Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1098 E. 2022/1134 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31.12.2015
BİRLEŞEN KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E.-… K. SAYILI DOSYA;
DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28.08.2017
BİRLEŞEN KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E.-… K. SAYILI DOSYA;
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 24/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili 31.12.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 28/11/2012 tarihinde Konya Karapınar Yolu 20.km’de … dışındaki davacıların desteği olan … idaresindeki … plaka no’lu araca dava dışı …. yönetimindeki … plaka no’lu tırın arkadan vurması sonucunda maddi hasarlı, yaralamalı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, bu kaza sonucunda destek …’in olay yerinde vefat ettiğini, davacılardan kardeşi olan …’in ise ağır yaralandığını, kazaya karışan … plaka no’lu aracın kaza tarihi itibariyle geçerli …. poliçe numaralı trafik (ZMMS) sigortalısı davalı …tarafından yapıldığından teminat limitleri ile sigorta şirketinin sorumluluğunun söz konusu olduğundan bahisle; davanın kabulü ile 6100 sayılı HMK.’nın 107.maddesi uyarınca belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatında ve geçici iş göremezlik tazminatında müddeabihi artırma hakları saklı kalarak şimdilik; davacılardan eş …, çocuk … ile çocuk … için 500,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacılardan … için ise 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 2.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyasında davacılar vekili 28.08.2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 28/11/2012 tarihinde meydaha gelen … idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’nin idaresindeki … plakalı tırın karıştığı trafik kazasında …’in olay yerinde vefat ettiğini, kaza tespit tutanaklarında müteveffanın kusurlu gösterildiğini, kazaya karışan … plakalı aracın … ne ZMMS ile sigortalı olduğunu, kazada yaralının … adına da Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, mahkemece ek dava açılmak üzere süre verildiğini, sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını, diğer davalı … ın ise kazaya karışan aracın maliki olduğunu, kaza tarihinde müteveffa ve kardeşi … ‘in çiftçi olarak geçimlerini sağladıklarını, davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla kazaya karışan … plakalı aracın kaydına tedbir konulmasını, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile işbu dava dosyasının birleştirilmesini, maddi tazminat davalarının kabulü ile davacı eş … için şimdilik 500,00TL destekten yoksun kalma tazminatına, çocuk … için şimdilik 500,0TL destekten yoksun kalma tazminatına, çocuk … için şimdilik 500,00TL destekten yoksun kalma tazminatına, davacılardan … için şimdilik 500,00TL geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini, manevi tazminat davalarının kabulü ile davacı eş … için şimdilik 10.000,00TL , çocuk … için şimdilik 7.500,00TL , çocuk … için şimdilik 7.500,00TL ve davacı … için şimdilik 5.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyasında davacı vekili 06.11.2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 28/11/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan müvekkilinin geçici iş göremezlik süresinde uğradığı maddi zararı, artan maluliyeti nedeni ile uğradığı maddi zararı, tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı ile belgeye bağlanmayan kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan maddi zararı olmak üzere şimdilik 91.277,12 TL Destekten Yoksun Kalma Tazminatının kaza tarihinde itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacının şimdilik 50.000,00 TL manevi tazminatın sadece davalılar …. ve …den kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu dava ile Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu bildirerek birleştirme karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi (Eski Ünvanı: ….) vekili 09.02.2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisinin ve davacı …’in araçta bulunma nedeninin açıklanmasının gerektiğini, olayın iş kazası olması durumunda görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olup, dava dilekçesinin görev yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, dava dilekçesinin içeriğinden kazanın 28.11.2012 tarihinde meydana geldiğinin anlaşıldığını, kazanın üzerinden 3 yılı aşkın zaman geçtiğini, KTK.109.maddesi gereği zamanaşımının 2 yıl olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacılardan … için açılan geçici iş göremezlik tazminatı talepli davanın reddinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davacının kabulünde olup, bu hususta uyuşmazlığın bulunmadığını, bu dava yönünden sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğundan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçesindeki teminat ile sınırlı olduğunu, kazanın dava dışı … plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı araca arkadan çarpması sonucu gerçekleştiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, geçici iş gücü kaybının teminat dışında olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kabul edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – …. Karar sayılı dava dosyasında davalılar …, … vekili UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 06.10.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri açısından talepler ve dolayısıyla açılan davanın “zamanaşımına” uğradığını, sürücü …’nin kusursuz olduğu ve bu gerekçeyle beraat ettiğinin Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Konya …Ağır Ceza mahkemesinin dosyası ile sabit olduğunu, bu gerekçe ile müvekkilleri hakkındaki davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, Ceza Mahkemesi Kararının mahkemeniz açısından “kesin hüküm” niteliğinde olduğunu, 28/11/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; sürücü müvekkili …’nin bir ihmali veya kusurunun bulunmadığını, araç sahibi müvekkili … ve sürücüsü … açısından davanın, “kusursuzluk” nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davayı kesinlikle kabul etmemek kaydıyla; Maddi ve manevi tazminat taleplerinin, abartılı ve fahiş olduğunu, manevi tazminata ilişkin fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının mümkün olmadığını, manevi tazminatın, bir bütün olduğunu, parçalanamayacağını, acının dönemsel hissedilmesinin mümkün olmadığını, olayın, ticari bir olay olmadığını, trafik kazası olduğunu, istenecek faiz oranının yasal faiz olmasının gerektiğinden bahisle; Açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas – …. Karar sayılı dava dosyasında davalılar …, … vekili UYAP sistemi üzerinden sunmuş olduğu 10.10.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iş bu yargılamaya konu mezkur olayın gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia olunan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket tarafından, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, ancak, aracın söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olmasının, teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, müvekkili şirketin, 2918 sayılı kanuna göre, işletene düşen hukuki sorumluluğunun zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olduğunu, işletenin sorumluluğunun bulunmadığı hallerde, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, mezkur olayda, müvekkili şirketin sorumluluğunun varlığı kanaatine varılmış olsa dahi, davacı taraf, vefat eden …’nin desteğinden yoksun kalıp kalmadığını, desteğinden yoksun kalmış ise bunun miktarının ne kadar olduğunu ispat etmek zorunda olduğundan bahisle; Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyasına ilişkin olarak davalılar …, … vekili 09.03.2021 tarihli duruşma beyanında; daha önceden diğer mahkememiz dosyası ile birleşen Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyasına sunmuş oldukları cevap dilekçelerini tekrar ettiklerini, mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyasına sunmuş oldukları cevap ve itirazlarının bu dosya için geçerli olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyasına ait dava dilekçesinin bu dosya davalısı … Anonim Şirketi (Eski Ünvanı:….)’ ne usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalı şirketin davaya karşı herhangi bir cevap vermediği ve kendisini vekil ile de temsil ettirmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “…Mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı davasında ve yine mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı davasında ise; Davaya konu 28.11.2012 tarihinde gerçekleşen kazada bu dosyaların davalıları yönünden … plakalı aracın sürücüsü …’nin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla birleşen dosyaların davalılarının tazminat sorumluluklarının bulunmadığı, mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyası davacıları ve yine mahkememiz dosyası ile birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dava dosyası davacısının maddi manevi tazminat talep hakları bulunmadığı anlaşılmakla dosyamız ile birleşen her iki davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacılar tarafından açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN KONYA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 11/09/2017 TARİH VE … ES… KAR. SAYILI DOSYASINDA;
Davacıların maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
Davacıların manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN KONYA ..ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 16/11/2020 TARİH VE … ES…. KAR. SAYILI DOSYASINDA;
Davacının maddi tazminat talebinin REDDİNE,
Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ceza dosyasından alınan raporun ihtimalli hazırlanan rapor olup kesin bir rapor olmadığını, huzurdaki davada son alınan ve kesinleşen kusur raporuna göre davalıların %25 kusurlu olduğunun sabit olduğunu, Yerel Mahkemenin bu raporu kabul edip davalıların kusur raporlarına yaptığı itirazları reddettiğini, huzurdaki davada alınan kusur raporunun ATK raporundan sonra alınmış olup ceza dosyasından alınan ATK raporu ile aralarındaki çelişkinin de bu anlamda giderildiğini, Yerel Mahkemenin bu son kusur raporu üzerinden yargılamaya devam ederek birden fazla aktüerya bilirkişilerinden tazminat hesabı defalarca kez esas ve kök raporlar aldırıldığını ve yargılamayı bu çıkan tazminatlar üzerinden devam ettirerek taraflarına ıslah hakkı kullandırıldığını ve ek davalar açtırıldığını, ancak gelinen karar aşamasında bu durumun tam aksine karar verildiğini ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu, davanın Yerel Mahkemece belirlenen son bilirkişi kusur raporuna göre kabulü gerektiğini, huzurdaki davada davanın öngörülemeyen tazminat ve kusur durumları sebebi ile aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkeme kararın kaldırılarak, işbu dava içinde birleşen Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas- … Karar sayılı dosyası ve yine Birleşen Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E.- … Karar sayılı davaları yönünden talepleri doğrultusunda davaların kabulüne, vekâlet ücreti ve masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; ölümlü, yaralamalı trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma,geçici iş göremezlik, ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Ceza davasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla ve özellikle eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen, mahkumiyet kararının bu yönlerinin hukuk hakimini bağlayacağı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hususlarının doktrinde ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında kabul edilmekte olduğu, bunun yanında, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıdığı, (YHGK’nın 23.01.1985 gün ve 1983/10-372 esas, 1985/21 karar sayılı ilamı) ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı, bunun nedeninin, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olmasından kaynaklandığı, (Mustafa Çemberci, Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. 22 vd; Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, S. 844; YHGK’nın 28.03.2012 gün ve 19-24 esas, 243 karar sayılı ilamı) böylece, kural olarak hukuk hakiminin ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmadığı, ancak ceza yargılamasındaki mahkumiyet kararı, kusurun takdiri ve zarar tutarının saptanması konusunda hukuk hakimini bağlamaz ise de; mahkumiyet kararı, eylemin haksızlığını ve sanık tarafından işlendiği hususları hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. Ceza mahkemesi tarafından delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı da değildir.
Somut olayda Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Es…. Kar. Sayılı dosyasında ceza davasında davalı sürücü hakkında şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince berat kararı verildiği verilen beraat kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olmadığı anlaşılmıştır.
İDM tarafından Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Es…. Kar. Sayılı dosyasının da kendilerini bağladığını iddia etmiş ise de bu dosyanın tarafları farklı olup dosyada alınan raporlar davacıları bağlamayacağından itirazın kabulü gerekmiştir.
Olaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağında sürücü …’in asli davalı sürücü İsmail’in kusursuz olduğunun tutanağa bağlandığı . Konya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Es. … Kar. Sayılı dosyasında ceza dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının 25/07/2013 tarihli raporunda 1. İhtimal :İsmail kusursuz … asli kusurlu 2. İhtimal İsmail asli …’in kusursuz olduğunun rapor edildiği . Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Es… Kar. Sayılı dosyada alınan Ankara trafik ihtisas dairesinin 21/07/2016 tarihli raporunda 1. İhtimal :İsmail kusursuz … %100 kusurlu 2. İhtimal … %100 kusurlu …’in kusursuz olduğunun rapor edildiği yine aynı dosyada Karayolları Fen heyetinden alınan 09/11/2016 tarihli raporunda … kusursuz …’in %100 kusurlu olduğunun rapor edildiği .İDM tarafından Ankara trafik ihtisas dairesinin 21/10/2016 tarihli raporunda 1. İhtimal :… kusursuz … %90 kusurlu yolcu …’in %10 kusurlu 2. İhtimal … %90 kusurlu …’in ve yolcu … %10 oranlarında kusulu olduğunun rapor edildiği .Yine İTÜ den alınan raporda … %25 … %75 kusurlu oduğu rapor edilmiş olup raporlar arası çelişki giderilmeden karar verilmesi yerinde olmayıp mahkemece, ODTÜ(ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ) seçilecek 5 kişilik uzman bilirkişi kurulundan ceza dosyasında sürücünün müteveffa … olduğu kesinleştiğinden bu hususta gözetilerek , kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Raporun ihtimalli gelmesi durumunda Yargıtay 17. Dairesi uygulaması uyarınca taraf kusurlarının %50 kabul edilerek karar verilmesi hususununda göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Kusur durumu netleştikten sonra davacı … yönünden alınan maluliyet raporunun tek hekimden alınması nedeni ile her ne kadar Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak rapor alınmış ise de, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarca düzenlenmesi gerekirken tek hekim tarafından verilen raporun hükme esas alınarak karar verilmesi usule aykırı olacağından bu hususa dikkat edilmesi gerekmektedir.
Yakarıdaki eksiklikler girildikten sonra Yargıtay içtihatları çerçevesinde kaza tarihi itibariyle uygulanması gerekli PMF 1931 Yaşam Tablosu dikkate alınarak davacının talep edebileceği tazminatın davacının ödeme tarihi itibari ile zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının ayrıntılı, denetime açık, doyurucu şekilde davalının kusuru da dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğinden kararın kaldırılmasına karar verme gerekmiştir.
Davacılar vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti itirazında ;
Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi’nin MADDE 13 (1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
Maddi tazminat istemlerinin reddi halinde davalı tarafa tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümüne göre verilecektir
Yine Manevi tazminat davalarında ücret MADDE 10 – (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.
İlk derece mahkemesi kararında bu ilkelere uyulmadığından davacı vekilinin itirazı yerindedir .
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına davacı … tarafından yatırılan 7.631,26 TL nakit teminatın İİK 36/5 maddesi gereğince talep halinde ilgilisine iadesine,

HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi.25/05/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.