Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/882 E. 2021/900 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … D.İŞ … Karar

TALEP EDEN : 1-…
2-…
3-…
4-…
5-…
6-…
7-…
8-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1 -…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 2 -… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
İhtiyati Haciz isteyenler vekili 30/10/2020 tevzi tarihli ihtiyati haciz talepli dilekçesi ile; Müvekkillerinin desteği …’in 27.07.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat ettiğini, müvekkilleri için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat için Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk için Konya Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunduklarını, arabuluculuk sürecinin devam ettiğini, müvekkillerinin mağduriyetinin önlenmesi ve yargılama neticesinde verilecek kararın tahsil kabiliyetini korumak amacıyla kazaya karışan sürücü/araç maliki … adına kayıtlı … plakalı araca, kayıtlı taşınmazlara (Antalya merkez ve ilçeleri), banka hesaplarına ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, tedbir şerhinin arabuluculuk süreci tamamlanıp, esas dava açılması ve esas dava da tedbir kararı verilmesine kadar devamına karar verilmesi talep etmiştir.
İhtiyati Haciz isteyenler vekilinin 02/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile; Taleplerini ihtiyati haciz olarak somutlaştırdıklarını, aleyhine tedbir istenenler arasında … Sigorta A.Ş.’ni sehven bildirdiklerini, taleplerinin sigorta şirketi yönünden dikkate alınmamasını, ayrıca ihtiyati hacze konu alacaklarının şimdilik ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşuluyla 100.000,00 TL olduğunu beyan ve talep etmiştir.
… vekili sunduğu beyan dilekçesinde özetle; yasada öngörülen 7 günlük kesin sürede esas takibe geçilmediğini ve iddia konusu alacağa dair dava açılma yoluna da gidilmediğini, ihtiyati hacizlerin hükümsüz kaldığının sabit olduğunu beyan ederek müvekkilinin mal varlığına uygulanan ihtiyati haczin hükümsüz kaldığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 02/11/2020 tarihli kararı ile; “Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; İhtiyati Haciz isteyenler vekilinin, müvekkillerinin mağduriyetinin önlenmesi ve yargılama neticesinde verilecek kararın tahsil kabiliyetini korumak amacıyla kazaya karışan sürücü/araç maliki … adına kayıtlı … plakalı araca, … adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişiler ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiği,
2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde;”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;”Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;(1)Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapıldığı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nin 30/09/2020 Tarih 2020/853 Esas 2020/819 Karar sayılı ilamının da aynı mahiyette olduğu anlaşılmakla ihtiyati haciz isteyenler vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile ihtiyati hacze konu 100.000,00 TL alacağa yetecek kadar kısmının ihtiyati hacze konu alacağın %20’si 20.000,00 TL teminat karşılığında İİK’nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde karşı taraf olan borçlular ile üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydıyla, borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde ihtiyati haciz isteyenler vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile; ihtiyati hacze konu olan 100.000,00 TL’nin % 20’si (yüzde yirmi) 20.000,00 TL miktarındaki nakdi teminat tutarını veya muteber bir bankanın kesin ve süresiz kayıtsız ve şartsız (hiçbir ihtara, ihbara gerek kalmaksızın) nitelikteki teminat mektubunu (şayet alacaklı bir banka ise kendisi dışındaki başka bir bankaya ait teminat mektubunu) infaz dairesi olan yargı çevremizdeki Konya Nöbetçi İcra Müdürlüğü kasasına yatırmasına veya ibraz etmesine, ibrazı halinde (infaz dairesince teminatın karşılanıp karşılanmadığı hususuna dikkat edilmesine), 100.000,00 TL İhtiyati Hacze konu alacağa yetecek kadar kısımlarının İİK’nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde karşı taraf olan borçlular ile üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydıyla, borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince verilen … tarihli ek karar ile; “Dosya incelendiğinde, açılacak davanın içerisinde ölümlü bir kaza olduğu, maddi ve manevi tazminata ilişkin davaların açılacağı ancak arabuluculuk görüşmeleri neticesinde tedbir talep edildiği, yerleşik içtihatlarda yaklaşık ispat durumunda mağdurların maddi ve manevi tazminat alacağının aşikar olduğundan ve ihtiyati haciz verme şartlarında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceğinin aşikar olduğu, mahkememiz dosyasında olduğu anlaşılmıştır.
İhtiyati hacze itiraz eden yetki yönünden itirazda bulunmuş olmasına rağmen yapılan incelemede her ne kadar kazanın Antalya ilinde meydana geldiği, müteveffanın varislerinin bir kısımının Antalya da olduğu görülmüş ise de ; mirasçılardan bazılarının Konya ilinde ikamet ettiği anlaşılmış olup, HMK.nın yetki koşulları incelendiğinde haksız fiilden doğan tazminat davalarında birden fazla mağdurun olması durumunda, mağdurlardan herhangi birinin ikametgah mahkemesi yetkili olarak kabul edildiğinden ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yetkiye yönelik itirazının reddine karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde ihtiyati hacze itiraz edenin talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karşı taraf … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın somut dosya kapsamına ve aynı konuda açılan esas davada verilen red kararlarına da açıkça aykırı olduğunu, ihtiyati haciz isteyenler tarafından trafik kazasına bağlı maddi manevi tazminat davası açılmadan önce istenilen ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini ancak daha sonrasında işin esası hakkında Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığını, esas dava dosyasında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesine rağmen dava açılmadan önce bu dava dosyasında aynı konuda verilen ihtiyati haciz kararının halen devamına karar verilmesinin dosya kapsamına ve işin niteliğine açıkça aykırı olduğunu, uğranıldığı iddia edilen zarara karşılık müvekkilinin aracının sigorta şirketi tarafından aktüerya raporlaması sonrasında 195.890,86 TL ödemenin de yapıldığını, bu nedenle daha fazla zarara uğranıldığı iddiasının Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin red kararında açıklandığı üzere dava ile elde edilecek sonucun ihtiyati haciz veya tedbir yoluyla elde edilmesinin, geçici hukuki koruma olan tedbirin genel yapısına uygun olmadığının izahtan vareste olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konusu uyuşmazlık, davalıya ait taşınmaz malvarlığı üzerine ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin verilen karara yapılan itiraz üzerine, bu itirazın reddedilmesi nedeniyle bu kararın kaldırılmasına ilişkin istinaf talebinden ibarettir
Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.
İİK’nun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder.Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir.
İhtiyati haciz talep eden davacılar tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen de ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir.
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.
Dosyada bulunan kaza tespit,tutanağı,soruşturma dosyası içeriği, doktor raporuna göre davacıların maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir.
Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarından uygun miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir.
(Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K;aynı daire 2016/9800 E, 2017/8052 K, 2014/22955 Esas 2017/3970 Karar sayılı ilamları)
(Aynı mahiyette Yargıtay 4. HD nin T.C. 2014/1150 esas 2014/1621 karar sayılı, 2014/9434 esas 2014/13476 karar sayılı ilamları)
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasında “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” düzenlemesine; aynı Kanun’un 7. maddesinde ise “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak, yetkisizlik kararı verir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
Bir davada (takipte) birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak ya da icra takibi yapmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını (takibini) bu genel ve özel yetkili mahkemelerden (icra dairelerinden) hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede (icra dairesinde) açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Anılan ilke ve düzenlemeler de göz önünde bulundurularak somut olayda, verilen ihtiyati hacizle ilgili kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacıların bir kısmının yerleşim yeri adresinin Konya olması nedeniyle zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi itibariyle yetkili olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Karşı taraf … tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karşı taraf … tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 01/07/2021

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.