Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/768 E. 2021/1002 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 12/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
:
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/07/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili şirkete … nolu Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan …’ye ait işyerinin 1.silo üzerindeki çatının 14/08/2013 tarihinde çıkan yangın nedeniyle hasara uğradığını, meydana gelen hasardan yangının çıkmasına sebebiyet veren borçluların sorumlu olduğnuun tespit edildiğini, 26/07/2013 tarihinde taşeron firma … ile … arasında … Tesislerinin 8.grup revizyon yalıtım ve zemin kaplama yapılması için sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden …i’nin söz konusu tesiste çalışmaya başladığını ve yapılacak işlerin bir kısmını taşeron firma olan ….i’ye verdiğini, … çalışanı ….’nın flex ile çalışırken çıkan kıvılcımın izolasyon malzemesini tutuşturması sonucu yangın çıktığını, …nın bu olay nedeniyle yargılandığını ve taksirle yangına sebebiyet verme suçundan ceza aldığını, sigortalı işyerinde oluşan hasar nedeniyle müvekkili şirketin toplam 78.881,65 TL ödediğini, bu miktarın davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine borçlular tarafından itiraz edildiğini ve açıkladığı nedenlerle davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesiyle özetle; davada yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, hasarın 14/08/2013 tarihinde ihbar edildiğini, hasar bedelinin 11/06/2014 tarihinde ödendiğini, ancak davanın 12/06/2015 tarihinde açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, olayın meydana gelmesinde müvekkili şirkete atfı kabil bir kusur bulunmadığını, yangına sebebiyet veren …’nın müvekkili şirketin değil, dava dışı ….isimli firmanın çalışanı olduğunu, dava dışı … ile müvekkili şirket arasında alt işveren ve üst işveren ilişkisinin bulunmadığını, …’nın ….’nin taşeron firması olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … beyanları ile davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı sigortalı arasında yapılan sözleşme uyarınca sigortalıya ait iş yerinde meydana gelecek yangın rizikolarının teminat altına alındığı, poliçe vadesinde rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle davacının sigortalıya 78.551,65 TL tutarında ödeme yaptığı, davaya konu rizikonun oluşumunda davalı ….nın kusurlu olduğu, davalı şirket ile dava dışı …. Arasında taşeronluk ilişkisi bulunduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı, sigortalıya ait iş yerinde meydana gelen hasar tutarının 735.592,00 TL tutarında olduğu, müşterek sigorta hükümleri gereğince davacının talep edebileceği alacak tutarının 73.599,20 TL olduğu anlaşılmakla davalı şirkete yönelik davanın reddine, davalı …’ya yönelik davanın ise kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 67/2. Maddesine göre;Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olayda her ne kadar davalı …. Tazminat isteminde bulunmuş ise de davacının takibin başlatılmasında kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davalı …..’ye yönelik davasının reddine, davacının, davalı …ı’ya yönelik davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı …’nın Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takibine yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 73.559,20 TL asıl alacağın davalı …’dan tahsili yönüyle devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece davanın diğer davalı …. Açısından reddedilmesinde herhangi bir hukuki isabetin bulunmadığını, delillerin hatalı değerlendirilmesi neticesinde oluşan yanlış kanılar nedeniyle Yerel Mahkemenin tesis ettiği kararın hukuka aykırı olduğunu, istinaf taleplerine konu karar ile davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca işi alt yükleniciye yaptırması halinde de sorumlu olacağı hususunun nazara alınmadığını, sözleşme ve yazılı/kesin delil ile ispata dair emredici nitelikteki HMK hükümlerinin mevcudiyetine rağmen davalının … açısından reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yangın çıktığı esnada tadil işlemini yapan …ya metal/sac kesim işine ilişkin tüm talimatların davalı-yüklenici tarafından verilmesi nedeniyle davalının TBK 116 maddesi uyarınca da …’nın ifa yardımcısı olarak da verdiği zarardan ayrıca sorumlu olduğunu, …’ya davalı şirket çalışanı tarafından emir ve talimat verildiği hususunun ceza dosyası ile sabit olmasına ve ceza dosyası ile sabit olan maddi vakalarının hukuk hakimi tarafından bağlayıcı olmasına rağmen ceza mahkemesinin maddi vaka tespiti ve davalının ifa yardımcısının eylemlerinden sorumluluğunun hükümde hiçbir şekil ve surette nazara alınmadığını, yüklenici-davalının, iş sahibi-sigortalının şahıs ve mal varlığı değerlerini korumadığını, iş sahibi – sigortalının zarara uğramasına sebebiyet verildiğini, davalı – yüklenicinin metal/sac kesimi işinin izolasyon malzemesinin tutuşmasına sebebiyet vereceği hususunda iş sahibi – sigortalıyı uyarmadığını, bu suretle davalı – yüklenicinin aydınlatma ve uyarma borcuna aykırı davrandığını, bu hususların gözetilmeden davalı …. hakkında davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, alınan ekspertiz raporunda belirlenen zarar miktarı ile Yerel Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında belirlenen zarar miktarları tutarları arasında bariz bir çelişkinin mevcut olduğunu, bu çelişkinin giderilmeksizin ihtilafta karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; ticari paket sigorta poliçesinden kaynaklı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsili amaçlı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-Ekspertiz raporu ile hükme esas alınan rapor arasında çelişki itirazının incelenmesinde :
Davacı vekili ,Ekspertiz raporu ile hükme esas alınan rapor arasında çelişki bulunduğu iddiasında bulunmuş ise de 26/10/2020 havale tarihli raporla çelişkinin neden kaynaklandığının açıklanmış olup raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış olup itirazın reddi gerekmiştir.
2-Davalı … uygulama şirketinin sorumluluğu itirazının incelenmesinde :
Dosya içinde bulunan, dava dışı … ile davalı şirket …. arasında akdedilen …. İşleri Sözleşmesine göre sözleşmenin konusu; …..’dir (md5.1) sözleşmeye göre iş sahibi olan dava dışı …. , …. Tesillerinin revizyon yalıtım ve zemin kaplama işlerinin yapımını davalı şirkete (müteahhit-yüklenici) vermiştir. Taraflar arasındaki sözleşme, TBK md470 vd maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. (TBK md470)
İşin Taşeronlara Verilmesi kenar başlıklı 14.1. Maddesine göre; iş programının gerçekleştirilmesine yönelik olarak müteahhit iş sahibi ne karşı tek sorumlu olmak ve kalmak kaydıyla, işin uygun gördüğü kısımlarını taşeron marifetiyle yaptırabilir. Müteahhit işbirliği yapacağı taşeron firmaları seçerken bu firmaların yeterli ve tecrübeli olmalarına önem verecektir. Müteahhit taşeron firmalarla çalışma yapmadan önce iş sahibinin onayını alacaktır. İş sahibi taşeron firmayı yetersiz görmesi halinde işe başlatamaz. Müteahhit iş sahibinin bu kararına derhal uyarak en kısa zamanda gereken bütün tedbirleri alacaktır. İş sahibi taşeron firmaya karşı hiçbir yükümlülük, sorumluluk veya göre yüklenmiş olmayacak. Müteahhit ile taşeron arasında imzalanmış ohan sözleşmelerden doğan hukuki münasebetler hiçbir surette iş sahibini ilgilendirmeyecektir.
TBK md471/III te; işin, yapılacak eserin niteliğine göre, kişisel yetenek ve becerinin önemi yok ise, yüklenici üstlendiği eseri başkası kanalıyla da meydana getirebilir. Bu durumda alt yüklenicilik ilişkisi söz konusu olur. Sözleşenin 14.1.maddesinde de yükleniciye (davalı şirkete) işi alt yükleniciye devretme yetkisi tanınmıştır. Dava konusu somut olayda yüklenici davalı, sacın kesilmesi işini alt yükleniciye (dava dışı …e ) devrettiğine dair dosya içinde yazılı herhangi bir alt yüklenicilik sözleşmesine rastlanılmamıştır; fakat … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında sanık davalı …’nın beyanında; … isimli işyerinde çalıştığını, patronu ….’ın kendisini arayarak, ….nın siloların orada kendisini beklediğini, kendisinin siloların oraya gittiğini ve ….’nın kendisini karşıladığını, sac kesim işi olduğunu söylediğini belirtmiştir. Ayrıca dosya içinde bulunan 26/04/2019 tarihli bilirkişi kusur raporunun C.TESPİTLERİMİZ bölümünün . nolu bendinde, dava dışı iş sahibi K…. nin yetkilisi …ın Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli duruşmasındaki beyanında “…davalı şirketin sac kesim işini yapamayacağını belirtmesi üzerine, davaya konu olan sac kesim işinin teknik ve özel bir iş olması nedeniyle sac kesim işlerini yapan …. şirketinin elemanını çağırdıklarını…” belirttiğini, …. arasında alt yüklenicilik sözleşmesinin olup olmadığının veya … ve …. arasında eser sözleşmesinin bulunup bulunmadığının takdirin mahkemeye bırakılmıştır. Fakat …. kurumsal ve büyük bir şirkettir, herhangi bir eser sözleşmesini sözlü olarak yapması hayatın olağan akışına aykırıdır, ayrıca eğer … ile …. arasında bir eser sözleşmesi olsa idi, ….’in çalışanı olan davalı ….’yı iş yerinde ….’nin çalışanlarının karşılayıp yapacağı işi belirtmesi hayatın olağan akışına uygun olanıdır, oysa ki olayda sac kesme işi için işyerine gelen davalı …’yı, diğer davalı ….’in ustası karşılamıştır.
MADDE 471- Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.
Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.
Aksine adet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.
Somut olaydaki yangın riskinin davalı şirketin 1.silodaki çatı kaplama-yalıtım işini yaparken meydana geldiği ve işi yapan kişinin davalı … olduğu sabittir. Mahkeme davalı yüklenici olan davalı şirket, iş sahibi dava dışı … ‘ye karşı, alt yükleniciyi seçmekte veya talimat vermekte kusurlu olması durumunda, TBK md116 ya göre yardımcı kişilerin fiillerinden doğan sorumluluk nedeniyle sorumlu olur. Ayrıca davalı şirketin, yüklenici olarak, TBK md471/1 dene doğan özen borcu bulunmaktadır. Buna göre; yüklenici üstlendiği edimleri, iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Yüklenicinin özen yükümlülüğü objektif özen yükümlülüğüdür. Somut olayda yüklenici davalı şirket, özen borcunu ihlal ederek, iş sahibinin malvarlığı değerlerini koruyamamış ve iş sahibinin zarara uğramasına neden olmuştur.
Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk
MADDE 116- Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür.
Yardımcı kişilerin fiilinden doğan sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir.
Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
Somut Olaydaki Sigorta Türü Mal Sigortasıdır:
Somut olaydaki Ticari Paket Sigorta Poliçesi (Yargıtay kararlarında genelde işyeri paket sigorta poliçesi ibaresi kullanılmaktadır) isminden de anlaşıldığı üzere bünyesinde yangın sigortası, hırsızlık sigortası, cam kırılması sigortası gibi birden fazla mal sigortasını barındıran bir mal sigortası türüdür. Mal sigortası kavram olarak para ile ölçülebilen, maddi nitelik taşıyan her türlü malvarlığı değeri üzerindeki menfaatlere yönelik bütün rizikoları kapsar. Mal sigortaları, kişilerin malvarlığını tehdit eden rizikolara karşı yapılırlar. Mal sigortaları taşınır ve taşınmaz mallara ilişkin çeşitli rizikoları güvence altına alır. Bu sigorta ev, araba, işyeri gibi mallara yönelik yangın, hırsızlık, cam kırılması, deprem, su baskını, araç çarpması gibi birçok rizikoyu teminat altına alır. Mal sigortaları TTK md1453 vd maddelerinde düzenlenmiştir.
MADDE 1453- (1) Rizikonun gerçekleşmemesinden menfaati bulunanlar, bu menfaatlerini mal sigortası ile teminat altına alabilirler.
(2) Rizikonun gerçekleşmesi sonucu doğan kazanç kaybı ile sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarlar, aksine sözleşme yoksa, sigorta kapsamında değildir. Mal bağlamında kazancın, makul sınırı aşan kısmı sigorta edilemez.
(3)Mal sigortası niteliğindeki grup sigortalarında; mal girmesi veya çıkması sebebiyle mal topluluğunda değişiklikler meydana gelmiş olsa bile, sözleşme bütün hükümleriyle geçerlidir.
(4) Mal topluluğu için yapılan mal sigortası, topluluğa dahil münferit parçaları da kapsar.
Somut olaydaki …. nolu sigorta poliçesi ile teminat altına alınan rizikolar; yangın (bina, emtia, demirbaş, dekorasyon, makine tesisat) , deprem (bina, muhteviyat), hırsızlık, sel ve su baskını, cam kırılması, terördür (poliçenin teminatlar bölümü) 1.silonun çatı kısmında başlayan yangın bina yangını olarak nitelendirilir ve poliçe teminatı kapsamındadır.
Mal sigortalarında sigortanın amacı; zarara uğrayan sigortalının (somut olayda dava dışı …) zararının tazminat yoluyla giderilmesidir. Sigorta konusu menfaatin, aynı zamanda, aynı rizikolara karşı, aynı süre için birden fazla sigortacı tarafından sigorta edilmesine müşterek sigorta denir. Müşterek sigorta, özellikle çok yüksek tutardaki rizikolar için sigortacıların tek başına sorumluluk almamak için başvurdukları bir yoldur. Somut olayda müşterek sigorta söz konusudur, davacı sigorta şirketinin hasar tazminatından dolayı sorumluluk oranı %10 dur.
Müşterek Sigorta
MADDE 1466- (1) Bir menfaat birden çok sigortacı tarafından aynı zamanda, yanı süreler için ve aynı rizikolara karşı sigorta edilmişse, yapılan birden çok sigorta sözleşmesinin hepsi, ancak sigorta olunan menfaatin değerine kadar geçerli sayılır. Bu takdirde sigortacılardan her biri, sigorta bedellerinin toplamına göre sigorta ettiği bedel oranında sorumlu olur.
(2) sözleşmelere göre sigortacılar müteselsilen sorumlu oldukları takdirde, sigortalı, uğranılan zarardan fazla bir para istemeyeceği gibi, sigortacılardan her biri yalnız kendi sözleşmesine göre ödemekle yükümlü olduğu bedele kadar sorumlu olur. Bu halde ödemede bulunan sigortacının diğer sigortacılara karşı haiz olduğu rücu hakkı, sigortacıların sigortalıya sözleşme hükümlerine göre ödemek zorunda oldukları bedeller oranındadır.
Mal sigortalarında, sigortacı ödediği tazminat oranında sigortalının haklarına halef olur, buna halefiyet ilkesi denir. Halefiyet ilkesine göre; sigortacı ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve kusurlu davranışı ile zarara sebep olan üçüncü kişiye karşı dava açarak tazminat isteyebilir. Somut olayda da davacı sigortacı, hasar tazminatını ödedikten sonra halefiyet ilkesi gereği sigortalının (dava dışı …) yerine geçerek, zarara sebep olduğunu iddia ettiği kişilere karşı ilamsız icra takibi başlatmış ve borçlu davalıların itirazı üzerine takip durmuş ve akabinde davacı tarafından iş bu itirazın iptali davası açılmıştır.
Halefiyet
MADDE 1472- (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Somut olayda yangın rizikosu gerçekleştiği için Yangın Sigortası Genel Şartları’na bakmamız gereklidir. Genel Şartlara göre; bu sigorta ile yangının, yıldırımın, infilakın veya yangın ve infilak sonucu meydana gelen duman, buhar ve hararetin sigortalı mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar, sigorta bedeline kadar temin olunmuştur… (A.I-Sigortanın Kapsamı) Genel Şartlar A.I’e göre; somut olaydaki yangın sigorta poliçesi teminatına dahildir. Somut olaydaki riziko (yangın), Genel Şartlar’da düzenlenen teminat dışında kalan hallerden değildir.
Teminat Dışında Kalan Haller
Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışındadır;
4.1-Savaş, her türlü savaş olayları, istila, yabancı düşman hareketleri, çarpışma ( Savaş ilan edilmiş olsun olmasın), iç savaş, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri hareketler nedeniyle meydana gelen bütün zararlar.
4.2-Herhangi bir nükleer yakıttan veya nükleer yakıtın yanması sonucu nükleer artıklardan veya bunlara atfedilen sebeplerden meydana gelen iyonlayıcı radyasyonların veya radyo- aktivite bulaşmalarının ve bunların gerektirdiği askeri ve inzibati tedbirlerin sebep olduğu bütün zararlar. (Bu bentte geçen yanma deyimi kendi kendini idame ettiren herhangi bir nükleer ayrışım olayını da kapsayacaktır. )
4.3-kamu otoritesi tarafından sigortalı şeyler üzerinde yapılacak tasarruflar sebebiyle meydana gelen bütün zararlar.
4.4-Yangın çıkarmaksızın; sigortalı şeylerin kendi ayıplarından, mayalanmalarından, kavrulmalarından veya bünyelerinde meydana gelen bozulmalar ile kavrulmalar nedeniyle uğradıkları zararlar.
4.5-Yangın çıkarmaksızın; sigortalı şeylerin işlenmek için veya başka faydalı bir maksatla ateşe veya sıcaklığa tutulmasından, ocak veya bunun gibi ateş bulunan bir yere düşmesinden veya atılmasından veya elbise, çamaşır ve diğer eşya yanıklığı gibi alev almaksızın kavrulma veya yanmasından veya ısıtma, aydınlatma, ütüleme aletleri ile lamba, mum, sigorta ve bunların benzerlerine temasından doğan zararlar.
4.6-Yangın çıkarmaksızın; elektrikle çalışan her türlü motor, elektrik veya elektronik alet, cihaz, tesisat ve kordonlarının elektrik cereyanına bağlı bulundukları sırada bu cereyan yüzünden kısa devre, topraklama, voltaj iniş çıkışları ve bu yüzden ısınma ve endüksiyon cereyanı gibi nedenlerle uğrayacakları zararlar.
4-7-Alçak basınç sebebiyle kapların içeri doğru çökmesi, yırtılması ve sair şekilde deformasyonu, yıpranması ile santrifüj kuvvetler ve mekanik olaylar nedeniyle sigortalı cihaz ve motorlarda meydana gelen bütün zararlar.
İDM tarafından davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığından bu davalı yönünden davalın reddine karar verilmiş isede saç kesme işi için işyerine gelen davalı …., diğer davalı ….’in ustası karşılamış ve işin yapımından davalı şirket sorumlu olup davad dışı şirket ile davalı şirket arasında yazılı bir taşeron sözleşmesi olmasa da tarafların sözlü olarak anlaştıkları ortada olup bu hususn gözardı edilmesi yerinde olmamıştır.
Eldeki dava rücuen tazminat davası olup taraflar kusurları oranında sorumludur. Her ne kadar İDM tarafından davalı …’in zararın tamamından sorumlu olduğu yönünde hüküm kurulmuş ise de davalılar zarardan kusur oranında sorumlu olup davalı …in bu hususta bir itirazı bulunmadığından kazanılmış haklar korunarak hüküm kurulması gerekmektedir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Davacının davasının KABULÜ ile
1-Davalıların Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 5.365,86 TL harçtan peşin alınan 940,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.425,09 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 972,57 TL harç gideri ile 4.012,30 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.984,87 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 11.011,71 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
6-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafından yapılan 324,20 TL istinaf başvuru gideri ile 24,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 348,70 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 13/07/2021

Başkan

E imza

Üye

E imza

Üye

E imza

Katip

E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.