Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/965 E. 2021/1698 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 08/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
NUMARASI : …

DAVACI : GÜVENCE HESABI
VEKİLİ : …

DAVALI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/11/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/06/2007 tarihinde …’a ait olan …’nın sevk ve idaresinde bulunan motosikletin Eski Meram Caddesi istikametinde ilerlerken tehlikeli araç kullanması sonucunda … plaka sayılı otomobil ile çarpışması sonucunda motosiklette yolcu olarak bulunan …’ın yaralanarak malul kaldığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı motosikletin…Sigortasının olmadığını tespit edildiğini ve … ın maluliyetine ilişkin tazminatın müvekkilince 98.711,00 TL olarak ödendiğini, müvekkilinin ödediği tazminatı … plakalı aracın sürücüsünden tahsil etmek amacıyla Konya …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yapılan yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmektedir.
Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davanın tarafı ile ilgisinin bulunmadığını, olayın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmadığını, davacının yaptığı ödemenin kendi yükümlülüğü olduğunu, icra dosyası açısından hiçbir borcu olmadığının açık olması nedeniyle itirazda bulunduğunu, aleyhe olan iddiaları kabul etmediğini, kendisinin dikkatli bir şekilde yolda seyir halinde olduğunu, diğer aracın kontrolsüz yola çıkışı nedeniyle kazanın meydana geldiğini, mahkemece keşif yapılması gerektiğini, itirazının haklı olduğunu, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası açısından hiçbir borcunun olmadığını, açılan davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/03/2021 tarih… sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih… R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının Güvence Hesabı olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, ve her iki tarafın da ticari işletme ile ilgili hususlardan da olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay …. HD’nin ,., Yargıtay ,,,. HD’nin …, Yargıtay …, Yargıtay …, Yargıtay … sayılı içtihatları ile; Ankara BAM …. HD’nin …, İstanbul Bam …, Antalya BAM … HD’nin …, Adana Bam … HD’nin …, Gaziantep Bam … HD’nin …, Ankara BAM … HD’nin … Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay …. HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay …. Hukuk Dairesi(nin…, Yargıtay …. HD’nin…) yine Yargıtay …. HD’nin 23/01/2017 tarih ve …; 23/01/2017 tarih ve … sayılı; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve …sayılı; 20/05/2019 tarih ve …sayılı; 16/10/2019 tarih ve…sayılı ve Ankara BAM … HD’nin 04/04/2019 tarih ve … sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve ….,Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve … Kar., Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve ….sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak … Karar sayılı ilamının Konya BAM …. H.D’nin … sayılı 14/12/2020 tarihli ilamının da benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016,… Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (özü; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre ; 1-Dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin GÖREVLİ olduğuna,
3-6100 sayılı HMK.nun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurması halinde dava dosyasının görevli Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine GÖNDERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin başvurmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına KARAR VERİLMESİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkemenin davaya bakmaya görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı verdiğini, somut uyuşmazlıkta 09/06/2017 tarihinde …’a ait olan … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … plaka sayılı aracın çarpışması üzerine meydana gelen trafik kazası nedeniyle … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan …’ın yaralanarak malul kalması üzerine müvekkili tarafından ödenen tazminatın sorumlu davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibin, davalının yapmış olduğu itirazın iptalinin talep edildiğini, uyuşmazlığın temelde Yüksek Mahkeme uygulaması ışığında TTK m1483/1 düzenlemesi ile zorunlu mali mesuliyet sigortasından kaynaklandığını, hem istinaf hem de Yargıtay uygulamasına dikkat edildiğinde davaya konu somut olayın hukuki bakımdan ticari iş sayıldığı için davaya bakmaya görevli mahkemenin görevsizlik kararı veren ticaret mahkemesi olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin görevli tayin ve tespit edilmesine, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazasında üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde ise sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 4/1-a. maddesinde de her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Kanunun lafzı ve amacı nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigortalarından doğan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.(YARGITAY … Hukuk Dairesi … )
Somut olayda davanın, trafik kazası nedeniyle güvence hesabı tarafından zarar görene ödenen tazminatın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan araç malikinden rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava, haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.(Yargıtay…. Hukuk Dairesi … Yargıtay …Hukuk Dairesinin 22/01/2018 tarih ve …. karar sayılı ilamı, Yargıtay… Hukuk Dairesinin … sayılı, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı )
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK’nın 353 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi.08/11/2021

Başkan Üye Üye Katip

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.