Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1076 E. 2022/1721 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 08/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- …- … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI : 3- … – … …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 08/09/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalılardan …’ ün araç maliki, …’ ün araç sürücüsü olduğu … plakalı araç, sürücü …’ ün sevk ve idaresi ile 24.09.2019 günü saat 13:00 – 14:00 sıralarında … ili … ilçesi …. Sokak istikametinden gelip, … Sokağını takiben … Sokak istikametine doğru geçmek istediği esnada, … ile … ilçesi … Caddesi istikametinden gelip … Caddesi istikametine doğru geçmek isteyen müvekkili …’ in araç sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı araç ile çarpışmış ve çarpışma sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Meydana gelen kaza sonrası … plakalı araç sürücüsü …, … plakalı araç sürücüsü …, kaza esnasında … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan …, … ve olayın meydana geldiği kavşakta aracıyla seyretmekte olan ve olayın görgü tanığı …’ ın ifadelerine ve bilgilerine başvurulmuş, neticede “Her iki sürücüde yeşil ışıkta geçtiklerini beyan ettiklerinden kusur tespiti yapılamadığı” gerekçesiyle kusur tespiti yapılmamak suretiyle tutanak tanzim edildiğini beyanla; 24.09.2019 tarihli maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasına ilişkin kusur tespitinin yapılmasına, kusur tespiti neticesinde, müvekkilin kaza tarihi itibariyle maliki bulunduğu … plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle hesaplanan değişmesi gereken parçalar toplamı için 10.000,00 TL, yapılması gereken işçilikler toplamı için 5.050,00 TL ve değer kaybı için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 20.050,00 TL’ nin, mahkemenizce tespit olunacak kusur oranı dikkate alınarak, davalı … şirketi için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında bilirkişi maritetiyle araç mahrumiyetinden doğan zarar için hesaplanan toplam 1.000,00 TL’nin, mahkemenizce tespit olunacak kusur oranı dikkate alınarak, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve …’den tahsiline, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında yapılan yargılama giderleri de dahil olmak üzere yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Kaza tespit tutanağında belirsizlik bulunması nedeniyle tutanak hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kaza tespit tutanağındaki belirsizlik sebebiyle kusur incelemesi yapılarak kazanın meydana gelmesinde davacının da içinde bulunduğu sürücülerin kusurları oransal olarak saptanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle hüküm kurmaya elverişli bir kusur raporu alınması için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, Kazanın meydana geldiği yerde, konum itibariyle trafik yoğunluğu çok fazla olduğunu, buna rağmen müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsü … trafik ışıkları kendisine yeşil yanarken, yeşil ışıkta geçmesine rağmen yine de dikkatli bir şekilde geçtiğini, müvekkili şirketin yargılama sonucunda sorumluluğu olacaksa, sorumluluk sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olacağından kusur durumunun konusunda uzman kurum ya da kişiler tarafından oran gösterir bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, her ne kadar Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş. dosyasında davacının talebi üzerine bilirkişi raporu ile tespit yapılmış olsa da söz konusu rapordaki tespitleri kabul etmeyip açıkça itiraz ettiklerini, sayın mahkememiz sorumluluk itirazlarımızın aksi kanaatte olması halinde söz konusu kazadan önce aracın orijinalliğini bozan kaza olup olmadığının resmi ve özel kuruluşlardan sorularak araştırılması, gerekirse bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiklerini beyanla; öncelikle açıklanan nedenlerle davacının davasının esastan reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının kusura ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, davacı vekili 24.09.2019 tarihinde saat 13.00-14.00 sıralarında … mahallesi, …. caddesi, … Caddesi kesişiminde … da gerçekleşen tarafı bulundukları kaza ile ilgili tüm kusurun onlarda olduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddialarını ortaya koyan yeterli yasal dayanağı sunamadığını, … Sulh Hukuk tan alınan değişik iş dosyasındaki bilirkişi raporunun bu davada değerlendirilmesi uygun olmadığını, yargılama sonucunda kusurlu bulunsalar bile …. zarardan öncelikle sorumlu tutulması gerektiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte … plakalı araçlarının kaza tarihinde …. Tarafından … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi mevcut olduğunu, davacının dilekçesinde yer alan hazar ve zarar miktarları ile kusur hakkındaki isnatlarını kabul etmediklerini, ancak dava sonucunda mahkemenin takdir edeceği kusur miktarı ve kusur oranın sonucundan Quick Sigortanın öncelikle sorumlu olması daha uygun olacağını beyanla; davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 21/12/2021 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve mahkememizce alınan kusur ve hasar yönündeki hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporları da nazara alınarak; davacının davasının kabulü ile, hasar ve onarım bedeli yönünden 15.050,00 TL, araç değer kaybı bedeli yönünden 5.000,00 TL, ve araç mahrumiyet bedeli yönünden 1.000,00 TL’ nin kabulüne ilişkin;
Davacının davasının KABULÜNE,
Hasar/onarım bedeli talebi yönünden; davacının talebinin dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE, 15.050,00 TL’ nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 24.09.2019 tarihinden, diğer davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi yönünden (poliçe miktarı 39.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 01.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Araç değer kaybı bedeli talebi yönünden; davacının talebinin dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 5.000,00 TL’ nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 24.09.2019 tarihinden, diğer davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi yönünden (poliçe miktarı 39.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 01.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Araç mahrumiyeti talebi yönünden; davacının talebinin dava dilekçesine bağlı kalınarak KABULÜ İLE; 1.000,00 TL’ nin kaza tarihi olan 24.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete başvuru yapılmamış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esasa ilişkin kabul kararının yerinde olmadığını, davacı tarafından dava açılmadan önce sigorta tahkim komisyonuna başvuruda bulunmuş ve dosyada alınan bilirkişi raporunda kabul etmemekle davacının %50 oranında kusurlu olduğu tespitinde bulunulduğunu, işbu dava dosyasında alınan raporlar ile sigorta tahkim komisyonunda alınan raporlar arasında çelişki bulunduğunu, taraflarınca yapılan ekspertiz çalışmalarında çıkan rakam ile raporda belirtilen rakam arasında fahiş fark olduğunu, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarihli ve … Esas … Karar sayılı usul ve yasaya aykırı olan kararın tehiri icra taleplerinin kabulü ile istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili sunduğu istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı … şirketinin dilekçesinde iddia etmiş olduğu gibi müvekkil tarafından dava açılmadan önce sigorta tahkim komisyonuna yapılan herhangi bir başvurunun söz konusu olmadığını, ilgili dosya muhteviyatında mevcut gerek Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından alınan 03.01.2020 tarihli bilirkişi raporu gerekse de sayın bidayet mahkemesince aldırılan 28.03.2021 tarihli bilirkişi raporu birbiriyle uyum arz ettiğini, çelişki barındırmadığını, bu bağlamda da davalı … şirketinin iddia ve taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğu bu yönüyle de davalı şirketin istinaf başvurusunun reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle davalı …’nin istinaf taleplerinin reddi ile ilk derece mahkemesi olan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarih … Esas ve … Karar sayılı kabul kararının onanmasına, istinaf giderleri dahil olmak üzere sair yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle araç hasar ve değer kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı sigortaca aşağıda açıklanan yönlerden istinaf edilmiştir.
1-Davalı sigortaya davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığı istinafı;
2918 sayılı KTK’nın 97.maddesinde, 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde, 97.maddenin eski metninde, zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında ön görülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi, dava açabilme hakkı mevcut iken 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda madde hükmü “Zarar görenin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” denilmiştir.
Yukarıda maddede yapılan değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMMS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacaklardır. Öncelikle sigortacıya tazminatın ödenmesi için genel şartlarda belirtilen belgeler ile yazılı olarak başvuracaklar ve yazılı başvurudan itibaren 15 gün içinde kendilerine cevap verilmez ya da verilen cevap hak sahibinin talebini karşılamaz ise, hak sahibi tazminat için dava açabileceği gibi tahkime de başvurabileceklerdir. Bu hali ile trafik kazaları nedeniyle zarara uğrayanlar sigortaya davadan açmadan önce mutlaka sigortacıya yazılı başvuruda bulunmak zorundadırlar. Dava açabilmeleri için yazılı başvurudan itibaren 15 günlük sürenin dolmuş olması gerekmektedir. Bu sebeplerle davadan önce yazılı başvuruda bulunmak ve başvurudan itibaren 15 günlük sürenin geçmesi ZMMS sigortacısına tazminat davası açılmasının ön şartıdır. Bu husus anılan maddenin değişiklik gerekçesinde vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarının düzenlendiği 114.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemeye göre “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır”.
HMK 115. maddenin 1.fıkrasında ise, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” denilmiş,
2.fıkrada ise, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” düzenlemesi mevcut olup
6407 sayılı Kanunla değişik 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği düzenlenmiştir.
Davacının başvuru dilekçesinde eklenmesi gereken belgeleri ekleyerek başvuru yaptığı, buna ilişkin dilekçe ve posta gönderisi belgesinin aslının da ibraz edildiği gibi davalı tarafın beyanları ile sabit olduğu ve sunulan eksper raporu ile davadan önce başvuru yapıldığı anlaşıldığından, buna yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.
2-Kusura itirazda;
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Bu itibarla, mahkemece benimsenen kusur ve ATK raporu, kaza sonrası düzenlenen Trafik Tespit Tutanağı ile benzer mahiyette olup aynı kazaya ilişkin diğer tarafın başvuru üzerine açılan Sigorta Tahkim Heyeti dosyasında ayrıca alınmış bir kusur raporu da görülmediği gözetildiğinde, dava dışı sigortalının geçin önceliği kurallarına aykırı hakereti nedeniyle tamamen kusurlu olduğu, benimsenen kusur raporunun dosya kapsamına, dosyadaki mevcut delillere, kazanın gerçekleşme biçimine ve oluşa uygun olup, herhangi bir somut delile dayanmayan kusur itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3-Zarar yönünden;
Davaya konu olan olayda davacıya ait araç hasara uğramıştır. Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Somut dosyamızda; Yargıtay uygulamaları doğrultusunda uzman bilirkişi tarafından aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının zararının belirlenmesi (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı) yapıldığından, davalının haksız fiil sorumlusu olarak zarardan sorumlu olduğu, dolayısıyla buna ilişkin istinaf isteminin yerinde olmadığı; araç hasarına ilişkin aracın kazalı haline ilişkin fotoğraflara göre değişmesi ve tamir edilmesi gereken parçaların ve bunların bedellerinin işçilik de dahil fiyatlarının birbirini teyit eden gerek tespit dosyasında gerek hükme esas alınan hasar raporunda doğru olarak gösterildiği; resimlerde görülen hasara göre de belirlenen zararın uygun olduğunun da anlaşılmasına göre de, hasar miktarının ve değer kaybı zararının duruma uygun şekilde belirlendiği de anlaşıldığından, davalının zarara yönelik itirazlarının yerinde olmadığından, davalının buna yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı …’dan alınması gereken 1.369,62 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 342,40 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.027,22 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların bu davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.08/09/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.