Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/559 E. 2021/611 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : … Esas … Karar
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av…. – […] UETS
DAVALI : … – …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 18/05/2021
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 18/05/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 08/01/2021 tarihli dilekçesinde özetle; 07.11.2012 tarihinde …’ya ait olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’in … Caddesi istikametinden … Caddesini takiben seyrettiği sırada bisikletli sürücüs …’ya çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazada bisiklet sürücüsü … yaralanarak malul kaldığını, 07.11.2012 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ve Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre, … plaka sayılı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/g (şeride tecavüz etmek), 84/f (doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak) ve 52/2-a (aşırı hızla seyretmek) maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, söz konusu kazada … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmadığından malul kalan … tarafından müvekkil … aleyhine Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. -… K. Sayılı dosyasında dava açıldığını, dosyada verilen karar üzerine hükmedilen tazminat ve ferilerinin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına 15.05.2019 tarihinde 9.314,03 TL olarak ödendiğini, yine … tarafından müvekkil … aleyhine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. – … K. Sayılı dosyasında hükmedilen karar ve ilam harcı 31.10.2018 tarihinde 4.067,10 TL olarak müvekkil … tarafından ödendiğini, toplamda 13.381,13 TL ödendiğini, … Yönetmeliğinin 17. maddesi “Hesap ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.” Ve 16/a maddesi …nın “Zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere ” ve 16/c “Zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine” rücu hakkı hükümleri gereği müvekkil …nın ödediği tazminatı, … plaka sayılı aracın işleteni ve sürücüsünden tahsil etmek amacıyla Konya … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, icra dosyasındaki diğer borçlu …’in borca itirazı üzerine Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını ve dosyanın derdest olduğunu, davalı tarafından borca itiraz edilerek icra takibi haksız ve hukuka aykırı olarak durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, açıklanan sebeplerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, gerçek zararın tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra Konya … İcra Dairesi’nin … E. esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın tahsilini teminen davalıya ait … plaka sayılı aracın trafik kaydına üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına, ayrıca davalının alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi kararında özetle; “… mevzu davamızdaki rücuen tazminata dair …nın halefiyetlik durumu da yukarıda belirtilen … Yönetmeliğinin 17/2 fıkrası gereğidir.
Haklara halef olunmasının önemli neticelerinden birisi de sorumlu kişi aleyhine açılan davanın kaynağı, sebebi ve mahiyeti ile; eğer zarar tazmin edilmemiş olsa idi, zarar görenin açacağı esas davanın aynı olmasıdır. Mevzu davamızda da davalının sorumluluğuna göre haksız fiil davanın temelini oluşturmaktadır. Halefiyet sadece maddi bakımdan değil usul hukuku bakımından da söz konusu olduğu için bu dava sebebine karşı zarar görenin açacağı esas dava hangi yetkili ve görevli mahkemede açılması gerekiyor ise; bu zararları tazmin ederek zarar gören yerine geçen ve haklarına halef olan …nın da aynı mahkeme de davasını icra etmesi gerekmektedir.
Şöyle ki; halefiyet davası bir ticari dava olmayıp aynı zarar görenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibi görülmektedir. Dava sigorta poliçesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, …nın zarar görene yaptığı ödemeler de herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. …nın, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddesi gereği oluşturulması hususu veya ilgili düzenlemede … sorumluluğunun, zorunlu sigorta poliçesi teminat miktarları dahilinde olmasına yönelik belirlemeler iş bu rücu davasında TTK’da düzenlenen Sigorta işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği manasını taşımadığı takdir ve kanaatine varılmıştır.
Nitekim; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/13991 Esas 2017/368 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih 2016/18999 Esas 2019/8701 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarih 2017/1132 Esas 2019/9502 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20.05.2019 tarih 2016/14913 Esas 2019/6350 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarih 2016/17475 Esas 2019/9220 Karar sayılı en son içtihatları ile; Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin 2020/267 Esas 2020/633 Karar, İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin 2018/1501 Esas 2018/2212 Karar, Antalya BAM 5. Hukuk Dairesinin 2019/810 Esas 2019/863 Karar, Adana BAM 3. Hukuk Dairesinin 2020/388 Esas 2020/472 Karar, Gaziantep BAM 17. Hukuk Dairesinin 2019/531 Esas 2020/997 Karar, Ankara BAM 13. Hukuk Dairesinin 2020/1143 Esas 2020/1035 sayılı kararları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin mercii tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir. (Örn;Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/310 Esas 2020/2234 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/1392 Esas 2020/754 Karar)
SON OLARAK, Konya Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 tarihli … Esas … Karar sayılı, 14.12.2020 tarihli … Esas… Karar sayılı, 14.12.2020 tarihli… Esas … Karar sayılı, 14.12.2020 tarihli… Esas … Karar sayılı, kararlarında Konya Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Mahkememiz arasında oluşan görev yönünden uyuşmazlık nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi amacıyla yapılan incelemeleri sonunda Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE karar verilmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; izah edilen hususlar nedeniyle…nın zarar görene yaptığı ödemelere ilişkin, zarar görenin yerine geçerek halefiyet ilkesi gereği açtığı davalara temel teşkil eden husus haksız fiilden kaynaklandığından ve bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan ve taraflar arasındaki davanın ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine ilişkin;
Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; istinaf ve Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında …’nın sorumluluğunun TTK’nin 1483/1. Maddesinin hükmüne dayandığını ve TTK’nin 4/1-a maddesinin hükmü gereği de …nın zorunlu mali mesuliyet sigortalarından kaynaklanan sorumluluğunun ticaret hukuku kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve …’nın bu sorumluluğuna dayanan davaların ise asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğinin belirtildiğini, somut uyuşmazlıkta 07/11/2012 tarihinde …’ya ait … plakalı araç sürücüsü …’in bisikletli sürücü …’ya çarpması sonucu meydana gelen kazada bisiklet sürücüsünün yaralanarak malul kalması üzerine … tarafından ödenen tazminatın sorumlu davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibine, davalının yapmış olduğu itirazın iptalinin talep edildiğini, hem istinaf hem de Yargıtay uygulamalarında davaya konu somut olayın hukuki bakımdan ticari iş sayıldığı için davaya görevli mahkemenin görevsizlik kararı veren asliye ticaret mahkemesi olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılıp yargılamanın devam etmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, istinaf itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak bu davada görevli tayin ve tespit edilmesini, davanın yeniden görülmesi için yerel mahkemesine gönderilmesini , mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazasında üçüncü şahsa … tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde …nın oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için …na başvurulabileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde ise sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 4/1-a. maddesinde de her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Kanunun lafzı ve amacı nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigortalarından doğan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.(YARGITAY 5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 K )
Somut olayda davanın, trafik kazası nedeniyle … tarafından zarar görene ödenen tazminatın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan araç malikinden rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava, haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.(Yargıtay5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 K Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 22/01/2018 tarih ve 2017/10924 esas 2018/399 karar sayılı ilamı, Yargıtay17. Hukuk Dairesinin 2016/9691 esas 2019/4056 karar sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/15604 esas 2014/15989 karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/2830 esas 2019/1603 karar sayılı ilamı )
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça peşin olarak yatırılan başvuru harcı dışında kalan istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi. 18/05/2021

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.