Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1612 E. 2022/2006 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 08.07.2014 günü dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ın yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesine bağlı olarak meydana gelen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, kazaya karışan ve … adına kayıtlı olan … plaka sayılı otomobilin 05/08/2013-05/08/2014 vade tarihli ve … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığından, sigortacı sıfatı ile davalının sorumluluğuna gidilerek müvekkilinin, geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı ile çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararının tazmini için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında açılan davada, tazminat hesabı için düzenlenmiş 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda müvekkilinin Geçici İş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararının 5.361,65 TL, Çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararı 179.449,43 TL olarak hesaplandığını, davanın (5.361,65+179.449,43) 184.811,08TL tutarına artırıldığını, yargılama aşamasında alınan 16.06.2017 tarihli Bilirkişi Ek Raporu’nda ise müvekkilinin geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararının 5.361,65TL çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararın ise 192.998,38TL olarak hesaplandığını, o tarih itibari ile ikinci kez ıslah imkânı olmadığını, davanın 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda hesaplanan miktarlar üzerinden karara çıktığını, verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında ilk derece mahkemesinin kararını kaldırılarak yine 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda yapılan hesaplamaya göre 5.361,65TL geçici iş göremezlik süresinde uğranılan kazanç kaybı zararı ile 179.449,43TL çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zarar olmak üzere toplam 184.811,08TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verildiğini, verilen bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile temyiz itirazının reddine karar verildiğini ve istinaf kararının 03.11.2020 tarihinde kesinleştiğini, istinaf kararının kesinleşmesi nedeni ile müvekkilinin hüküm altına alınmayan maddi zararını isteme hakkının doğduğunu, buna göre kaza tarihinde geçerli Sakatlanma Klozu Teminatı kişi başı poliçe limitine nazaran ZMSS sakatlanma klozu kişi başı poliçe limiti 268.000,00 TL ve hüküm altına alınan geçici ve sürekli iş göremezlik zararının 184.811,08TL bakiye kalan teminatın 83.188,92 TL olduğunu, bakiye maddi zararının tazmini için eldeki davanın açılması gerektiğini, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesine göre açılan belirsiz alacak davasında fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin, sürekli iş göremezliğinden doğan 1,00 TL maddi tazminatın, Sakatlanma Teminatı Klozu kişi başı bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak kazanın ihbarı ile temerrüdün oluştuğu ve ilk davanın açıldığı 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, dava şartı arabuluculuk faaliyeti ile açılan dava yönünden arabuluculuk faaliyeti için yapılan giderler ile sarfına mecbur kalınacak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin dava değerinin artırılması dilekçesi ile özetle: 11.11.2021 tarihli bilirkişi raporu’nda yapılan hesaplamaya göre fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin sürekli iş göremezliğinden doğan maddi zararı olarak davanın başında belirtilen 1,00TL maddi tazminat taleplerini, kaza tarihinde geçerli kişi başı bakiye poliçe teminat limitine göre 68.739,52TL olarak artırdıklarını, Sakatlanma Teminatı Klozunun kişi başı bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak kazanın ihbarı ile temerrüdün oluştuğu ve ilk davanın açıldığı 18.08.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, arabuluculuk faaliyeti için yapılan giderler ile sarfına mecbur kalınan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı yan tarafından davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığını, dava konusunun belirsiz alacak davasının niteliklerine haiz olmadığını, davacı yanın iddiası çerçevesinde önceki mahkeme dosyasında dava tutarının belirlendiğini, bu yönüyle davacı yana taleplerinin net bir şekilde belirtilmesi hususunda 2 haftalık kesin süre verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket … Sigorta tarafından 5.8.2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı ilamında davacı yan için davanın kabulüne karar verildiğini, karar sonrası Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına ödeme yapılarak sorumluluğunun yerine getirildiğini, yapılan bu ödemelerin taraflar arasında çekişmesiz olduğunu, bu nedenle dosyada kesin hüküm itirazlarını sunduklarını, meydana gelen kaza nedeniyle taleplerin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle kesin hüküm itirazları gözetilerek öncelikle davanın kesin hüküm nedeniyle reddini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, aksi halde öncelikle davacı yanın taleplerinin açıklattırılmasını, tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespiti ve hatır taşıması ile tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını, müteveffanın nüfus kayıt örneğinin celbini, aktüerya hesabının Aktüer Siciline kayıtlı aktüerya uzmanına yaptırılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “A.Davanın Belirsiz Alacak Olarak Açılamayacağı Ve Usulden Reddine Karar Verilmesi İtirazı
Davacının dava dilekçesinin incelenmesinde 2. Islah hakları olmaması sebebiyle 20/09/2016 tarihli bilirkişi raporu ile 16/06/2017 tarihli ek rapor arasındaki doğan ve müvekkili lehine olan sürekli iş göremezlik maddi zararının bakiye kalan kısmını talep edemediklerini ifade etmiştir. Davacının dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı üzere dava tarihi itibariyle davacının dava değerini bilmediğini söylemek mümkün değildir. Bu nedenle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/05/2019 Tarih ve 2016/22-1166 Esas-2019/576 Karar sayılı ilamı çerçevesinde Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında davacı vekiline davasını belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olarak açtığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının ifade edilmesi üzerine davanın belirsiz alacak olarak kabulü Mahkememizce mümkün görülmediğinden davanın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
“Öyle ise, alacağın tartışmasız veya belirli olması hâlinde kısmi dava açılamayacağına ilişkin 6100 sayılı HMK’nın 109’uncu maddesinin ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olmasından dolayı belirli alacaklar için de artık kısmi dava açılması mümkün hâle geldiğine ve davacının alacaklarının bir kısmını dava ettiğinin dava dilekçesi içeriğinden anlaşılmasına başka bir anlatımla davanın kısmi dava olarak görülmesi için gerekli koşulların somut olayda bulunmasına göre, mahkemece dava hukuki yarar yokluğundan reddedilmeyerek bir ara kararı ile kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılmalıdır. ” denilmiştir.
B.T.C. Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar Sayılı Dosyasında Verilen Hükmün Kesin Hüküm Mahiyetinde Olup Olmadığı
T.C. Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında taraflar arasında aynı olay ve konuya ilişkin olarak yargılama yapılmış, karara çıkmış ve hüküm kesinleşmiştir. İlgili dosyada davacı dava açarken fazlaya ilişkin hak ve taleplerini saklı tutmuştur. Eldeki dava ise o dosyada 2. Islah hakkının olmaması sebebiyle açılan ek davadır. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 11/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere T.C. Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
C.Zamanaşımı Yönüyle Yapılan Değerlendirmede
Taraflar arasında görülmekte olan davaya konu trafik kazası 08/07/2014 tarihinde meydana gelmiştir. Kaza sebebiyle T.C. Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma ve … Karar sayılı dosyasında şikayet yokluğu sebebiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiştir. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 04/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2019 Tarih ve 2017/17-1101 Esas-2019/421 Karar sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere 5237 Sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi gereğince ek davanın kaza tarihi üzerinden 8 yıl geçmeden 31/03/2021 tarihinde açılması ve yine ıslahın da 09/12/2021 tarihinde yapılması karşısında davacının taleplerinin zamanaşımına uğramadığı değerlendirilmiştir.
V.NETİCE
Yukarıda yapılan açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, emsal alınan Yüksek Mahkeme ilamları, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, kolluk araştırması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 08/07/2014 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde minare yeri bakma işi için araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, T.C. Adli Tıp Kurumunun 17/01/2017 Tarihli kusur raporunda 08/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, T.C. Adli Tıp Kurumunun 21/03/2016 Tarihli ve 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirme neticesinde düzenlenen maluliyet raporunda davacının sürekli iş göremezlik maluliyet oranının %31.2 olduğu rapor edildiği, tazminat hesabına esas kazancı belirlenmesinde hüküm tarihine en yakın ve bilinen verilerin esas alınması yönündeki Yüksek Mahkeme içtihatları nazara alınarak 2022 yılı için kararlaştırılan asgari ücret üzerinden alınan 18/02/2022 Tarihli Aktüerya Raporunda davacının bakiye sürekli iş göremezlik maddi zararının 237.006,42 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ise bakiye teminat limitinin 83.188,92 TL olduğunun rapor edildiği, davacı vekilinin 09/12/2021 tarihli ıslah dilekçesinde dava değerini 68.740,52 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmakla davacının davasının bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiş, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 01/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında da ifade edildiği üzere davanın haksız fiilden kaynaklanmış olması ve davalının ilk dava tarihi yönüyle alacağın tamamı için temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve alacağa ilk dava tarihi olan 18/08/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir. ” şeklinde davacının davasının kabulü ile 08/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının mahrum kaldığı 68.740,52 TL Sürekli İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın davalı … Sigorta Şirketi’nden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan ilk dava tarihi 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı ilamında davacı yan için davanın kabulüne karar verilmiş, karar sonrası Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına ödeme yapılarak sorumluluk yerine getirildiğini, bu ödemelerin taraflar arasında çekişmesiz olduğunu, mahkeme kararının kesin nitelikte olduğundan davacı tarafından açılan bu davanın haksız nitelikte olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aleyhe kurulan hükmün kabulünün mümkün olmadığını, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. nezdinde açılan davada mahkeme nezdinde alınan hesap raporunda toplam 184.811,08 TL tazminat hesaplandığını, alınan ek raporda ise 198.360,03 TL tazminat hesaplandığını, davacı tarafın 184.811,08 TL üzerinden davayı ıslah etmesi sebebiyle bu tutar üzerinden hüküm kurulduğunu, davacı tarafın söz konusu karara karşı maddi tazminat yönünden istinaf yoluna başvurulmadığını, usuli kazanılmış hakkın kamu düzeninden olduğundan davanın her aşamasında dikkate alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bilirkişi raporunda yanlış hesap tablosunun kullanıldığını, kaza tarihinin 08/07/2014 olması nedeniyle kazanın eski genel şartları döneminde uygulanması gereken hesap tablosu PMF 1931, %0 teknik faiz’e göre düzenlenmesi gerektiğini, raporda bu kurala aykırı hareket edildiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilecek kusurun bulunmadığını, mahkeme nezdinde alınan maluliyet raporuna göre davacı yanda 30 günlük geçici iş görmezlik süresi belirlendiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar gereği geçici iş göremezlik zararı sağlık giderleri teminatına alındığını, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu ve sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını, davacının müterafik kusurunun değerlendirilmesi gerektiğini, somut olayda iş kazanını varlığının izahtan vareste olduğunu, PSD hesabı yapılarak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında açılan davada, tazminat hesabı için düzenlenmiş 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda davacının Geçici İş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararının 5.361,65 TL, Çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararı 179.449,43 TL olarak hesaplandığı, davanın (5.361,65+179.449,43) 184.811,08TL tutarına artırıldığını, bu kez davacının talebi ile asgari ücretin değişmesi nedeniyle ek rapor talep edildiği, yargılama aşamasında alınan 16.06.2017 tarihli Bilirkişi Ek Raporu’nda ise müvekkilinin geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararının 5.361,65TL çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararın ise 192.998,38TL olarak hesaplandığı, o tarih itibari ile ikinci kez ıslah imkânı olmadığından bahisle , davanın 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda hesaplanan miktarlar üzerinden karara çıktığı, verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında ilk derece mahkemesinin kararını kaldırılarak yine 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda yapılan hesaplamaya göre 5.361,65TL geçici iş göremezlik süresinde uğranılan kazanç kaybı zararı ile 179.449,43TL çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zarar olmak üzere toplam 184.811,08TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verildiğini, verilen bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile temyiz itirazının reddine karar verildiğini ve istinaf kararının 03.11.2020 tarihinde kesinleştiğini, istinaf kararının kesinleşmesi nedeni ile müvekkilinin hüküm altına alınmayan maddi tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında taraflar arasında aynı olay ve konuya ilişkin olarak yargılama yapılmış, karara çıkmış ve hüküm kesinleşmiştir. İlgili dosyada davacı dava açarken fazlaya ilişkin hak ve taleplerini saklı tutmuştur. Eldeki dava ise o dosyada 2. Islah hakkının olmaması sebebiyle açılan ek davadır. Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Dosya içerisinde yer alan 11/11/2021 tarihli Aktüerya Raporunda özetle; Davacının dava konusu kaza sebebiyle mahrum kaldığı bakiye sürekli iş göremezlik maddi zararının 68.740,52 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ise bakiye teminat limitinin 83.188,92 TL olduğu rapor edilmiş, davacı vekili tarafından bu rapor esas alınmak suretiyle 09/12/2021 tarihinde ıslah talebinde bulunulmuştur. Mahkemece bu durum esas alınarak karar verilmesi doğrudur.
SAİR İTİRAZLARIN DEĞERLENDİRİLMESİNDE
08/07/2014 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde minare yeri bakma işi için araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, T.C. Adli Tıp Kurumunun 17/01/2017 Tarihli kusur raporunda 08/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği,poliçe BAŞLANGIÇ TARİHİHİH 01.06/2015 TARİHİ ÖNCESİ OLDUĞU,BU NEDENLE ESKİ GENEL ŞARTLARA GÖRE DEĞERELENDİRME YAPILMASI GEREKTİĞİ, T.C. Adli Tıp Kurumunun 21/03/2016 Tarihli ve 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirme neticesinde düzenlenen maluliyet raporunda davacının sürekli iş göremezlik maluliyet oranının %31.2 olduğu rapor edildiği, davalı sigorta şirketinin ve bu kapsamda diğer davalıların sorumluluğunun Poliçe düzenleme ve başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinden önce olması nedeniyle Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak ve % 10 artırım % 10 eksiltim şeklinde eski genel şartlardaki uygulamaya göre rapor alınmasının yerinde olduğu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında taraflar arasında hatır taşıması olmaması sebebiyle indirim yapılmadığı ve yine herhangi bir müterafik kusur indirimi yapılmadığı, dosya içerisinde yer alan 08/07/2014 Tarihli Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinde “Emniyet Kemeri” durumunun belirsiz olduğu, davalı tarafından hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması yönünde yapılan istinaf ve temyiz başvurularının da reddine karar verildiği ve kararların bu şekilde kesinleştiği anlaşılmakla Mahkemece de herhangi bir hatır taşıması ya da müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm tesis edilmesi yerindedir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 4.695,66 TL harçtan peşin alınan 1.174,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.521,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.