Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2027 E. 2022/1885 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 23/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 06/07/2022
NUMARASI :… Esas

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : 1- …
2…
TALEP : İHTİYATİ HACİZ

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2021 tarihinde davalılardan…’in trafik sigortasız … plakalı aracı ile karıştığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin araçta yolcu konumunda bulunduğunu ve ağır şekilde yaralandığını, dava konusu olayda davalı …’in duran bir kamyonete çarparak zararın müsebbibi olduğunu, müvekkilinin kazada sağ gözünü kaybettiğini ve vücudunun muhtelif yerlerinde ciddi ezilmeler, yaralanmalar ve kalıcı izler oluştuğunu, 300.000,00 TL manevi ve şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde kalmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun bir başvurusunun bulunmadığını, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili güvence hesabının mesuliyetinin kusur oranı ve teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, davacının yolcu olarak karıştığı kazada yolcu olarak bulunduğu aracın kusur durumunun araştırılması gerektiğini, kazaya karışan aracın geçerli bir sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, sigorta mevcutsa yapılan ödemeleri ile temliklerin mahkemece dikkate alınması gerektiğini, maluliyet oranı tespitinin kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapılması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğu yönünden iddia edilen kusurlu hali ve kusur oranını kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik zararı, geçici bakıcı gideri, rapor cenaze ve defin, ulaşım yemek giderlerinin tazmini yönündeki taleplerin teminat dışı olduğunu, müvekkilinin başvuru tarihinde temerrüde düşmediğini, davacının avans faizi talebinin haksız olduğunu, müvekkilinin ticari şirket olmadığını, davanın reddini, masrafların ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 06/07/2022 tarihli ara kararı ile; “Somut olayda; davanın konusu alacak olup, henüz vadesi gelmiş bir alacaktan söz edilemeyeceği gibi, vadesi gelmemiş alacak yönünden de İİK’nın 257/2. maddesinde yazılı şartlar oluşmadığından ayrıca davacının haciz kararı verilmesine yetecek düzeyde belgenin veyahut delillerin dosyaya sunulmaması ile haklılığını henüz yaklaşık olarak ispat etmiş olmadığından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının kaza tarihi itibari ile muaccel hale geldiğini, müvekkilinin malul kaldığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde alacağının sabit olduğunu ve bu alacağına ilişkin hiçbir güvencesinin bulunmadığını, her ne kadar yerel mahkemece ihtiyati haciz konusu alacağın vadesinin gelmediği gerekçe gösterilmiş ise de alacağın muaccel olduğunu ve vadesi gelmiş bir alacak niteliğinde olduğunu, bu halde aranacak tek şartın alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olduğunu, mahkeme kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konusu uyuşmazlık, trafik kazası sonucu zarara uğrayan davacının açtığı tazminat davasında davalı adına kayıtlı taşınır, taşınmaz ve 3. kişilerdeki hakları üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına davacı vekili itiraz etmiştir.
Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.
İİK’nun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder. Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki koruma yargılamasında karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan İbarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumundan ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması yukarıda yazılı kanun hükmünden de anlaşılabileceği üzere kanun emridir.
Somut olayda, İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dava konusu yapılan tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir.
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.
Dosyada bulunan tedavi belgelerine ve trafik tespit tutanağındaki kusur belirlemesine göre davacının maddi ve zararlarının olabileceği muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir.
Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarından uygun miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir. (Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K;aynı daire 2016/9800 E,2017/8052 K,2014/22955 esas 2017/3970 karar sayılı ilamları; aynı mahiyette Yargıtay 4. HD nin T.C. 2014/1150 esas 2014/1621 karar sayılı ,2014/9434 esas 2014/13476 karar sayılı ilamları)
Bu durumda mahkemece, tedavi belgelerine ve trafik tespit tutanağındaki kusur belirlemesine, bu dosyada toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacıların ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile reddine karar verilmesi yerinde olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İhtiyati haciz isteyen davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2022 tarih ve … Esas sayılı ara kararının HMK.nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Buna göre;
1-Davacının İİK’nun 257.maddesindeki yasal koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile;
Davacının harçlandırılmış dava dilekçesinde belirlemiş oldukğu 300.100,00 TL’lik alacağın teminine ilişkin davalı … adına kayıtlı taşınmazları ile adına kayıtlı bulunan araçlar ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine haczi kabil ve borca yeter miktardaki kesiminin İİK nun 257/1. maddesi uyarınca İHTİYATEN HACZİNE,
2-İ.İ.K.’nın 259/1.maddesi gereğince dava konusu alacağın harçlandırılmış dava değeri üzerinden %15’i oranında HMK’nun 87. maddesine göre nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına,
3-İstinaf eden davacı vekili tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan masrafların ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, HMK nun 352. maddesi gereği KESİN nitelikte olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oybirliğiyle karar verildi.23/09/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.