Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/738 E. 2021/1016 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 12/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : … – TC: … ,
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
İFLAS İDARE MEMURU : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Sıra Cetveline İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/07/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 13/07/2021

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacının dava dilekçesinde özet olarak; Müflis ….’den akdi vekalet ücret alacağı için Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. İflas dosyasından 57.064,38 TL lik alacak kaydı yaptırdığını, ek sıra cetveli düzenlemesi için iflas müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, iflas müdürlüğünce alacağının 50.000,00 TL sinin kabul edildiğini, 7.064,38 TL lik kısmının niçin kabul edilmediğinin belirtilmediğini, tarafına gönderilen ek sıra cetvelinde sadece kendi sırasının gösterildiğini, önceki ve sonraki sıralarda bulunanların ve kabul edilen alacakların miktarlarının belirtilmediğini, alacaklı olduğu miktarın müflis ile aralarında yaptıkları vekalet ücreti sözleşmesi gereğince hak etmiş olduğu vekalet ücreti olduğunu ve özel kanunlar gereğince imtiyazlı olan alacaklardan olduğu, İİK 206. Maddesi gereğince 3. Sıradaki alacaklara kayıt yapılması gerekirken iflas müdürlüğünce eksik ve hatalı inceleme sonucunda adi alacakmış gibi 4. Sıraya kaydının yapıldığını, iflas müdürlüğünce taraflarına tebliğ edilen ek sıra cetvelinde tüm alacakların sırasınını alacak miktarının da düzenlenerek gönderilmesinin gerek olduğu halde taraflarına gönderilmediğini ve divanhanede asılı bir sıra cetvelinin de bulunmadığını, iflas idaresinin yaptığı işbu tebliği ve sıra cetvelinin de hükümsüz kaldığını, aynı zamanda alacaklarının reddedilen kısmının rededdilmesinin gerekçesinin de belirtilmediğini, bu hususta sıra cetveline bir açıklama bulunmadığını, bu bakımdan İİK’nın bu yoldaki amir hükümlerine aykırı olarak düzenlenen ve devanhaneye asılmayan sıra cetvelinin iptalini, reddedilen alacağının sıra cetveline kaydının yapılmasını ve alacağının özel kanunlar gereği öncelikli alacak olması nedeni ile üçüncü sıra alacağı olduğunun kabulüne karar verilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin de davalı yana hükmedilmesini talep ettiği görülmektedir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özet olarak; Davacı avukat ile müflisin müvekkili arasındaki alacağın varlığının şüpheli olduğunu, müflis şirketin Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas, …. Karar sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini, daha sonra 13/10/2016 tarihnde Konya .. İcra Dairesi’nin …. iflas dosyası açıldığını, bu dosyanın açılmasından sonra 27/12/2016 günü iflas dairesince “sorgulama tutanağı” tanzim edilmiş olup, bu sorgudan sonra müflisin şirket yetkilisi …. tarafından borç listesinin verildiğini, bu sorguda ve listede davacının alacaklı olduğuna dair bir kayıt olmadığını, 22/03/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre de rüçhanlı bir alacağın veya avukatlık ücreti alacağının varlığına dair bir kaydın mevcut olmadığını, davacının kendisine önceki sıra cetvelinin tebliğ edilmediğine ilişkin itirazlarının da yersiz olduğunu, kendisinin sonradan masaya müracaat ettiğini, büracaatı ile önceki tüm işlemlerinden haberdar olduğunu, ek sıra cetvelinde sadece ek sıra cetveli ile masaya yazılmak isteyen alacaklıların masaya yazıldığını ve bu sıra ile ilan edildiğini, davacının iflas dairesine 06/02/2018 tarihli müracaatında 26/10/2016 takip tarihi ile Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sırasında kayıtlı takibi dayanak gösterdiklerini, yapılan incelemede takibin iflasın açılmasından sonra başlatıldığını, adi yazılı sözleşme dışında başka bir dayanak sunulmadığının görüldüğünü, takip başlatıldıktan sonra müflis şirkete tebligat yapılmasının mümkün olmadığını, icra dairesi tarafından muhtara yapılan tebliatın muteber kabul edildiğini ve takibin kesinleşmiş sayılarak dosya hesabının taraflarına sunulduğunu, bu hesapta da faizin iflasın açılmasından sonra da işletildiğinin anlaşıldığını fakat ne takip tarihi itibariyle ne de iflasın açıldığı tarihte muaccel bir borcun olmadığının anlaşıldığını, buna göre de talep edilen alacak miktarının sadece aslının 50.000,00 olarak masaya kaydedildiğini, bunun dışında Avukatlık Kanunu 166 ve İKK 206. Maddeleri uyarınca davacının alacağının imtiyazlı veya rüçhanlı olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, şeklen icra takibinin kesinleştiği ve itiraz olmadığı için esasen tamamının reddedilmesinin mümkün olduğu halde davacının da mağdur olmaması için 4. Sıra şeklinde ve sadece takibe konu asıl alacak üzerinden davacının masaya kaydının yapıldığını, yapılan işlemde usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı yana hükmedilmesini talep ettikleri görülmektedir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarih, …. Esas, …. Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “… yukarıda izah edilenler, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Konya .. Asliye Ticaret Mah. 20.03.22015 tarih …. Esas sayılı dosyası davacı …. vekili ta rafından İflasın Ertelenmesi davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde 05.10.2016 tarih ve …. Karar sayılı ilamı ile davacı şirketin iflasına karar verildiği, Konya .. İcra Müd. …. E. sayılı dosyası ile alacaklı …. tarafından borçlu …. ve … aleyhine 50.000,00-TL asıl alacak 7.224,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 57.224.66-TL üzerinden 26.10.2016 tarihinde Konya .. İcra Hukuk Mah. ….E. …. K. ve Konya .. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. E. …. K. sayılı dosyalarından 20.03.2015 tarihi itibariyle ücret alacağı için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emri borçlu şirkete 28.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 26.10.2016 tarihinde dosya hesabı yapıldığı, alacaklı ….’nun 06,02.2018 tarihli dilekçesi ile ” Müflis şirketten 17.03.2015 tarihli Avukatlık Sözleşmesi nedeni ile 50.000,00 TL vekalet ücreti alacaklısı olup alacağımın tahsili amacıyla Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasından müflis şirket hakkında icra takibi ikame edildiği, müflis şirketten iflasın açıldığı tarih itibariyle 50.000,00-TL asıl alacak 7.064,38-TL yasal faiz ve ferileri miktarında alacaklı bulunmakta olduğu, iflasın açılması ile birlikte işleyecek faizleri İİK 196 Maddesi gereğince talep ettiği, ayrıca müflis şirketten alacaklı olduğu alacak kalemi vekâlet ücreti olup kanunen öncelikli alacaklardan olduğu bu hususun dikkate alınarak ek sıra cetveli düzenlenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Dosya içinde mevcut 17.03.2015 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin incelenmesinde …. ve …’ni temsilen ve münferiden kendi adına müteselsil kefil olarak …. İle Av. …. arasında yazılı avukatlık ücret sözleşmesinin düzenlendiği,, yapılacak avukatlık hizmetinden dolayı 50.000,00 TL ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme süresinin bir yıl olduğu, bu ücret sözleşmesine dayalı olarak Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, davacı tarafın ücreti vekalete ilişkin alacak talebini iflas masasına kaydını yaptırdığı, ancak iflas idaresince istenilen sıraya kaydın yapılmadığı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 166/2. Maddesinde ” Avukat, sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilinin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haiz olduğu, rüçhan hakkı vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı işlem yapılan resmî başvurma tarihine göre sıra alır.” hükmüne yer verildiği,1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 166. maddesinde ise, taraflarca kararlaştırılan veya hakimce belirlenen avukatlık ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucu müvekkilini muhafaza ettiği veya kazandırdığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde rüçhan hakkı bulunmaktadır; davacı alacağının 1136 sayılı Kanunun 166/2. maddesi kapsamında olduğu anlaşıldığından ve davacının iflas tarihi itibariyle masaya kaydını talep edebileceği alacağının 50.000,00 TL sı olduğu anlaşıldığından alacağın sıra cetvelinin 3. sırasına yazılması gerektiğinden ; davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının 50.000 TL vekalet ücreti alacağının iflas masasının alacak sıra cetvelinin 3. sırasına kayıt ve kabulüne, davacının işlemiş faize yönelik fazlaya ilişkin isteminin ise reddine dair;
Davacının davasının kısmen KABULÜ ile, davacının 50.000 TL. Vekalet ücreti alacağının davacı alacağı olarak Konya .. İcra (İflas) Müdürlüğü’nün …. İflas nolu iflas masasına alacak sıra cetvelinin 3. Sırasına KAYIT VE KABULÜNE, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, ” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından ileri sürülen gerekçelerin usul ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taleplerinin tümden reddi gerekirken davanın asıl alacak üzerinden kabulünün yerinde olmadığını, bilirkişi tarafından verilen raporda davacının 4. Sıraya yazılmasının doğru olduğunun ifade edildiğini, itiraz üzerine alınan ek raporda da bu görüşlerin yinelendiğini, iki raporun da davacının aleyhine iken bu raporları yorum yolu ile davacının lehine değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı vekili Av. …’ın davacı yanında çalışan avukat olduğunu davacı ile birlikte aynı adreste çalıştığını bu nedenle davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca maktu vekalet ücreti yerine nispi ücrete hükmedilmesinin bunların da iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, iflas idaresince sıra cetvelinin yaklaşık 3 yıl önce yapıldığını, sadece bu dava nedeniyle pay cetvelinin yapılamadığını, davacının bu gecikmeye neden olarak ayrıca müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 166/2. maddesi, “Sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi başvurma tarihine göre sıra alır. İş sahibinin iflası halinde avukatın vekalet ücreti alacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 206. maddesinin birinci fıkrası hükmü saklıdır.” hükmünü içermektedir. Söz konusu düzenlemede rüçhanlı olduğu belirtilen avukatlık ücreti, avukat ile müvekkili arasında sözleşme ile kararlaştırılan (iç ilişkideki) vekalet ücreti olabileceği gibi hakim tarafından hüküm fıkrasında asıl (müvekkil) yararına hükmedilen, ancak aslında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164/son madde hükmü uyarınca avukata ait olan vekalet ücreti de olabilir. Her iki vekalet ücreti alacağının, avukatın emek ve mesaisi sonucu, müvekkilinin muhafaza ettiği veya onun malvarlığına kazandırdığı mal yahut davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para üzerinde diğer alacaklılara nazaran vekaletnamenin düzenleme ya da ilk resmi başvuru tarihi önce ise rüçhan (imtiyaz) hakkı vardır. Örneğin, bedeli paylaşıma konu taşınmaz, borçlu tarafından açılan bir tapu iptal ve tescil davası sonucunda borçlunun malvarlığına kazandırılmış yahut borçlu aleyhine bu yönde açılan bir dava sonucunda, borçlunun malvarlığında muhafaza edilmiş, diğer bir anlatılma borçlunun elinden çıkmamış ise, bu davada borçlunun vekilliğini üstlenen avukatın vekalet ücreti alacağı, vekaletnamenin düzenlenme ya da resmi başruvu tarihine göre belirlenecek sıra çerçevesinde, diğer alacaklılara göre rüçhanlıdır.
“Gümrük resmi, emlak vergisi, veraset ve intikal vergisi, motorlu taşıt vergisi gibi, bir malın aynından doğan amme alacakları, o malın bedelinden ilk önce ödenir. Bu gibi amme alacakları, rehinli alacaklardan da önce gelmektedir (bkz: m.206, I; 6183 s.K.m.21,II).
Bir malın aynından doğan (yukarıda) amme alacakları dışındaki amme alacakları (mesela, Devlet’in gelir veya kurumlar vergisi alacakları), üçüncü sırada imtiyazlıdır.
İİK’nın 206. maddesi dışındaki özel kanun hükümleriyle, bazı alacaklara imtiyaz (rüçhan, öncelik) hakkı tanınmıştır. Bu da başlıca üç şekildedir:
a-Bazen, özel bir kanun hükmüyle, imtiyaz hakkı alacağı İİK’nın 206. maddesinin hangi sırasında imtiyazlı olduğu açıkça belirtilmiştir; misaller: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası K.m.88,XVIII; Ordu Yardımlaşma Kurumu K.m.37; Bankacılık K.m.63,IV,m.106,V ve m.107,IV; Sosyla Güvenlik Kurumu K.m.35,II;YTK m.1418/2. Bu halde, alacak, özel kanun hükmünde belirtilen sırada imtiyazlıdır.
b-Bazı özel kanunlarda ise, alacağın sadece imtiyazlı veya rüçhanlı (öncelikli) olduğunun belirtilmesi ile yetinilmekte, bu imtiyazın İİK’nın 206. maddesinin hangi sırasındaki imtiyaz olduğu hakkında hiçbir şey söylenmemektedir; misaller: Kat Mülkiyeti K.m.22 son fıkra; Bankacılık K.m.63, IV,m.107,IV. Bu özel kanunlarda imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar, üçüncü sırada imtiyazlıdır (m.206,IV,üçüncü sıra).
c-Diğer bazı hallerde ise, özel kanun hükümleri ile, bazı alacaklara, belirli bir mal veya para üzerinde imtiyaz (rüçhan, öncelik) hakkı tanınmıştır; misaller: Avukatlık Kanunu’nun 166 madesinin 2 ve 4. fıkraları; İİK’nın m.36/son fıkra. Buradaki durum, rehin alacaklarındaki duruma benzemektedir. Bu nedenle, bu gibi belirli bir mal veya para üzerindeki imtiyaz hakkını, rehin alacaklarında olduğu gibi, diğer bütün imtiyazlı alacaklardan önce gelen bir imtiyaz (rüçhan) hakkı olarak kabul etmek uygun olur kanısındayım. Bu imtiyazlı alacaklar ile rehin alacakları arasındaki öncelik hakkını ise, imtiyaz ve rehin haklarının doğduğu tarihlere göre belirlemek gerekir. Ancak, rehin hakkına kıyas edilen bu imtiyaz (rüçhan) hakları, rehin hakkında olduğu gibi, o malın aynından doğan gümrük resmi, emlak vergisi gibi amme alacaklarından sonra gelir; yani, bir malın aynından doğan amme alacakları (ayni vergiler), herhalde malın satış bedelinden ilk önce ödenir.” (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2.Baskı, Ankara, 2013 sh.1272 vd.).
Somut olayda, dosya kapsamından, davacı avukatın dosyaya sunduğu avukatlık sözleşmesinde ve dosyada, Davada, maddede belirtilen, davacı avukatın iflası masasına kazandırdığı bir miktar bulunduğu ileri sürülmediğine ve vekilin açtığı herhangi bir dava ile ilgili bir bilgi ve belge dosya içinde mevcut olmadığı gibi açmış olduğu bir dava var ise dava sonucu kazandığı bir mal veya para söz konusu olmadığı gibi böyle bir mal veya paranın müvekkilinin mal varlığında kalmasını da sağlamış olduğuna dair dosya içinde bilgi ve belge olmadığından şikayetçi davacının alacağı 1136 sayılı Kanunun 166/2 maddesi kapsamında olmadığı. Bu nedenle alacağın sıra cetvelinin 4.sırasına yazılması gerekeceği anlaşılmakla davalı vekilinin itirazının kabulü gerekmiştir.
Bu nedenle , davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜ K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Davacının davasının REDDİNE ,
1-Kararın mahiyeti gereği davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından başta peşin yatırılan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Artan gider avansı olması halinde HMK m.333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
4-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60 TL başvurma harcı masrafının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.362 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/07/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı
Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.