Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/573 E. 2021/653 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2020
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ AFYON ŞUBESİ – …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – […] UETS
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 25/05/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkemize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Sigortalı araç sürücüsü davalı … … plakalı aracı kullanırken tam kusurlu olarak, müvekkilin maliki olduğu … plakalı araca çarptığını ve müvekkilin aracında maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen bu kazadan dolayı müvekkilin aracının hasar gördüğünü ve tamir edildiğini, tamir neticisinde 24/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı faturada görüleceği 4.886,52 TL masraf yapıldığını, müvekkilin aracı kaza sonrası, kaza yapmış araç olarak değer kaybına uğradığını, kaza neticesinde araç tamir masrafı ödendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulüne, davalının tam kusuru ile meydana gelen değer kaybı ile ilgili şimdilik 100,00 TL’sinin sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere 02/10/2018 tarihinden başlayarak avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyet zararına ilişkin olarak ise şimdilik 100,00 TL’sinin 02/10/2018 tarihinden başlamak üzere avans faizi ile birlikte …’den tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Kaza tespit tutanağında her ne kadar müvekkil asli kusurlu olarak gösterilmiş ise de söz konusu kazaya dava dışı araç sürücüsü …’ın sebebiyet verdiğini, müvekkilin dava konusu olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tüm kusur ve sorumluluk araç sürücüsüne ait olduğunu, davacı 10 gün boyunca aracın tamirde kaldığını ve kazanç kaybının da ödenmesi gerektiğini beyan ettiğini, davacının sunmuş olduğu belgeler göz önüne alındığından araçta sadece 4.486,52 TL lik gibi bir hasarın meydana geldiğini, bu bedelin de ZMMS kapsamında sigorta şirketinden alındığının görüldüğünü, küçük bir hasar için bir aracın 10 gün boyunca tamirde kalmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini, işbu davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, müvekkil şirketin merkezi Kozyatağı/İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, diğer davalı …’e ait … plakalı vasıta için müvekkil şirket tarafından 01/10/2018-01/10/2019 vadeli … nolu ”Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” düzenlendiğini, yetkisiz mahkemede ikame edilen davanın usulden reddin, aksi kanaate ise açıklamaları doğrultusunda kusur ve ZMMS Genel Şartları dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılmasına, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen 28/11/2019 tarihli gerekçeli kararında özetle; “Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı, karşı araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde teminat altına almıştır. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD’nin 28/10/2013 tarih ve 2013/9624 Esas, 2013/14505 Karar).
Kaldı ki 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır.
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5/a maddesine göre değer kaybı maddi zararlar teminatı içerisinde yer almaktadır. Yine aynı madde de değer kaybının tespitinin bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre yapılacağı belirtilmiştir.
Mahkememiz davalı nezlindeki hasar dosyasını dosyamız arasına almıştır. Hasar dosyasının içinde ve davacı tarafça sunulan kaza tespit tutanağı bulunmaktadır. Olayla ilgili taraflarca tutulan kaza tutanağı bulunmaktadır.
Mahkememiz kusur raporu alınmıştır. Alınan raporda … plakalı aracın hatalı u dönüşü yapması nedeniyle kaza olduğu, kazanın meydana geliş şekli ve kazanın olduğu yer dikkate alınarak bilirkişilerce davalı …’in sorumlu olduğu araca %100 oranında kusurlu olduğuna dair tespit mahkememizce uygun görülmüştür.
Mahkememiz makinacı bilirkişiden zarar noktasında hesaplama istenmiştir. Davacının aracında 8.657,50 TL değer kaybı ve 600,00 TL kazanç kaybı olduğu görülmüştür.
2918 Sayılı Kanun’un 99. maddesinde, sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel sartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluslarından birine ilettigi tarihten itibaren sekiz is günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı 2918 Sayılı KTK’nun 98/1, 99/1, ZMMS Genel Şartlarının B.2-c maddesi uyarınca hak sahibine kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağının ve bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya başvurmasından itibaren 8 iş günü sonunda tazminat miktarını ödememesi halinde, bu tarihte, böyle bir başvurunun yapılmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşeceğinden, temerrüt faizine bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir.
Anılan açıklamalar uyarınca davalının başvurusu dikkate alınarak değer kaybı ve mahrumiyet zararı yönünden gerçek kişi için haksız fiil hükümler çreçevesinde olay tarihinden sigorta şirketi yönünden ise temerrüd tarihi dikkate alınarak faiz yürütülmüş olup bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiştir.” davacının davasının kabulü ile, araç mahrumiyeti bedeli için 600,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa 02/10/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, değer kaybı için 8.567,50 TL’nin davalılardan müşteren ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa … yönünden 02/10/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketi yönünden 07/12/2018 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına dair hükmün kurulduğu, davalı … vekilinin süresinde istinaf başvurusunda bulunduğunu ve dosyanın Dairemiz Başkanlığına gönderildiği, Dairemiz Başkanlığınca verilen 10/09/2020 tarih ve… Esas … Karar sayılı ilamı ile kaldırma kararı verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 17/12/2020 tarihli kararı ile; “Mahkememizce davalı sigorta nezdindeki hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davaya konu aracın kaza tarihindeki önceki hasar ve kaza bilgilerini gösterir evraklar celp edilmiştir. Mahkememizce yapılan ilk yargılama neticesinde davanın kabulü ile; araç mahrumiyet bedeli olarak 600,00 TL, değer kaybı bedeli olarak 8.567,50 TL tazminata hükmedilmiş ve ilgili karar davalı … vekili tarafından istinaf edilerek Konya BAM … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı hükmü ile mahkememiz kararı; davaya konu aracın değer kaybı hesaplamasına ilişkin olarak mevzu aracın davaya konu olayın tarihinden önce kazaya karışıp karışmadığı hususunun araştırılmadığı ve araç mahrumiyet bedeline ilişkin olarak hesaplanan bedelden Yargıtay uygulamaları doğrultusunda amortisman, yakıt vs. Giderler düşülmesi gerektiğinden mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Dosya yeni esasa kaydedilerek yapılan incelemesinde; her ne kadar ilgili Konya BAM kararında aracı davaya konu olay tarihinden önce kazanın bulunup bulunmadığına yönelik araştırmalar yapılmadığından bahsedilmiş ise de; mahkememizce ilgili hususa ilişkin Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine 22/01/2019 tarihinde müzekkere yazılmış ve cevabi yazıları dosya arasına alınarak duruşmada okunmak suretiyle yargılama safhasında delil mahiyetinde değerlendirilmiştir.Bu cihetle; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararlarının kesinlik arz etmesi ve yargıda hedef süre ilkeleri nazara alınarak tensip zaptı ile birlikte sair hususlarda değerlendirme yapılmak üzere dosya Makine Mühendisi bilirkişiye yeniden tevdii edilmiş ve 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda neticeten 02/10/2018 tarihli kazada davacıya ait … plaka sayılı kamyonette meydana gelen kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonra ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının 9.000,00 TL, kazanç kaybının 450,00 TL olduğu kanaati bildirilmiştir. İlgili rapora karşı davalı vekili her ne kadar olay tarihinde önceki kaza hususunun araştırılmadığına yönelik itirazda bulunmuş ise de; yukarıda izah edildiği üzere bu hususta araştırma ve değerlendirilmiş olup, dosya muhtevası ile uyumlu olmayan itirazların reddine karar verilerek, ayrıntılı gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi ek raporunun yargılamaya esas alınması kanaatine varılmıştır.
Kusur raporuna ilişkin İstinaf istemlerinin Konya Bölge Adliye Mahkemesince reddine karar verildiğinden yeniden kusur raporu alınmamıştır.
Neticeten davaya konu trafik kazası neticesinde davacıya ait araçtan 9.000,00 TL değer kaybı ve 450,00 TL araç mahrumiyetinden kaynaklı zarar bulunduğu kanaatine varılmakla, mahkememiz 28/11/2019 tarihli hükmü yalnızca davalı … vekili tarafından istinaf edildiğinden usuli kazanılmış hak durumu da nazara alınarak araç mahrumiyet bedeli için 450,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı için 8.567,50 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın kısmen kabulü ile, araç mahrumiyeti bedeli için 450,00 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, alacağa 02/10/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, değer kaybı için 8.567,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağa … yönünden 02/10/2018 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı sigorta şirketi yönünden 07/12/2018 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin kaldırma kararı sonrasında söz konusu eksikliklerin ek bilirkişi raporu ile tamamlanarak hüküm tayin edilmesi gerektiğinin belirttiğini ancak dosyada aracın dava konusu kazadan önce bir kazaya karışıp karışmadığı konusunda araştırma yapılmaksızın dosyayı bilirkişiye tevdi edildiğini, daha önceden değer kaybına neden olacak bir değişiklik yapılıp yapılmadığı hususlarının nazara alınmadığını, bilirkişi raporunda aracın hasar görüp onarıldıktan sonra değerinin 106.000,00 TL olarak belirlendiğini ancak hangi verilere dayanıldığına dair açıkça yer verilmediğini, kaldırma ilamına istinaden yeniden yapılan incelemede eksik hususların giderilmediğini, Yerel Mahkemece verilen kararın BAM kararına aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Araç değer kaybı ve ikame araç talebine yönelik isitnaf inçelesinde
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda Davalı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden YUKARIDA İZAH EDİLDİĞİ ÜZERE TARAFI OLMADIĞI ZMMS SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞARTLARIN DAVACI AÇISINDAN BAĞLAYICI OLMAMASI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre 6704 SAYILI KANUNUN 3.MADDESİYLE DEĞİŞTİRİLEN 90. MADDESİNİN BİRİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE BU KANUN ÇERÇEVESİNDE HAZIRLANAN GENEL ŞARTLARDA” İBARESİNİN VE İKİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE GENEL ŞARTLARDA ’’ İBARESİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI SEBEBİYLE UYGULANMAYACAKTIR.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,
Somut olayda hükme esas alınan ve kaldırma kararı sonrası aldırılan ek bilirkişi raporunda değer kaybının bu ilkeye uygun olarak belirlenmesine,aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığına dair tramerden gelen 31/01/2019 tarihi cevabi yazının dosyada bulunmasına,yine dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) ikame araç bedelinin de usulüne uygun olarak tespit edilmesine ve bilirkişi ek raporunun hükme esas alınmasında usulsüzlük olmamasına göre tüm itirazlar yersizdir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 615,98 TL harçtan peşin alınan 154,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 461,98 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (78.630,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 26/05/2021

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.