Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1507 E. 2022/1506 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : Hasımsız
MÜDAHİLLER :
VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :

VEKİLİ :
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/07/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 04.09.2021 tevzi tarihli dilekçesiyle; Davacının borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemez duruma geldiğini, ödeme güçlüğüne düştüğünü ve konkordato ön projesinde yazıldığı şekilde borçlarını ödemek istediğini beyan ederek, davacıya 3 aylık konkordato geçici mühleti verilmesini ve gerekli tedbirlere hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davacıya 3 aylık konkordato geçici mühleti verilmesini ve gerekli tedbirlere hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Müdahiller vekilleri tarafından da müdahale dilekçeleri ibraz edilmiş, müdahiller tarafından konkordato davasının reddine karar verilmesi istenilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Konkordatoya ilişkin düzenlemelerin 2004 sayılı İİK’nun 285. Ve devam eden maddelerinde düzenlendiği, 2004 sayılı İİK’nun 288/1. maddesinde; “Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur.” şeklinde, 2004 sayılı İİK’nun 287/5. maddesinde; “291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.” şeklinde, 2004 sayılı İİK’nun 291. maddesinde;”Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece resen, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilir. Bu karar, 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.
Mahkeme, bu madde kapsamında kesin mühletin kaldırılmasına karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” şeklinde, 2004 sayılı İİK.nun 292. Maddesinde; “İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” şeklinde, 2004 sayılı İİK’nun 293/3. maddesinde; “Mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflâsına da karar verdiği hâllerde 164 üncü madde hükmü uygulanır.” şeklinde, 09/06/2021 tarih 7327 sayılı İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ‘un 6. Maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK’nun 308/2. maddesinde; “Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır. ” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınan konkordato komiserinin 07.02.2022 havale tarihli raporuna göre, “Davacı borçlu şirketin mali tablolarındaki verilerinin projeyi gerçekleştirebilecek düzeyde olmadığının, şirketin mevcut durumu ile konkordato projesinde taahhüt edilen sonuca ulaşma ihtimalinin güç olduğunun, mali kayıtların kayıtlı emtia yönünden, emtianın et ve et ürünleri olması nedeniyle çoğunun mevutlarda olmadığından dolayı fiili durumla bu yönüyle örtüşmediğinin, fiili varlıkların nitelikleri itibariyle borçları karşılama oranının düşük olduğunun, şirketin borçlarının konkordato talebinin yapıldığı 2021 yılından daha önce doğmuş eski borçlar olduğunun, davacı borçlu şirketin gayri faal olduğunun, bu süreç içerisinde işletmenin faaliyete geçirilmesi için ve faaliyetlerinin devamlılığını sağlayacak olumlu şartların sağlanamadığının, şirketin 41.979.712,03 TL borca batık olduğunun, gayri faal bir pozisyonda, işletme sermayesi bulunamadan ve işletmeyi devreye alamadan borca batıklıktan çıkma ihtimalinin bulunmadığının, şirket ortağının işletmenin devreye alınması, faaliyet giderlerinin ödenmesi, ham madde alımı ve ana faaliyetlerin devamlılığını sağlayabilme niyetiyle sermaye artışında bulunma, dışarıdan ortak veya alternatif fon bulma çabalarının sonuçsuz kaldığının, sadece gayri menkul satarak borcun ödenebileceğinin, projelendirilmesinin dışında süreç içinde olumlu bir gelişme olmadığını, konkordatonun yapısı itibariyle borçlu ve alacaklı menfaati kadar istihdam katkısı ve kamu yararının da arandığını, yapının geçici mühlet sürecinde bunları sağlayabilecek olumlu gelişmeler üretememiş olması nedenleriyle, konkordatonun bütün taraflar açısından faydalı olamayacağının, davacı borçlunun 2004 s.İİK’nun 289.maddesi gereğince kesin mühlet şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususunun davanın İİK’nun 292.maddesine göre değerlendirilmesinin ve raporun genel olarak değerlendirilmesinin mahkemenin takdir ve yetkisinde olduğunun bildirildiği, konkordato komiserinin ayrıca son duruşmadaki beyanlarından da şirket hakkında konkordato yerine iflas kararı verilmesinin alacaklıların menfaatine olabileceğinin bildirildiğinin anlaşıldığı,
Davacı şirket temsilcisi ve davacı vekilinin mahkememizin son duruşmasındaki beyanlarında; 08/02/2022 tarihli dilekçeleri ile konkordato ön projesini tadil ettiklerini, mal varlığının terki suretiyle konkordato hükümleri uyarınca konkordato talep ettiklerini beyan etmişler ise de; davacı tarafın 08/02/2022 tarihli konkordato talebinin mal varlığının terki suretiyle konkordato hükümleri uyarınca tadil ettiklerine yönelik taleplerinin mahkememizin 26/11/2021 tarihli duruşmasında verilen ara kararlarının 3 no’lu bendi ve davacı tarafın 03/12/2021 tarihli dilekçesindeki beyanları mahkememizin 10/12/2021 tarihli duruşmasında verilen 2 no’lu ara karar gereğince geçici mühletin uzatılmasına ilişkin ara kararı ve geçici mühlet sürelerinin yasal olarak tamamlanacak olması ve davacı tarafın taleplerinin ıslah mahiyetinde olmadığı hususları dikkate alınarak reddine karar verildiği,
Davacı tarafın son rapora yönelik (önceki) itirazları dayanaksız ve soyut nitelikte görüldüğünden, itirazları kabul edilmemiştir.
Konkordato projesinin başarıya ulaşma imkanının olmadığı, davacı şirketin malvarlığının korunması için iflasın açılmasının gerekli olduğu, davacı şirketin 41.979.712,03 TL tutarında borca batık olduğu anlaşıldığından, 2004 s. İİK’nin 292/1-a-b ve d maddesi gereğince davacıya verilen konkordato geçici mühletinin kaldırılarak, kesin mühlet verilmesi ve konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin re’sen iflasına, 09/06/2021 tarih 7327 sayılı İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ‘un 6. Maddesi ile değişik 2004 sayılı İİK’nun 308/2 maddesi ve İİK’nun 218/1 maddesi hükümleri göz önüne alınarak davacı şirketin iflas tasfiyesinin adi tasfiye usulüne göre yapılmasına, Yargıtay 22. HD.nin 31.10.2017 gün ve 2017/8717 E. 2017/23581 K. ve Yargıtay 7. HD.nin 08/09/2015 gün ve 2015/17486 E. 2015/14188 K. sayılı ilamlarında da kabul edildiği üzere davaya müdahale halinde maktu olarak hem başvuru hem de peşin harcın yatırılması gerektiğinden, eksik harç yatıran müdahillerden eksik harçların da tahsiline, her ne kadar kısa kararının 5., 6., 7., 8. ve 9.maddelerinde geçici konkordato komiseri yerine konkordato komiseri yazıldığı, bunun maddi hatadan kaynaklandığı, düzeltilmesinin kısa kararla çelişki oluşturmayacağı anlaşılmakla kısa kararda belirtilen konkordato komiseri yerine “geçici konkordato komiseri” olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde Davacının kesin mühlet ve konkordato talebinin reddine, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı davacı … ŞİRKETİ’ne; Mahkememizin 16.09.2021 tarihli ve … Es. sayılı ara kararı ile verilen bütün tedbirlerin, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal kaldırılmasına, Mahkememizin 10.12.2021 tarihli duruşmasında verilen 16.09.2021 tarihinden itibaren verilen 3 aylık konkordato geçici mühletinin, 16.12.2021 tarihinden itibaren 2 Ay daha uzatılmasına ilişkin geçici mühletin ve bütün tedbirlerin, kararın kesinleşmesi beklenilmesizin derhal kaldırılmasına, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı …. ŞİRKETİ’nin 2004 Sayılı İİK’nun 292/1-a-b ve d maddesi gereğince İFLASINA, 11.02.2022 günü saat 11:37 itibariyle iflasının açılmasına, İİK’nun 308/2.maddesi gereğince tasfiyenin adi tasfiye usulüne göre yapılmasına, tasfiyenin Konya Nöbetçi İflas Müdürlüğü’nce yerine getirilmesine, İflasa ilişkin hüküm özetinin iflas müdürlüğüne derhal bildirilmesine, müzekkere, tebligat ve ilan masrafları ile konkordato geçici komiserinin ücreti gibi masrafların ödenmesinden sonra artan gider avansının iflas müdürlüğüne mahkememizce derhal gönderilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hatalı ve haksız bir şekilde karar verildiğini, müvekkilinin sunduğu ön projesi ile “mal varlığının terki suretiyle konkordato” İİK 309/a ve devamı maddeleri uyarınca konkordato talep ettiğinin bildirildiğini, mahkemenin daha önce adi konkordato hükümlerine göre konkordato talep edildiği gerekçesi ile bu taleplerini değerlendirmeden red kararı verdiğini, konkordato hükümlerinin incelenmesinde başvuran şirketin konkordato projesini hazırlamada ve gerekli olması halinde bunu tadil etmesinde başvuran şirkete herhangi bir sınırlama getirilmediğini, ön projenin değiştirilemeyeceğine dair kanun ve mevzuatlarda bir hükmün bulunmadığını, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı konkordato dosyasındaki davacı şahıslar … ‘nin borçları için kefil olmuş ve mal varlıkları ile birinci sırada ipotek verdiklerini, bu şahısların 250’nin üzerinde taşınmazları üzerinde müvekkili şirketin borçları sebebiyle ipoteğin bulunduğunu, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi bu taşınmazların satışı suretiyle finansman sağlanmasına yönelik işlemlerine devam ettiğini, Alanya’daki dosyadan ödenecek her borcun müvekkili şirketin borcundan düşülmüş olacağını, hem bu dosyadaki hem de yerel mahkemenin dosyasındaki taşınmaz malların birlikte değerlendirildiğinde borcu fazlasıyla karşılamaya yeterli olduğunun görüleceğini, orcun karşılanmasının garantisi olarak ….’nin borçları için daha önce mahkemeye sunduğumuz ipotekli taşınmaz listesindeki taşınmazlar üzerinde 1. Sıra ve 1. Derece ipotek veren … ıslak imzalı belge uyarınca mal varlığının terki suretiyle konkordato talebimize Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin uygun görmesi ve onay vermesi halinde borcun bakiyesine yeter miktarda bir kısım mallarının terkine rıza göstereceğini beyan ettiğini, bu hususunda değerlendirildiğinde terkin edilecek toplam mal varlığının borcu fazlasıyla karşılamaya yeterli olduğunun görüleceğini, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi bilirkişi raporlarındaki çelişkileri ve eksikliklerin giderilmeden karar verildiğini, bilirkişi raporlarına süresinde yaptıkları itirazların değerlendirilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemeye raporun ibrazından sonra 08.02.2022 tarihinde mal varlığının terki suretiyle konkordato hükümlerine göre düzenlenmiş yeni ön proje sunulduğunu, bu yeni ön projeye göre konkordato komiserinin inceleme yapıp buna göre rapor vermesi gerekirken bu şartın yerine getirilmeden verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, komiser raporundaki borca batıklık değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin borca batık durumda olmadığını, komiserin değerlendirmeyi yaparken şirket aktiflerini hatalı değerlendirildiğini, müvekkilinin tüm borcundan daha değerli miktardaki ipotekli taşınmazların dikkate alındığında müvekkilinin borca batık olmadığının görüleceğini, bu nedenle verilen iflas kararının da hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran tarafların dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Dava, borçlarını ödeme güçlüğü içinde olduğunu ileri süren davacının İİK’nun 285 vd. maddeleri gereğince geçici ve kesin mühlet kararı verdikten sonra ileri sürdüğü vade konkordatosunun tasdiki istemine ilişkindir.
Konkordato bir borçlunun alacaklılarının kanunda öngörülen çoğunluğunun kabulüyle borçlarını belirli bir oranda ve/veya vadelerle ödemesini öngören, borçların yapılandırılmasını sağlayan bir cebri icra türüdür. Borçlu ile alacaklılar arasındaki bir çeşit sulh sözleşmesi niteliğinde olan konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya indirim yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkânı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkânları da korunmuş olur.
Konkordatonun tasdikinin şartları, talep tarihinde yürürlükte bulunan İİK’nın mülga 297 ve 298. maddesi hükümlerinde sayılmış olup, buna göre yasada açıkça belirtilmese de öncelikle borçlunun dürüst olması, daha sonra, teklif olunan meblağın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordatonun 297/1. maddesi uyarınca alacaklıların yarısı ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunlukla kabul edilmesi, borçlunun konkordato işlemlerinin yerine getirilmesi, alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesi ve mühlet sırasında komiserin onayı ile akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için yeterli teminatı göstermesi, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği, yargılama masrafları ve ilam harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekir. (AYNI YÖNDE BAKINIZ YARGITAY 23 HK DAİRESİNİN 2019/3021 ESAS , 2020/292 KARAR SAYILI İLAMI)
Konkordato, belli (nitelikli) bir alacaklı çoğunluğunun muvafakat etmesi halinde borçlunun ekonomik faaliyetine devam etmesine imkan vererek mallarının cüz’i veya külli icra yoluyla paraya çevrilmesine engel olan özel bir cebri icra alternatifi teşkil etmektedir. Öyle ki, bu cebri icra aracı, konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklıları da bağlamakta ve resmi organların katılımıyla cereyan etmektedir. Konkordato vade verilmesi, tenzilat yapılması ve bu ikisinin birlikte istendiği kombine/karma konkordato şeklinde olabilir. Borçlu bu seçenekleri değerlendirirken alacaklılar arasındaki eşitliği ya da en azından denkliği sağlayacak ve onların kabul oyunu alacak uygun bir kombinasyona ulaşmaya çalışacaktır.
Somut dosyamızda; 04/09/2021 tarihinde istemde bulunulduğu, mahkemece 16/09/2021 tarihinde 3 ay geçici mühlet kararı verildiği; 16/09/2021 tarihinden geçici mühletin 2 ay daha uzatılmasına karar verilmiştir.Dosya komiserinin verdiği raporunda ; “Davacı borçlu şirketin mali tablolarındaki verilerinin projeyi gerçekleştirebilecek düzeyde olmadığının, şirketin mevcut durumu ile konkordato projesinde taahhüt edilen sonuca ulaşma ihtimalinin güç olduğunun, mali kayıtların kayıtlı emtia yönünden, emtianın et ve et ürünleri olması nedeniyle çoğunun mevutlarda olmadığından dolayı fiili durumla bu yönüyle örtüşmediğinin, fiili varlıkların nitelikleri itibariyle borçları karşılama oranının düşük olduğunun, şirketin borçlarının konkordato talebinin yapıldığı 2021 yılından daha önce doğmuş eski borçlar olduğunun, davacı borçlu şirketin gayri faal olduğunun, bu süreç içerisinde işletmenin faaliyete geçirilmesi için ve faaliyetlerinin devamlılığını sağlayacak olumlu şartların sağlanamadığının, şirketin 41.979.712,03 TL borca batık olduğunun, gayri faal bir pozisyonda, işletme sermayesi bulunamadan ve işletmeyi devreye alamadan borca batıklıktan çıkma ihtimalinin bulunmadığını, yapının geçici mühlet sürecinde bunları sağlayabilecek olumlu gelişmeler üretememiş olması nedenleriyle, konkordatonun bütün taraflar açısından faydalı olamayacağının”raporu ile konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması gereğince İİK’nın 292/1-b maddesi hükmü uyarınca davacıya verilen konkordato geçici mühletinin kaldırılarak, 11/02/2022 tarihinde konkordato isteminin REDDİ ile Şirketin İFLASINA karar verildiği anlaşılmıştır.
Gerekçeli karar Borçlu vekiline 22/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup İİK 308/a maddesi gereğince 10 gün içinde 02/03/2022 istinaf edildiğinden istinafın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan Yasa’nın “Kesin Mühlet İçinde Konkordato Talebinin Reddi ile İflâsın Açılması” başlıklı 292. maddesi gereğince:
“İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a)Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa,
b)Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa,
c)Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa,
d)Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse,
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine re’sen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmü emredicidir.
Diğer bir anlatımla konkordato komiserinin yazılı raporu ile konkordatonun başarıya ulaşamayacağının komiserin yazılı raporu üzerine kesin mühlet kararı kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun İİK’nin 292/1.b. maddesi gereğince iflasına re’sen karar verilir. İİK’nın 292. maddesi uyarınca, iflas kararı verilebilmesi için şirketin borca batıklık şartının aranmasına gerek yoktur. (AYNI YÖNDE BAKINIZ YARGITAY 23 HK DAİRESİNİN 2019/2690 ESAS, 2021/117 KARAR SAYILI İLAMI)
Yine İİK 292/ son fıkrası “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” Hükmü gereğince . konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisi … son oturum olan 11/02/2022 tarihli oturuma katılarak beyanı alınmıştır.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca itirazların esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafınca yatırılan harçlar yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafınca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nin 293 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının göndermesi ile uygulanması gereken 164 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi. 05/07/2022

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.