Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2094 E. 2022/2738 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 26/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
NUMARASI :… Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :Av. …

Av….-
Av….

Av. … –
DAVALI :…-…
VEKİLLERİ :Av. … –
Av. … –
DAVA :İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 27/12/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 17/09/2019 tarihli dilekçesiyle; müvekkili bulunduğu şirket nezdinde sigortalı davalısı …’na ait … plakalı araç dava dışı alkollü sürücü …’ın sevk ve idaresinde Ankara Cadde istikametinden Ulaşbaba Cadde Kavşağına giriş yaparak dava dışı …’a ait … plakalı araca sağ arka kısımdan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalıya ait araç uzun dönem otomobil kira sözleşmesi ile aracı kullanımda olan …’ın kusuruyla sebebiyet vermiş olduğu kazada dava dışı …’a ait … plakalı araç zarar gördüğünü ve müvekkili bulunduğu şirket tarafından … plakalı aracın kasko sigortasına ekspertiz raporları doğrultusunda 26/12/2017 tarihinde 24.811,00 TL ödeme yapıldığını, üçüncü kişilere yapılan hasar ödemesinin Trafik Sigorta Genel Şartları B-4-c maddesi uyarınca sigortalı davalıdan rücuen tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, akabinde uyuşmazlığın sulhen çözümü amacıyla arabulucuğa başvurulduğunu, ancak bundan da sonuç alınamadığını, davanın kabulü ile Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, davalı bakımından takibin 24.811,00 TL asıl alacak, 1.731,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.542,33 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 30/10/2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç kiralama işini yaptığını, kazaya karışan … plakalı aracı uzun dönem otomobil kira sözleşmesi ile …’a kiraya verdiğini, davaya konu kazanın kira müddeti içerisinde meydana geldiğini, olayda müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, çünkü müvekkilinin söz konusu … plakalı aracı uzun dönem kira sözleşmesi ile davalı …’a kiraya verdiğini, davaya konu olayın oluşumunda müvekkilinin kast, taksir, kusurlu veya kusursuz sorumluluğunun bulunmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 26/05/2022 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; müvekkili bulunduğu şirket nezdinde sigortalı davalısı …’na ait … plakalı araç dava dışı alkollü sürücü …’ın sevk ve idaresinde Ankara Cadde istikametinden Ulaşbaba Cadde Kavşağına giriş yaparak dava dışı …’a ait … plakalı araca sağ arka kısımdan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalıya ait araç uzun dönem otomobil kira sözleşmesi ile aracı kullanımda olan …’ın kusuruyla sebebiyet vermiş olduğu kazada dava dışı …’a ait … plakalı araç zarar gördüğünü ve müvekkili bulunduğu şirket tarafından … plakalı aracın kasko sigortasına ekspertiz raporları doğrultusunda 26/12/2017 tarihinde 24.811,00 TL ödeme yapıldığını, üçüncü kişilere yapılan hasar ödemesinin Trafik Sigorta Genel Şartları B-4-c maddesi uyarınca sigortalı davalıdan rücuen tahsili amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, akabinde uyuşmazlığın sulhen çözümü amacıyla arabulucuğa başvurulduğunu, ancak bundan da sonuç alınamadığını, davanın kabulü ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, davalı bakımından takibin 24.811,00 TL asıl alacak, 1.731,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.542,33 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep ettiği görülmekle davanın yasal dayanağını oluşturan İİK.67. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı görülmektedir.
Her ne kadar davalı tarafın rent a car işletmecisi olduğu ve uzun süreli kira sözleşmesinden dolayı işleten sıfatını kaybettikleri, dolayısıyla davaya konu trafik kazasından dolayı sorumlu olmayacağı bu nedenle davanın reddini talep etmişse de Yargıtayımızca rent a car hizmeti verdiği ve bu nedenle işleten sıfatını kaybedilmesine ilişkin şartların mahkemece incelenmesinde iddiada bulunan kişinin vergi kayıtlarının incelenmesi kazaya karışan araçla ilgili sözleşmenin bulunması taraflar arasında ödemelere ilişkin dekontların bulunması ve bu sözleşmenin gerek Trafik Siciline gerekse Vergi Dairesine bildirilmesi gerektiğinden davalı tarafın dosya kapsamına sunmuş olduğu sadece yazılı sözleşme davalının davaya konu aracı rent a car olarak tahsis ettiğini ispatlayamadığından davacının ödemiş olduğu bedelin davacı ile davalı arasındaki sigorta sözleşmesindeki rücuya ilişkin şartların oluştuğu dava dışı kaza yapanın kazada kusuru olması ve kazadan dolayı araç malikinin kusursuz sorumluluğu ve sigorta şartnamesinde bulunan sigorta ilişkisine aykırı eylemler nedeniyle oluşan kazada sigortanın ödemiş olduğu bedeli rücuen tahsil edeceğinden ve bu şartların davamız kazasında gerçekleştiğinden yapılan yargılama ve bilirkişi raporlarınca hesaplamaları doğrultusunda davacının ödemiş olduğu miktarın bir kısmının rücuen tazminata tabi olduğu mahkememizce tespit edilmiştir.
Mahkememiz aldırmış olduğu kusur ve hasara yönelik raporlar doğrultusunda meydana gelen trafik kazasında dava dışı zarar görenlerin uğramış olduğu bedeli bilirkişi marifetiyle tespit etmiş olup söz konusu miktarı sigorta şirketince ödenmiş olduğundan hesaplanan miktar üzerinden davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Alacağın miktarı belirli olup bu haliyle likit olduğundan asıl alacak üzerinden İİK.nın 67/2 maddesi uyarınca % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve;
Davacının davasının KABULÜ ile davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile 26.542,33 TL. üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Hükmedilen 26.542,33 TL.nin % 20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil … ve …’ın … plakalı aracın 07 .09. 2017 başlangıç tarihli yazılı 17 sayfadan ibaret uzun dönem otomobil kiralama sözleşmesi ile 07.09 .2017 ve 07.09.2018 tarihleri arası bir yıl süreli kiralandığını ve kiraladıktan 2 gün sonra kazanın gerçekleştiğini, gerek kanun ve yönetmelik , gerek Yargıtay ‘ın emsal teşkil etmiş olan Yerleşik içtihatları ve doktırin de bir kısım yazarlar tarafından uzun dönem kira sözleşmesi varlığı anlaşıldığında ve kusurlu bulunan kişiye aracı uzun süreli olarak devir ettiğini belgelediği taktirde sorumluluğunun ortadan kalkacağına ilişkin hükümlerin sabit olduğunu, artık üzerindeki hakimiyetinin kalkması ve bu sebeple ekonomik anlamda yaralanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracın kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zararlardan sorumlu tutulması gerekip bunun sonucu olarak da araç malikin sorumlu tutulmamasının gerektiğini, tüm bu nedenlerle yapmış oldukları istinaf başvurularının kabulüne karar verilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesine, yerel mahkemenin … Esas … Karar sayılı kararının incelenmesi sonucu kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülmesi mümkün değilse, hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar, davalı yanca sadece işletenlik sıfatından bahisle sorumlu olmadığı yönünden istinaf edilmiştir.
Dava, zorunlu trafik sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminatın sigortalıdan rücuen tahsiline ilişkin icra takibinden dolayı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre aracın alkollü kullanıldığı sırada doğan zarar nedeniyle yapılan ödemenin ”sigorta ettirenden” rücuen talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı, dosya içerisinde bulunan kaza tarihini kapsayan zorunlu trafik sigorta poliçesi örneğine göre sigorta ettiren/sigortalı konumunda olup davacının akidi durumundadır. Her ne kadar davalı aracını kazadan önce 3. kişiye devrettiğini, bu nedenle sözleşen sıfatı kalmadığını savunmuş ise de, buna dair noterde yapılmış herhangi bir devir sözleşmesi ibraz etmediği gibi, davacı … şirketine de bu yönde bir bildirimde bulunduğuna dair belge ya da savunması bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı kaza tarihi itibariyle aracın kayden maliki durumundadır.
Bu durumda mahkemece husumetin davacıya düştüğü gözetilerek davanın esasına girilip karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalının sıfata ilişkin itirazının reddine dair karar vermek gerekmiştir. (Bkz. Aynı yönde emsal YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2014/9616 ESAS, 2016/8819 KARAR;YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2012/5056 ESAS, 2012/9320 KARAR sayılı ilamları)
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 1.813,10 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 533,98 TL nin mahsubu ile bakiye 1.279,12 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.27/12/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.