Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1614 E. 2022/2374 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA İHBAR OLUNANLAR :

DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 17/11/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle;17.05.2009 günü saat 23:00 sıralarında sürücü …’nın, idaresindeki … plaka sayılı kapalı kasa kamyonet ile Kadınhanı istikametinden Konya istikametine seyri sırasında, kendisiyle aynı istikamette önünde seyreden sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı traktörün arkasına takılı römorkun sol arka kısmına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, … plakalı kamyonette yolcu olarak bulunan müvekkilinin kızı …in vefat ettiğini, Konya … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında, taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan açılan kamu davası, sürücü …’nın asli kusurlu, sürücü …’ın ise tali kusurlu olduğunu belirleyen Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlendiğini, 05.04.2010 tarihli rapor hükme esas alınmak sureti ile sürücü … hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, sürücü … hakkında ise ceza mahkûmiyetine karar verildiğini, davaya konu trafik kazası ile ilgili olarak …. tarafından … plaka sayılı kamyonetin işleteni … aleyhine Konya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında taşıma sınırı üzerinde yolcu taşıma nedenine dayalı olarak açılan rücuen tazminat davasında hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 04.03.2015 tarihli raporda; … plaka sayılı kamyonet sürücüsü …’nın asli ve %80 oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı traktör sürücüsü …’ın tali ve %20 oranında kusurlu olduğu,kazanın meydana geliş şekli ve İfadeler dikkate alındığında; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kapalı kasa kamyonetteki yolcu sayısının, kazanın meydana gelmesinde etkili olmadığı, fazla yolcu bulunmasının kazaya sebebiyet vermediği, kanaatini bildirdiğini,kazaya karışan ve … adına kayıtlı olan … plaka sayılı kapalı kasa kamyonet, 24.09.2008-24.09.2009 vadeli ve … nolu Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığından davalı ….’nin, kazaya karışan ve … adına kayıtlı olan … plaka sayılı traktör ise Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bulunmadığından … Hesabı Yönetmeliği’nin 9/f,1-b maddesi gereğince davalı … Hesabı’nın müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına gidildiğini, müvekkilenin, kızı …in vefatı nedeni ile destekten yoksun kaldığını, müteveffiye destek … ; 20.01.2003 doğumlu olup vefat tarihinde 6 yaşında olduğunu, aynı kazada babası …in de vefat ettiğinden, destekten yoksun kalma tazminat hesabı yapılırken, babanın payı annenin payına ilave edilerek hesaplama yapılması gerektiğini, desteğin babası … ; 20.12.1969 doğumlu olduğu, aynı kazada vefat ettiğini, vefatından önce aktif olarak çalıştığını ve gelir elde ettiğini, desteğin annesi …; 15.07.1970 doğumlu, ev hanımı olduğunu, gelir getiren bir işte çalışmadığını, arabuluculuğa başvurulduğunu anlaşmaya varılamadığını, bu nedenlerle; fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla; 5,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinde geçerli kişi başı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini, arabuluculuk faaliyeti için yapılan giderleri, arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanması nedeni ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 16/2-c maddesi gereğince 900,00 TL maktu arabuluculuk faaliyeti vekâlet ücreti, sarfına mecbur kalınacak yargılama giderleri ve ilam vekâlet ücretinin, müştereken ve müteselsilen davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Hesabı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının usulüne uygun bir başvurusunun bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiği, kaza tarihinin 17.05.2009 olması nedeniyle KTK m.109/1 gereğince zamanaşımını uğradığını, müvekkilinin mesuliyetinin kusur oranı ve teminat limitiyle sınırlı olduğunu, davacıya müvekkilince 2011 yılında davacı … için 3.578,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davacı … 17.05.2011 tarihinde ibraname imzaladığını, bu ibraname ile 17.05.2009 tarihli kaza ile ilgili başkaca bir alacağı kalmadığını kabul ettiğini, müteveffanın ölümünü neden olan motorlu aracın geçerli bir sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılarak yapılan ödemeler ile yapılan temliklerin mahkememizce dikkate alınmasını, müvekkilinin sorumluluğu yönünden iddia edilen kusur oranını kabul etmediklerini, müterafik kusur halleri mevcut olduğunu, hesaplanan tazminat tutarından %20 indirim yapılmasını, davanın diğer dava sorumluları ZMMS olmayan … plaka sayılı araç sürücüsü …’a ve aracın işleteni ise trafik kaza tutanağında …’na ihbarını talep ettiklerini, bu nedenlerle; davacıların haksız davasının öncelikle usulden reddini, mahkeme aksine kanaatte ise, esastan reddini, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından başvuru için gerekli evrakların tamamının müvekkili şirkete ibraz edilmediği, başvuru şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ölüm/sakatlık halinde azami 150.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, sigortanın sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, dava konusu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının desteğinin yolcu olarak bulunduğu araca en fazla 5 kişi binmesi gerekirken 8 kişinin bulunması nedeniyle aracın taşıyabileceğinden fazla yolcu taşıdığından müterafik kusur indirimi yapılmasını, davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunun araştırılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alındığını, Bu nedenlerle; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İşbu dava; Maddi Tazminat (Destekten yoksun kalmadan kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava konusu kaza nedeniyle müteveffa …’nın hayatını kaybettiğini, müteveffanın, davacının kızı olduğu ve vefatından dolayı desteğinden yoksun kaldığını, bu nedenlerle destekten yoksun kalma zararının tazmini talebinde bulunmuştur.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde, kaza tarihinin 17/05/2009 olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, davacıya 2011 yılında tazminat ödemesi yapıldığını ve davacı tarafından 17/05/2011 tarihinde ibraname imzalandığını, davacının, ibraname ile kaza ile ilgili başkaca bir alacağı kalmadığını kabul ettiğini, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafından başvuru için gerekli evrakların taraflarına ibraz edilmediğini, müvekkili şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında azami 150.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 53. maddesi gereğince, Ölüm hâlinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları zarar sorumlularından tahsilini talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. Maddesine dayanarak uğradığı zararın ödettirilmesini isteyebilir.
Dosya tarafların kusurunun tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş olup, düzenlenen 18/05/2021 tarihli raporda; Dava dışı sürücü …’nın % 80 oranında kusurlu, Sürücü …’ın % 20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Ayrıntılı gerekçeli, denetlenebilir 18/05/2021 tarihli kusur raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
İstiab haddinin aşılıp aşılmadığı, aşılmış ise kazaya münhasır etkisinin bulunup bulunmadığı, desteğin emniyet kemeri takmış olsa bile yine ölümün meydana gelip gelmeyeceği ve bu hususun kusura etkisinin olup olmayacağı hususlarının tespiti için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilmiş olup, düzenlenen 28/10/2020 tarihli raporunda; trafik kazalarında emniyet kemeri takmanın travmanın etkisini azaltıcı etkisinin olduğu tıbben bilindiği ve zamanında otopsi yapılarak çocukta kazaya bağlı oluşan travmaların lokalizasyonları, ağırlıkları ve özellikleri araştırılmadığından mevcut verilerle çocuğun emniyet kemerinin takılı olması durumunda da kurtulup kurtulamayacağının tıbben bilinemeyeceği tespit edilmiştir. Ayrıntılı gerekçeli, denetlenebilir 28/10/2020 tarihli rapor mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Mahkememizce davacının zararının hesabı için aktüerya bilirkişisine rapor düzenlettirilmiştir. PMF 1931 Tablosuna göre hazırlanan 16/02/2022 tarihli ek raporda neticeten; davacı … için 275.033,06 TL tazminat hesabı yapılmıştır. Her ne kadar Konya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin tazminat hesaplamalarında PMF 1931 yaşam tablosunun esas alınması gerektiğine ilişkin yerleşik kararları gereği aktüerya hesap raporu düzenlettirilmiş ise de; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları gereği TRH 2010 tablosu ve prograsive rant usulüne göre %10 artırım ve %10 iskonto esasına dayalı hesaplamalara ilişkin ayrıca aktüerya hesap raporu düzenlettirilmiştir. TRH 2010 Tablosuna göre hazırlanan 16/02/2022 tarihli ek raporda neticeten; davacı … için 401.181,82 TL tazminat hesabı yapılmıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/17154 Esas 2021/4325 Karar; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/9650 Esas 2021/4317 Karar; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/9713 Esas 2021/3855 Karar; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/927 Esas 2021/3588 Karar ; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2020/6113 Esas 2021/3121 Karar; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2020/2628 Esas 2021/2552 Karar sayılı içtihatları ile benzer mahiyetteki Yerleşik içtihatları nazara alınarak; TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsive rant sistemine göre hesaplamaların yapıldığı, ZMMS Poliçesi 2009 yılı Sakatlanma ve Ölüm Klozu Teminat Limiti 150.000,00 TL olduğu, hesaplanan destek yoksun kalma tazminatı ZMMS Poliçesi Teminat Limitini aştığı tespit edilmiştir. 16/02/2022 tarihli aktüerya bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Davacı 10/03/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesinde taleplerini; davalı sigorta firması yönünden poliçe limitleri dahilinde 150.000,00 TL’ye, davalı … Hesabı yönünden 80.236,36 TL olmak üzere toplamda 230.236,36 TL’ye arttırdığını beyan etmiştir.
Davalı … Hesabının, müteveffa …’nın ölümü nedeniyle yapılan ödemelere dair tüm belgelerin celbedilerek yapılan incelemesinde; davacı … vekili olan … tarafından davalı … Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı başvuruda bulunulmuş olup, yapılan başvuru neticesinde 26/05/2011 tarihli havale talimat formunda belirtilen Iban numarasına ve davacı Havva Harmankaya hesabına ödeme yapıldığı, bu ödemelere neticesinde davacı tarafından davalı … Hesabına ibra edildiği, ibra tarihi olan 17/05/2011 tarihinden sonra mahkememize ilgili hususta açılan dava tarihinin 10/06/2020 tarihi olduğu, KTK 111/2 maddesi kapsamında tanınan 2 yıllık hak düşürücü sürenin dava açılış tarihi itibariyle dolmuş olduğu anlaşılmakla, … Hesabı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar 16/02/2022 tarihli aktüerya bilirkişi ek raporunda; PMF 1931 yaşam tablosuna göre 275.033,06 TL, TRH 2010 yaşam tablosuna göre 401.181,82 TL olarak hesaplanmış ise de; davalı …’nin KTK ZMMS Poliçesi 2009 yılı Sakatlanma ve Ölüm Klozu Teminat Limiti 150.000,00 TL olması nedeniyle, davalının sorumluluğu dahilinde 150.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ….’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacının arabuluculuk vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 16. Maddesinin akdi avukatlık ücretini konu aldığı ve müvekkilin avukatına ödeyeceği asgari ücreti belirlediği anlaşılmakla ve bu maddede yer alan arabuluculuk vekalet ücretlerinin HMK 323. Madde kapsamında yargılama gideri olduğuna dair bir hüküm bulunmaması sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı … Hesabına karşı açılan davanın KTK 111/2 maddesinde yer alan iki yıllık hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
150.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ….’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 17/05/2022 tarihli ek kararında özetle; “İŞBU DAVA; tazminat davasıdır.
İşbu kararımız kesinleşmezden önce davacı vekili UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 05/05/2022 tarih ve 13/05/2022 havale tarihli tarihli dilekçeleri ile vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi; “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi; “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi; “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.(2)(Ek fıkra: 22.07.2020 – 7251 S.K./29. md) Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir.(3)(Ek fıkra: 22.07.2020 – 7251 S.K./29. md) Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi; “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi; “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
06/08/2015 tarih ve 29437 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlıklı 215. maddesi; “(1)Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Sözü geçen Yönetmeliğinin 215. maddesindeki açık hüküm gereğince davacı vekili davadan feragat ettiğinden, istinaf veya temyiz incelemesi talebi olsa bile dosyamızın Bölge Adliye Mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesine gerek olmaksızın dosya üzerinden inceleme yapılarak ek karar verilebilir.
Bu durumlar karşısında kanun yoluna başvuru aşamasından önce ve karar kesinleşmezden önce davacının davasından feragat etmesi nedeniyle mahkememizin 17/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına ve işbu davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı vekili 13/05/2022 tarihli dilekçesinde A.A.Ü.T 13/4 maddesi gereğince feragat nedeniyle dava tümden red olunduğundan davalı … Hesabı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, yapılan yargılama neticesindeki esasa dair değerlendirme ile davalı … Hesabına karşı açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğinden, bu ret kararı esasa ilişkin olduğundan bu davalıya yönelik açılan dava değeri üzerinden hesaplanan vekalet ücretine hükmedilerek;
Mahkememizin 17/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının tamamen ORTADAN KALDIRILMASINA VE İŞBU DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … Hesabı lehine fazla miktarda vekalet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu, 17/03/2022 tarihli Yerel Mahkeme kararı ortadan kaldırıldığını ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, önceki kararın ortadan kalkmış olması ve hukuk aleminde sonuç doğurmayacak olması nedeniyle önceki karardaki red nedeninin, dava miktarı ne olursa olsun sonuçta etkili olmayacağı ve ilk derece mahkemesinin tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmış olan 17/03/2022 tarihli karara dayanarak ve gerekçe göstererek nispi oranda vekalet ücreti takdir etmesinin hatalı olduğunu, bu durumun 6100 sayılı HMK’nın 310/1-2 madddesi ile AAÜT’nin 13/4 maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil ettiğini, söz konusu hükümlere göre; dava değeri maktu vekalet ücretinin altında ise o miktar üzerinden, üzerinde ise değeri ne olursa olsun 5.100,00 TL maktu vekalet ücretini aşmamak ve bu miktar ile sınırlı olmak üzere vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği durum karşısında yasal olmayan gerekçe ile nispi oranda vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hüküm altına alınan 1.360,00 TL arabulucu ücreti 23/05/2022 tarihinde ödenmiş olduğundan tekrar tahsiline yer olmadığına ve harç tahsil müzekkeresi yazılmamasına şeklinde karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında verilen 17/05/2022 tarihli ek kararın … nolu maddesinde davalı … Hesabı lehine hükmedilen vekalet ücreti kısmının kaldırılmasına ve itirazları doğrultusunda 6100 sayılı HMK’nın 310/1-2 madddesi ile yürürlükte olan AAÜT’nin 13/4 maddesi hükmüne göre yeniden hüküm kurulmasına, hüküm altına alınan 1.360,00 TL arabulucu ücreti 23/05/2022 tarihinde ödenmiş olduğundan tekrar tahsiline yer olmadığına ve harç tahsil müzekkeresi yazılmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece feragat nedeniyle verilen karar, davacı yanca vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretinin ödendiğinden bahisle istinaf edilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesindeki; “Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde; somut olayda, davanın ön inceleme tutanağının düzenlendiği ön inceleme duruşmasının/tutanağından sonra yapıldığı açık olup, nispi tarifeden yapılacak vekalet ücreti hesabı maktu vekalet ücretini aştığından ve neticeten yukarıdaki hükme göre maktu vekalet ücretini geçemeyeceğinden, mahkemece davalı … Hesabı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi tarifeden yapılan hesaba göre vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup bu talebinin kabulü ile yeniden hüküm tesisi gerekmiş olup; bunun dışında 17/05/2022 tarihli mahkeme ek kararı gereğince davacı tarafından 23/05/2022 tarihinde arabuluculuk ücretinin yatırıldığı Uyap kayıtlardından da görüldüğünden, bu nedenle mahkeme ek kararında bu yönde bir hata da olmadığı anlaşıldığından, davacının buna yönelik itirazının yerinde olmadığı görüldüğünden, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Bkz. emsal Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2017/478 ESAS, 2017/2632 KARAR sayılı ilamı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
1-Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 17/03/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının tamamen ORTADAN KALDIRILMASINA VE İŞBU DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 Esas ve 1984/29 Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat karardan sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 53,8‬0 TL ye karşılık olan peşin ve ıslahen alınan 841,40 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 787,60 TL harcın ek karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine.
3-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre toplam 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinden bırakılmasına.
5-İş bu hükümden sonra gerekli olan tebliğ giderlerinin davacı tarafından karşılanmasına ve sonrasında davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Davalı …’nin vekalet ücret talebinden feragat ettiğinden, davalı … lehine vekalet ücret takdirine yer olmadığına,
7-Davalı … Hesabı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Hesabına verilmesine,
8-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İstinaf Yargılaması Yönünden;
9-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
10-Davacı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf başvuru gideri ile 176 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 396,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.17/11/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.