Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/748 E. 2021/974 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …/… – …/…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …/…
KARAR NO : …/…
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2020
NUMARASI : …/… Esas …/… Karar

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …..
VEKİLLERİ : Av. …
2- .
VEKİLLERİ : Av. …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
4- ….
VEKİLLERİ : Av. ….
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/07/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 05/01/2018 havale tarihli dava dilekçesiyle; 2918 s. KTK.nın 97. maddesi gereğince davalılardan …. Sigorta A.Ş.ye yapılan yazılı başvurunun 21/11/2017 tarihinde teslim edildiğini, diğer davalı …. Sigorta A.Ş.ye yapılan yazılı başvurunun 25/10/2017 tarihinde teslim edildiğini, ancak her iki sigorta şirketinin de yazılı başvurulara süresinde cevap vermediğini,18/09/2017 yılında Konya ili … ilçesinde söz konusu trafik kazası meydana geldiğini, kazada …’ya ait …..’nın kullandığı … plakalı araç ile … Sokaktan … … caddesine çıkarak aracın ön kısmı ile sağında …. Caddesine takibine seyreden … idaresindeki … plakalı otomobilin sol yan taraftan çarptıktan sonra bu aracın savrularak.. … caddesine kırmızı ışıktan bekleyen müvekkili …’e ait olan ve sürücüsü …’nın kullandığı … plakalı otomobilin sol ön yan tarafına ön kısmı ile … plakalı otomobilin sağ arka yan tarafıyla … plakalı otomobilin sol ön yan tarafı ile çarpıp … plakalı otomobilin sağ arka köşe ve yan tarafı ile … plakalı komyonetin sol yan tarafıyla çarpıştığını, bu kazanın çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, … plakalı araç sürücüsü kaza anında kırmızı ışıkta beklerken bu elim kaza meydana geldiğini ve … plakalı aracı kullanan …’ın kaza sonucunda yaralandığını ve malul kaldığını, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını, …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ise kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olup, araç sahibinin … olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde müvekkili …’e ait … plakalı araçta hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, müvekkiline ait araç … Model … … Marka araç olduğunu beyan ederek, belirsiz alacak davası olarak şimdilik fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haklı davanın kabulünü, müvekkili …’nın 25,00 TL. geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı ile 25,00 TL. SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için şimdilik 50,00 TL. maddi tazminatının davalı sigorta şirketlerine başvuru tarihinden diğer davalılar için olay tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, … plakalı araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı için bilirkişi raporu doğrultusunda arttırılmak koşuluyla şimdilik 100,00 TL. tazminatın sigorta şirketi için başvuru tarihinden diğer davalılar için olay tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilleri … ve …’in ızdırabını hafifletebilmek adına her bir müvekkili için 5.000,00’er TL. olmak üzere toplamda 10.000,00 TL. manevi tazminatın (sigorta şirketleri hariç) olay tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin 26/01/2018 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle ; KTK.nın 97. maddesi ile getirilen değişiklikle birlikte artık ilgili mahkemede dava açılmadan önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale geldiğini, söz konusu zorunluluk ile getirilen düzenleme HMK.nın 114. maddesi anlamında bir dava şartı olduğundan, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmaksızın direkt dava açıldığından kendisi tarafından davanın HMK.nın 114. ve 115. maddeleri kapsamında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte …’nın maluliyet oranını gösterir raporun dosyaya kazındırılması gerektiğini, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olan mevzuat değişikliği sebebi ile müvekkili şirketin tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkin sorumluluğu ortadan kalktığını, Trafik Sigortası Genel Şartlarının A.6 (b) maddesinde de belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatları teminat dışında kalan haller olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin sigorta poliçesinden kaynaklanan bir sorumluğu bulunmadığını, davacının gerçek zararının tespit edilmesi gerektiğini, değer kaybı tazminatının teminat kapsamında sayılabilmesi için trafik sigortası genel şartlarındaki koşulları sağlaması gerekmekte olduğunu, söz konusu koşulların sağlanmadığından başvurunun reddi gerekmekte olduğunu, davacının taleplerinin Trafik Sigortası Genel Şartları Ek 1,2.’de yer alan teminat dışı kalan hallerden olması nedeni ile başvurunu reddinin gerekmek olduğunu, değer kaybına ilişkin yapılacak bilirkişi incelemesinde trafik sigortası genel şartlar ekinde yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, müvekkili şirketin faizden dava tarihin7den itibaren sorumlu olduğunu, davanın usulden ve esastan reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini istemiştir.
Davalılardan … vekilinin 01/02/2018 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı sayılı araçla müvekkilinin eşi çocuğunu okula bırakmak için 18/09/2017 tarihinde saat sabahın 08:00 sıralarında evinin bulunduğu sokaktan .. … Caddesi üzerine çıkmış kendi şeridinde iken orta refüjde sağını kontrol amaçlı durmuş ve sağdan gelen araç geçtikten sonra hemen arkasından gelen … plakalı araç çok süratli bir şekilde tam kusurlu olarak gelip müvekkilinin aracının ön plaka kısmına süratli bir şekilde sürterek ileri doğrul yönünü değiştirmeden hareketine devam etmiş ve diğer araçlara çarpmış ve araç ters yöne durarak durduğunu, burada müvekkiline atfı kabil hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkiline göre hiçbir7 hasar ve değer kaybının olmadığı bir olayda bu taleplerin maddi gerçeklere aykırı olarak talep edilmesini hiçbir şekilde kabul etmediklerini, asıl müvekkilinin aracında maddi hasar oluştuğunu, müvekkili bu aracını 2.000,00 TL.ye yaptırdığını ve bu miktarın 500,00 TL.si civarında sigortadan para alabildiğini, aracında da büyük oranda değer kaybı meydana geldiğini, bu hususlara ilişkin tüm fazlaya ilişkin takas/mahsup vs. talep ve dava hakları ayrıca saklı tuttuklarını, kaza sonrasında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 04/10/2017 tarih ve …/… soruşturma …/… Karar nolu kavuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğini, bu kazada herhangi bir olumsuz durumu olmadığını bilen davacıların bu kez bu dav ile kötü niyetli ve gerçek duruma aykırı taleplerde bulunmasının kabul edilmeyeceğini, fazlaya ilişkin tüm yasal hakları sakla kalmak kaydıyla, davacının haksız ve kötü niyetli davasına karşı cevaplarının ibrazı ile bildirmiş oldukları ve ileride bildirecekleri delillerin toplanması ile kusursuz olan müvekkili hakkında ki kötü niyetli davacıların tüm davalarının reddine karar verilmesi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davalılardan …’ın 26/02/2018 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde ; müvekkilinin dava konusu trafik kazasında kusurunun bulunmadığını bu nedenle dava dilekçesinin kusur ile ilgili dayanağı olan trafik kaza raporunu kabul etmediklerini, müvekkilinin kusursuzluğunun tespiti için kaza mahallinde keşif yapılmasını talep ettiklerini, davacının talep ettiği manevi tazminatı da kabul etmediklerini davacılarda herhangi bir ciddi ve elem verici yaralanma ve maluliyet söz konusu olmadığını, manevi tazminat talep şartları oluşmadığından davacıların kazadan rant elde etmeye yönelik manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretin de davacılar üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş.ye usulüne uygun dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, davalı sigorta şirketi süresinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2020 tarih ../… Esas …/… Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Davacılardan … yönünden 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince … Sigorta AŞ.ye yönelik talepleri yönünden dava şartının mevcut olmadığının tespitine, diğer … Sigorta AŞ.ye yönelik … yönünden de dava şartının mevcut olduğunun tespitine, davacılardan … için ise her 2 sigorta şirketi yönünden dava şartının mevcut olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir. Davacılar vekili 07/06/2018 tarihli duruşmada; Davacılardan … için istemiş oldukları 50 TL.lik geçici iş göremezlik zararına ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderine ilişkin maddi tazminat davalarından atiye terk ettiklerini (davayı geri alma), davacılardan …’in maddi tazminat talebini ise sürdürdüklerini, ayrıca her iki davacı için ayrı ayrı 5.000,00’er TL.’den 10.000,00 TL. manevi tazminatın da kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri hariç sadece …. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini istediklerini, davalarını ve taleplerini bu şekilde tavzih ettiklerinden davacılardan … için istemiş oldukları 50,00 TL.lik geçici iş göremezlik zararı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yönünden maddi alacaklarına ilişkin atiye bıraktığından maddi yönden … açısından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davacılardan …’e ait … plakalı araçta meydana gelen ve bilirkişi raporları doğrultusunda hesaplanan 5.000,00 TL. hasar bedelinin, 06/12/2017 tarihinde 1.250,00 TL, 28/12/2017 tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından .. .. Bankası hesabı ile … adına 3.750,00 TL. Ödenerek kapatıldığı, dosya içerisinde bulunan ödeme dekontu fotokopileri ile anlaşılarak davacının taleplerinden araçta meydana gelen araçta meydana gelen zararlar yönünden maddi tazminatın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının diğer talebi olan araç değer kaybı yönünden dosya incelenmiş olup, araç değer kaybı olarak tespit edilen 3.000,00 TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacının en son talebi olan manevi tazminat talebi açısından dosya incelendiğinde, gerek araç maliki açısından aracın eski olması gerek aracın kullanan diğer davacının talepleri ön inceleme duruşmasında atiye bırakmış olduğundan ve dosya kapsamında manevi bir kayıp görülmediğinden davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile ; 1-Davacıların davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE ; DAVACICILARIN MADDİ TAZMİNAT ALACAKLARI YÖNÜNDEN ; Davacı …’nın celse dönemlerinde maddi alacaklarına ilişkin atiye bıraktığından maddi yönden … açısından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Diğer davacı … araç maliki yönünden; A-Araçta meydana gelen zararlar tazmin edilmiş olduğundan bu yönüyle davanın REDDİNE, B-Araç değer kaybı yönünden 3.000,00 TL.nin davalılar sigorta şirketi hariç olmak üzere kaza tarihi olan 17/09/2017 tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından ihbar tarihi olan … Sigorta şirket için 01/12/2017, … Sigorta açısından 04/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE, mahkememizce herhangi bir manevi kaybı oluşmadığı kanaati ile davacıların manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; 30/04/2019 tarihli bilirkişi raporunun 2.sayfasında “davaya konu trafik kazası zincirleme bir trafik kazası değildir” şeklinde rapor tanzime edildiğini, bu rapora ve bu hususa ne davacı tarafça ne de diğer davalı tarafından bir itirazda bulunulmadığını ve bunun kesinleştiğini, kazanın zincirleme trafik kazası olmadığını, ortada iki ayrı kaza olduğunu, davacı ile müvekkili arasında gerçekleşen bir kaza olmadığına göre müvekkili hakkında açılan davanın reddi gerekmesine rağmen müvekkili hakkında kurulan kabule yönelik hükümde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığını, davacının değer kaybı isteminin de reddinin gerektiğini ancak mahkemenin kabulünün usul ve yasaya uygun olmadığını, adli tıp raporunda açıkça sonuç kısmının hemen üzerinde değer kaybı olmadığının açıkça tespit edildiğini, davacı tarafın bu rapora itirazı olmadığı gibi, mahkemece alınan 23/07/2018 tarihli raporda da açıkça değer kaybı olmadığının tespit edildiğini, davacının ıslah dilekçesine açıkça zamanaşımı itirazında bulunulmuş iken zamanaşımı sebebiyle red kararı verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, maddi tazminat yönünden …’nın atiye bıraktığı ve reddi gereken talepler yönünden tarafları lehine asgari vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekalet ücretine hükmedildiğini, istinaf başvurularının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; her ne kadar mahkemece araçta meydana gelen zararlar tazmin edilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş ve bu nedenle de karşı taraf vekilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olsa da iş bu kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira araçta meydana gelen zararın tazmin edilmesi ve dolayısıyla da davanın konusuz kalması halinde mahkemece verilecek olan karar esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı olduğunu, vekalet ücretinin de yargılama gideri olduğunu, HMK m331/1 uyarınca davanın konusuz kalması halinde davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen tarafın yargılama giderleri ödemekle yükümlü olacağını, bu nedenle yargılama gideri hakkında hüküm kurulabilmesi için davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafın tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili için manevi kaybı oluşmadığı için manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiğini, mahkemenin müvekkili için maddi tazminat ve değer kaybı yönünden bir zarar oluştuğunu kabul ettiğini ancak manevi tazminat kaybının oluşmadığı yönünde bir karar verdiğini, manevi tazminat taleplerinin reddinin hukuka uygun olmadığını, ayrıca talep nedeniyle birde müvekkilinin karşı vekalet ücreti ödemek zorunda bırakıldığını, yani zararının katlandığını, kaza nedeniyle müvekkilinin yaşadığı üzüntü ve kederin tarifinin mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle araçta meydana gelen zararlar yönünden verilen kararın ve bu doğrultuda davalılar vekilleri lehine hükmedilen vekalet ücretinin manevi tazminata hükmedilmemesinin ve müvekkili aleyhine olan bütün durumları yönünden iş bu kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; davalı aleyhine yerel mahkemece vekalet ücretine hükmedildiğini, bunun hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararında haklı iddialarını ispatlar nitelikte söz konusu olayda herhangi bir manevi kayıp oluşmadığı kanaati ile davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiğini, bununla beraber manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden … ve … vekilleri için 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarifeye göre 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca manevi tazminat yönünden dava reddolunduğundan bu konudaki ücreti vekaletin de ayrı ayrı olması gerektiğini, vekalet ücreti kararının bu açıdan da hatalı olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybının ZMMS genel şartlarının ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, adli tıp raporu ile bu yaştaki araçta değer kaybı olmayacağı kanaatine varılarak değerlendirme yapıldığını, daha sonra bilirkişi heyetinden rapor alındığını ve yine değer kaybının oluşmadığına karar verildiğini, daha sonra bilirkişi ek raporunda aynı bilirkişinin davaya konu araçta dava konusu kaza nedeniyle değer kaybının oluşacağı kanaatine vardığını, ancak bunun mümkün olmadığını, ayrıca iki raporunda söz konusu aracın değer kaybı olmadığını belirttiğini, bunun sonucunda ek raporun bu açıdan hatalı ve çelişkili olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının vekalet ücreti ve değer kaybı yönünden kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı, maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle geçici, tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat, hasar, değer kaybı, manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davacı vekilinin esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği itirazının incelenmesinde :
Davaya konu hasar nedeni ile yapılan ödemelerin davadan önce yapıldığı bu haliyle davalıların dava açılmasına sebebiyet vermedikleri anlaşılmakla davacı vekilinin itirazının reddi gerekmiştir.
2-Davalıların değer kaybına ilişkin itirazının incelenmesinde :
HMK’nın 341/2. maddesi gereğince maddi tazminat miktarının karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı (5.390,00 TL) altına kaldığından ve karar kesin olduğundan HMK nın 352.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda bu davalılar yönünden maddi tazminat istinaf başvuru dilekçesinin reddi gerekmiştir .
3-Manevi tazminat vekalet ücreti yönünden itirazların incelenmesinde :
Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi’nin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlıklı 10. Maddesinde;
(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarife’nin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir” ;
Aynı tarifenin 3/2 maddesinde; “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” düzenlemeleri mevcuttur.
Mahkeme kararında, her iki davacının ayrı ayrı manevi tazminat talep etmelerine rağmen davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi hatalı olup itirazın kabulü gerekmiştir.
4-Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin itirazının incelenmesinde :
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 57). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK’nun 58. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.(YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2015/16649 E 2016/7222 K, 2015/9342 E 2016/10370 K, 2009/1318 E 2009/2480 K )
Somut olayda, Davacının eşya zararının oluşması manevi tazminat istemesini haklı kılmaz. İlk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi yerindedir.
Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davacı vekilinin istinaf başvuru isteminin reddine ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK’nın 341/2. maddesi gereğince maddi tazminat miktarının karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı (5.390,00 TL) altına kaldığından ve karar kesin olduğundan HMK nın 352.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda bu davalılar yönünden maddi tazminat istinaf başvuru dilekçesinin REDDİNE,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
Davalı vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar aynen yazılmak suretiyle)
1-Davacıların davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE ;
DAVACILARIN MADDİ TAZMİNAT ALACAKLARI YÖNÜNDEN ;
Davacı …’nın celse dönemlerinde maddi alacaklarına ilişkin atiye bıraktığından maddi yönden … açısından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Diğer davacı … araç maliki yönünden;
A-Araçta meydana gelen zararlar tazmin edilmiş olduğundan bu yönüyle davanın REDDİNE,
B-Araç değer kaybı yönünden 3.000,00 TL.nin davalılar sigorta şirketi hariç olmak üzere kaza tarihi olan 17/09/2017 tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından ihbar tarihi olan … Sigorta şirket için 01/12/2017, … Sigorta açısından 04/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Mahkememizce herhangi bir manevi kaybı oluşmadığı kanaati ile davacıların manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 204,93 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL peşin harç ile 27,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 62,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 142,03 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 77,00 TL ilk dava açılış harcı ile 27,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 104,00 TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 2.624,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre (3.000,00/18.050,00) hesaplanan 435,58 TL yargılama giderinin davalılardan (davalılardan sigorta şirketi açısından poliçe limitleriyle sınırlı tutulmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılardan … tarafından yapılan 845,10 TL. yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre (15.050/18.050) hesaplanan 704,64 TL. yargılama giderlerinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılardan …’ya verilmesine, geri kalan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Diğer davalılar yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın kabul edilen kısmı (3.000,00 TL.) üzerinden davacılar vekili için 3.000,00 TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılardan … yönünden Karar verilmesine yer olmadığına karar verilen kısım (50,00TL.) üzerinden davalılar vekilleri için 50,00 TL. vekalet ücretinin davacılardan …’dan alınarak davalılara (eşit oranda) verilmesine,

9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılardan … yönünden reddedilen hasar bedeli (5.000,00TL.) üzerinden davalılar vekilleri için 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacılardan …’ten alınarak davalılara (eşit oranda) verilmesine,
10-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın davacı … için reddedilen kısmı üzerinden davalılardan … ve … vekilleri için 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılardan … ve …’ya (1/2 oranında) verilmesine,
11-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın davacı … için reddedilen kısmı üzerinden davalılardan … ve … vekilleri için 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılardan … ve …’ya (1/2 oranında) verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde ilgili taraflara iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
13-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı … ve …’a ayrı ayrı iadesine,
14-Davacı … tarafından yatırılan harç peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
15-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
16-Davalı … tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru gideri ile 22,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 184,10 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
17-Davalı … tarafından yapılan 324,20 TL istinaf başvuru gideri ile 24,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 348,70 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
18-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
19-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 08/07/2021

.. …
Başkan
..
E imza
.. ..
Üye

E imza
.. ..
Üye
..
E imza
.. .
Katip
..
E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.