Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2024 E. 2022/2724 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 26/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …
2- …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 27/12/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 20.09.2018 tarihinde müvekkil şirkete … numaralı poliçe ile … Sigortası olan yeni kurulacak …ye ait olan elektrik trafosu, …’e ait … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyon ile Manisa ilinden … iline taşındığı sırada sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine kamyonun devrilmesi sonucu hasara uğradığını, kaza sonrasında inceleme yapan trafik polisleri tarafından feragat tutanağı düzenlendiğini, kaza … plaka sayılı araç sürücüsünün dikkatsizliğinden dolayı meydana geldiğini, yapılan ekspertiz çalışmaları sonucu müvekkil şirket tarafından 12.09.2019 tarihinde 216,75 USD ve 26.07.2019 tarihinde 1.170,00 USD hasar bedeli sigortalı adına onarımı yapan firmaya ödendiğini, bu nedenlerle davalıların Konya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağımızın tahsilini teminen davalı … ‘e ait … plaka sayılı aracın trafik kaydına üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına ve davalıların takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’in mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Bu kaza nedeniyle bir kusurunun olmadığını, kusuru olmadığı için bir sorumluluğunun bulunmadığını, kusurunun olmaması nedeniyle davacıya bir borcunun bulunmadığını, borcu olmadığı için icra takibine iyiniyetle itiraz ettiğini, iyi niyetli olduğu için davacıların icra inkar tazminatı istemesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacının haksız, yersiz ve mesnetsiz davasının reddini talep etmiştir.
Davalı …’in mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan aracın adına kayıtlı olduğunu, ancak sürücü olmadığı için kaza ile bir ilgisinin bulunmadığını, kaza olduğu gün …’da olduğunu, kaza nedeniyle oluşan borçtan bir sorumluluğunun bulunmadığını, borcu olmadığı için icra takibine iyiniyetle itiraz ettiğini, iyi niyetli olduğu Için davacının icra inkar tazminatı istemesi mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacının haksız, yersiz ve mesnetsiz davasının reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Davacı sigorta firmasının, davalı araç sürücüsünün tam kusuru nedeniyle meydana gelen kaza neticesinde sigortalıya 26/07/2019 tarihinde 1.773,00 USD ödeme yaptığı, ilgili zarara ilişkin mahkememizce yargılamaya esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalarda toplam zarar bedelinin 9.091,48 TL olduğu, tespit edilen bedelin ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının 445,48 TL olduğu anlaşılmıştır. İşlemiş faize yönelik olarak kısa kararda 45,48 TL belirtilmiş ise de, bu husus maddi hatadan kaynaklanmış olup, ilgili durumun düzeltilmesi kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacağından herhangi bir düzeltme işlemi yapılmaksızın itirazların kısmen iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Alacak likit ve muayyen olmadığından zarar tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat taleplerinin reddine karar verilerek ;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davaya konu Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile; takibin 9.091,48 TL asıl alacak, 45,48 TL işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Alacak likit ve muayyen olmadığından, zarar tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat taleplerinin REDDİNE ” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın adına kayıtlı olduğunu ancak sürücü olmadığı için kaza ile ilgili bir bilgisinin olmadığını, kaza olduğu gün …’da olduğunu, bu nedenle kaza nedeniyle oluşan borçtan bir sorumluluğunun bulunmadığını, borcu olmadığı için icra takibine iyi niyetle itiraz ettiğini, iyi niyetli olduğu için davacının icra inkar tazminatı istemesinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 17/03/2022 tarihli kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle bir kusurunun olmadığını, kusuru olmadığı için bir sorumluluğunun da bulunmadığını, kusuru olmaması nedeniyle davacıya bir borcunun bulunmadığını, borcu olmadığı için icra takibine iyi niyetle itiraz ettiğini, iyi niyetli olduğu için davacının kendisinden icra inkar tazminatı istemesinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 17/03/2022 tarihli kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen kısmen kabul kararı, davalılar tarafından kusur ve sorumluluk yönlerinden istinaf edilmiştir.
Dava, TTK 1472. Maddesi gereğince, emtia sözleşmesi ile sigortacı bulunan davacının ödediği bedeli, zarara neden olduğu belirtilen taşıma sözleşmesinin tarafı da olan davalı işletenden ve ayrıca sürücüden rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Dava, Türk Ticaret Kanununun TTK 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsili amaçlı istemine ilişkindir.
Halefiyete dayalı rücu davası esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının onunu halefi olarak sigortacı tarafından açılması olduğundan, sigortalı ile ona zarar veren arasındaki yasal hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Bkz. YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/12992 ESAS, 2017/6501 KARAR sayılı ilamı)
Emtia nakliye sigortası, mal veya yüklerin herhangi bir vasıta ile bir yerden diğer bir yere taşınması esnasında uğrayabileceği zararları temin eden bir sigorta türü olmakla, mal sahibinin rizikolarını teminat altına almaktadır.
Türk Ticaret Kanunun 1472 sayılı maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.”;
Aynı kanunun 875. Maddesinde “(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.”;
877/1 . Maddesinde ise “(1) Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Bu itibarla somut olayda, davacının sigortalısı … ile davalı taşıyıcı arasında taşıma sözleşmesinin kurulduğu, bu taşıma esnasında söz konusu kazanın meydana gelip emtianın zarar gördüğü ve davacının sigortalısına ödeme yaptığı sabittir. Ancak, her ne kadar mahkemece kazaya ilişkin 20/09/2018 tarihli tutanakta davalı tarafça tüm hukuki sorumluluklar üstenilerek kazaya ilişkin tutanak düzenlenmesinden feragat edildiği anlaşıldığından, itirazın reddi gerekmiştir.
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalıların istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı …’ten alınması gereken 624,14 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 156,04 TL nin mahsubu ile bakiye 468,10 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı …’ten alınması gereken 624,14 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 156,04 TL nin mahsubu ile bakiye 468,10 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davalılar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.27/12/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.