Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2028 E. 2022/2109 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
: 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 07/07/2021 tarihli dilekçesiyle; davalı … Şti. ‘nin maliki ve işleteni olduğu … plaka sayılı aracın 16/06/2020 tarihinde davacı adına kayıtlı … plakalı araca çarptığını, kaza sonrası davalı şirkete ait aracın sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, kaza yerinde kaza tespit tutanağının düzenlendiğini, tutanakta da davalının işleteni olduğu aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin işleteni olduğu … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde sigortalı olduğunu, her iki davalının da davacının aracında meydana gelen değer kaybı ve hasar bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, söz konusu kaza sonrası sigorta şirketi tarafından davacının aracına ait hasar bedelinin karşılanmadığını, davacının aracının servisteki süre boyunca aracından mahrum kaldığını, bu nedenle davalı şirketin araç mahrumiyet bedelinden sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası ile ilgili araç hasar bedeli ile araç değer kaybı açısından sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketince başvuruya herhangi bir cevap verilmediğini, dava açılmadan evvel her iki davalı yönünden ayrı ayrı arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davanın kabulüne, davacıya ait aracın hasar bedelinin, HMK m.107 uyarınca, toplanacak delillerle belirli hale gelmesi akabinde talep artırımında bulunabilmek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere, 800,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken müteselsilen tahsiline, araçta oluşan değer kaybının HMK m.107 uyarınca, toplanacak delillerle belirli hale gelmesi akabinde talep artırımında bulunabilmek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken müteselsilen tahsiline, davacının araç mahrumiyetine ilişkin oluşan zararı için, HMK m.107 uyarınca, toplanacak delillerle belirli hale gelmesi akabinde talep artırımında bulunabilmek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte araç maliki şirketten tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Şti. vekilinin 10/08/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davanın belirsiz alacak davası olmadığını, davacının aracından mahrum kaldığı gün sayısını belirtmediğini, müvekkilinin maliki olduğu aracın davacının iddiasının aksine … plakalı araca hiçbir şekilde çarpmadığını, davacının kazayı tek taraflı yaptığını ve bu trafik kazası bakımından haksız menfaat elde etme amacında olduğunu, davacı tarafından müvekkilinin kusuruna ilişkin iddianın ispatlanmadığını, müvekkilinin aracının davacıya çarpmadığını bu nedenle bir kusurunun bulunmadığını ayrıca müvekkilinin maliki olduğu araçtaki sürücünün kaçmadığını, kaza görüntülerinin ATK ya gönderilerek çarpma bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yaptırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Şirketi vekilinin 17/08/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat etmediğini, dava dilekçesinde 16.06.2020 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirketine sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, dosyada kusur raporu alınmak üzere dosyanın ATK İhtisas Dairesine gönderilmesi talep ettiklerini, ekspertiz ücreti adı altında belirlenen bedelin hiçbir haklı ve yasal dayanağı bulunmadığını, davacının araçtaki hasara ilişkin tazminat talep edebilmesi için ekspertiz raporu alma zorunluluğu bulunmadığını, davacı tarafından, ekspertiz ücreti adı altında ödeme talep ediğini, ancak bu talebin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, müvekkili şirketin karayolları trafik kanunu ve poliçe genel şartları gereği yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, trafik sigorta poliçesi teminat kapsamı kanun ve genel şartlarla belirlendiğinden, delil tespit gideri, ekspertiz ücreti, ikame araç bedeli, vekalet ücreti, keşif harcı, tebligat gideri, bilirkişi ücreti vb. gibi masrafların sigorta teminatı dışında kaldığını, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, faiz talebinin reddi gerektiğini beyan ederek, davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının aracının daha önce kazaya karışıp karışmadığının tramer kayıtları celp edilerek tespitine, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasına, davacının değer kaybı ve hasar bedeli tazminatı talebine yönelik bilirkişi raporu alınmasına ve yapılacak hesaplamanın Yürülükte bulunan ve Resmi Gazete’de Yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar Eki uyarınca yapılmasına, 7327 sayılı yürürlükteki kanunun huzurdaki dosyaya uygulanmasına, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden haksız olarak talep edilen faiz talebinin reddine, mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasına, araç mahrumiyeti tazminat talebinin reddine, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalı … Şti. ‘nin maliki ve işleteni olduğu … plaka sayılı aracın 16/06/2020 tarihinde davacı adına kayıtlı … plakalı araca çarptığını, kaza sonrası davalı şirkete ait aracın sürücüsünün olay yerinden kaçtığını, kaza yerinde kaza tespit tutanağının düzenlendiğini, tutanakta da davalının işleteni olduğu aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin işleteni olduğu … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde sigortalı olduğunu, her iki davalının da davacının aracında meydana gelen değer kaybı ve hasar bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, söz konusu kaza sonrası sigorta şirketi tarafından davacının aracına ait hasar bedelinin karşılanmadığını, davacının aracının servisteki süre boyunca aracından mahrum kaldığını, bu nedenle davalı şirketin araç mahrumiyet bedelinden sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası ile ilgili araç hasar bedeli ile araç değer kaybı açısından sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketince başvuruya herhangi bir cevap verilmediğini, dava açılmadan evvel her iki davalı yönünden ayrı ayrı arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek davanın kabulüne, davacıya ait aracın hasar bedelinin , HMK m.107 uyarınca, toplanacak delillerle belirli hale gelmesi akabinde talep artırımında bulunabilmek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere, 800,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken müteselsilen tahsiline, araçta oluşan değer kaybının HMK m.107 uyarınca, toplanacak delillerle belirli hale gelmesi akabinde talep artırımında bulunabilmek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken müteselsilen tahsiline, davacının araç mahrumiyetine ilişkin oluşan zararı için, HMK m.107 uyarınca, toplanacak delillerle belirli hale gelmesi akabinde talep artırımında bulunabilmek, fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte araç maliki şirketten tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde,KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının davaya ilişkin trafik kazası nedeniyle aracında meydana gelen hasar bedeli, araçta oluşan değer kaybı, ve araç mahrumiyetine ilişkin zararları talep etmiş olduğu, davalılardan… Şti. ile …. Şirketi’ni hasım olarak gösterip (araç mahrumiyetine ilişkin tazminattan sigorta şirketini sorumlu tutmadığı) anlaşılarak dosya bilirkişiye intikal ettirilip bilirkişiden alınan kusur, hasar, araç mahrumiyeti ve değer kaybına ilişkin rapor aldırılmış, rapor doğrultusunda araçta değer kaybının olmayacağı kusurun davalılardan … Ltd. Şti.’ne ait olduğu, araçta toplam hasar miktarının 65.000,00 TL olacağı , söz konusu kazada sigorta şirketinin sigorta limitinin 36.000,00 TL olduğu, aynı zamanda davacının sadece davalılardan … Şti.’nden istediği araç mahrumiyeti zararının 3.400,00 TL olduğu, araçtaki mevcut duruma göre değer kaybının olmayacağı, aynı zamanda rapor içerisinde aracın tamir edilmesinin araç malikinin tasarrufunda olduğu ancak maliyetinin çok yüksek olacağı bu nedenle aracın hasarlı şekilde hurda olarak satılabileceği, bu nedenle araçta değer kaybı çıkmayacağı hakkında rapor düzenlenmiştir.
Dosya kapsamındaki deliller bilirkişi raporları, taraf beyanları, nazara alındığında davacının uğramış olduğu hasardan dolayı meydana gelen zararı tespit edilerek davalılardan sigorta şirketinin sorumlu olduğu (36.000,00 TL) göz önüne alınarak söz konusu hasardan müştereken ve müteselsilen her iki davalının da sorumlu olduğu, yine davacının araç mahrumiyetine ilişkin zararını davalılardan … Şti.’den talep ettiği söz konusu zararın yansıma zararı olduğu, bu nedenle bu zararın davacının da talep ettiği üzere sadece davacılardan … Ltd. Şti.’den istenebileceği davalılardan sigorta şirketinin söz konusu zarardan sorumlu olmadığı ve son olarak davacının değer kaybına ilişkin talebinin bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere perte çıkma ihtimali olan araç üzerinde ve tamir masraflarının normal araç değerinin üzerine çıkma ihtimali nazara alınarak davacının bu talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının talep etmiş olduğu hasar bedeline ilişkin tazminat talebi olarak 65.000,00 TL’nin tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere davalılardan (davalı sigorta şirketi limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen davalı … Nakliye açısından kaza tarihi olan 16/06/2020 tarihinden diğer davalı sigorta şirketi açısından sigortanın temerrüte düştüğü tarih olan 17/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNME,
Davacının talep etmiş olduğu değer kaybına ilişkin tazminat talebinin REDDİNE,
Davacının talep etmiş olduğu araç mahrumiyetinden doğan zararı olan 3.400,00 TL’nin davalılardan … ‘den kaza tarihi olan 16/06/2020 itibariyle davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. Ltd. Şti. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun baştan aşağı eksiklerle dolu olup hiçbir şekilde denetime elverişli olmadığını, gerekli incelemeler yapılmadan, bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden ve dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmeden kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu, trafik kazaları konusunda ve kusur konusunda yetkinliği olmayan yerel bilirkişi raporu ile müvekkilinin tam kusurlu sayılmasının ve aleyhe karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davacının iddiasının aksine araca hiçbir şekilde çarpmadığını, bir kaza gerçekleşmiş bile olsa müvekkilinin hiçbir bağlantısı veya kusuru bulunmadığını, müvekkilinin aracında herhangi bir kaza ve çarpma izi olmadığından davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, ancak Yerel Mahkemenin bu hususları değerlendirmediğini, bilirkişi raporunda tamamen soyut ve denetlenebilir ifadelerden uzak bir şekilde, emsaller gösterilmeksizin ve piyasa koşulları belirtilemeksizin araç değeri ve parça değerlerinin belirtildiğini, aracın daha önceki durumu bilinmeden, değişen, boyanan parçaları, Tramer kayıtları sorgulanmadan değer tespitinin yapıldığını, parça listesine göre yapılan değerlendirmenin kaza tarihine göre değerlendirilmediğini, söz konusu fiyatların fahiş miktarda olup hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça delil tespit raporu veya başkaca herhangi bir delil ile keşif sırasında gösterilen hasarların olay tarihinde meydana geldiğinin ispat edilmesi gerektiğini, ispatlanmamış iddialar üzerine kurulu olarak açılmış bulunan davanın reddi gerekirken kısmen kabul edilmesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın talep etmiş olduğu hasar bedeline ilişkin kurulmuş olan hükmün bir hayli yüksek olduğunu, söz konusu miktar belirlenirken hukuka aykırı düzenlenmiş bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda yeniden hüküm tesis edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile araçtaki hasar , değer kaybı ,araç mahrumiyet nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bu nedenle, dosya kapsamına göre KTT, davacı ile sigortalının hazırlıkta verdiği ifadeler ile davaya konu kazanın meydana geldiği sabit olduğu gibi, aracın hasarlı fotoğraflar ve KTT’da davacı aracında oluşan hasarlı kısımların belirtilmesi nedeniyle davacı aracında hasar oluştuğu da sabittir. Davacı kazanın meydana geldiğini ve aracının hasarlandığını bu delillerle ispatlamıştır. Artık mahkemece olayda tarafların kusur durumunun ve davacı aracında oluşan gerçek hasar bedeli ile değer kaybının konusunda uzman bilirkişiler marifeti ile tespit edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında mevcut olan delillerle, gerektiğinde davalıya sigortalı araç üzerinde de inceleme yapılarak, hasarlı kısımlar, çarpma noktası, KTT’da çizilen kroki, sürücülerin beyanları, aracın hasarlı fotoğrafları vs. hususlar dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişilerce kusur ve hasarın tespiti mümkündür.
HMK’nın 266. Maddesi gereğince, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde tarafların talebi üzerine yahut kendiliğinden mahkemece bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebilir.
Somut olayda bilirkişi listesine kayıtlı uzman bilirkişiden rapor alınmış olup olay yerini gösteren kamera kayıtları,KTT, fotoğrafların birbiri ile uyumlu olduğu raporun olaya ve oluşa uygun olduğu ve karar vermeye yeterli olduğu anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
Ancak dosyaya sunulan ibramane sulh belgesinden davalı sigortanın 36.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmakla bu ödemenin düşülmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle)
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının talep etmiş olduğu hasar bedeline ilişkin tazminat talebi olarak 29.000,00 TL’nin davalı … Nakliyeden kaza tarihi olan 16/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davalı … sigorta yönünden açılan maddi tazminat talebi yönünden ödeme nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının talep etmiş olduğu değer kaybına ilişkin tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacının talep etmiş olduğu araç mahrumiyetinden doğan zararı olan 3.400,00 TL’nin davalılardan … Nakliye’den kaza tarihi olan 16/06/2020 itibariyle davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
4-Alınması gereken 2.213,24 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.152,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.001,20 TL harcın davalılardan sigorta şirketi açısından sigorta kapsamı limiti kadar sorumlu olmak ve harcın 553,66 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmak kaydıyla, diğer davalının tamamından sorumlu tutularak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irad KAYDINA,
5-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 127,10 TL ilk yargılama harcı ve 1.152,74 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı olan 1.279,84 TL’nin davalılardan (davalılardan sigorta şirketinin sigorta kapsamı limiti kadar sorumlu olmak kaydıyla 707,75 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmasına, diğer davalının tamamından sorumlu tutularak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.252,55 TL’nin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalı … Şirketi’den (sigorta kapsamı limiti kadar 692,66 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, diğer davalının 1.252,55 TL’den sorumlu tutularak), geri kalan 67,45 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
7-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalı … Şti.’den tahsili ile Hazine’ye gelir KAYDINA,
8-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 571,90 TL keşif harcı, 1.744,15 TL bilirkişi ücreti tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.316,05 TL. yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.312,67 TL’sinin (davalılardan sigorta şirketi açısından sigorta kapsamı limiti kadar sorumlu olmak ve yargılama giderlerinin 1.278,90 TL’sinden sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer OLMADIĞINA,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … den tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-HMK’nun 297/1-ç maddesi uyarınca artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
12-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı … ‘ye iadesine,
13-Davalı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf başvuru gideri ile 6,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 227,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … ‘ye ödenmesine,
14-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
15-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
16-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 13/10/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.