin tüketici mahkemesi iken asliye ticaret mahkemesi tarafından dosyaya karar verilmesinin hatalı olduğunu, esasa ilişkin olarak ise; zararın meydana geliş şeklinin davacının beyanları ile uyuşmadığını, buna rağmen yerel mahkemece bu hususun detaylı şekilde araştırılmaksızın karar verilmesinin yerinde olmadığını, mevcut hasarın kovana ve bağlı bulunduğu döküm flanşa uygulanan zorlanma sonucu oluşan bir mekanik kırılma sonucu meydana geldiğini, poliçe genel şartları A.4.15 gereğince mevcut hasarın poliçe teminat kapsamının dışında kaldığından dolayı davanın reddedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Göreve itiraz;
Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde TTK’nın altıncı kitabında düzenlenen sigorta hukuku hükümleri uygulanacağından davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle TTK m. 4/1.a uyarınca karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut uyuşmazlık davacı ile davalı sigorta şirketi arasında yapılan kasko poliçe sözleşmesi hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir. Sigorta hukukundan kaynaklanan davaların kural olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesi uyarınca mutlak ticari dava olup görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. Bu sebeple Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, şeklinde konya BAM … hd nin merci tayini kararı bulunduğundan itiraz yersizdir,
Hasarın teminat dışı olduğu istinafı;
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak açılan alacak istemine ilişkindir. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cime çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Kasko Sigorta Genel Şartlarının A.5 bendi 5.7 maddesi hükmüne göre yağsızlık, susuzluk, donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararlar ile aynı bendin 5.8 maddesi gereğince, sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen ler türlü arızalar, kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararlar teminat kapsamı dışındadır. Bu durumda hasarın, mekanik bir sorundan kaynaklanması sebebi ile teminat dışında kalması için günlük kullanımdan kaynaklanan bakımsızlık, eskime, bozukluk, yağsızlık gibi bir sebepten oluşması gerekir.
Somut olayda 27/03/2022 Tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından hasar tespiti için görevlendirilen araştırmacı tarafından sunulan araştırma raporunda hasarın mekanik zorlanma veya kasıntı ile gerçekleştiğine dair herhangi bir görüş belirtilmediği gibi raporun 3. Sayfasının son kısmında hasar ile ilgili kanaatin olumlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar davalı tarafından hazırlatılan Sigorta Eksperi …’ün raporunda dava konusu araçtaki hasarın mekanik aksamdaki kasıntı veya zorlanma sebebiyle meydana geldiği belirtilmiş ise de hasarın bu şekilde meydana geldiğine dair somut herhangi bir delil sunulmadığı kaldı ki hasarın zorlanma ile meydana geldiğine dair dosya içerisinde yer alan fotoğraflarda bu duruma ilişkin herhangi bir iz ya da emareye rastlanılmadığı, mevcut delil durumu nazara alındığında dava konusu araçta meydana gelen hasarın kasko sigorta teminat ve klozları kapsamında olduğunun rapor edildiği ve yapılan inceleme neticesinde hasar miktarının yedek parça ve işçilik (KDV Dahil) olmak üzere 47.508,92 TL olduğunun ifade edildiği,bu halde hasarın teminat kapsamında bulunduğu anlaşılmakla itiraz yersizdir.
Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 3.245,33 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 811.33 TL nin mahsubu ile bakiye 2.434,00 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00 ) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.17/11/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.