Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/516 E. 2021/850 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/01/2019 tarihinde sürücü …’in beyanında … plaka sayılı otomobili ile …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısmına çarpması etkisiyle savrulduğu, … plakalı aracın gerisinden gelen sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı plakalı otomobilin ön kısmına çarpıp durduğu ve yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası tespit tutanağında …’in KTK 52/1-b maddesini ihlal ettiği, … plaka sayılı araç sürücüsü Mehmet Ali Şimşek ve … plakalı araç sürücüsü …’ın ise karıştığı kazada kusur ihlallerinin bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır şeklinde değerlendirme yapıldığını, kaza nedeniyle zarara uğrayan 3. şahıslar için 40.400,00 TL tazminatın müvekkil sigorta şirketince ödendiğini, ancak şahsın trafik poliçesi olmaması sebebiyle müvekkil sigorta şirketinin davalı yana rücu ettiğini, alacağın tazmini için Konya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, itiraz sonrasında arabuluculuk başvurusu yapıldığını anlaşma sağlanamadığını, davalının ilamsız takibe itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davanın kabulüne, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, harç masraf ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş, süresi içinde cevap ve delillerini bidirmemiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Mahkememizce tüm dosya kapsamı ve özellikle icra takibine konu belgeler ve davacının dava dilekçesine eklediği belgeler incelendiğinde; davaya konu Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında takip talebinde borçlu olarak …’in gösterildiği, Konya … Noterliğinin 20/11/2020 tarihli yazısı ile dava konusu … plaka sayılı aracın satışına ilişkin 29/11/2018 tarihli araç satış sözleşmesinin gönderildiği, satıcısının davalı …, alıcısının … İnşaat Kırtasiye Trafik Müşavirliği Tic. San. Ltd. Şti. olduğu, araç satışının 29/11/2018 tarihinde yapıldığı, dava konusu kazanın ise 06/01/2019 tarihi olduğu görülmüştür.
Yukarıda belirtilen tüm hususlar dikkate alındığında; itirazın iptali davasının, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gereken, bu nedenle takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebine bağlılığın esas olduğu bir dava türü olması da nazara alınarak, icra takibinde borçlu olarak gösterilen ve … plaka sayılı aracın maliki olması sebebiyle dava dışı 3. kişilere ödenen bedelin davalı …’ den rücuen tahsili talep edilmişse de, mahkememizce toplanan deliller nazara alındığında kaza tarihi olan 06/01/2019 tarihinden önce 29/11/2018 tarihinde Konya …. Noterliğinin … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile aracını satıp devrettiği anlaşılmakla, davalının pasif dava ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından, bu nedenle dava şartının eksik olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği vicdani sonuç ve kanaate varılmıştır. 1-Davacının davalıya yönelik davasında davalının pasif husumet ehliyeti olmadığından ve bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; dava konusu kaza nedeniyle zarara uğrayan 3.şahıslar için 40.400,00 TL tazminatın müvekkili sigorta şirketince ödendiğini, ancak şahsın trafik poliçesi olmaması sebebiyle müvekkili sigorta şirketinin davalı yana rücu ettiğini, alacağın tazmini için icra takibi başlatıldığını, itiraz sonrası arabuluculuk başvuru yapıldığını anlaşma sağlanamadığını, davalının ilamsız takibe itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davanın davalı … ‘in 29/11/2018 tarihinde Konya … Noterliğinin … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile aracını satıp devrettiği için davalının pasif dava ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, iş bu nedenle müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum edildiğini, söz konusu kararın hukuka aykırı olduğunu, zira davalı yan aracı sattığı halde icra takibine itirazında bunu bildirmediğini ve kötü niyetli olarak dava açılmasına sebebiyet verdiğini, bu sürenin tam olarak 1 yıllarını aldığını, hatta bununla da kalmayan davalı yan adeta müvekkili şirketi zarara sokmak adına davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edildiğini ancak buna rağmen süresi içinde cevap ve delillerini bildirmediğini, aracı sattığına dair bir beyanda bulunmadığını, tüm bunlar davalı yanın kötü niyetli olarak somut davanın açılmasına sebebiyet verdiğini ve haksız menfaat elde etme saiki taşıdığını ortaya koyduğunu, gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet veren tarafın davada lehine karar verilmiş olsa bile karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkum edileceğini, bir kişi davada sıfatı olmadığı halde davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi halinde davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle icranın tehirine, aleyhe olan ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasına, müvekkili aleyhine kurulan yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hükmün kaldırılmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen, davalı taraf sıfatının bulunmadığına ilişkin usulden ret kararı davacı yanca istinaf edilmiştir.
Dava, Türk Ticaret Kanununun TTK 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın rücuan tahsili amaçlı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, “Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlıklı 327. Maddesinde;
“(1) Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.
(2) Bir kişi davada sıfatı olmadığı hâlde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi hâlinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan kanun hükmü uyarınca somut olayda; davacı sigorta şirketi tarafından ilgililere ödenen tazminatın, kusurlu olan araç sahibi ve sürücülerine rücu edilmesi sırasında tam olarak kaza zamanındaki malikin tespitinin, kurumsal kimliği de nazara alındığında kendi sorumluluğunda bulunduğu, yeterli araştırma yapılmadan taraf sıfatı bulunmayan kişilere yönelik takipte bulunulması veya dava açılmasının kendi kusuru olduğu; kaldı ki davalının icra takibine itiraz etmiş ve dava sırasında sunmuş olduğu dilekçe ile bu durumu da bildirmiş olması karşısında, yukarıdaki kanun hükmünde belirtilen “davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse” durumunun eldeki davada söz konusu bulunmadığı anlaşıldığından, yargılama giderlerinin kendi uhdesine yükletilmesinde usul ve yasaya aykırılık mevcut olmadığından, davacı tarafın yargılama giderine yönelik istinafının yerinde olmadığı görülmüştür.
Bu nedenlerle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı tarafın yerinde görülmeyen itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.