Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1229 E. 2022/1309 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
NUMARASI : … Esas … Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09/06/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; “Müvekkil ….” un maliki olduğu … plaka sayılı araçı …’ ın hakimiyetinde iken 02.06.2018 tarihinde Konya-Karapınar yolunda maddi hasarlı trafik kazasına karışmıştır. Müvekkil’ in aracı mezkur kazadan dolayı PERT olmuştur. Kaza sonrası trafik ekipleri kaza mahalline gelerek ilgili tutanakları tanzim etmiştir. Müvekkilin maliki olduğu … plaka sayılı araç, …. Tarafından … poliçe numarasıyla 29.12.2017-29.12.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaskolanmıştır. Kazadan sonra sigorta şirketine müracaat edilmiş ve …. numaralı hasar dosyası oluşturulmuştur. Müvekkilin aracı …. tarafından genişletilmiş kasko poliçesi ile kaskolandığı için araçta meydana gelen tüm zarardan karşı taraf sorumludur. Müvekkile ait aracın PERT OLUP OLMADIĞI’nın tespiti amacıyla Konya …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….İş dosyası üzerinden tarafımızca tespit istenmiştir. Aynı dosya kapsamında 01.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda;
1-Tespite konu aracın 68.000,00TL değerinde olduğu,
2-2018 yılı kasko değerinin 70.649,00TL olduğu,
3-Aracın onarılmasının ekonomik olmayacağı pert kabul edilmesi gerektiği,
4-Yeni araç temini için 30 günlük süre gerektiği ve araç yokluk zararının 3.000,00TL olacağı, müvekkilin toplam zararının 71.000,00TL olacağı belirlenmiştir. Söz konusu bilirkişi raporuna istinaden kaza sonrasında müvekkilin aracının perte çıktığı tespit edilmiştir. Davalı sigorta şirketinin aksi görüşteki iddiaları yersiz ve mesnetsizdir. Söz konusu sebeplerle perte ayrılan araç zararının tazmini amacıyla iş bu davayı açma mecburiyeti hasıl olmuştur.” diyerek tazminat davası açmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; “öncelikle aktif husumet ehliyeti yokluği nedeniyle davanın reddini talep ederiz. konu sigorta poliçesinde dain mürtehin olarak yapı kredi bankası mesnevi şubesi gözükmektedir. sayın mahkeme huzurundaki dava sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tazminine ilişkindir. t.t.k. m.1269 gereğince, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı kanunun m. 1270 hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Burada rehin hakkı sahibi, öncelikle hasar tazminatı alacaklısı olduğuna göre, Sigorta Şirketinden hasar talebi hakkı öncelikle onundur. Sigorta ettiren / sigortalı, aracın mürtehini Bankanın yazılı açık muvafakatini alarak dava açmamıştır. Böyle bir durumda, sigorta poliçesinde Dain-i mürtehin olarak …. Bankası Mesnevi Şubesi gözükmekte olup, tazminat talep etme hakkının öncelikle rehinli alacaklıya ait olduğu açıkça bellidir. Tazminat talep etme, dava açma hakkının öncelikle rehinli alacaklıya ait olduğu, Davacı Sigorta ettirenin bu tazminatta zaten hak sahibi olamayacağı cihetiyle, dain-i mürtehinin dava dilekçesinde Davacı olarak yer almaması, ve davaya ilişkin açık muvafakatinin de dosya içerisinde bulunmaması nedeni ile davanın aktıf husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesini arz ve talep ederiz. açılan dava haksız ve kötüniyetli olup hukuki mesnetten uzaktır.şöyle ki davacı aracın pert olarak işlem görmesi gerektiği iddiası ile, dava konusu araç da toplam zararın 71.000,00-tl olduğu iddiası ile hasar bedeli olarak ödenmesini iş bu dava ile talep etmektedir. öncelikle bir aracın pert olarak işlem görmesi için kasko sigortası genel şertlarının b.3.31.2 mad. gereği “onarım masraflarının, sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile araç onarım kabul etmez bır hale gelirse aracın tam hasara uğramış sayılacağı………” denmiştir.bu durumda ; a- 27.09.2018 tarihli kasko ekspertiz raporunda sigortalı araçtaki hasarı onarılabilir durumda olduğu, onarımın kdv hariç 38.135,59- TL tespit edilmiştir. Sigortacılık Kanununun 22/17 mad. “Maddi hasarla sonuçlanan trafik kazaları için yetkili sigorta eksperi tarafından düzenlenmiş,örneği İç işleri Bakanlığınca tespit olunacak Tapor sigorta tazminatının ödenmesinde Karayolları Trafik Kanununun 99 uncu maddesindeki kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağı hükmündedir.Eksperler tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir” denmektedir. Ekspertiz raporları kanun gereği delil niteliğinde olup hasar bedellerinin ödenmesinde en önemli belgelerdendir. Mezkur ekspertiz raporunda, aracın onarım masraflarının aracın (rizikonun gerçekleştiği tarihteki) değerini aştığını,yada aracın onarım kabul etmez bir durumda olduğunu yönünde bir tespiti yoktur. Raporda tespit edilen 38.135,59 TL lik onarım masrafları da aracın değerinden düşüktür.Bu nedenle araç pert olarak işlem göremez ve değerlendirilemez. Kaldı ki davacı şirketin ,Konya …Asliye Hukuk Mahkemesinin …. D.iş dosyası ile yaptırdığı bilirkişi incelemesinde de araçtaki hasar, değişmesi gereken parçalar,onarım gerekli kısımlar ve işçilik olarak KDV hariç 38.960.111 TL olarak hesaplanmıştır. Bu miktar Eksper raporunda ki miktarla aynıdır. Bu onarım bedeli de aracın piyasa değerinin çok altındadır. Fakat maalesef bilirkişi Kasko Sigortası Genel Şartları gereği değerlendirme yapamadığı için aracın pert olacağı yönünde görüş bildirmiştir. Oysa Sigortacı bir bilirkişi tarafından katkı sağlansaydı aracın pert olmayacağı tespit olunacaktır. Zira Kasko Sigortası Genel Şartları gereği Eksper aracın onarımının uygun olacağı yönünde görüş bildirmiş ve aracın onarım bedelinin 2.el rayiç bedelinin çok altında olduğunu tespit etmiştir.Bilirkişi raporunda aracın pert edilmesi yönünde kanaat bildirerek bilirkişilik görevinin sınırlarını aşmış ve sigorta hukuku yönünden yanlış değerlendirmede bulunmuştur. Zira Kasko Sigortası Genel Şartları gereği aracın pert sayılması şartları açıkça sayılmıştır. Yukarıda izah edildiği şekilde Ekspertiz raporuna rağmen sigortalı aracın davacı tarafından pert olarak değerlendirilerek iş bu davayı açması keyfi ve kötüniyetli olup hukuki dayanaktan yoksundur. Araç onarım kabul edecek durumdadır.Araçtaki hasar miktarı sigorta Poliçesi özel ve genel şartları içerisinde değerlendirilip tazmin edinilebilir.Kaldı ki bu durum Antalya … Noterliğinin …. yevmiye nolu İhtarnamesi ile davacıya bildirilmiş ve onarım bedeli olan 38.135,59 TL nin bildirilecek hesaba yatırılacağı, aracın onarılmadan bekletilecek tüm Zarar ve ziyandan “sorumlu olmayacağı ihtar edilmiştir. Ayrıca davacı aracın kullanılamamasından dolayı 3.000,00TL lik talepte bulunmuştur. Bu miktar çok fahiş olup kabul edilmesi mümkün değildir. Davacı tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde ,aracın 30 günlük süre içerisinde eşdeğerinin alınabileceği ve günlüğü 100,00 TL olarak hesaplayarak bu rakama ulaşmıştır.Oysa bu değerlendirme yanlış olup, araç onarım esnasında kullanılamamasından doğan zaman aralığıdır. Bu onarım aşamasında Müvekkil Sigorta Şirketi araca eş bir araç tahsis ederek sigortalıyı mağdur etmemektedir. Oysa davaya konu olayda davacı onarım kabul etmediği için bu prosedür işletilememiştir. Bu nedenle müvekkil sigorta şirketini sorumluluğundan da bahsedilemez . ” şeklinde cevap vermiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Mahkememiz dosyasının ayrıntılı incelenmesi neticesinde dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olması, tüm dosya kapsamı, bilirkişi rapor/ları ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davalı yanın husumet itirazı var ise de dosya kapsamında (müzekkere cevabi yazı/lar ve davacı vekili beyanı) …. plakalı araç kaydında herhangi bir takyidat bulunmadığından bu yöndeki itiraza itibar edilmemiştir, davalı …. ye yazılan 13/10/2018 tarihli müzekkere cevabında 11/06/2018 tarihinde başvuru yapıldığı bildirilmiş olmakla, yasal düzenlemeler dikkate alındığında başvuru tarihi baz alınarak temerrüt tarihi olarak 20/06/2018 tarihinin tespiti ile (ihbar edilmedi itirazına da davalı yanca başvuru yapıldığı, cevabi yazıda kabul edildiğinden bu yöndeki itiraza da itibar edilmemiştir) kazaya karışan araç hususi olduğundan yasal faize hükmedilmiştir. Ayrıca tamirattan kaynaklı KDV ödemesi bir yansıma zararı olmadığından başka bir ifade ile tamiratın doğal bir neticesi olduğundan KDV siz zarar itibarına da itibar edilmeyerek; Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının, davalı aleyhine açtığı maddi tazminat davası nedeniyle hasar bedeli 45.000,00 TL ve araç mahrumiyet bedeli olarak 2.400 TL toplamı 47.400,00 TL nin temerrüt tarihi olan 20/06/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (olay tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davacının, davalı aleyhine açtığı maddi tazminat davası nedeniyle hasar bedeli 45.000,00 TL ve araç mahrumiyet bedeli olarak 2.400 TL toplamı 47.400,00 TL nin temerrüt tarihi olan 20/06/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (olay tarihindeki poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilin maliki olduğu … plaka sayılı aracın …. tarafından genişletilmiş kasko poliçesi ile kaskolandığını, bunun için araçta meydana gelen tüm zarardan karşı tarafın sorumlu olduğunu, kaza sonrasında müvekkilin aracının pert olup olmadığının tespiti amacıyla Konya …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. D.iş dosyası üzerinden taraflarınca tespit istendiğini, bu dosya kapsamında alınan 01/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; tespite konu aracın 68.000,00 TL değerinde olduğunun, 2018 yılı kasko değerinin 70.649,00 TL olduğunun, aracın onarılmasının ekonomik olmayacağının ve pert olarak kabul edilmesi gerektiğinin, yeni araç temini için 30 günlük süre gerektiğinin ve araç yokluk zararının 3.000,00 TL olacağının, müvekkilinin toplam zararının 71.000,00TL olacağının tespit edildiğini, Konya …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş dosyasıyla müvekkilin aracının pert olduğunun sabit olduğunu, müvekkilin zararının çok daha fazla olup mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının istinafa incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın kabulüne veya bozularak mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin gerekçeli kararında hasar bedeli 45.000,00 TL olarak tespit edilse de hasarlı araçta gerçek toplam hasar bedelinin 38.135,59 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin Kdv bedeli ödemesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca Yerel Mahkemenin 2.400 TL’lik araç mahrumiyeti bedeli hesaplamasının da hukuki olmayıp istinaf incelemesi sonucu kaldırılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, zaten dava açılmadan müvekkili sigorta şirketinin bilirkişi raporu ile de sabit olan gerçek zararı ödeyeceğini davacıya bildirdiğini, bu nedenle müvekkili şirketin dava masraf, vekalet ücreti ve işleyecek faizden sorumlu olmaması gerektiğini, fakat Yerel Mahkemece bu yöndeki taleplerinin kabul edilmediğini, tüm bu nedenlerle kısmi istinaf taleplerinin kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın istinaf edilen hususlar bakımından kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine, istinaf edilmeyen kısım için Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. …. K 16.02.2022 tarihli kararının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Ayrıca davalı vekili ek karara karşı sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflarınca muhtıra tebliğinden sonra mahkeme kalemi tarafından hesaplanan ve kesilen makbuzun ödendiğini ve muhtıra gereğinin taraflarınca yerine getirildiğini, mahkeme kaleminin yatırmış oldukları harç makbuzunu görmeden sehven bu şekilde karar verdiğinin muhtemel olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile Yerel mahkemenin 22.04.2022 tarihinde verdiği Ek Kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu 22/04/2022 tarihli ek kararla reddedilmiş isede davalı tarafından kısmi itirazda bulunulduğu 38.135,59 TL lik kısmın kabul edildiği anlaşılmakla harcın süresinde yatırıldığı anlaşıldığından ek kararın kaldırılması gerekmiştir.
Uyuşmazlık aracın perte ayrılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Konya … Asliye hukuk mahkemesinin … D.İş dosyasında alınan raporda ve mahkemece alınan25/02/2021 tarihli raporda aracın perte ayrılmasının gerektiğinin ağır hasarlı olduğunun rapor edildiği ve yine 13/12/2021 havale tarihli raporda hasarın ağır hasar sayılamayacağı belirtilmiş olup raporlar arası çelişki giderilmeden karar verilmiştir.
Bu halde mahkemece, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan hasarın ağır hasar olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği aracın perte ayrılmasının gerekip gerekmediği ve hasar ,araç mahrumiyeti hususunda çelişkilerin giderilmesi yönünde denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmediğinden davalılar istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı ve davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan istinaf karar harçlarının talep halinde taraflara iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/06/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.