Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/539 E. 2021/774 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- … SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
DAVALI : 2- …
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2021
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan diğer davalı …’e ait … plakalı traktörün dava dışı … idaresindeyken römorkun geri kaçırılması ile kenarda durmakta olan müvekkili kuruma ait elevatöre çarpması sonucu maddi zarara neden olduğunu, zararın ödenmesi için davalı şirkete yazı yazıldığını, taleplerinin reddedildiğini, ödeme yapılmadığını, kazada …’in kusurlu bulunduğunu, piyasa araştırması sonucu 5.605,00 TL zarar oluştuğunun tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla müvekkili kurumun uğradığı bu zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; kazanın meydana geldiği sırada müvekkili şirket nezdinde geçerli bir poliçenin mevcut olmadığını, davacıların taleplerinin dayanağını oluşturan kazanın 13/07/2018 günü saat 16:30 da meydana geldiğinin belirtildiğini, kazanın meydana geldiği sırada müvekkili şirket nezdinde geçerli bir trafik sigorta poliçesinin mevcut olmadığını, davacının davaya dayanak olarak gösterdiği poliçenin kazadan sonra 13/07/2018 günü saat 17:30 da düzenlenmiş olduğunu kaza tarihini ve saatini kapsamadığını, bu nedenle müvekkili şirketin söz konusu kazaya ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin bir sigorta şirketi olduğunu sorumluluğunun poliçenin geçerli olduğu tarihler arasında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin iş bu davanın davalısı olma sıfatına haiz olmadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı şirkete sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan diğer davalı …’e ait … plakalı traktörün dava dışı … idaresindeyken römorkun geri kaçırılması ile kenarda durmakta olan müvekkili kuruma ait elevatöre çarpması sonucu maddi zarara neden olduğunu, zararın ödenmesi için davalı şirkete yazı yazıldığını, taleplerinin reddedildiğini, ödeme yapılmadığını, kazada …’in kusurlu bulunduğunu, piyasa araştırması sonucu 5.605,00 TL zarar oluştuğunun tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla müvekkili kurumun uğradığı bu zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı yan yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmiştir, mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunda ise dava konusu olayda traktör sürücüsü dava dışı …’in %100 oranında tam kusurlu olduğu, davaya konu elevatörde/götürücüde, dava konusu olay nedeniyle meydana gelen hasar miktarının: 5.605,00 TL olduğu, kusur oranına göre, davacının davalı … Sigorta A.Ş’den tazminat talebinde bulunamayacağı, kusur oranına göre …’nün, davalı araç maliki …’den talep edebileceği tazminat miktarının ise 5.605,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüş, mahkememiz dosyasına kazandırılan bilirkişi raporunun hukuka ve oluşa uygunluğu ile mahkememiz dosyasının ve tüm delillerin tetkikinde davaya konu elevatörün/götürücünün tamir işleminin bu işten anlayan ve uzmanı olan firmadan alınan belgenin ve belge içeriğinin, kazanın oluş şekli ve mevcut delillere göre toplam hasar miktarının; KDV dahil 5.605,00 TL olduğu, yapılan inceleme neticesinde mevcut delillerden tespit edildiği, dava konusu olayın, trafik kazası tespit tutanağındaki bilgilere göre 13/07/2018 günü saat 16:30 sıralarında meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesinin 13/07/2018-13/07/2019 tarihleri arasındaki rizikolara karşı teminat altına alındığını ve söz konusu poliçenin dava konusu olaydan sonra tanzim ettirildiği görülmüş olup, davacının davasının kısmen kabulü ile … Sigorta A.Ş. Aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davacının … aleyhine açmış olduğu davanın ise 5.605,00 TL nin kaza tarihi olan 13/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre; Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 1-Davacının … Sigorta A.Ş. Aleyhine açtığı davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2- Davacının … aleyhine açtığı davanın KABULÜ İLE; 5.605,00 TL nin kaza tarihi olan 13/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; söz konusu sigorta poliçesine göre sigorta başlangıç tarihinin 13/07/2018 bitiş tarihinin 13/07/2019 olduğunu, davalı şirketin sigorta başlangıç tarihini belirlerken herhangi bir saat belirtilmediğinden ilgili yasal düzenleme gereğince sigorta başlangıç saatinin 12:00 olarak kabul edileceğini, davalı vekilinin dava konusu poliçesinin 13/07/2018 günü 17:30 da düzenlendiğini belirtse de bu tarihin poliçe tanzim tarihi ve sigorta başlangıç tarihini ifade etmediğini, davanın müvekkili kurum yönüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken pasif husumet yokluğu nedeniyle … Sigorta AŞ yönünden reddine ve davalı vekiline vekalet ücretine hükmedilmiş olan kararın kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede:
Bir rizikonun meydana getirdiği zararın sigorta kapsamına girebilmesi için, o rizikonun motorlu araç tarafından karayolunda meydana getirilmiş olması zorunludur. Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlarla ilgili 3. maddesinde, karayolu; trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 2/2. maddesinde, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj yolu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrolü kara yollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımları da bu yasa uygulaması bakımından karayolu olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda İDM tarafından kaza yerinin karayolu sayılan yerlerde gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti gerekmektedir.İDM tarafından kaza yerinde keşif yapılarak bu hususun tespiti gerekmektedir.
2-Sigorta poliçesinin başlama saatine ilişkin itirazın incelenmesinde :
Sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettirenin borcu sigorta primini ödemek, sigortacının borcu da rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemektir. 6102 sayılı TTK’nın 1424 ve devamı maddeleri birlikte incelendiğinde, sigorta şirketi kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalıya ulaştırmak ve özellikle primi veya ilk taksidi de poliçenin teslimi karşılığı tahsil etmekle yükümlüdür.
Sigorta hukukunda kural olarak, sigorta sözleşmesinin akdedilmiş olması, sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmez. Sigorta sözleşmesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için, 6102 Sayılı TTK’nun 1410, 1421, 1430 ve 1431. maddeleri (6762 sayılı TTK’nın 1282 ve 1295. maddeleri) hükümleri uyarınca kazadan önce primin tamamının veya ilk taksitinin ödenmiş olması gerekmektedir. TTK’nın 1295. maddesi emredici nitelikte bir düzenlemedir.(YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2019/6164 E 2021/665 K)
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen 268756163 nolu poliçenin prim ödeme tarih ve saatinin ilgili sigorta şirketinden sorularak, prim ödemesine ilişkin belgeler dahil tüm evrakların dosyaya kazandırılmak suretiyle poliçe düzenleme tarihinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin itirazı yerindedir.
Bu durumda mahkemece kaza yerinin karayolları sayılan yerde gerçekleştiğinin tespiti halinde davalı sigorta şirketinin ticari defter ve kayıtlarında poliçe başlangıç saati,poliçenin tanzim ve prim ödemesinin saati ve dakikasının belirlenmesi, sigorta priminin yatırılıp yatırılmadığı, kaza tarihi ve saatinde geçerli zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunup bulunmadığı hususlarında HMK 221. madde gereği bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.(YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2019/4651E 2020/6981 K )
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.