Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1135 E. 2022/1958 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI :…
VEKİLLERİ :Av. … – Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ :Av. … – …
DAVA : Konkordatonun Kısmen Feshi
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 21.05.2021 tarihli dilekçesiyle ; davalının açtığı konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda davacının konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, davacının davalıdan alacaklı olduğunu, davalının tasdik edilen konkordato projesi gereğince davacıya yapması gereken ödemeleri 2021 yılı şubat ayından itibaren hiç yapmadığını, davalının konkordatonun tasdiki sürecinde grup şirketini gizleyerek kötü niyetli hareket ettiğini beyan ederek, öncelikle konkordatonun tamamen feshine, Mahkememizin aksi kanaatte olması halinde ise konkordatonun kısmen feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle aktif husumet yokluğu, nispi harç alınması gerektiği, diğer alacaklıların bu davaya müdahil edilmesi gerektiği ve … A.Ş.’ye ihbarının gerektiği yönünde itirazlarda bulunmuş, ödenmesi gereken borcun %80’inin ödendiğini kalan kısmın da ödeneceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 09/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Konkordato davasına ilişkin tasdik edilen proje (ödeme planı) ve gerekçeli kararın incelenmesi sonucu; davacının davalıdan olan adi alacağının 2.334.262,32 TL. olduğu, bu alacağın 20.01.2020 tarihinden itibaren başlamak üzere 42 ayda ve eşit taksitler halinde ödenmesinin hükme bağlandığı görülmüştür.
Davalı tarafa, ilk ödeme tarihinden dava tarihine kadar davacıya yaptığı ödemeler var ise bildirmesi ve ödemelere ilişkin makbuz veya dekontları sunması için süre verilerek ihtarnameli tebligat gönderilmiştir. Davalı taraf, ödemeye ilişkin hiç bir belge ve delil sunmamıştır. Davalı taraf, duruşmada yapılması gereken ödemelerin %80’inin yapıldığını, %20’lik kısmın da ödeneceğini beyan etmiş, kendi ikrarlarıyla ödemelerin tamamlanmadığı anlaşıldığından, konkordatonun feshini isteyebilmek için tek bir ödemenin (taksidin) zamanında yapılmaması yeterli olduğundan ve ayrıca bütün ödemelerin zamanında yapıldığı savunması bulunmadığından, davalı tarafın yapılan kısmi ödemelere ilişkin belge sunması gerekli görülmemiş, yapılması gereken ödemelerin bir kısmının yapılmadığı kabul edilmiştir.
Davalı vekili, Konya BAM … HD’nin 10.12.2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal kararı gereğince, konkordato kararı kesinleşmeden konkordatonun feshinin istenemeyeceğini ve davanın bu nedenle reddinin gerektiğini savunmuş ise de;
Öncelikle konkordatonun feshinin istenebilmesi için konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinin gerektiğine dair hiçbir yasal düzenleme yoktur.
2004 sayılı İİK’nin 308/c-1 maddesine göre de, “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, konkordato kural olarak tasdik kararı ile beraber derhal bağlayıcı hale gelmektedir. Ancak Mahkeme konkordatonun tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale gelmesine de karar verme imkanına sahiptir.
Davalı … Şti.’nin konkordatosunun tasdikine ilişkin Mahkememiz’in 31.12.2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile de, konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin 31.01.2020 tarihinden itibaren DERHAL bağlayıcı hale gelmesine karar verilmiştir.
Konkordatonun tasdik edilerek derhal bağlayıcı hale gelmesi, ödeme planının (konkordato projesinin) derhal geçerlilik kazanması karşısında, bu ödeme planına uyulmadığı takdirde konkordatonun feshi için konkordato kararının kesinleşmesini beklemek alacaklıyı 3 ihtimalde de mağdur edip, haksızlığa uğratacaktır.
Çünkü, öncelikle konkordato isteyen alacaklı fesih için kesinleşmesinin aranması halinde, alacaklılar arasında ayrım yapmasına, bir kısım alacaklılara ödeme yapıp, bir kısmına yapmamasına ve ödeme yapmadığına bu hususu baskı aracı haline getirerek ilgili alacaklıyı konkordatoda kabul edilenden daha kötü şartlarda ödemeyi kabul etmeye zorlamasına imkan verebilecektir.
İkincisi, konkordatonun kesinleşmesi beklenirken bir kısım alacaklılar alacaklarına kavuştuğu halde, fesih isteyen fesih kabul edilmediği için alacağını alamayacak, konkordatonun tasdikinin kesinleşmesinden sonra fesih kararı alsa ve icra takibi yapma imkanına kavuşsa dahi, kesinleşmesinin beklenilmesi nedeniyle alacağını uzun süre (1-2 yıl) alamamaktan dolayı bugünkü ekonomik koşullarda çok önemli ölçüde ekonomik kayba uğrayacaktır.
Üçüncüsü, istinaf ve özellikle temyiz süreçleri sonununda, konkordatonun reddine (bazen de ayrıca konkordato isteyenin iflasına) karar verilmesi durumunda da, fesih isteyen, fesih davası dahi açamayacak veya açtığı dava konusuz kalacak ve en önemlisi, bir kısım alacaklılar konkordatonun tasdikinin kesinleşme sürecinde alacağına kavuşmuşken fesih isteyen ise borçlunun ekonomik acziyeti veya iflası nedeniyle istese de alacağını önemli ölçüde alamayacaktır.
Konkordatonun feshi için konkordatonun kesinleşmesinin beklenilmesi, fesih isteyen alacaklıyı konkordato ile çok önemli imkanlar elde etmiş olan borçlu şirketin insafına terketmek anlamına gelecektir. Bu nedenle gerek davalı vekilinin aksi yöndeki savunmalarına ve gerekse Konya BAM … HD’nin 10.12.2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal nitelikteki aksi yöndeki kararına katılma imkanı bulunamamıştır.
Davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri zamanında yapmaması nedeniyle, davacının konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve
Davacının davasının KABULÜ ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı davalı … Şti.’nin, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.01.2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile tasdik edilen ve aynı tarihte bağlayıcı hale gelen konkordatosunun, 2004 s. İİK’nın 308/e maddesi gereğince, davacının bu konkordato kararı ile kazanmış olduğu varsa yeni hakları muhafaza etmekle birlikte, davacı … A.Ş. yönünden FESHİNE” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; eldeki davanın konkordatonun feshi için açıldığını, ancak davalı şirket için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verdiği konkordato kararının halen Yargıtay aşamasında olup kesinleşmediğini, bu sebeple kesinleşmeyen bir konkordato dosyası için konkordatonun feshi ya da iptali için dava açılmasının mümkün olmadığını, davanın bu sebeple mahkemece başkaca bir araştırmaya dahi girilmeksizin reddinin gerektiğini, aktif dava ehliyeti ve dava açma koşullarının oluşmadığını, davanın diğer alacaklılara ve komiserinin davaya dahil edilmesinin gerektiğini, taraflar arasında harici anlaşmaların olduğunu kendilerinin iyiniyetli olmadığını, konkordato komiserinin bu yönde olumlu ya da olumsuz bir raporunun alınmadan karar verilmesinin de taraf teşkiline yönelik ayrıca bir usuli eksiklik olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/03/2022 tarih … Esas … Karar sayılı ilamıyla verilen kararın istinaf talepleri doğrultusunda lehlerine olacak şekilde ortadan kaldırma kararı verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili sunduğu istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf sebeplerinin tamamının haksız ve yersiz olup süreci uzatmaya yönelik olduğunu, davalı … Şti. ile yapılan müzakereler neticesinde borçlu firma ile müvekkil Banka’ nın alacaklarının tasfiyesine yönelik olarak protokolün imzalandığını ve imzalanan protokolün Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasına sunulduğunu, taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında ödemelerin yapılmasının gerektiğini, konkordato tasdik kararının beklenilmesine gerek olmadığını, her alacaklının birbirinden bağımsız olarak konkordatonun feshini talep edebildiğini, bu kapsamda diğer alacaklıların da davaya dahil edilmesinin gerekmediğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konkordatonun kısmen feshine ilişkindir
Konkordatonun bir alacaklısınca fesinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde, Konkordatonun tamamen feshi ise 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/f maddesinde “Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Kısmen Feshi Talep Edebilmek İçin Gereken Şartlar ;
Konkordatonun bir alacaklısınca (yani kısmen) feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerektiğinde tereddüt edilemez. Mademki, proje gereğince ifada bulunulmamıştır, şu hâlde evvela elde davacı alacaklı için mecburi bir proje olmalıdır. Eş deyişle konkordato projesi, tasdik edilmiş bulunmalıdır.Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını (ve doğal olarak borçlusunu) aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece derhâl bağlamaktadır. Bu hâlde, ilk bakışta önceki dönemden farklı olarak konkordatonun kısmen feshi bakımından kesinleşmesinin de aranmayacağı söylenebilmekle beraber bu sonuç, yüzeysel kalacaktır. Zira Kanunun bu kez 308/a maddesinde öngörülen kanun yolu denetiminden geçemeyen bir projenin, tasdik edilmekle başta bağlayıcılık kazanmış olsa da, anılan özelliğini sürdürmesi zaten mümkün olamayacak; takiben feshini istemek de gerekmeyecektir. Kısacası, konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir. .(YENİ KONKORDATO HUKUKU 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 )
Somut dosyamızda, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı … ŞTİ’’nin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk dairesinde … Esas , … Karar sayılı dosyası ile istinaf isteminin REDDİNE karar verildiği,yapılan temyiz üzerine dosyanın Yargıtay’a gittiği ve Yargıtay .. HD nin … esas … karar ve 28/03/2022 tarihli kararı ile konkordato kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri zamanında yapmaması nedeniyle, davacının konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar verilmesi yerindedir.
Davacının, konkordatonun kendileri yönünden feshini isteme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, kabul kararı verilemesi doğru olup tasdik kararının kesinleşmiş olması dikkate alındığında davalının istinafı yersizdir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN İÇİNDE , kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.29/09/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.