Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/540 E. 2021/857 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunmuş olduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ZMMS sigortalı, …’a ait, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 07/08/2012 tarihinde seyir halinde iken … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ün yaralandığını, maluliyet tazminatı istemiyle davalar açtığını, dosyalarda alınan bilirkişi raporuna istinaden %35’lik maluliyet oranına göre müvekkili şirket tarafından 269,000,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, diğer davalılar yönünden davaların devamı sırasında …’ün maluliyet oranının %11.3 olarak belirlendiğini, bu durumda müvekkili şirketçe 75.333,43 TL fazladan ödeme yapıldığını, bunun tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durdurulduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesinin ve aynı kanunun 4.maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava olduğu, uyuşmazlığı Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, …Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki … Es sayılı dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu, henüz sonuçlanmadığını, kararın kaldırılması ihtimaline binaen davayı açmada hukuki yarar olmadığı, ibraname tarihinin 10/12/2015 olup dava açılma tarihinin 14/05/2018 olması sebebiyle gerek TTK, gerek TBK ve KTK açısından hak düşümü zamanaşımı sürelerine uyulmamış olduğu, bugüne kadar davacı tarafından açıkça ibranamenin iptalini içeren beyan olmadığı, ibranamede “kayıtsız, şartsız, geri dönülemez ve kesin şekilde” birbirlerini ibra ettikleri, ayrıca esasa girilmesi halinde …Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alınan ek raporun yüzeysel ve eksik olduğu, dolayısıyla bütün kalemleri içeren ek bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; müvekkili şirkete ZMMS sigortalı, …’a ait, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 07/08/2012 tarihinde seyir halinde iken … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ün yaralandığını, maluliyet tazminatı istemiyle davalar açtığını, dosyalarda alınan bilirkişi raporuna istinaden %35’lik maluliyet oranına göre müvekkili şirket tarafından 269,000,00 TL maluliyet tazminatı ödendiğini, diğer davalılar yönünden davaların devamı sırasında …’ün maluliyet oranının %11.3 olarak belirlendiğini, bu durumda müvekkili şirketçe 75.333,43 TL fazladan ödeme yapıldığını, bunun tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durdurulduğunu, itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde düzenlendiği, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemenin yapıldığı, Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, dava şartlarına ilişkin düzenlemenin HMK.nun 114.ve 115.maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 114/1-c maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olduğunun, aynı kanunun 115.maddesinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağının ve taraflarında her zaman ileri sürebileceğinin, dava şartlarının noksan olması halinde davanın usulden reddine karar verileceğinin, HMK’nun 138/1.maddesinde mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih 37 Esas – 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında; “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde kabul edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK.4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … Sigorta AŞ. Olduğu ve tacir konumunda olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, eldeki davanın haksız fiilden kaynaklı zararın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğu davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay 20. HD’nin 2016/13991 Esas, 2017/368 Karar, Yargıtay 17. HD’nin 2016/18999 Esas, 2018/8701 Karar, Yargıtay 17. HD’nin 2016/17475 Esas, 2019/9220 Karar, Yargıtay 17. HD’nin 2017/1132 Esas, 2019/9502 Karar, Yargıtay 17. HD’nin 2016/14913 Esas, 2019/6350 Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM 26. HD’nin 2020/267 Esas, 2020/633 Karar, İstanbul Bam 37. HD’nin 2018/1501 Esas, 2018/2212 Karar, Antalya BAM 5. HD’nin 2019/810 Esas, 2019/863 Karar, Adana Bam 3. HD’nin 2020/388 Esas, 2020/472 Karar, Gaziantep Bam 17. HD’nin 2019/531 Esas, 2020/997 Karar, Ankara BAM 13. HD’nin 2020/1143 Esas, 2020/1035 Sayılı karaları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay 11. HD’nin merci tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmemiştir ( Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi(nin 2018/310 Esas, 2020/2234 Karar, Yargıtay 17. HD’nin 2018/1392 Esas, 2020/754 Karar) yine Yargıtay 20. HD’nin 23/01/2017 tarih ve 2016/11796-2017/343 sayılı; 23/01/2017 tarih ve 2016/13991-2017/368 sayılı; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 tarih ve 2016/170-2016/12160 sayılı; 20/05/2019 tarih ve 2016/14913-2019/6350 sayılı; 16/10/2019 tarih ve 2017/1132-2019/9502sayılı ve Ankara BAM 26. HD’nin 04/04/2019 tarih ve 2019/934 2019/648 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi dava niteliği itibariyle haksız fiilden kaynaklanmaktadır, Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 05/11/2015 tarih ve 2015/9161 Es. 2015/10578 Kar.,Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 17/12/2015 tarih ve 2015/14799 Es. 2015/12738 Kar., Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 09/06/2016 tarih ve 2016/5097 Es. 2016/6736 Kar.sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
Ayrıca Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ilk derece mahkemesi olarak 2020/194 Esas, 2020/649 Karar sayılı ilamının Konya BAM 4. H.D’nin 2020/1649 Esas, 2020/1678 Karar sayılı 14/12/2020 tarihli ilamının da benzer şekilde kabul edildiği, TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, (Y. HGK 10.02.2016, 2014/17-2389 E, 2016/129 Sayılı İlamının da aynı doğrultuda olduğu görülmüş, (özü; Ticaret Mahkemesi’nin görev alanını belirleyen ilam)) Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre karşı görevsizlik kararı verilerek ; 1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Konya …Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ olduğuna, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; TTK 4.maddesinde tahdidi olarak sayılan dava türlerinden olmadığı gibi davacının … Sigorta AŞ olduğu, tacir konumunda olduğu, davalının gerçek kişi olduğu tacir olmadığı, davanın haksız fiilden kaynaklı rücu talebine ilişkin itirazın iptali davası olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiğini, somut uyuşmazlıkta müvekkili şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunan …’e ödenen maluliyet tazminatının yapılan yargılamasında maluliyet oranının değişmesi üzerine fazla ödenen tazminatın davalıdan iadesine ilişkin olduğunu, uyuşmazlığın temelde Yüksek Mahkeme uygulaması ışığında TTK m1483/1 de düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortasından kaynaklandığını, hem istinaf hem de Yargıtay uygulamasına dikkat edildiğinde davaya konu somut olayın hukuki bakımdan ticari iş sayıldığı için davaya bakmakla görevli mahkemenin görevsizlik kararı veren ticaret mahkemesi olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için yerel mahkemeye iadesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen görevsizlik kararı, davacı sigorta tarafından istinaf edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu ZMSS sigortacısının ödediği tazminatın, maluliyetin değişmesinden bahisle fazla ödendiği belirtilen miktarın, davalıdan tahsili istemine ilişkin icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK’nın 5/1 maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği ise, göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, trafik kazası sonucu davacı ZMSS sigortacısının ödediği tazminatın, maluliyetin değişmesinden bahisle fazla ödendiği belirtilen miktarın, davalıdan tahsili istemine ilişkin icra takibine itirazın iptali davası olup; bu durumda uyuşmazlık, davacı sigorta şirketi açısından ZMMS sözleşmesine ilişkin olmakla, zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesine ve aynı Yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi(nin 2017/1403 esas 2019/9851 karar,2015/9794 Esas ve 2018/8236 Karar, 2015/15552 esas ve 2018/8062 Karar sayılı ilamları)
Bu durumda işin esasının incelenerek hasıl olacak sonuca göne karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.