Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1324 E. 2022/1171 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 29/04/2022
NUMARASI : … Esas

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
MÜFLİS :
İFLAS İDARE MEMURLARI
:
:

:
DAVA TÜRÜ : Kayıt Kabul
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 13/04/2022 tarihli dava dilekçesindeki talepleri yanında özetle; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasından 14.07.2021 tarihinde iflasına karar verilen …. Ltd Şti’nin varlığını sürdürebilmesi için ödemek zorunda kaldığı ve bu nedenle alacaklı olduğu bedeller olduğunu, bu alacakları için Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, …. Ltd Şti’nin iflasına karar verilmiş olması nedeniyle müvekkil şirketin alacaklarının iflas masasına kaydı için gerekli müracaat yapıldığını ancak iflas idaresi tarafından 2.092.204,02 TL alacağın tamamının masaya kayıt ve kabul talebinin reddine karar verildiğini, müvekkil şirketin ödediği bedelin sıra cetvelinde kayıt kabul talebinin reddi karşısında 2.092.204,02 TL alacağı olduğunun tespiti ile bu alacağın sıra cetveline kaydedilmesine ve kayıt kabul davasi devam ederken 27.05.2022 tarihinde toplanacak ikinci alacaklılar toplantısına katılım için iflas masasına yazdırılan toplam alacak bedeli olan 2.092.204,02 TL için temsil edilmesi gerektiği yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Talep, ihtiyati tedbir yoluyla ikinci alacaklılar toplantısına katılmaya izin verilmesine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 235. maddesinde “ Sıra cetveline itiraz ve neticeleri “ düzenlenmiştir.235/1. fıkrada “…Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nispette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. ” ifadelerine yer verilmiştir. Maddede belirtilen 302/6. fıkrasında ise, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. 237.Maddenin üst başlığı ise, “ ikinci alacaklılar toplanması “ dır. Maddede, İflas idaresinin, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232. maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan, 235. maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanlarında, ikinci toplantıya ilanla davet edeceği belirtilmiştir.
Alacakları tamamen reddedilmiş olan alacaklılar, ikinci alacaklılar toplantısına katılamaz. Fakat, alacağı tamamen reddedilen alacaklının süresi içinde sıra cetveline itiraz davası ( m.235,1.) açmış olması halinde, bu sıra cetveline itiraz davasına bakan ticaret mahkemesi, davacı alacaklının alacaklılar toplantısına katılması hakkında İhtiyati tedbir kararı verebilir ( m.235,237).( Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Kanunu, cilt 4.sayfa 3284,1997).
Mahkememizce talep dilekçesi ve ekleri incelenmiştir.
Müflis şirket hakkında açılan iflas dosyasından sıra cetvelinin davacıya tebliğine ilişkin bilgiler celp edilmiş olup, davanın 15 günlük yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 390/3 maddesi: “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
İhtiyati tedbir talep eden vekilinin dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda, yasada aranan yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada sağlanmamış olması, alacağın varlığına delalet eden ve bunu yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlayan belge sunulamamış olması dikkate alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” şeklinde davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin müflis şirketin büyük ortamlarından olan ….’e ait şirketlerden olduğunu, müflis şirkete büyük miktarlarda vergi cezalarının kesildiğini, akabinde 28/10/2014 tarihinde müflis şirketin ruhsat sahası içinde meydana gelen kazada 18 kişinin vefat ettiğini ve 50 civarında kişinin yaralandığını, bu kişilerin yakınları tarafından açılan davalarda pek çok tazminatlara hükmedildiğini, bunun akabinde maden kanununda yeni düzenlemelerin yapıldığını ve üst düzey tedbirlerin alınarak üretimin güçleştiğini, rödevans sözleşmelerine son verildiğini, ve rödevansçıların ocaklarının devrinin söz konusu olduğunu, yapılandırma sonrası dahi 10.000.000,00 TL’yi bulan vergi borçları ile bazı kamu kurumlarına yapılması gereken ödemelerin bulunduğunu, …. Ltd Şti.nin kendi özkaynakları ile bu borçları ödemesinin mümkün olmadığını, iflas kararının 08/03/2022 tarihinde kesinleştiğini, iflas idaresinde ….’in kendisinin ve şirketlerinin tüm alacaklarının reddedildiğini, iflas kararı verilen dosyadaki alacağın da dahil olduğunu, müflis şirketin şimdiki müdürü ile onunla birlikte hareket eden iflas idaresidir. Müflisin şimdiki müdürünün ise, müflis şirkete karşı hileli eylemlerde bulunan ve kendisi ve ailesini müflis şirkete karşı alacaklı pozisyonuna geçiren kişi olduğunu, müflisin müdürü ve iflas idaresi ….’in ve şirketlerinin ikinci alacaklılar toplantısına katılmasını engellemeye çalışıldığını, bu sebeplerle de tüm taleplerinin reddedildiğini, kesinleşmiş mahkeme kararı bile göz ardı edildiğini, Mahkemece de ihtiyat-i tedbir talebimiz reddedilerek, adeta bu kişilerin eylemlerine çanak tutulduğunu, Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı iflas dosyası ile müvekkili şirketin müflis şirket adına yaptığı ödemelerin belgeleri dikkate alındığında, müvekkili şirketin müflis şirketten alacaklı olduğu sabit olduğunu, yaklaşık ispat koşulu tamamen gerçekleşmiş durumda olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu Konya .. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında söz konusu evrakların mevcut olduğunu ancak mahkemece bu dosyanın dahi istenilmediğini, bu hususların göz önüne alınarak mahkemece verilen 29/04/2022 tarihli ara kararın kaldırılması ile ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile 27/05/2022 tarihinde toplanacak ikinci alacaklılar toplantısına katılım için iflas masasına yazdırılan toplam alacak bedeli olan 2.092.204,02 TL için temsil edilmesi gerektiği yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır.
Uyuşmazlık, davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılma talebinin yerinde olup olmadığı ve mahkeme gerekçesinin talebe uygun olup olmadığıdır.
A) Kararın istinaf incelemesine tabi olup olmadığı yönünden yapılan incelemede :
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 235. maddesinde “Sıra cetveline itiraz ve neticeleri “ düzenlenmiştir.235/1. fıkrada “…Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nispette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. “ ifadelerine yer verilmiştir. Maddede belirtilen 302/6. fıkrasında ise, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. 237.Maddenin üst başlığı ise, “ ikinci alacaklılar toplanması “ dır. Maddede, İflas idaresinin, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232. maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan, 235. maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanlarında, ikinci toplantıya ilanla davet edeceği belirtilmiştir.
Alacağını iflâs idaresine veya basit tasfiye usulünde iflâs müdürüne bildirmeyen alacaklının doğrudan doğruya açtığı kayıt kabul davası mahiyetindeki alacak davasında alacaklı, yargılamayı yürüten ticaret mahkemesinden İİK m. 237 uyarınca yapılacak olan ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ya da katılacaksa hangi miktarda alacağı için katılacağı hususunda İİK m 297/son’un kıyasen uygulanması yoluyla ihtiyati tedbir kararı vermesini talep edebilir. Mahkemenin ihtiyati tedbir talebini reddetmesi hâlinde ret kararına karşı alacaklı istinaf kanun yoluna başvurabilir. Çünkü alacaklının talebi neticesinde verilecek olan karar niteliği itibariyle bir ihtiyati tedbir kararıdır.(Uyar, Şerh, C:10, s. 16383; Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 579; Kuru, El Kitabı, s. 1333; Muşul, s. 1353, 1354; Arslan/Yılmaz/Taşpınar-Ayvaz/Hanağası, s. 510; Yılmaz, Şerh, s. 1069. 43 Y.3.HD., 12.06.2015
Bu sebeple, mahkemece, İhtiyati tedbir şartlarının değerlendirilmiş olması yerindedir.
B) Esasa ilişkin itirazın incelenmesinde :
6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir.
Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davacının 2.092.204,02 TL alacağı olduğu iddiasıyla bu miktarın kayıt kabulünü istediği, davacı tarafın kayıt kabul talebine ilişkin davasında dosya içerisine sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde 6100 sayılı HMK’nun 390. Maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1(f) ve İİK 265/son maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.