Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/729 E. 2021/1018 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 12/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 22/12/2020
NUMARASI : Esas Karar

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – …
3- … – … …
4- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/07/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 13/07/2021

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden …’ın sevk ve idaresini üstlendiği, işleteninin … olduğu … plakalı araç ile seyir halinde iken kavşakta tali yoldan kontrolsüz bir şekilde yola çıkan davalı … şirketi tarafından sigortalanan … plakalı, sürücüsü ve işleteni … olan aracın müvekkillerinin aracına çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkillerinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ve araç işleteni olan …’in kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini belirterek müvekkili … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL daimi iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı gideri, 750,00-TL sağlık gideri, 740,00-TL … Hastanesinden alınan rapor gideri, … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL geçici işgöremezlik, 100,00-TL daimi iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı gideri, 2.000,00-TL sağlık gideri, 810,00-TL …. Hastanesinden alınan rapor giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkillerine ödenmesini, müvekkili … için 150.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsilini, müvekkili … için 30.000,00-TL’nin, müvekkili … ve … için ayrı ayrı 5.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrarlamıştır.
Davacılar vekili 10/03/2020 tarihli celsede maddi tazminat konusunda sigorta şirketi ile anlaştıklarını, maddi tazminat taleplerinin sigorta şirketinden tahsili nedeniyle sigorta şirketi yönünden davadan vazgeçtiklerini, ancak diğer davalı … yönünden manevi tazminat talebinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ….’ne usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı ….vekili cevap dilekçesinde özetle; 17/07/2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasına karışan …. plakalı aracın 06/12/2017 başlangıç, 06/12/2018 bitiş tarihli ZMMS sigortası ile poliçe konusu edildiğini, davacıların kaza anında emniyet kemeri kullanmadıklarını ayrıca her bir davacı için hatır taşıması söz konusu olduğunu, davacı sürücünün kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığını ve kazaya sebebiyet verdiğini, davacı tarafça tazminat talep edilen zarar kalemlerinin poliçe ile teminat kapsamında olmadığını, kazanın meydana gelmesinde davacı tarafın kusurlu olduğunu, müvekkil şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ZMMS genel şartları uyarınca geçici/sürekli iş gücü kaybı ve bakıcı giderleri gibi zararların teminat kapsamı dışındaki zararlardan olduğunu, zorunlu poliçeler kapsamındaki trafik kazalarında SGK’ya bağlı tüm resmi ve özel sağlık kuruluşlarınca verilen her türlü tedavi bedellerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmış, ancak davaya cevap vermemiş, davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş olup, davalı … vekili duruşmadaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2020 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Davacılar vekili 10/03/2020 tarihli celse ve 06/10/2020 tarihli celsede davalı … şirketinin maddi tazminat yönünden ödeme yaptığını, sigorta genel şartları kapsamında sigorta şirketinden herhangi bir maddi tazminat taleplerinin olmadığını, maddi tazminat yönünden davanın konusuz kaldığını, sigorta şirketi ile karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Dolayısı ile maddi tazminat talepleri yönünden davanın konusu kalmadığınından işbu talep hakkında esas hakkında karar verilmesine mahal olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacıların kaza nedeniyle zarar gördüğü gerçektir, kaza nedeniyle davacılar manevi olarak elem ve ızdırap duymuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, dosyamızda olayın şartları, tarafların kazadaki kusur durumu, maluliyet oranı ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, davacılar … için 40.000,00-TL, … için 10.000,00-TL, … için 2.000,00-TL, … için 2.000,00-TL olmak üzere toplam 54.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacılar vekili tarafından davalı … şirketince maddi tazminatın ödendiği belirtildiğinden maddi tazminat yönünden davanın konusu kalmadığınından, işbu talep hakkında esas hakkında karar verilmesine mahal olmadığına dair karar vermek gerekmiş, manevi tazminat bakımından ise az yukarıda belirtildiği haliyle değerlendirme yapılarak; 1-) Davacının maddi tazminat talebi konusuz kalmakla, konusu kalmayan maddi tazminat talebi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Maddi tazminat talebi bakımından vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmemiş olmakla bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
3-)Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı … için 40.000,00-TL, … için 10.000,00-TL, … için 2.000,00-TL, … için 2.000,00-TL olmak üzere toplam takdir edilen 54.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den kaza tarihi olan 17/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile iş bu davacılara verilmesine, ” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yaşanan manevi hezimetin karşılığı olmadığını, yaşanan manevi buhranın karşılığı ile takdir edilen manevi tazminat miktarı arasında yüksek derecede fark olduğunu, … için belirlenen 10.000,00 TL bedellik manevi tazminatın düşük belirlenmesindeki gerekçenin yerel mahkeme kararınında bulunmadığını, anlam verilemeyen bir bedel olduğunu, davacılardan …. ve …. için takdir edilen manevi tazminat tutarlarının da beklentinin ve manevi zararın çok altında olduğunu, kazada çocukların yaş durumları dikkate alındığında henüz çocuk denilecek yaşlarda olan müvekkillerinin yaşanan kaza ve dahi anne ve babalarının yaşadığı maddi manevi çöküntünün çocukların manevi olarak yıpranmasına neden olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına dava dilekçesinde belirttikleri talepleri gibi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre,Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu somut olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, kusur durumları Ceza Mahkemesinin kararı, yukarıda açıklanan ilkeler, davalının eylemindeki hukuka aykırılığın tespitinin sağlayacağı manevi tatmin ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı … yönünden hüküm altına alınan ile … yönünden hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarındaki farkın Davacı …’in araçta yolcu olarak bulunması ve %20 malul olmasından kaynaklandığı anlaşılmakla İDM’ince hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacılar tarafından yatırılan harçlar yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadğına,
3-İstinaf eden davacılarca istinaf aşamasında yapılan masrafların kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacılardan …. ve … yönünden miktar itibariyle KESİN , … yönünden ise kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/07/2021


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.