Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/632 E. 2021/631 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … SANAYİ TİCARET A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … SİGORTA A.Ş. (ESKİ UNVANI: … SİGORTA A.Ş.) – …
VEKİLLERİ : Av…. -…
: Av. ………….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 25/05/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’nin Konya … İş Mahkemesinin …E sayılı dosyasındaki alacaklarını 26.07.2015 tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkili şirkete devrettiğini, borçlu şirketin İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile ödemek zorunda olduğu bedelin rücuen tahsili için Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile borçlu şirket hakkında ilamsız icra takibine geçildiğini, yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek; davalı borçlunun itirazının iptali ile; 55.000,00TL asıl alacak ve 7.100,00TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının kısmi dava açmasının usule ve hukuka aykırı olduğunu, …. A.Ş.’nin mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe gereği kişi başına azami teminat limitinin 200.000 TL ile sınırlı olduğunu, sigortacının sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, destekten yoksun kaldıklarını iddia eden çok sayıda kişi bulunduğundan garameten paylaşım/proporsiyon uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sigorta poliçesinden dolayı (… Sigorta A.Ş.) sorumluluğunun sigortalı firmanın (Kommersan A.Ş.) kusur ve sorumluluğunun ispat edilmesi halinde başlayacak olduğunu ve kusur raporu alınmasının gerektiğini belirterek; davanın reddine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Yukarıda izah edilenler, ilgili icra dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’nin Konya … İş Mahkemesinin …E sayılı dosyasındaki alacaklarını 26.07.2015 tarihli temlik sözleşmesi ile davalı şirkete temlik ettiği, borçlu şirketin İşveren Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile ödemek zorunda olduğu bedelin rücuen tahsili için Konya … İcra Müdürlüğü’nün…E sayılı dosyası ile borçlu şirket hakkında ilamsız icra takibine geçildiği, itiraz nedeniyle takibin durdurulduğundan işbu davanın ikame edildiği, dava ve takip konusunun davacı tarafın 04.08.2013 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden müteveffanın yakınlarına ödemiş olduğu tazminatın sigorta poliçesine istinaden davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, SGK. Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce müteveffa …’un hak sahibi annesi Şefika Kurt’a ölüm aylığı bağlandığı ve 9.000,43TL peşin sermaye değerli ödeme yapıldığı, söz konusu kazanın meydana gelmesinde kusura ilişkin olarak alınan raporda , kazanın oluşumunda müteveffa işçi …’un % 20 oranında kusurlu olduğu, işverenin ise % 80 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, 14.08.2014 tarihlinde 15.000,00 TL maddi tazminat ve 85.000,00 TL manevi tazminat ödemesi yapıldığı, dava sigorta şirketi tarafından tanzim edilen 25.10.2012 başlangıç tarihli, İşveren Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi için kişi başına 40.000,00 TL maddi tazminattan , 200.000,00 TL manevi tazminattan sorumlu olduğu , rücu’an tazminata ilişkin davacı tarafın davalı sigorta şirketinden alacak kalemleri yönüyle aktüer bilirkişi heyetinden rapor aldırıldığı, hükme esas alınan 03/07/2020 tarihli aktüer bilirkişi heyet raporunun ayrıntılı gerekçeli çelişkilerin irdelendiği bir rapor olarak hükme esas alındığı, davacı şirketin davalı sigorta şirketinden ödemiş olduğu tazminat miktarlarında aktüer heyet raporu uyarınca belirlenen alacak kalemleri yönüyle rücu’ edebileceği değerlendirilmekle ; davacının davasının kabulü ile, davalı … Sigorta A.Ş.’nin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın, asıl alacak 55.000,00 TL. ve sigorta şirketine ihbar yapılarak temerrüde düşürüldüğünden 14/08/2015 temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz 7.100,00 TL. olmak üzere, alacağın toplam 62.100,00 TL.’lik kısmı yönünden iptali ile takibin alacağın toplam 62.100,00 TL.’lik kısmı yönünden devamına, asıl alacak olan, 55.000,00 TL.’ye icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, hükmedilen 62.100,00 TL.’nin %20’si olan 12.420,00 TL. icra inkar tazminatının davalı … Sigorta ‘dan alınarak davacı şirkete verilmesine dair karar vermek gerekmiştir. ” dair Davacının davasının kabulü ile, davalı … Sigorta A.Ş.’nin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazın, asıl alacak 55.000,00 TL. ve takip tarihine kadar işlemiş faiz 7.100,00 TL. olmak üzere, alacağın toplam 62.100,00 TL.’lik kısmı yönünden iptali ile takibin alacağın toplam 62.100,00 TL.’lik kısmı yönünden devamına, asıl alacak olan, 55.000,00 TL.’ye icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin laeyhine hükmedilen icra inkar tazminatının hukuka aykırı olduğunu, davaya konu alacağın likit alacak niteliğinde olmadığını, davada yapılan takibe ilişkin miktarın bilirkişi raporların sonucunda belirlendiğini ve alacaklının talep ettiği tazminat tutarından farklı bir tutara hükmedildiğini, bu nedenle likit sayılamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirketin yalnızca ihbar tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin ancak yasal faiz olabileceğini, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili şirketin aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı vekilinin icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yanlış olduğu istinafı yönünden
İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Somut olayda tazmini gereken alacak miktarı bilirkişi raporuyla belirlendiğinden bu halde likit alacaktan sözetmek mümkün olmadığından inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yanlış olup davalının itirazları yerindedir.
Ne var ki
Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Davacının dava açmadan önce davalı sigortacıya başvuruda bulunduğu anlaşılırsa temerrüt tarihinden faize hükmedilmelidir.
Dava konusu olan iş kazası 04.08.2013 tarihinde meydana gelmiş olup, bu iş kazası 05.08.2013 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ye ihbar edilmiştir. Davalı şirket kendisine yapılan bu ihbar üzerine 2/211585 numaralı hasar dosyası düzenlemiştir.Takip konu olan alacak nedeniyle faiz talebiminin başlangıç tarihi ise 14.08.2014 tarihidir. Dava konusu olan iş kazası 04.08.2013 tarihinde meydana gelmiş olduğu düşünüldüğünde, temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerindedir.
Keza dava konusu uyuşmazlık TTK’nda düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından ve bu tür sözleşmeler TTK ’nun 3. ve 4. maddeleri hükmü uyarınca tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın mutlak ticari işlerden olduğundan avans faizi istenebilir. İtiraz yersizdir.
HMK’nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilip davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulüne incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalı … Sigorta A.Ş.’nin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine yapmış olduğu İTİRAZIN, asıl alacak 55.000,00 TL. ve takip tarihine kadar işlemiş faiz 7.100,00 TL. olmak üzere, alacağın toplam 62.100,00 TL.’lik kısmı yönünden İPTALİ ile TAKİBİN alacağın toplam 62.100,00 TL.’lik kısmı yönünden DEVAMINA, asıl alacak olan, 55.000,00 TL.’ye icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
İcra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 4.242,50 TL harçtan peşin alınan 495,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.746,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 528,64 TL harç gideri, 3.222,00 TL bilirkişi ücreti ve talimat bilirkişi ücret gideri, 304,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 4.054,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili için A.A.Ü.T’ne göre tayin ve taktir olunan 8.873,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının 6100 sayılı HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
6-İstinaf eden davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde istinaf eden davalıya iadesine,
7-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
9- HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 26/05/2021

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.