Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1071 E. 2022/1216 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI :
DAVA TÜRÜ : Konkordatonun Feshi

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 30.11.2021 tarihli dilekçesiyle ; davalının açtığı konkordato davasının yapılan yargılaması sonunda davacının konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, davacının davalıdan alacaklı olduğunu, davalının tasdik edilen konkordato projesi gereğince davacıya yapması gereken ödemelerin hiç birisini yapmadığını beyan ederek, davalının tasdik edilen konkordatosunun davacı yönünden feshine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Somut olayda ; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile konkordato davasının davacısı ….’nin konkordato projesinin tasdikine, tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal (31/01/2020 tarihi itibariyle) bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği belirlenmiş, söz konusu gerekçeli karar henüz kesinleşmemekle birlikte, verilen hüküm gereğince tasdik kararının, dolayısıyla konkordato ödeme planının derhal bağlayıcı hale geldiği anlaşılmıştır.
Konkordato davasına ilişkin tasdik edilen proje (ödeme planı) ve gerekçeli kararın incelenmesi sonucu; davacının davalıdan olan adi alacağının 817.225,83 TL. olduğu, bu alacağın 25.12.2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 24 ayda ve eşit taksitler halinde ödenmesinin hükme bağlandığı görülmüştür.
Davalı tarafa, ilk ödeme tarihinden dava tarihine kadar davacıya yaptığı ödemeler var ise bildirmesi ve ödemelere ilişkin makbuz veya dekontları sunması için süre verilerek ihtarnameli tebligat gönderilmiştir. Davalı taraf, ödemeye ilişkin hiç bir beyanda bulunmamış, her hangi bir belge ve delil de sunmamıştır. Ödemeyi ispat yükü davalıda olduğundan ve davalının bu konuda ihtara rağmen her hangi bir delil sunmadığı belirlendiğinden, davalının konkordato davasına ilişkin tasdik edilen ve derhal bağlayıcı hale gelen konkordato projesi (ödeme planı) gereğince davacıya hiç bir ödeme yapmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı vekili, Konya BAM … HD’nin 10.12.2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal kararı gereğince, konkordato kararı kesinleşmeden konkordatonun feshinin istenemeyeceğini ve davanın bu nedenle reddinin gerektiğini savunmuş ise de;
Öncelikle konkordatonun feshinin istenebilmesi için konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinin gerektiğine dair hiçbir yasal düzenleme yoktur.
2004 sayılı İİK’nin 308/c-1 maddesine göre de, “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, konkordato kural olarak tasdik kararı ile beraber derhal bağlayıcı hale gelmektedir. Ancak Mahkeme konkordatonun tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale gelmesine de karar verme imkanına sahiptir.
Davalı ….’nin konkordatosunun tasdikine ilişkin Mahkememiz’in 31.12.2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile de, konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin 31.01.2020 tarihinden itibaren DERHAL bağlayıcı hale gelmesine karar verilmiştir.
Konkordatonun tasdik edilerek derhal bağlayıcı hale gelmesi, ödeme planının (konkordato projesinin) derhal geçerlilik kazanması karşısında, bu ödeme planına uyulmadığı takdirde konkordatonun feshi için konkordato kararının kesinleşmesini beklemek alacaklıyı 3 ihtimalde de mağdur edip, haksızlığa uğratacaktır.
Çünkü, öncelikle konkordato isteyen alacaklı fesih için kesinleşmesinin aranması halinde, alacaklılar arasında ayrım yapmasına, bir kısım alacaklılara ödeme yapıp, bir kısmına yapmamasına ve ödeme yapmadığına bu hususu baskı aracı haline getirerek ilgili alacaklıyı konkordatoda kabul edilenden daha kötü şartlarda ödemeyi kabul etmeye zorlamasına imkan verebilecektir.
İkincisi, konkordatonun kesinleşmesi beklenirken bir kısım alacaklılar alacaklarına kavuştuğu halde, fesih isteyen fesih kabul edilmediği için alacağını alamayacak, konkordatonun tasdikinin kesinleşmesinden sonra fesih kararı alsa ve icra takibi yapma imkanına kavuşsa dahi, kesinleşmesinin beklenilmesi nedeniyle alacağını uzun süre (1-2 yıl) alamamaktan dolayı bugünkü ekonomik koşullarda çok önemli ölçüde ekonomik kayba uğrayacaktır.
Üçüncüsü, istinaf ve özellikle temyiz süreçleri sonununda, konkordatonun reddine (bazen de ayrıca konkordato isteyenin iflasına) karar verilmesi durumunda da, fesih isteyen, fesih davası dahi açamayacak veya açtığı dava konusuz kalacak ve en önemlisi, bir kısım alacaklılar konkordatonun tasdikinin kesinleşme sürecinde alacağına kavuşmuşken fesih isteyen ise borçlunun ekonomik acziyeti veya iflası nedeniyle istese de alacağını önemli ölçüde alamayacaktır.
Konkordatonun feshi için konkordatonun kesinleşmesinin beklenilmesi, fesih isteyen alacaklıyı konkordato ile çok önemli imkanlar elde etmiş olan borçlu şirketin insafına terketmek anlamına gelecektir. Bu nedenle gerek davalı vekilinin aksi yöndeki savunmalarına ve gerekse Konya BAM … HD’nin 10.12.2021 gün ve … E. … K. sayılı emsal nitelikteki aksi yöndeki kararına katılma imkanı bulunamamıştır.
Davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri zamanında yapmaması nedeniyle, davacının konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının kabulü ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 39295 sicil sırasında kayıtlı davalı ….’nin, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31.01.2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile tasdik edilen ve aynı tarihte bağlayıcı hale gelen konkordatosunun, 2004 s. İİK’nın 308/e maddesi gereğince, davacının bu konkordato kararı ile kazanmış olduğu varsa yeni hakları muhafaza etmekle birlikte, davacı …Ş. yönünden feshine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, konkordato kararının kesinleşmemesi nedeniyle davanın erken açıldığını, aktif dava ehliyetinin ve dava açma koşullarının oluşmadığını, davanın diğer alacaklılara ve komiserin davaya dahil edilmesi gerektiğini, taraflar arasında harici anlaşmaların olduğunu, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, konkordato komiserinin bu yönde olumlu veya olumsuz bir rapor alınmadan karar verilmesinin taraf teşkiline yönelik usuli bir eksiklik olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konkordatonun kısmen feshine ilişkindir
Konkordatonun bir alacaklısınca fesinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordato projesinin bulunması gerekmektedir. Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde, Konkordatonun tamamen feshi ise 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/f maddesinde “Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir. Konkordatonun tamamen feshi kararı kesinleştiğinde durum 288 inci madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir.308 inci madde hükmü bu hâlde de uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Kısmen Feshi Talep Edebilmek İçin Gereken Şartlar ;
Konkordatonun bir alacaklısınca (yani kısmen) feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerektiğinde tereddüt edilemez. Mademki, proje gereğince ifada bulunulmamıştır, şu hâlde evvela elde davacı alacaklı için mecburi bir proje olmalıdır. Eş deyişle konkordato projesi, tasdik edilmiş bulunmalıdır.Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını (ve doğal olarak borçlusunu) aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece derhâl bağlamaktadır. Bu hâlde, ilk bakışta önceki dönemden farklı olarak konkordatonun kısmen feshi bakımından kesinleşmesinin de aranmayacağı söylenebilmekle beraber bu sonuç, yüzeysel kalacaktır. Zira Kanunun bu kez 308/a maddesinde öngörülen kanun yolu denetiminden geçemeyen bir projenin, tasdik edilmekle başta bağlayıcılık kazanmış olsa da, anılan özelliğini sürdürmesi zaten mümkün olamayacak; takiben feshini istemek de gerekmeyecektir. Kısacası, konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir. .(YENİ KONKORDATO HUKUKU 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 )
Somut dosyamızda, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2020 gün ve … E. … K. sayılı ilamı ile konkordato davasının davacısı …’’nin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi .. .Hukuk dairesinde …Esas ,… Karar sayılı dosyası ile istinaf isteminin REDDİNE karar verildiği,yapılan temyiz üzerine dosyanın Yargıtay’a gittiği ve Yargıtay 6 HD nin 2021/3466 esas 2022/1679 karar ve 28/03/2022 tarihli kararı ile konkordato kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır
Davalının konkordato projesine uygun olarak yapması gereken ödemeleri zamanında yapmaması nedeniyle, davacının konkordato uyarınca varsa kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatonun kendileri yönünden (yani kısmen) feshini isteyebileceği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar verilmesi yerindedir.
Davacının, konkordatonun kendileri yönünden feshini isteme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, kabul kararı verilemesi doğru olup tasdik kararının kesinleşmiş olması dikkate alındığında davalının istinafı yersizdir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davalı tarafça alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN İÇİNDE , kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.01/06/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.