Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/469 E. 2021/804 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ye ait … plakalı 2017 model KİA CERATO, FORTE model aracın 18/04/2018 tarihinde saat 04:37’de, … sevk ve idaresinde iken tek taraflı trafik kazasına karıştığını, söz konusu kaza neticesinde müvekkilinin aracında maddi hasar ve değer kaybının meydana geldiğini, kolluk kuvvetlerince düzenlenen kaza tutanağındaki tespitler hukuka aykırı olduğundan müvekkilin hak kaybına uğramaması adına işbu davayı açtıklarını, kaza tespit tutanağı ekinde 18/04/2018 tarihli ve … seri numaralı suç tutanağı ve aynı tarihli … numaralı geçici olarak sürücü belgesini geri alma tutanağının düzenlendiğini, ancak … Sulh Ceza Hakimliği’nin … Değişik İş numaralı kararı neticesinde idari cezaların kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin kaza sonrasında aracın tamiri hususunda davalı şirket ile defalarca görüşmesine rağmen müspet bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkilinin kendi imkanları ile aracını tamir ettirdiğini, müvekkiline ait aracın kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından kaskolu olduğunu, davalı şirketin meydana gelen maddi hasarlara ilişkin tutarları ve değer kayıplarını karşılama borcunun bulunduğunu, bu sebeple 11/02/2019 tarihinde davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, ancak zararın halen giderilmediğini, tüm bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile şimdilik 1.000,00-TL maddi hasara ilişkin maddi tazminat ve 500,00-TL araçta meydana gelen değer kaybı olmak üzere şimdilik 1.500,00-TL’nin faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere müvekkili şirketten kasko sigortası poliçesi kapsamında değer kaybı talebinde bulunduğunu, ancak … nolu … Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ve poliçede güvence altına alınmış klozlar incelendiği zaman diğer kaybı yönünden herhangi bir güvencenin bulunmadığının açık olduğunu, değer kaybı taleplerinin yersiz olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasar bedeli taleplerinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu, eksik evrak ile kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sigortalı ve kazalı aracın yapımı veya hasar bedelinin tespiti ve ödenmesi konusunda bir müracaatın bulunmadığının açık olduğunu, bu sebeple davanın esastan reddinin gerektiğini, ayrıca davacının dava dilekçesinde sunduğu kaza tespit tutanağına göre kaza anında sigortalı aracı kullanan davacının alkollü olduğunu, bu nedenle oluşan hasarlardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Huzurda açılan dava, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafa ait araçta oluşan değer kaybı ile araç hasar bedelinin tazminine yönelik maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 18/04/2018 tarihli tek taraflı kaza neticesinde davacının davalıdan araçta meydana gelen değer kaybı ile araç hasar bedelini talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde; Araca ait Trafik Kayıtları, sigorta şirketlerine ait poliçe ve kayıtlar, kaza tespit tutanağı, … Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş dosyası dosya arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut kaza tespit tutanağı incelendiğinde; Davacıya ait aracın sürücüsü …’in seyir halinde iken alkolün de etkisiyle aracın hızını ayarlayamayıp karşı yöne yoldan çıkarak geçip uçuruma yuvarlandığı, hem dönemeçlere yanaşırken aracını hızını azaltmamak, hem de alkollü araç kullanmak suretiyle kural ihlali yaptığı tespit edilmiştir.
Dosya makine mühendisi bilirkişi …’ya verilerek kusur belirlemesi ve davacının talep edebileceği hasar/zarar bedeli hususunda rapor alınmıştır.
Sunulan raporda özetle; Davacı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasar/zararın 37.000,00-TL olduğu belirlenmiş, ancak olay anında araç sürücüsünün 100 promil alkollü olması nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedelinin, kasko poliçesi kapsamında olup olmadığı hususunda sigorta hukuku konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Akabinde dava dosyası davacı talepleri ve davalı savunmaları ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler tetkik edilmek suretiyle aralarında nöroloji uzmanı, sigorta uzmanı ve makine mühendisi olmak üzere 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişilerden ayrıca araç sürücüsünün alkollü olmasının münhasıran kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığı ile bu durumun sigorta sözleşmesine göre talep hakkını etkileyip etkilemeyeceği, davacının taleplerinin dosyadaki kasko poliçesine göre (maddi hasar tazminatı ve değer kaybı), mümkün olup olmadığının da değerlendirilmesi istenilmiş olup sunulan raporda özetle; Meydana gelen kazada sürücünün hızını ve manevrasını yolu fiziki durumuna göre ayarlamadığı, ( Tehlikeli viraj levhasına rağmen ) alkollü araç kullandığı ve tek taraflı trafik kazasının salt alkolün etkisiyle meydana geldiği, bu nedenle de %100 kusurlu olduğu, araçtaki toplam hasarın 37.000,00-TL olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarında da ifade edildiği üzere, hasarın teminat dışı kalması için kazanın meydana geliş şekli itibarı ile sürücünün münhasıran alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği, kazada sürücünün almış olduğu 100 promil alkol oranı dikkate alındığında kazanın oluşumunun sürücünün alkollü olmasından ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği ifade edilmiştir.
Sunulan heyet raporuna davacı vekili itiraz ederek … Sulh Ceza Hakimliğinin … D. İş sayılı dosyasından itirazları üzerine idari yaptırım kararının iptal edildiğini, dolayısı ile sürücünün alkollü olduğu ya da kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin kabulünün mümkün olmadığını ifade etmiştir.
… Sulh Ceza Hakimliğinin … D. İş sayılı dosyasından itiraz üzerine verilen kararı incelendiğinde; 2918 sayılı kanunu 48/5 maddesi ( Yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır. ) uyarınca 1.002,00-TL İdari para cezası uygulandığı, itiraz üzerine mahkemece Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97/2. maddesinde; “Trafik görevlilerince el konulan maddi hasarlı trafik kazalarında sürücünün alkol ve uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespitinin yapılması amacıyla, Cumhuriyet savcısına bilgi verilerek sürücü trafik görevlileri tarafından en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülür ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler aldırılır. Yapılan tespit sonucunda uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı ya da alkollü olduğu anlaşılanlar hakkında ayrıca 2918 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin eylemine uygun fıkrasından işlem yapılır.” hükmü gereğince idari yaptırım kararının iptaline karar verilmiştir.
Mahkemece verilen idari yaptırım kararının iptali durumu usuli eksiklikler nedeniyle verilmiş bir iptal kararıdır. Yoksa sürücünün kollukça yapılan ve kaza tespit tutanağında mündemiç olan alkollü araç kullanma gerçeğini ortadan kaldırmaz.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 18/04/2018 tarihli tek taraflı kaza neticesinde meydana gelen araçta oluşan değer kaybı ile araç hasar bedelinin tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre kazada dava dışı araç sürücünün hızını ve manevrasını yolun fiziki durumuna göre ayarlamadığı, alkollü araç kullandığı ve tek taraflı trafik kazasının münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği, bu nedenle de %100 kusurlu olduğu kanaatine varlışmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde davacının davasının reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece verilen kararda belirtilenin aksine dava dışı sürücünün alkollü olduğuna ilişkin hukuka uygun bir delilin bulunmadığını, Yerleşik Yargıtay kararları uyarınca kaza sonrasında hastanede yapılan tespite ilişkin raporun esas alınarak karar verilmesi gerektiğini, kolluk tarafından düzenlenen tutanakta sürücünün -kabul anlamına gelmemekle birlikte- 100 promil alkollü olduğu belirtilmesine karşın 48/5 hükmüne yer verilmemiş olmasının kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinin kabul edilemeyeceğini gösterdiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta olup dava tarihi 26/07/2019 dir.
Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir . (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2019/6287 E 2020/3604K ,2016/17099 E 2019/7474 K)
Anlatılan nedenlerle, davacının istinaf talebinin kamu düzeni nedeni ile kabulü ile HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılarak yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça peşin olarak yatırılan başvuru harcı dışında kalan istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi. …


Başkan

E imza

Üye

E imza

Üye

E imza

Katip

E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.