Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/440 E. 2021/706 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 20.03.2017 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki … ‘un sahibi olduğu … plaka sayılı araç ile Antalya çevre yolu istikametinden Hatip caddesi istikametine seyir halinde iken …’in sevk idaresindeki tescilsiz motosiklet ile çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü …’un asli kusurlu olduğu ve aracın ZMM sigortası bulunmadığının tespit edildiğini,kaza sonucunda tescilsiz motosiklet sürücüsü …’in yaralandığını, malul kalan … … plaka sayılı aracın ZMM sigortası olmaması sebebiyle tazminat talebi ile müvekkili Güvence Hsesabına başvurduğunu ve müvekkili tarafından …’e 08.11.2017 tarihinde 96.140.00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin … Yönetmeliğinin 17. Ve 16/a hükümleri gereği ödediği tazminatı tahsil etmek amacıyla kusurlu aracın sahibi ve sürücüsü sıfatı ile borçlu olan davalılara sayılı Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile icra takibi başlattıklarını, icra takibinin borçluların haksız ve hukuka aykırı itirazları sonucu durdurulduğunu, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, mahkememizce hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına borçlular tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın tahsilini teminen …’a ait … plakalı aracın 3. Kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davalının alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin tacir olmamaları sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kazaya ilişkin olarak ceza yargılamasının Konya …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından yapıldığını, ceza dosyasında kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda … tali, müvekkili … ise asli kusurlu olarak tespit edildiğini, kaza da müvekkili …’un herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … ehliyetsiz ve plakasız sürdüğü motosikletini aşırı hızlı kullanarak söz konusu kazaya sebep olduğunu, bu sebeple …’e bu dava açılması gerektiğini, husumet yönünden itirazlarının olduğunu, Davacının 20.03.2017 tarihli kazaya kusurlu davranışlarıyla sebep olan …’e gereğinden fazla ödeme yaptıklarını, bu miktarın müvekkillerine yüklenmesi müvekkili fakirleştireceğini, müvekkillerinin mali durumlarının çok kötü olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Şöyle ki; halefiyet davası bir ticari dava olmayıp aynı zarar görenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibi görülmektedir. Dava sigorta poliçesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, Güvence Hesabının zarar görene yaptığı ödemeler de herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. Güvence Hesabının, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddesi gereği oluşturulması hususu veya ilgili düzenlemede … sorumluluğunun, zorunlu sigorta poliçesi teminat miktarları dahilinde olmasına yönelik belirlemeler iş bu rücu davasında TTK’da düzenlenen Sigorta işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği manasını taşımadığı takdir ve kanaatine varılmıştır.
Nitekim; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin .2016/13991 Esas 2017/368 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/18999 Esas, 2019/8701 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/17475 Esas, 2019/9220 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/1132 Esas, 2019/9502 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/14913 Esas, 2019/6350 Karar sayılı içtihatları ile; Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin 2020/267 Esas 2020/633 Karar, İstanbul BAM 37. Hukuk Dairesinin 2018/1501 Esas 2018/2212 Karar, Antalya BAM 5. Hukuk Dairesinin 2019/810 Esas 2019/863 Karar, Adana BAM 3. Hukuk Dairesinin 2020/388 Esas 2020/472 Karar,Gaziantep BAM 17. Hukuk Dairesinin 2019/531 Esas 2020/997 Karar, Ankara BAM 13. Hukuk Dairesinin 2020/1143 Esas 2020/1035 sayılı kararları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin mercii tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmediği anlaşılmıştır.(Örn;Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/310 Esas 2020/2234 Karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/1392 Esas 2020/754 Karar ),
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; izah edilen hususlar nedeniyle Güvence Hesabının zarar görene yaptığı ödemelere ilişkin, zarar göreninin yerine geçerek açtığı davalara temel teşkil eden husus haksız fiilden kaynaklandığından ve bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan mahkememizin görevsizliğine ilişkin; 1-H.M.K.114/1-C, H.M.K. 115/1-2 maddesine göre mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin KONYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; yerel mahkemenin davaya bakmaya görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı vermesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusuna ilişkin emsal Bölge Adliye Mahkemesi kararları olduğunu, 17/12/2018 tarihinde açtıkları davada 2 yıl geçtikten sonra görevsizlik kararı verilmiş olmasının usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu, somut uyuşmazlıkta 20/03/2017 tarihili kaza nedeniyle kazada yaralanarak malul kalan …’e müvekkili tarafından ödenen tazminatın sorumlulardan rücuen tahsili için yapılan icra takibine davalıların yaptığı itirazın iptalinin talep edildiğini, uyuşmazlığın temelde Yüksek Mahkeme uygulaması ışığında TTK m1483/1 maddesi düzenlemesi ile zorunlu mali mesuliyet sigortasından kaynaklandığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin görevli tayin ve tespit edilmesine, davanın yeniden görülmesi için Konya …Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazasında üçüncü şahsa … tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde ise sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 4/1-a. maddesinde de her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Kanunun lafzı ve amacı nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigortalarından doğan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.(YARGITAY 5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 K )
Somut olayda davanın, trafik kazası nedeniyle … tarafından zarar görene ödenen tazminatın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan araç malikinden rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava, haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.(Yargıtay5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 K Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 22/01/2018 tarih ve 2017/10924 esas 2018/399 karar sayılı ilamı, Yargıtay17. Hukuk Dairesinin 2016/9691 esas 2019/4056 karar sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/15604 esas 2014/15989 karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/2830 esas 2019/1603 karar sayılı ilamı )
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafça peşin olarak yatırılan, başvuru harcı dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle KESİN olarak karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.