Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1141 E. 2022/1215 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : KONKORDATONUN KISMEN FESHİ
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 10.01.2022 tarihli dilekçesiyle ; davalının açtığı konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda davacının konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, davacının davalıdan alacaklı olduğunu, davalının tasdik edilen konkordato projesi gereğince davacıya yapması gereken ödemelerin hiç birisini yapmadığını beyan ederek, davalının tasdik edilen konkordatosunun davacı yönünden feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Somut olayda ; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.10.2019 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile konkordato davasının davacısı… ‘nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesiyle bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği, gerekçeli kararın da 27.09.2021 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Ayrıca davacı banka tarafından, davalıya karşı, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden çekişmeli alacak davası açıldığı, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.01.2021 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile davanın kabulü ile 12.176,33 TL.’nin de Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ilamı ile tasdik edilen konkordato projesi ödeme planı dahilinde davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmemesine rağmen alacak davası olduğundan kesinleşmeden icraya konulabilecek ilamlardan olduğu, bu karar kaldırılıncaya kadar 12.176,33 TL’nin de davalının borçlarına dahil olarak görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davalı tarafa, ilk ödeme tarihinden dava tarihine kadar davacıya yaptığı ödemeler var ise bildirmesi ve ödemelere ilişkin makbuz veya dekontları sunması için süre verilerek ihtarnameli tebligat gönderilmiştir. Davalı taraf, ödemeye ilişkin hiç bir beyanda bulunmamış, her hangi bir belge ve delil de sunmamıştır. Ödemeyi ispat yükü davalıda olduğundan ve davalının bu konuda ihtara rağmen her hangi bir delil sunmadığı belirlendiğinden, davalının konkordato davasına ilişkin tasdik edilen ve derhal bağlayıcı hale gelen konkordato projesi (ödeme planı) ve ayrıca çekişmeli alacağa ilişkin ilam gereğince davacıya hiç bir ödeme yapmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri zamanında yapmaması nedeniyle, davacının konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının kabulü ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün… sicil sırasında kayıtlı, davalı …’nin, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.10.2019 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile tasdik edilen konkordatosunun, 2004 s. İİK’nın 308/e maddesi gereğince, davacının bu konkordato kararı ile kazanmış olduğu varsa yeni hakları muhafaza etmekle birlikte, davacı … yönünden feshine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içerdiğini, belirtilen amir hüküm çerçevesinde ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk hükümleri uyarınca, davacının talebinin alacak istemli olduğunu, bu nedenle zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu ortada olduğunu, davaya konu uyuşmazlık çeşidi gereğine davacının dava şartı olan arabuluculuk çözüm yoluna başvurmaması davanın usulden reddini gerektirdiğini, davacı taraf olan bankaya ödeme yapılmamış olmasının konkordatonun kısmi fesih talebinin yeterli olmadığını, fesih için yasal şartların oluşmadığını, müvekkilinin iyi niyetli ve dürüst birisi olduğunu, konkordatoya başvurma amacının kötü niyetli olmadığını, ödeme planı içinde düzenli olarak alacaklıları mağdur etmeyecek şekilde ödemelerini yaptığını, konkordatonun yasal mevzuata uygun olduğunu, davacının talebi ödeme ve fesih için şartların oluşmadığını, davacının kötü niyetli davrandığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konkordatonun kısmen feshine ilişkindir
Konkordatonun bir alacaklısınca fesinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde,
Konkordatonun tamamen feshi ise 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/f maddesinde “Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Kısmen Feshi Talep Edebilmek İçin Gereken Şartlar ;
Konkordatonun bir alacaklısınca (yani kısmen) feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerektiğinde tereddüt edilemez. Mademki, proje gereğince ifada bulunulmamıştır, şu hâlde evvela elde davacı alacaklı için mecburi bir proje olmalıdır. Eş deyişle konkordato projesi, tasdik edilmiş bulunmalıdır.Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını (ve doğal olarak borçlusunu) -aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece- derhâl bağlamaktadır. Bu hâlde, ilk bakışta önceki dönemden farklı olarak konkordatonun kısmen feshi bakımından kesinleşmesinin de aranmayacağı söylenebilmekle beraber bu sonuç, yüzeysel kalacaktır. Zira Kanunun bu kez 308/a maddesinde öngörülen kanun yolu denetiminden geçemeyen bir projenin, tasdik edilmekle başta bağlayıcılık kazanmış olsa da, anılan özelliğini sürdürmesi zaten mümkün olamayacak; takiben feshini istemek de gerekmeyecektir. Kısacası, konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir. (YENİ KONKORDATO HUKUKU 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 )
Somut olayda ; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.10.2019 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile konkordato davasının davacısı ….’nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesiyle bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği, gerekçeli kararın da 27.09.2021 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Konkordato davasına ilişkin tasdik edilen proje (ödeme planı) ve gerekçeli kararın incelenmesi sonucu; davacının davalıdan olan adi alacağının 1.300.297,25 TL. olduğu, bu alacağın, kararın kesinleştiği tarihi izleyen ilk ayın 5. gününden itibaren ödenmeye başlanmak üzere 1. ve 2. taksitlerde bütün adi alacaklılara 5.000’er TL. ödeme yapılmasının, taksitlerin 2’şer aylık periyotlar şeklinde olmasının, 3. taksitten itibaren başlamak üzere ve yine 2’şer aylık periyotlarla kalan borcun toplam 16 eşit taksitte (ilk 2 taksit ile birlikte toplam 18 taksitte) davacıya ödenmesinin gerektiği anlaşılmıştır.
Ayrıca davacı banka tarafından, davalıya karşı, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden çekişmeli alacak davası açıldığı, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.01.2021 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile davanın kabulü ile 12.176,33 TL.’nin de Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ilamı ile tasdik edilen konkordato projesi ödeme planı dahilinde davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmemesine rağmen alacak davası olduğundan kesinleşmeden icraya konulabilecek ilamlardan olduğu, bu karar kaldırılıncaya kadar 12.176,33 TL’nin de davalının borçlarına dahil olarak görülmesi gerektiği anlaşılmıştır
Davalı tarafa, ilk ödeme tarihinden dava tarihine kadar davacıya yaptığı ödemeler var ise bildirmesi ve ödemelere ilişkin makbuz veya dekontları sunması için süre verilerek ihtarnameli tebligat gönderilmiştir. Davalı taraf, ödemeye ilişkin hiç bir beyanda bulunmamış, her hangi bir belge ve delil de sunmamıştır. Ödemeyi ispat yükü davalıda olduğundan ve davalının bu konuda ihtara rağmen her hangi bir delil sunmadığı belirlendiğinden, davalının konkordato davasına ilişkin tasdik edilen ve derhal bağlayıcı hale gelen konkordato projesi (ödeme planı) ve ayrıca çekişmeli alacağa ilişkin ilam gereğince davacıya hiç bir ödeme yapmadığı anlaşılmıytır
Ödemeyi ispat yükü davalıda olup, davalı aksini iddia ve ispat etmediğinden davalının davacıya konkordato ödeme planına uygun ödeme yapmadığı belirlenmiştir.
Davacının, konkordatonun kendileri yönünden feshini isteme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, kabul kararı verilemesi doğru olup tasdik kararının kesinleşmiş olması dikkate alındığında davalının istinafı yersizdir
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davalı tarafça alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN İÇİNDE , kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi. 01/06/2022

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.