Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/159 E. 2022/304 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/09/2021 tarihinde saat 18:00 sıralarında dava dışı sürücüsü …. idaresindeki ZMSS ile sigorta koruması altına alınmamış …. plaka sayılı otomobil ile …. istikametinden … Köyü yönüne seyri sırasında yolun 1800 metresindeki İbize Mevkiine geldiğinde karşı yönden gelen müvekkili yönetimindeki … plaka sayılı motosikletin kullandığı şeride girerek çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır bir şekilde yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu, kazaya karışan ve dava dışı Yenidoğan Belediye Başkanlığı adına kayıtlı olan …. plaka sayılı otomobilin kaza tarihi itibariyle Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi bulunmadığından 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/b maddesine dayanılarak hazırlanan … Hesabı Yönetmeliğinin 9/f.1-b maddesi gereğince …. Hesabının sorumluluğuna gidilerek ve Trafik Sigorta Poliçelerinin Sakatlanma Teminatı Klozundan doğan sorumluluğa bağlı olarak müvekkilinin geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararı ile meslekte kazanma gücü kaybından doğan maddi zararın tazmini için açılan Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas ve …. Karar sayılı dosyasında hükme esas alınmış olan …. tarafından düzenlenmiş 10/06/2013 tarihli raporda … plaka sayılı otomobil sürücüsü ….’ın asli (%75 oranında ) kusurlu olduğu, Adli Tıp Uzmanınca hazırlanmış 30/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin meslekte kazanma gücü kayıp oranının % 6 olduğunun tespit edildiğini, ancak aradan geçen süre zarfında müvekkilinin maluliyetinde artış olduğunu, Beyşehir Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 21/11/2019 tarihli raporda müvekkilinin engel oranının % 18 olarak belirlendiğini, müvekkilinin maluliyet oranının daha da arttığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97 ve 99/1 maddeleri gereğince yazılı başvuru yapıldığını, başvuru dilekçesi ile zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamındaki tazminat hesabına ise belgelerin 25/12/2019 tarihinde tebliğine rağmen olumlu cevap verilmediğini ve 8 iş günü içerisinde tazminat ödemesi yapılmadığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin maluliyetindeki artış nedeni ile uğradığı 10,00-TL maddi tazminatın kazanın meydana geldiği tarihte geçerli Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçelerinin Sakatlanma Klozu kişi başı bakiye teminat limiti ile sınırlı olarak ilk davanın açıldığı 12/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6704 Sayılı Yasa ile değişiklik KTK 97. Maddesi gereği, dava açmadan önce müvekkili kuruma noksan başvuru yapıldığını, mevzuat hükümleri gereği başvuru şartının yerine getirilmesinin tazminatın tam ve doğru bir şekilde ödenmesine imkan verecek zorunlu belgelerin ibraz edilmesi ile mümkün olacağını, aksi halde tazminatın ödenmesinin söz konusu olamayacağını dolayısıyla başvuru şartı yerine getirilmiş olarak kabul edilemeyeceğini, davacının maluliyetin artışına dayanak gösterdiği 21.11.2019 tarihli raporda %18 özürlülük oranı ile Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında alınan rapordaki % 6 özürlülük oranı tespiti arasındaki fark nedeniyle vekil eden tarafından Genel Şartlar B.2. maddesinde açıklanan hüküm gereğince ibraz edilen rapor konusunda İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne yazı gönderilerek araştırma talep edildiğini, tazminatın tam/doğru şekilde ödenmesi kapsamında Medikal inceleme yapılması için de dosyanın ekspere tevdi edildiğini, zarar gören vekili tarafından davalıya yapılan başvuru sonrasında, başvurunun değerlendirilebilmesi için Genel Şartların B.2. Maddesi kapsamında istenen belge kapsamında maluliyet raporunu ibraz etmek zorundayken bunu yapmadığını ve huzurdaki davayı açtığını, başvuru şartı yerine getirilmeden dava açılmış olduğunu, müvekkilin adresinin İstanbul olup takip ve davalar için “İstanbul- Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri” yetkili olduğunu, dosyayı yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine göndermesine karar vermesini talep ettiklerini, 6704 sayılı Kanun’un 5. Maddesi ile 2918 sayılı KTK 97. Maddesinde yapılan değişiklik gereği dava açmadan önce Müvekkil kuruma usulüne uygun bir başvuru koşulu arandığından, işbu davada söz konusu şart yerine getirilmediğinden davanın reddi ile her türlü yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi 30/09/2021 tarih, …. esas … karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E., …. K. Sayılı kesinleşen dosyasında belirlenen maluliyet oranı olan %6 oranının zaman içerisinde artmış olması, alınan … Üniversitesi Adli Tıp Ana bilim Dalı raporuna göre davacının kalıcı maluliyetin % 20,2 oranında belirlendiği, bu iki oran arasındaki artan maluliyetin %14,2 oranında olduğu ve artan maluliyet oranına göre belirlenen tazminat tutarına göre bakiye poliçe limitine göre davacı vekilinin talebini 196.424,31-TL’ye artırdığı ve ilk dava tarihi itibarı ile davalının temerrüdünün gerçekleşmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, 196.424,31-TLmaddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiş;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle kabulü ile; 196.434,31- TL maddi tazminatın Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Sakatlanma Klozu kişi başı bakiye teminat limitiyle sınırlı olmak kayıt ve şartı ile ilk dava tarihi olan 12/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. Hesabı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce müvekkili kuruma uygun şekilde başvuru yapılmadığını davanın usulden reddinin gerektiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun uygun yönetmelik hükümlerine düzenlenmediğini, raporlar arasında çelişki bulunduğunu, hesap raporunda ilk dava sonucu ödenen bedelle ilgili hatalı tespitlerin yer aldığını, askerlik döneminin dışlanarak hesaplama yapılmadığını ve hükme esas alınamayacağını, temerrüt tarihinin hatalı belirlendiğini, 25/12/2019 tarihinde kuruma yapılan başvurunun eksik belge aşamasında kaldığını, başvuru şartının tam olarak yerine getirilemediğini, artan maluliyet oranı ile ilgili yapılan başvurunun şartının da usulen uygun yerine getirilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla temerrüt tarihinin dava tarihi olan 12/02/2020 olarak belirlenmesi gerektiğini, istinaf itirazlarının kabulünü, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Güvence hesabına davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığı istinafı :
2918 sayılı KTK’nın 97.maddesinde, 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde, 97.maddenin eski metninde, zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında ön görülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi, dava açabilme hakkı mevcut iken 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda madde hükmü “Zarar görenin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” denilmiştir.
Yukarıda maddede yapılan değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMMS sigortacısına veya poliçenin olmaması durumunda bu sorumluluğu üstlenen güvence hesabına yasa gereği karşı artık doğrudan dava açamayacaklardır. Öncelikle sigortacıya veya güvence hesabına tazminatın ödenmesi için genel şartlarda belirtilen belgeler ile yazılı olarak başvuracaklar ve yazılı başvurudan itibaren 15 gün içinde kendilerine cevap verilmez ya da verilen cevap hak sahibinin talebini karşılamaz ise, hak sahibi tazminat için dava açabileceği gibi tahkime de başvurabileceklerdir. Bu hali ile trafik kazaları nedeniyle zarara uğrayanlar sigortaya davadan açmadan önce mutlaka sigortacıya veya güvence hesabına yazılı başvuruda bulunmak zorundadırlar. Dava açabilmeleri için yazılı başvurudan itibaren 15 günlük sürenin dolmuş olması gerekmektedir. Bu sebeplerle davadan önce yazılı başvuruda bulunmak ve başvurudan itibaren 15 günlük sürenin geçmesi ZMMS sigortacısına ve güvence hesabına tazminat davası açılmasının ön şartıdır. Bu husus anılan maddenin değişiklik gerekçesinde vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarının düzenlendiği 114.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemeye göre “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır”.
HMK 115. maddenin 1.fıkrasında ise, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” denilmiş,
2.fıkrada ise, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” düzenlemesi mevcut olup
Somut olayda 6407 sayılı Kanunla değişik 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna ve … hesabını yazılı başvuruda bulunması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; …. hesabına başvuru yapıldığı anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
2- Maluliyet raporları arasında çelişki ve yanlış yönetmelik uygulandığına ilişkin itirazın incelenmesinde:
Davacı vekilinin ,olaydan sonra müvekkilinin maluliyetinin arttığını,gelişen durumun Beyşehir devlet hastanesi engelli sağlık kurulu raporunda davacının % 18 oranında malul olduğuna ilişkin 20/11/2019 tarihli raporu sonrası vakıf olduklarını,bu nedenle gelişen durumun olduğu, davacının maluliyetinin arttığı iddia edilmiştir.
Gelişen durum, kaza sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü kanıtlara göre değerlendirilmelidir.
Somut olayda, kaza 04/09/2012 tarihinde meydana gelmiş olup, yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca davacının maluliyeti ile ilgili olarak “gelişen bir durumun” olup olmadığı hususu önem arzetmektedir.
Bu durumda varsa dosyaya dahil edilmeyen davacının diğer tüm tıbbi belgelerle Adli Tıp Kurumu 2. Üst kuruluna gönderilerek trafik kazası sonucu oluşan yaralanmanın tedaviyle hangi tarihte tamamen sona erdiği, bu yaralanmadan dolayı belirlenip,ceza ve hukuk mahkemesi içindeki tüm bu tıbbi belgeler dikkate alınarak dava konusu kazadan dolayı gelişen ve yeni ortaya çıkan bir durumun olup olmadığı varsa gelişen durum nedeniyle artan maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tespiti ve dosya içerisindeki raporlar arası çelişki giderilerek karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemesince yukarıda açıklanan içtihatlar kapsamında Mahkemece davacının tüm tedavi belgeleri ve önceki özürlülük raporu getirtilerek dosya tümü ile Adli Tıp Kurumu 2. Üst kuruluna gönderilerek; davacının yaralanması nedeniyle tedavileri tamamlanarak hangi tarihte sağlığına kavuşmuş sayılacağı, gelişen bir durum bulunup bulunmadığı, tedavilerinin ne zaman sona ereceği, vücut çalışma gücü kaybının hangi tarihte kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği, olay tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hükümleri dikkate alınarak raporlar arası çelişki giderilerek rapor alınmalıdır. Gelişen durum olması ve maluliyette artış artış olması halinde, Yargıtay içtihatları çerçevesinde kaza tarihi itibariyle uygulanması gerekli PMF 1931 Yaşam Tablosu dikkate alınarak davacının talep edebileceği tazminatın davacının ödeme tarihi itibari ile zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının ayrıntılı, denetime açık, doyurucu şekilde davalının kusuru da dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğinden kararın kaldırılması gerekmiştir.
3- Askerlik dönemine ilişkin itirazın incelenmesinde:
Davacı kaza tarihinde 19 yaşındadır ve askerlik çağında olduğu görülmektedir. Mahkemenin hükme esas aldığı aktüerya raporunda, davacının askerlikte geçecek süresini de kapsar biçimde bakiye ömür süresinin tamamı için tazminat hesaplaması yapılmış; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyetinin askerliğe engel teşkil edip etmeyeceği konusunda da herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Bu yönden gerekli araştırmanın yapılmayışı, eksik inceleme niteliği taşımaktadır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin derecesi ve niteliğine göre, askerliğe engel teşkil edip etmeyeceğinin (maluliyet raporu eklenerek yazılacak yazı ile) ilgili askerlik şubesinden sorulması; alınacak cevaba göre askerlikte geçireceği sürede de efor tazminatı verilip verilmeyeceği tartışılarak davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için, rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.(YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/8621 E 2019/4522 K)

4-Temerrüt tarihine ilişkin itirazın incelenmesinde:
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
… Hesabı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98, 99 ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9,14 ve 15.maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren … Hesabının temerrüde düştüğünün kabulü gerekir.Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise …. Hesabının temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.
Davacının dava açmadan önce davalı sigortacıya başvuruda bulunduğu ve daha önce de tazminat ödemesi aldığı,açılan bu davanın ek dava niteliğinde olduğu görülmekle gerek ilk dava dilekçesi gerekse ıslah edilen miktarlar açısından dava tarihinden değil davalı güvence hesabının ödeme yaptığı tarihinden faiz işletilmesi gerekmekte olup ödeme belgelerinin istenerek temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiğinden itirazın kabulü gerekmiştir. (Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/25016 Esas 2017/5136 Karar sayılı ilamları.)
Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında, istinafa konu ilk derece mahkemesinin dosyası incelendiğinde, yukarıda belirtilen ve esasa etki eden hususlarda delillerin eksik toplandığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın; gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafça yatırılan, başvurma harçları dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/02/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.