Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/728 E. 2021/787 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 3- …
VEKİLİ : Av. – KÜCHENHOVEN /ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİ
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı …, 24.08.2020 günü 08.57 sıralarında … plakalı araçla Fevziçakmak Mahallesi, Başak Caddesi üzerinde seyir halindeyken Başak Karakayış caddesi kavşağına yaklaştığında direksiyon hakimiyetini kaybetmesinden dolayı kaldırımda bulunan …’a çarptığını ve kaza nedeniyle …’un 03.09.2020 günü aynı vefat ettiğini, davalı …’in ehliyetinin bulunmadığını ve süratli olduğunu, olay nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağında müteveffanın kusursuz, davalı …’nin tam ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açıldığını, kazaya karışan aracın davalı … Sigorta A.Ş.’nin … nolu acentesi tarafından düzenlenen … nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu sebeple maddi tazminat talepleri bakımından sigorta şirketine karşı husumet yöneltildiğini, bunun yanında maddi ve manevi tazminat taleplerinin tamamı bakımından aracın sahibi … ve sürücü …’e husumet yöneltildiğini, müvekkillerinin zararının tazmini için sigorta şirketine başvurulduğunu, Başvuru dilekçelerinin 17.09.2020 tarihinde sigorta şirketine tebliğ olduğunu fakat Sigorta Şirketince başvurumuza her hangi bir cevap verilmediğini, Konya Arabuluculuk Bürosuna başvurulu yapıldığını davalı sigorta şirketi ile müvekkil arasında anlaşma sağlanamadığını, müvekkilleri …, anne ve babası … ile … gerçekleşen ölüm nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi gerektiğini, müteveffa ağaçların içinden geçerek, 10 metre uzağa fırlaması, vücudunda çok sayıda kırık, iç organlarında ağır yaralanması olması, vefat etmeden önce hastanede tedavi gördüğü 10 gün, kendi acılarının yanında müteveffanın çektiği acıları da düşünen müvekkillerinin açısından dayanılmaz bir süreç olduğunu, müteveffanın vefatı ise, yaşanan acı ve hayal kırıklığının dayanılmaz bir hal almasına sebep olduğunu, müteveffanın vefat etmesi müvekkilleri üzerinde derin tahribat meydana getirdiğini, bu nedenlerle manevi tazminat açısından alacağın tahsilinin imkansız duruma gelmemesi adına; davalı … adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı aracın kaydına ve … ile … adına kayıtlı tüm taşınır, taşınmaz mal ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine, her türlü devri önleyici mahiyette İHTİYATİ HACİZ şerhi konulmasını,Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyanın istenilmesini, … plaka aracın … nolu ZMMS poliçesinin ve … nolu hasar dosyasının istenilmesini,… plaka araca ilişkin trafik kayıtlarının istenilmesini, Müteveffa …’un vefatı nedeniyle müvekkileri … için 1.000,00 TL (Belirsiz alacak davası), … için 1.000,00 TL (Belirsiz alacak davası) , … için 1.000,00 TL (Belirsiz alacak davası) olmak üzere toplamda 3.000,00 TL DESTEKTEN YOKSUN KALMADAN KAYNAKLI MADDİ TAZMİNATININ davalı sigorta şirketi açısından temerrüt, diğer davalılar açısından olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesini, (Davalı sigorta şirketinin, kaza tarihinde yürürlükte olan ZMMS teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile sorumlu tutulmasına), … için 100.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, … için 50.000,00 TL …’e 50.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL MANEVİ TAZMİNATIN olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve …’den tahsil edilerek müvekkillerine verilmesini, (Davalı sigorta şirketinin, manevi tazminattan sorumlu tutulmamasına), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılara yükletilmesini, karar verilmesi, müvekkilleri adına vekâleten talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili hakkında açılan davayı kabul etmediklerini, kusur oranı ve ceza davasından verilen kararın henüz kesinleşmediğini, tazminat taleplerinin zenginleşme sebebi olamayacağını, istenilen manevi tazminat miktarlarının çok fazla olduğunu, açılan davanın reddini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı davada yerel mahkemenin yetkili olmadığını ve bu sebeple yetkisizlikten reddinin gerektiğini, davacı tarafın delillerini talep ettiklerini, davacı tarafından gerekli belgelerin ibraz edilmeden ve yapılan ödeme kabul edilmeden bu davanın açıldığını, esas inceleme yapılmasına gerek olmadan usulden reddinin gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın kusurunun ve zararının usulen ispat etmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu beyan ederek açılan davanın reddini ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 02/12/2020 tarihli ara kararı ile; “Mahkememizce yapılan değerlendirmede; ihtiyati haciz talebine konu araç dava konusu olamdığından ve davalıların mal kaçırdığına yönelik yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” şeklinde davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece ihtiyati haciz taleplerinin ihtiyati hacze konu aracın dava konusu olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini ancak dava konusu hak ile uyuşmazlık konusunun aynı olması şartı, ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için değil, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için arandığını, İİK’nun 257 maddesinde belirtildiği üzere ihtiyati haciz kararının verilmesi için alacağın muaccel hale gelmesi ve söz konusu alacağın rehin ile teminat altına alınmamış olmasının yeterli olduğunu, başkaca bir şartın aranmadığını, Yerel Mahkemece davalıların mal kaçırdığına yönelik yaklaşık ispatın gerçekleşmediği gerekçesiyle de ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini ancak İİK’nun 257. maddesinin 1. fıkrasında rehin ile teminat altına alınmayan ve vadesi gelen bir borcunun alacaklısının borçlunun mallarını haczettirebileceği belirtildiğini, İİK’nun 257. maddesinin 2. Fıkrasında ise vadesi gelmeyen alacaklar bakımından ihtiyati haciz talebinde bulunabilmek için borçlunun mallarını gizlemesi veya kaçırması gerektiğini, dava konusunun müteveffa …’un vefatı nedeniyle müvekkillerinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin olduğunu, söz konusu zararın haksız fiilden kaynaklanmadığını, haksız fiile kaynaklanan alacakların ise olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen 02/12/2020 tarihli ara kararın kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İhtiyati haczin reddine ilişkin verilen kararlara karşı duruşma açılmadan doğrudan istinaf yoluna tabi olduğundan ve süresinde istinafa başvurulduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davasında verilen ihtiyati haczin reddi kararına ilişkin verilen ara kararına yönelik itiraza yöneliktir. Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.
İİK’nun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder.Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir.
İhtiyati haciz talep eden davacılar tarafından dava konusu yapılan maddi ve manevi tazminat alacağını teminen ihtiyati haciz talep edilmiş mahkemece talebin reddine karar verilmiştir
Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.
Dosyada bulunan Konya 16 Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyası, delilleri göre davacıları maddi ve manevi zararlarının olabileceği kuvvetle muhtemeldir. Haksız fiil tarihi itibarıyla davacının maddi ve manevi tazminat alacakları muaccel hale gelmiştir.
Alacağın kesin olarak kanıtlanması gerekmez. Davacının alacağı rehinle de temin edilmediğine göre borçlunun elinde veya üçüncü kişilerde bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarından uygun miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerekir.
(Nitekim Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/18144 E,2017/11201 K;aynı daire 2016/9800 E,2017/8052 K,2014/22955 esas 2017/3970 karar sayılı ilamları)
( Aynı mahiyette Yargıtay 4. HD nin T.C. 2014/1150 esas 2014/1621 karar sayılı ,2014/9434 esas 2014/13476 karar sayılı ilamları)
Bu durumda davacının ihtiyati haciz mahiyetindeki talebinin kabülü ile dava dilekçesinde belirtilen harçlandırılmış maddi ve manevi tazminat toplam değerinden % 15 teminatla Davalı … ve … adanı kayıtlı menkul,gayrımenkulve 3.kişilerdeki alacaklarına ihtiyati haciz kararı verilmesi suretiyle davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Buna göre;
1-Davacıların İİK’nun 257.maddesindeki yasal koşullara uygun ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile;
Davacıların harçlandırılmış dava dilekçesinde belirlemiş oldukları ve taleple bağlı kalınarak 303.000,00-TL’lik alacağın teminine ilişkin ve bu miktarla sınırlı olarak, davacının talebi ile bağlı kalınarak sigorta dışındaki davalılar … ve … adına kayıtlı araç ve taşınmazların haczi kabil ve borca yeter miktardaki kesiminin İİK nun 257/1. maddesi uyarınca İHTİYATEN HACZİNE,
2-İ.İ.K.’nın 259/1.maddesi gereğince dava konusu alacağın (303.000,00-TL) harçlandırılmış dava değeri üzerinden %15’i oranında HMK’nun 87.maddesine göre nakdi teminat veya süresiz banka teminat mektubu alınmasına,
3-İstinaf eden davacılar vekili tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan masrafların ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-(f) gereğince KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.