Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/773 E. 2021/914 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalının maliki olduğu … plakalı traktörün arkasında takılı olan alabora isimli ekipmanın traktörden taşkın olması sebebiyle, 21/04/2015 tarihinde karşı istikametten gelen … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … poliçe numaralı ve … plakalı aracın sebebiyet verdiği kazada … plakalı araç sahibine aracında oluşan hasar nedeniyle 15.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığını, gerçekleşen kazada davalı sürücünün kullandığı traktöre ekli olan ekipmanın taşkın olması sebebiyle kazanın gerçekleştiğini, K.T.K.’nun 65/1-k maddesinde ” Çeken ve çekilen araçlarla ilgili şartlar ve tedbirler yerine getirilmeden araçların çekilmesi, yasaktır” gereğince sürücünün ağır kusurlu olması nedeniyle kuralları ihlal ettiği ve kazanın meydan gelişinde tam kusurlu olduğunun ortada olduğunu, müvekkili sigorta şirketi tarafından ödenen meblağın ve sürücünün kusuru dikkate alınarak 15.000,00-TL ve ferilerinin tahsili için davalıya müracaat edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine müvekkili şirket adına Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, ancak takibe davalının itiraz ettiğini, davalının kazada %100 oranında kusurlu olarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, bu nedenle davanın kabul edilerek haksız yere yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz edilen miktarın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız olduğunu, gerçekleşen kazada sigorta şirketinin sigorta ettirene rücu hakkının hukuken bulunmadığını, gerçekleşen kazada müvekkilinin kasti bir eyleminin ve ağır bir ihmalinin bulunmadığını, müvekkilinin çiftçi olduğunu, kazaya karışan aracın ise traktör olduğunu, kazanın olduğu yerde tarla arası için yoğun olarak kullanılan bir yol olduğunu, davacı tarafın icra takibinde ve davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine ve davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davalı borçlunun Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı talep edilmiştir. Mahkememizce toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, esasen her iki raporda da davalının ağır kusurlu olduğunun tespit edilmesi, bu durumun Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4-a) maddesi gereğince davacı sigortacıya davalıya karşı rücu hakkını tanıması ve de takip tarihi olan 30/09/2016 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 15.000,00-TL asıl alacak, 1.736,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.736,25-TL alacaklı olduğu belirlenmekle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının kabulüne, davalının Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 15.000,00-TL asıl alacak, 1.736,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.736,25-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 15.000,00-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, kabul edilen miktarın %20’si olan 3.347,25-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve esasa aykırı olduğunu, alacaklı tarafından başlatılan icra takibinin konusunun likit bir alacak olmadığını, rücu ilişkisi kapsamında alacaklı tarafından belirlenen ve aracı hasar gören 3. Kişi ile arasında yaptığı anlaşmaya göre ortaya çıkan meblağ olduğunu, bu nedenle müvekkiline girişilen icra takibindeki rakamın müvekkili tarafından kabul edilen ve kesinlik arz eden bir meblağ olmadığını, kusur değerlendirmesi yapılması zorunluluğunun düşünüldüğü zaman esasen müvekkiline karşı yapılan icra takibindeki tutarın belirsiz alacak olduğunun kabulünün gerektiğini, esasen rücu ilişkisi içeren davalarda ve ayrıca araç işleten sorumluluğuna gidilen hallerde sigorta şirketlerinin icra takibi yapıp devamında itirazın iptali davası açmasının da hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ve hukuk usulü ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, davada keşif deliline dayandıklarını ancak Yerel Mahkemece bu hususun yerine getirilmediğini, adil yargılanma haklarının ve savunma haklarının ihlal edildiğini, esasa ilişkin ise; zararın net bir şekilde tespit edilmediğini ve sadece bilirkişi raporu alınması ile yetinildiğini, kaza mahallinde olay yerinin tespiti, olay anı ve olayın denetlenmesi gerektiğini, yoruma dayalı olarak tanzim edilen bilirkişi raporuna ve kanun maddesine dayanılarak müvekkiline %100 kusur tayin edildiğini, Konya … Tüketici Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamında davanın reddine karar verildiğini, kararda müvekkilinin kusur değerlendirmesinin yapılıp hakim tarafından müvekkilinin kusurlu olmadığı ve sigorta şirketlerinin varoluş amacının zararı tazmin etme amacı olduğunun dikkate alınarak karar verilmesine rağmen bu mahkeme kararında tam tersi şeklinde karar verilmesinin hukuka güven ve yerleşik, düzenli olması ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, sigorta şirketinin hangi sebeple zararı karşıladığının belli olmadığını, yazılı olarak net bir şekilde anlaşılmadığını, sadece ilgili kanun maddesinin gerekçe gösterilerek zararın karşılandığını ve neticesinde müvekkiline karşı rücu ilişkisinin kurulduğunu, itirazın iptali davasında borca konu eylemin diğer Müvekkili …’a ait olduğunu, icra takibi şeklinde hareket edildiğinin düşünüldüğü zaman burada sigorta hukukundan ziyade icra hukukuna dikkat edilmesi, borcun kaynağının müvekkil ediminden doğduğunu, bu normal alacak davası değil itirazın iptali davası olduğunu ancak … sorumluluğunun ancak araç işleten sorumluluğu olabileceğini fakat icra dosyası kapsamında bakıldığı zaman böyle bir borcu doğumunun borçlar kanunu hükümlerince usulden değerlendirilemeyeceğini, bu nedenle davanın usulden red edilmesi gerektiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik sigortası sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
ZMSS’da sigortacının rücu hakkı, TTK’nun 1301/2 maddesi 2918 sayılı KTK’nun 95/2 maddesi ile ZMSS poliçesi genel şartlarında düzenlemeye tabi tutulmuştur. ZMSS Poliçe Genel Şartlarının 4. maddesinde düzenlenen ağır kusur veya kasıt hali, oto yarışına katılma, ehliyetnamesiz motorlu araç kullanmak, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanmak istiab haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işletenin kusuru gibi haller sigortacının sigortalısına rücu sebeplerindendir.
Bu tür davalarda sigortacı, 2918 sayılı KTK.nun 95/2 maddesi uyarınca tazminat yüklülüğünün azaltilması ve kaldırılmasına ilişkin halleri 3. kişilere karşı ileri sürümeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Sözleşme ve yasa gereği sigorta ettirenine karşı defi hakkı bulunan sigortacı bu hakka dayanarak kendi sigortalısına dönebilmektedir.
ZMSS poliçesi genel şartlarının 4/a maddesine göre de, tazminatı gerektiren olay yani rizikonun işleten ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının zarar görene ödeme yaptıktan sonra kendi sigortalısına rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Görüldüğü gibi, maddede tam kusurdan değil karşıt veya ağır kusurdan söz edilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında yani tam kusurlu olduğu kabul edilmiş, mahkemece de bu nedenle davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Bilindiği üzere, ağır kusur kavramı özel hukuk kavramı olup kasıt olmamakla beraber kasta yakın bir kusurun mevcudiyetini ifade eder.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.a maddesinde;tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır. 17 HD nin yerleşmiş uygulamalarına göre; Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur” dan söz edilmekte olup,ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir.
Dava konusu olayda ise davalı sigortalı aracın sürücüsünün traktör arkasında ziraai aleti takılı olduğu halde taşkın olarak seyretmesi nedeniyle trafik kurallarına aykırı davaranışı nedeniyle %100 kusurlu bulunması, başlı başına kasıtlı yada ağır kusuru olduğu anlamına gelmez. Üstelik böyle bir durumda hasarın teminat dışında kaldığını ispat yükü TTK.nun 1282 maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Sigorta ettirene rücu sebepleri belirli olup davacı tarafından diğer rücu sebepleri ileri sürülüp kanıtlanmadığına ve mahkemenin kabul gerekçesi rücu sebeplerinden olmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde kabulüne şeklinde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Nitekim Yargıtay 17 HD nin 2009/9345 esas 2010/2116 karar, 2015/11436 esas 2015/12588 karar sayılı ilamı
HMK’nin 355. maddesinde, “ İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve DAVANIN REDDİ ŞEKLİNDE yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Davacının davasının REDDİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
1-Davacı tarafından alınan 285,20 TL harçtan 59,30 TL harcın mahsubu ile fazla olan 225,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından davalı yararına yürürlükteki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen ve takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Konya … Tüketici Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı nedeniyle AAÜT’ye göre hesaplanan 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansı olması halinde HMK m.333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
6-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan 162,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. …

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.