Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/647 E. 2021/764 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACILAR : 1-… – (T.C. Kimlik No: …)
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
3- … – (T.C. Kimlik No: …)
4- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. …- …
DAVALILAR : 1- …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
2- … – (T.C. Kimlik No: …)
3- … – (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – Av. … Av. … – …
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili 28/04/2016 tarihli dilekçesiyle; davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı …’a ait ve davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile davacılardan …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 16/09/2015 tarihinde kaza yapması sonucu davalılardan …’nun yaralanarak iş gücü kaybına uğradığını ve bir gözünü kaybettiğini, davacılardan …’nun da ayak bağı lifinin koptuğunu, davacılar … ve …’nun iş göremezlik zararına uğradığını, davacılardan … ve …’nun …’nun iş gücü kaybına uğraması nedeniyle kendisinin ileriki yıllardaki ekonomik katkısından mahrum kaldıklarını, ayrıca bu kaza nedeniyle bütün davacılar büyük bir üzüntü ve acı da yaşamış olduklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; Davacılardan … için; kendisinin yaralanması ve işgücü kaybı nedeniyle 100 TL. maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve ayrıca hem kendisinin yaralanması hem de torunu …’nun bir gözünü kaybetmesi nedeniyle yaşadığı üzüntüden dolayı 5.000 TL. manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … hariç diğer iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, Davacılardan … için; kızı …’nun ileriki dönemdeki ekonomik katkısından mahrum kalması nedeniyle 100 TL. maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve ayrıca kızı …’nun bir gözünü kaybetmesi nedeniyle yaşadığı üzüntüden dolayı 20.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … hariç diğer iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, Davacılardan … için; kızı …’nun ileriki dönemdeki ekonomik katkısından mahrum kalması nedeniyle 100 TL. maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve ayrıca kızı …’nun bir gözünü kaybetmesi nedeniyle yaşadığı üzüntüden dolayı 20.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … hariç diğer iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, Davacılardan … için; kendisinin iş gücü kaybı zararından dolayı 100 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilemeyen tedavi giderleri ile bakıcı giderlerinden dolayı 100 TL. maddi tazminatın da dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve ayrıca bir gözünü kaybetmesi nedeniyle yaşadığı acı ve üzüntüden dolayı 30.000 TL. manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … hariç diğer iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan sigorta şirketi vekili, öncelikle 2918 s. KTK’nın 97. maddesi gereğince dava şartının mevcut olmadığını, ayrıca yaralanan davacıların emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduklarını, kazada hatır taşımasının da bulunduğunu beyan ederek, öncelikle davanın usulden reddini, aksi takdirde müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmasını istemiş ayrıca bütün davalılar vekilleri davanın esastan da reddini istemişlerdir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEME ÖZETİ :
Dairemizce verilen 04/11/2019 tarih … Esas … Karar sayılı ilam ile “…Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi … karar tarihli … Esas … Karar sayılı ilamının usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunmaması nedeni ile KARARIN KALDIRILMASINA,
HMK 353/1-b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-Davacılar …, …, … ve …’nun davalılardan … ve …’a karşı açtıkları davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile 16/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle;
A)Davacılardan … yönünden TALEPLE BAĞLI KALINARAK ;
a)Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 3.001,62 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 16.327,50 TL. olmak üzere toplam 19.329,12 TL. maddi tazminatın, davalılardan … ve …’dan kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’ya verilmesine,
Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 3.001,62 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 16.327,50 TL. olmak üzere toplam 19.329,12 TL. maddi tazminattan Davalı … sigortanın dava tarihi olan 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunun tespitine ,
b)Davacı …’nun kendi yaralanmasından dolayı 2.500 TL. ve torunu …’nun yaralanması ve bir gözünü kaybetmesinden dolayı 2.500 TL. olmak üzere toplam 5.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine,
B)Davacılardan … yönünden;
a)Davacı …’nun, 100 TL.’lik maddi tazminat davasının ispat edilememesi nedeniyle REDDİNE,
b)Davacı …’nun, kızı …’nun yaralanması ve bir gözünü kaybetmesinden dolayı 20.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin de REDDİNE,
C)Davacılardan … yönünden;
a)Davacı …’nun, 100 TL.’lik maddi tazminat davasının ispat edilememesi nedeniyle REDDİNE,
b)Davacı …’nun, kızı …’nun yaralanması ve bir gözünü kaybetmesinden dolayı 20.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin de REDDİNE,
D)Davacılardan … yönünden;
a)Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 1.600,86 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 367.575,95 TL., SGK tarafından karşılanmayan belgeli ve belgesiz tedavi giderlerinden dolayı 1.968 TL. ve bakıcı giderinden dolayı 2.037,60 TL. olmak üzere toplam 373.182,41 TL. maddi tazminatın, davalılardan … ve …’dan kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 1.600,86 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 367.575,95 TL., SGK tarafından karşılanmayan belgeli ve belgesiz tedavi giderlerinden dolayı 1.968 TL. ve bakıcı giderinden dolayı 2.037,60 TL. olmak üzere toplam 373.182,41 TL maddi tazminattan Davalı … sigortanın dava tarihi olan 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunun tespitine ,
b)Davacı …’nun dava konusu kazada yaralanması ve ayrıca bir gözünü kaybetmesi nedeniyle 30.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin de REDDİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.
TEMYİZ NEDENLERİ :
Davalılar … ve … vekili sunduğu temyiz başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece Davalı … AŞ yönünden KTK nun 97.maddesi gereğince dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verirken müvekkilleri hakkında davanın kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, düzenlemenin amacının trafik kazaları sebebiyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların öncelikle sigorta şirketine başvurularak giderilmesi yönünde olduğunu, anılan madde ile getirilen dava şartının sadece sigorta şirketleri yönünden geçerli olduğunun kabulü düzenlemenin amacı ile ters düştüğünü, bu nedenle sadece sigorta şirketi yönünden davanın reddine dair kararı kabul etmediklerini, anılan düzenleme için yapılan yorumun sigorta sözleşmesinin amacına ters düştüğünü, sigorta sözleşmesinin sigorta ettirenin malvarlığındaki azalmayı önlemek amacıyla düzenlendiğini, bu ilişkide sigorta ettirenin yararının güvence altına alındığını, bunun sonucu olarak da sigorta ettiren sigortacının ödediği miktar kadar borcundan kurtulmakta olduğunu, aksinin kabulünün müvekkillerinin primlerini ödemiş olduğu bir sigorta sözleşmesinden yararlanamamasına neden olacağını, müvekkillerinin sigorta şirketine karşı rücu hakkı da bulunduğunu, sigorta şirketinin dava şartı sebebiyle dava dışı kalmasının KTK 97maddesinde yapılan değişikliğini amacı olan uyuşmazlıkların hızlı çözümlenmesine hizmet etmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı müvekkilleri yönünden dava şartı eksikliği bulunmamakta ise bu hususun sigorta şirketi içinde geçerli olması gerektiğini, başvuruda eksik evraklar olduğunu, hükme esas alınan kusura ilişkin bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkilinin tam kusurlu diğer sürücünün kusursuz kabul edildiğini, ancak kaza esnasından davacının emniyet kemerinin takılı olmadığı, 4 yaşında olması nedeniyle araçta çocuk koltuğu ile taşınması gereken …’nun puset ile taşındığının ispat edilemediğini, kazada bunların etkisinin olacağının aşikar olduğunu, bu nedenle hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu, adli tıptan alınan raporların dikkate alınması gerektiğini, mahkemenin bu hususa dikkate etmediğini, davacı … yönünden müterafik kusur nedeniyle %20 indirim yapılmasının yetersiz olduğunu, davacı …’in yaralanmasında müterafik kusur indirimi uygulanmadığını, emniyet kemerinin takılı olmadığını, ayrıca … için geçici iş göremezlik tazminatına hükmedildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının kaza tarihinde 4 yaşında olduğu ve 18 yaşından önce çalışıp gelir elde etmesi mümkün olmadığı dikkate alındığında geçici iş göremezlik zararının bulunmadığının ortada olduğunu, tüm bu nedenlerle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizin 04/11/2019 tarih … E … K sayılı kaldırma yeniden hüküm kurma kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2020 tarih 2020/216 Esas 2020/8625 Karar sayılı ilamı ile bozulmakla dairenin yeni esasına kayıt edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2020 tarih 2020/216 Esas 2020/8625 Karar sayılı bozma ilamına bozma kapsamında 2. Bent olarak belirtilen davalı … hakkında ayrı bir bentte tespit hükmü kurulacak ise de infazda tekerrür olmamak kaydıyla hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde infazda tereddüt olacak şekilde karar verilmesi ve 4. Bentte belirtilen talep aşılmasına neden olacak şekilde karar verilmesine ilişkin bozmasına uyulmasına, 3. Bentte belirtilen 18 yaşından küçük davacı … için geçici iş göremezlik zararına hükmedilmesi yönündeki bozmaya ilişkin ilama karşı direnilmesine karar verilmiştir.
1-Sigorta şirketine davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığı istinafı;
2918 sayılı KTK’nın 97.maddesinde, 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde, 97.maddenin eski metninde, zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında ön görülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi, dava açabilme hakkı mevcut iken 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda madde hükmü “Zarar görenin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” denilmiştir.
Yukarıda maddede yapılan değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMMS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacaklardır. Öncelikle sigortacıya tazminatın ödenmesi için genel şartlarda belirtilen belgeler ile yazılı olarak başvuracaklar ve yazılı başvurudan itibaren 15 gün içinde kendilerine cevap verilmez ya da verilen cevap hak sahibinin talebini karşılamaz ise, hak sahibi tazminat için dava açabileceği gibi tahkime de başvurabileceklerdir. Bu hali ile trafik kazaları nedeniyle zarara uğrayanlar sigortaya davadan açmadan önce mutlaka sigortacıya yazılı başvuruda bulunmak zorundadırlar. Dava açabilmeleri için yazılı başvurudan itibaren 15 günlük sürenin dolmuş olması gerekmektedir. Bu sebeplerle davadan önce yazılı başvuruda bulunmak ve başvurudan itibaren 15 günlük sürenin geçmesi ZMMS sigortacısına tazminat davası açılmasının ön şartıdır. Bu husus anılan maddenin değişiklik gerekçesinde vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarının düzenlendiği 114.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemeye göre “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır”.
HMK 115. maddenin 1.fıkrasında ise, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” denilmiş,
2.fıkrada ise, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” düzenlemesi mevcut olup
6407 sayılı Kanunla değişik 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı araç nedeniyle meydana gelen trafik kazasın nedeniyle davacıların, dava tarihinden önce davalı … şirketine belgeler ile birlikte 13/10/2016 tarihli başvuru dilekçesi ile başvurdukları, sigorta şirketinin17/10/2016 tarihli eksik evrak yazısı ile sakatlık raporu,epikriz raporu,kaza tutanağı gelir durumu belgesi,nüfus cüzdanı fotokopisinİn eksik olduğundan bahisle bunların gönderilmesinden sonra tazminat talebini değerlendireceğini bildirilerek yasal süre içerisinde talebin karşılanmayarak sonuçsuz bırakıldığının davalı vekili cevap dilekçesi ile de sabit bulunduğu, bilahare eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı sigortanın istediği belgeler Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde belirtilen belgelerden ise de KTK’nın 96. maddesi ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2. maddesinde geçen bu belgeler sigorta şirketinin ödeme tarihine(temerrüde) ilişkin olup dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmasına dair adı geçen yasanın 97. maddesinde bu belgelere yer verilmediği gibi davacının başvuru dilekçesinde eklenmesi gereken diğer tüm belgeleri ekleyerek başvuru yaptığı,davalı sigortanın cevabi ile dava tarihi arasında geçen süre de gözetildiğinde davalı sigortanın davacıya verdiği cevabın talebi karşılamadığı dolayısıyla davacının dava açmadan önce yasada öngörülen sigortaya başvuru koşulunu yerine getirdiği sonucuna ulaşıldığı,bu halde yasada belirtilen başvuruya ilişkin ön koşulun yerine getirildiği de açıktır. İstinaf itirazları yerindedir.
Ancak, esasen bir davalının diğer davalı lehine verilmiş olan hükmü, o davalı aleyhine temyiz etme hakkı yok ise de; kazada zarar gören davacıya karşı tüm davalılar, farklı hukuki nedenlerle zarardan müteselsilen sorumlu olup aralarındaki münasebet de ihtiyari dava arkadaşlığıdır. Müteselsil borçluluk, niteliği itibariyle bölünebilen bir edimin birden fazla borçlusundan her birinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu bir borçluluk türü olup, borçlulardan birinin edimin tümünü ifa ederek alacaklıyı tatmin etmesi halinde evvelce mevcut olmasa dahi ifayı gerçekleştiren borçlu ile diğer borçlular arasında bir hukuki ilişki doğacaktır. Alacaklıyı tatmin eden bir borçlu, kendisine isabet eden paydan daha fazla bir ödemede bulunduğu takdirde, bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabilecektir. Bu durum bir borçlunun alacaklıyı tatmin etmesi halinde diğer borçluların da alacaklı karşısında alacaklının tatmin edilmesi ölçüsünde borçtan kurtulmalarının (BK 145/1 md.) doğal bir sonucudur. Buna bağlı olarak yasa koyucu da alacaklıyı tatmin eden borçlunun kendi payından fazla ödemede bulunması durumunda bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabileceğini açıkça düzenlemiştir. (BK 146/1md.) Bu şekilde belirlenen hak, o borçlunun rücu hakkıdır. Yasa koyucu kendi payından fazla ödemede bulunan bir borçluya tanıdığı rücu hakkını kuvvetlendirmek amacıyla (BK 146/1md) halefiyete de yer vermiştir. Açıklanan maddi hukuk hükümleri usul hukukunda dava olarak tezahür etmektedir. Müteselsil borçlular arasındaki ihtiyari dava arkadaşlığı nedeniyle hükmü istinaf etmeyenler hakkında lehe ya da aleyhe verilen kararın kesinleştiği düşünülebilirse de, kesinleşme sorumluluk davasına ilişkin olup, ardından görülecek rücu davası yönünden, yani borçlular arasındaki iç ilişki yönünden hüküm ifade etmez. Rücu davası dikkate alındığında itiraz eden davalının diğer davalı …. hakkındaki hükmü istinaf etmesinde hukuki yararı bulunduğu aşikardır.
Zira sorumluluk davasındaki karar, kesin hüküm oluşturmaz ise de rücu davası yönünden sorumluluk davasının kararı güçlü delil oluşturmaktadır. Hakkında güçlü delil oluşan davalının rücu davası yönünden sorumluluk davası hükmünü diğer müteselsil borçlu aleyhine temyiz etmesinde hukuki yararı vardır. İhtiyari dava arkadaşlarının sonradan birbirlerine karşı açacakları rücu davasında, esas alınacak mahkeme kararı, ihtilaf henüz önünde iken doğru olarak oluşmalı ve mahkeme davalıların ne oranda sorumlu tutulup tutulmayacaklarını sorumluluk davası sırasında halletmelidir. Bu kabul tarzı, rücu davasında haksız yere itiraz edenler aleyhine güçlü delil oluşturmaması yönünden doğru olduğu gibi, usul ekonomisi yönünden de tarafları tatmin edecektir. istinaf etmeyen tarafların usuli müktesep hakları da mahkemece icrai nitelikte bir hüküm kurulmayacağı, bozma sonrası kararın gerekçesinde, haklarındaki karar temyiz edilmediğinden kesinleşen davalının da sorumluluk derecesinin tespit edilmesiyle yetinileceği dikkate alındığında ihlal edilmemiş olacaktır (Bu hususta Yargıtay HGK 2009/16-428-483 sayılı ilamı).(YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2015/11296 E 2018/6288 K) Bu nedenle davalı … yönünden tespit hükmü kurulması geretiği kanaatine varılmıştır.
2- Kusur raporuna yönelik istinaf itirazının değerlendirilmesinde :
HMK 357/1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.
H.M.K’nın 281.madde hükmüne göre de, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur. Taraflardan biri bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğer tarafın itirazı üzerine ya da mahkemece kendiliğinden yeni bir bilirkişi raporu alınır ve sonucu rapor, önceki rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, mahkemece itiraz edenin lehine olan bilirkişi raporuna göre karar verilir.(YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/14455 ESAS, 2017/7655 KARAR; aynı daire 2015/3253 ESAS, 2017/9419 KARAR; 2015/10058 ESAS, 2018/4639 KARAR; 2015/12543 ESAS,2018/8251 KARAR sayılı ilamları)
Buna göre, davalının davada cevap dilekçesi sunmadığı,21/11/2016 tarihli kusur raporuna karşı ihtiratlı tebligat yapılmış olmasına karşın, süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından, bu husus davacı lehine Yerleşik Yargıtay kararlarına göre usuli kazanılmış hak oluşturduğundan, davalını istinaf itirazlarındaki kusur raporuna yönelik anılan itirazları ‘usuli hak’ oluşturup zikredilen kanun hükmü nedeniyle inceleme konusu yapılamayacağından buna dair davalı itirazları yerinde görülmemiştir.
Kaldı ki, gerek Trafik Tespit Tutanağı, gerek Hükmün Açıklanması ile sonuçlanan ceza mahkemesinde alınan 27/11/2016 tarihli kusur raporu ve mahkemece alınan 21/11/2016 tarihli kusur raporlarında davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu birbirini teyit eder şekilde de tespit edildiğinden ve kusurdan indirmesini talep edilen çocuk koltuğu kullanılmaması İDM tarafından müterafik kusur olarak değerlendirildiği anlaşıldığından davalıların buna yönelik itirazları yerinde bulunmamıştır.
3-Müterafik kusura yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde :
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK.nun 52.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda İDM tarafından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış olması nedeni ile davalıların müterafik kusur indirimine ilişkin itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalıların davacı … yönünden müterafik kusur indirimi yapılmadığına ilişkin itirazı değerlendirildiğinde ;Mahkemece alınan12/04/2019 tarihli maluliyet raporunda kemer takmamanın zararın ve maluliyetin oluşumuna ve artmasına etkili olmadığını belirttiği anlaşılmakla davalıların itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
4 – 18 yaşından küçüklük nedeni ile Geçici iş göremezlik tazminatı verilip verilmeyeceği hususunda istinaf itirazının değerlendirilmesinde :
Haksız fiilin bir çeşidi olan trafik kazalarında yaralanmalar nedeniyle meydana gelen zararlar 6098 sayılı TBK.nın 54. Maddesinde açıklanmış, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların bedensel zararlardan olduğu belirtilmiştir.
Davacı … olay tarihinde 4 yaşında olup 3 ay geçici işgöremezlik süresi belirlenmiştir. Haksız fiil sorumluluğunda zarar verenin sorumlu tutulabilmesi için fiil, zarar ve uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Zararın ise haksız fiiller yönünden TBK.nın 54. Maddesinde belirtildiği şekilde kazanç kaybı olabileceği gibi çalışma gücünün azalması veya yitirilmesi de bir zarar olarak kabul edilmiştir. İş gücü kaybı sebebiyle uğranacak tek kalem zarar, gelir kaybına ilişkin olan değildir. Dava konusu olayda da davacı her ne kadar 4 yaşında ve gelir getiren bir işte çalışmıyor olsa da geçici iş göremezlik süresi yani %100 malul sayıldığı iyileşme süresi boyunca herhangi bir işte çalışmaması zararının olmadığı şeklinde yorumlanması haksız fiilin zarar ilkesi ile bağdaşmaz. Zarar gören geçici iş göremezlik süresi içinde günlük işlerini yerine getirememesi, öz bakımını sağlayamaması da bir zarardır. Geçici iş göremezlik süresi içinde küçüğün zararının bulunmadığı ve bu süre için tazminat hesabı yapılmaması zarar veren lehine olup zararın sadece maddi olarak gelir azalması ve kazanç kaybı olduğu sonucunu doğurur. Zarar hesabında pasif dönem için dayanak teşkil eden “efor kaybına” ilişkin görüş, küçüklerin sürekli iş göremezliğinin bulunması halinde kabul edildiği gibi eforun tamamen %100 oranında kaybedildiği geçici iş göremezlik süresi için de kabul edilmelidir. (Aynı yönde) Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/9064 E- 2014/8672 K. Sayılı 29.5.2014 tarihli ilamı.) Bu nedenle aktuerya raporunda bu yönden bir eksiklik bulunmadığı itirazın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeni ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2020 tarih 2020/216 Esas 2020/8625 Karar sayılı bozma ilamının18 yaşından küçük davacı … için geçici iş göremezlik zararına hükmedilmesinin hatalı olduğu yönündeki bozmasına direnilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … şirketinin poliçe limiti kaza tarihi itibariyle 290.000,00 TL olup davacı … için hükmedilen tazminat miktarı poliçe limitini geçmektedir. Bu nedenle davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti kadardır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi … karar tarihli … Esas … Karar
usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunmadığından kaldırılmasına, HMK’nun 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. (infazda tereddüt oluşmaması açısından kesinleşen ve değiştirilmeyen kısımlar da aynen yazılmak suretiyle)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2020 tarih 2020/216 Esas 2020/8625 Karar sayılı bozma ilamına bozma kapsamında 2. Bent olarak belirtilen davalı … hakkında ayrı bir bentte tespit hükmü kurulacak ise de infazda tekerrür olmamak kaydıyla hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde infazda tereddüt olacak şekilde karar verilmesi ve 4. Bentte belirtilen talep aşılmasına neden olacak şekilde karar verilmesine ilişkin bozmasına uyulmasına, 3. Bentte belirtilen 18 yaşından küçük davacı … için geçici iş göremezlik zararına hükmedilmesi yönündeki bozmaya ilişkin ilama karşı DİRENİLMESİNE,
HMK 353/1-b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-Davacılar …, …, … ve …’nun davalılardan … ve …’a karşı açtıkları davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile 16/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle;
A)Davacılardan … yönünden TALEPLE BAĞLI KALINARAK ;
a)Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 3.001,62 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 16.327,50 TL. olmak üzere toplam 19.329,12 TL. maddi tazminatın, davalılardan … ve …’dan kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’ya verilmesine,
İş bu dava yönünden icrai nitelikte olmayacak şekilde iç ilişkide gözetilecek tespit mahiyetinde olmak üzere ve infazda tekerrüre yer olmamak kaydıyla Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 3.001,62 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 16.327,50 TL. olmak üzere toplam 19.329,12 TL. maddi tazminattan Davalı … sigortanın dava tarihi olan 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunun tespitine ,
b)Davacı …’nun kendi yaralanmasından dolayı 2.500 TL. ve torunu …’nun yaralanması ve bir gözünü kaybetmesinden dolayı 2.500 TL. olmak üzere toplam 5.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine,
B)Davacılardan … yönünden;
a)Davacı …’nun, 100 TL.’lik maddi tazminat davasının ispat edilememesi nedeniyle REDDİNE,
b)Davacı …’nun, kızı …’nun yaralanması ve bir gözünü kaybetmesinden dolayı 20.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin de REDDİNE,
C)Davacılardan … yönünden;
a)Davacı …’nun, 100 TL.’lik maddi tazminat davasının ispat edilememesi nedeniyle REDDİNE,
b)Davacı …’nun, kızı …’nun yaralanması ve bir gözünü kaybetmesinden dolayı 20.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin de REDDİNE,
D)Davacılardan … yönünden;
a)Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 1.600,86 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 294.048,80 TL., SGK tarafından karşılanmayan belgeli ve belgesiz tedavi giderlerinden dolayı 1.968 TL. ve bakıcı giderinden dolayı 2.037,60 TL. olmak üzere toplam 299.655,26 TL. maddi tazminatın, davalılardan … ve …’dan kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine,
İş bu dava yönünden icrai nitelikte olmayacak şekilde iç ilişkide gözetilecek tespit mahiyetinde olmak üzere ve infazda tekerrüre yer olmamak kaydıyla Davacı …’nun geçici iş göremezlik zararından dolayı 1.600,86 TL., sürekli iş göremezlik zararından dolayı 294.048,80 TL., SGK tarafından karşılanmayan belgeli ve belgesiz tedavi giderlerinden dolayı 1.968 TL. ve bakıcı giderinden dolayı 2.037,60 TL. olmak üzere toplam 299.655,26 TL maddi tazminattan Davalı … sigortanın dava tarihi olan 28/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunun tespitine ,
b)Davacı …’nun dava konusu kazada yaralanması ve ayrıca bir gözünü kaybetmesi nedeniyle 30.000 TL. manevi tazminatın, kaza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, davacı …’nun manevi tazminat yönünden feri nitelikteki fazlaya ilişkin faiz taleplerinin de REDDİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 26.913,07 TL harçtan ıslah harcı dahil peşin alınan 2.642,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 24.270,70 TL harcın davalılardan … ve …’tan (müştereken ve müteselsilen) alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan (… bilirkişi heyeti için yapılan masraflar dahil) 4.074,80 TL. yargılama giderinden, takdiren 74,80 TL.sinin diğer davalı … yönünden yapıldığının kabulü ile davacılar üzerinde bırakılmasına, kalan 4.000 TL. Yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre (393.984,38 TL. / 471.638,78 TL.) takdiren 3.340,00 TL. yargılama gideri ile tamamlama harcı dahil 2.642,37 TL. peşin harçtan ibaret toplam 5.982,37 TL. yargılama giderinin davalılardan … ve …’tan (müştereken ve müteselsilen) alınarak davacılar …, …, İrfan ve …’ya (eşit oranda) verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılardan … ve …’nun maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı (318.984,38 TL.) üzerinden 30.778,91 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan … ve …’tan (müştereken ve müteselsilen) alınarak (19.329,12/318.984,38 oranındaki kısmi davacılardan …’ya, kalan 299.655,26/318.984,38 oranındaki kısmı davacılardan …’ya ait olmak üzere) davacılardan … ve …’ya verilmesine,
5-Davacılardan …’nun maddi tazminat davasının takdiri indirim sebebiyle reddedilen kısmından dolayı davalılar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacılardan … ve …’nun reddedilen (100’er TL.den toplam 200 TL.lik) maddi tazminat davasından dolayı, 200 TL. vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan (eşit oranda) alınarak davalılar … ve …’a (eşit oranda) verilmesine,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat davasından (75.000 TL.) dolayı 8.600 TL. nispi vekalet ücretinin davalılardan … ve …’tan (müştereken ve müteselsilen) alınarak (5.000/75.000 oranındaki kısmı …’ya, 20.000/75.000 oranındaki kısmı …’ya, 20.000/75.000 oranındaki kısmı …’ya ve kalan 30.000/75.000 oranındaki kısmı da …’ya olmak üzere) davacılar …, …, İrfan ve …’ya verilmesine,
8-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde ve re’sen davacılara (eşit oranda) iadesine,
9-… plakalı aracın kaydına konulan ihtiyati tedbirin karar kesinleştiğinde kaldırılmasına,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
10-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde istinaf eden davalılara iadesine,
11-İstinaf eden davalı … tarafından yapılan 485,20 TL başvurma harç gideri 4,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 489,70 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
12-İstinaf eden davalı … tarafından yapılan 485,20 TL başvurma harcı giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
13-Temyiz eden davalılar … ve … tarafından yapılan 95,00 TL posta ve tebligat gideri ile 1.748,00 TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 1.843,00 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
14-Davacı tarafça temyiz sürecinde yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalılar … ve … yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ikinci kısım ikinci bölüm 17/b maddesi gereğince hesap olunan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … ve davalılar vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren davacı … yönünden HMK m.362 uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içinde TEMYİZ YOLU AÇIK, diğer davacılar ve davalılar yönünden KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. …

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.