Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2137 E. 2022/2288 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu fakat davalı ile yapılan görüşmede anlaşma sağlanamadığını, davalının malvarlığını azaltma ve elden çıkartma olasılığı olduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiklerini, 01.06.2016 tarihinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan … plakalı araç Konya/Selçuklu ilçesinde … Caddesinde seyir halinde iken göbekten karşıya geçeceği esnada sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç durmadan karşı yola geçmek isteyince sağa kırıp bariyerlere çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün kusursuz, … plakalı araç sürücüsü … %100 kusurlu olduğunu, 12/08/2016 tarihinde 13.880,99 TL tutarındaki tazminat sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiğini, davalıların kusur oranının %100 olması neticesi ile tazminat bedelinden 13.880,99 TL’nin kaza tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile rücuen tazminini talep ettikleri, itirazın iptaline konu icra dosyasının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası olduğunu, taraflar arasındaki alacak likit olduğun, ödenen tazminatın ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere, davalı tarafın itirazının iptali ile 13.880,99 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini, alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, dosyanın tensibi ile birlikte İhtiyati Haciz taleplerinin kabulünü, … Plakalı aracın kaydına şerh işlenmesine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilamsız olarak başlatılan İstanbul … İcra dairesi … esas sayılı dosyası müvekkilinin yapmış olduğu 31/05/2018 tarihli yetkisizlik itirazı ile durdurulduğunu, alacaklının ilgili dosyayı 14/06/2020 tarihinde yetkili icra dairesine gönderme talebi ile dosya Konya … İcra dairesi … esas sayısını aldığını, müvekkilinin borca itirazı etmesi ile takibin durdurulduğunu, alacağın temel dayanağı 01/06/2016 tarihinde … adına tescilli … idaresindeki … plakalı aracın kontrolsüz ve aşırı hızla girdiği kavşakta, … adına tescilli … idaresindeki … plakalı araç kavşakta dönüp ilerlerken karşıya geçtikten sonra …’in idaresindeki aracın, aşırı hız nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybederek tamamen kendi kusuru ile yol dışına çıkarak yol kenarındaki bir başka araca çarparak durabildiği maddi hasarlı kaza olduğunu, meydana gelen kaza tarihinin 01/06/2016 olduğunu, hasarın sigortalıya ödendiği ve rücu edilebilirliğin öğrenildiği tarih 12/08/2016 olduğunu, her ne kadar 26/04/2018 tarihli icra takibi zamanaşımı süresini kesmiş olsa bile iş bu takibe 31/05/2018 tarihinde yetkisizlik itirazında bulunulduğunu ve dosya bu tarih itibarı ile durdurulduğunu, 26/04/2018 tarihinde kesilen zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağının açık olduğunu. 26/04/2018 tarihinden, 14/06/2020 tarihinde dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi talebine kadar zamanaşımı süresinin işlediğini ve icra dosyasında zamanaşımını kesen herhangi bir işlemde yapılmadığını, re’sen dikkate alınacak tüm nedenlerle alacak zamanaşımına uğradığını, meydana gelen kazada kusurun müvekkiline ait olmadığını, kavşaklara yaklaşırken kavşağın boşalmasını beklemeden ve hızını düşürmeden kavşağa giren ve kendi hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya sebebiyet veren davacının sigortalısı ve yol kenarında hatalı park eden … plakalı araç meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu, meydana gelen kazada hasar davacı tarafın iddia ettiği gibi 13.880 TL olmadığını, bu nedenlerle; davanın …. (V.K. NO:…) ye ihbarını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, itirazın iptali davasının reddini, davada müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibi için lehlerine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 2918 Sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsününün öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğü aşikardır.
Türk Borçlar Kanununun 73. Maddesi “Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi takdirde zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar” hükmüne havidir.
Zamanaşımı; bir hakkın kazanılmasında veya kaybedilmesinde kanunun kabul etmiş olduğu sürenin tükenmesi anlamına gelmektedir. Kanunun öngördüğü süre ve koşullar içinde hak talep edilmediği takdirde etkin bir hukuki himayeden yoksun kalmaktadır. Dolayısıyla zamanaşımına uğrayan bir hakkın elde edilmesi hak muhatabının iradesine bırakılmaktadır. Zamanaşımı usule dair bir mesele olmayıp hakkın esasına ilişkin bir husustur.
Zamanaşımı başlangıç tarihinin belirlenmesindeki kriter ” zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarih” dir. Dava dilekçesi, dosyadaki belgelerden anlaşılacağı üzere; davacı … Sigorta nezdinde sigortalı olan araç ile davalı …’nin sürücüsü olduğu aracın çarpışması neticesinde davacı sigorta şirketince İstanbul …. İcra Müdürlüğüne icra takibi başlatıldığı, ilgili icra dosyasında borçlular vekilinin süresi içerisinde borca ve yetkiye 31/05/2018 tarihinde itirazda bulunduğu ve alacaklının 23/06/2020 tarihinde yetkili icra müdürlüğüne dosyanın gönderilmesini talep ettiği, bu tarihe kadar alacaklı tarafından zamanaşımının kesilmesine yönelik herhangi bir eylem ve işleminin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı sigorta şirketince ödemenin 12/08/2016 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Ödemeyi gerçekleştiren … rücu edeceği kişileri en geç takibin başlatıldığı 27/04/2018 tarihinde öğrendiği aşikardır. Dolayısıyla zamanaşımı süre başlangıcının takibin başlatıldığı ve faalin bilindiği 27/04/2018 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Zamanaşımı def’i mahiyetinde olduğundan süresinde ileri sürülmesi elzem olup; dava dilekçesi davalı …’ye 09/07/2021 tarihinde, davalı …’ye 05/07/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalılar vekili 16/07/2021 tarihinde cevap dilekçesindeki savunmaları ile birlikte zamanaşımı def’ini ileri sürmüştür.
Yukarıda da izah edildiği üzere davacı tarafından dava edilen takibin başlangıç tarihi 27/04/2018 olduğu, bu tarihte alacağa ilişkin zamanaşımı süresinin kesildiği, borçlular tarafından takibe 31/05/2018 tarihinde itiraz edildiği ve takibin bu itiraz neticesinde durduğu, davacının itiraz sonrası 2 yıllık zamanaşımı süresinde zamanaşımını kesecek veya durduracak herhangi bir işleminin bulunmadığı, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından sonra dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi işleminin yapıldığı, dolayısıyla TBK 73. Maddesi ve KTK 109. Maddesinde belirtilen rücuen tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek; şeklinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince Covid-19 sebebiyle 22/03/2020 ile 15/06/2020 tarihle arasında yargıda sürelerin durdurulması hakkındaki kararı göz önünde bulundurmadığını, durdurulan süreleri zaman aşımı süresi içerisinde kesintiye uğratmadığını, müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tazmini amacıyla borçlular aleyhinde icra takibine geçildiğini, icra takibinin borçluların 31/05/2018 tarihinde yaptıkları yetki itirazı sonucu durdurulduğunu, yetki itirazının taraflarına tebliğ edilmediğini, yetki itirazı sonrası 16/06/2020 tarihinde icra dairesine dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi talebinde bulunulduğunu, talepleri üzerine dosyanın Konya …İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği ve takibin devam ettiğini, yerel mahkemece davalıların 31/05/2018 tarihinde yapılan yetki itirazı ile zamanaşımı süresinin başladığını, 2 sene içinde taraflarından zamanaşımını kesecek bir işlemde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini ancak 22/03/2020 ile 15/06/2020 tarihle arasında yargıda sürelerin durduğunu, istinaf itirazlarının kabulünü, takibin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini dilemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, TTK’nun 1472.maddesi uyarınca, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet kurallarına göre, sigorta şirketi tarafından itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesi hükmü: “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.
Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır…” şeklindedir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, davaya konu trafik kazası 01/06/2016 tarihinde meydana gelmiş; 27/04/2018 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhinde icra takibi yapılmıştır. İcra takibi, olay tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapıldığından, takip tarihinde zamanaşımı kesilmiş ve 2 yıllık süre yeniden işlemeye başlamıştır. Davalılar 31/05/2018 tarihli dilekçe ile takibe itiraz etmiş, sonrasında Konya …İcra müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında 01/09/2020 tarihinde icra ödeme emri çıkarıldığı bu ödeme emrine karşı 04/09/2020 tarihinde itiraz edildiği icra müdürlüğünce 04/09/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İcra dosyasında ödeme emrine itiraz ( 04/09/2020 tarihi ) ile takibin durdurulması kararına kadar geçen sürede zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla itirazın kabulü gerekmiştir. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2017/2017 KARAR NO : 2019/10322 )
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafça yatırılan, başvurma harçları dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi. 10/11/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.