Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/404 E. 2021/829 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :1-… SİGORTA A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZILMA TARİHİ : …

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 28/04/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili adına kayıtlı olan ve yolun sağında park halinde bulunan … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında davalının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında büyük hasar meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketi tarafından 2.576,00TL bedelle giderildiğini, ancak müvekkilinin aracındaki değer kaybının giderilmediğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla mahkememizce bilirkişi marifetiyle tespit edilmek üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla şimdilik 100,00TL değer kaybının davalı sürücü yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinin sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 02/11/2020 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava açılırken 100,00TL olarak talep ettikleri araç değer kaybı taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda arttırarak 5.424,00TL olarak davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … mahkememize vermiş olduğu 31/07/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının değer kaybına yönelik talebinin diğer davalı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında ödenmesi gerektiğini, açılan davaya itiraz ettiğini beyan etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili mahkememize vermiş olduğu 05/09/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedeli olarak 8.574,53TL, değer kaybı bedeli olarak 2.576,00TL tazminat ödemesi yapıldığını, değer kaybı ödemesinin davacı tarafça açıkça ikrar edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin yapılan ödemeden sonra poliçe teminat limitinin kalan miktarının 24.849,47TL olduğunu, sorumluluklarının kusur oranları ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte kaza nedeniyle tarafların kusur durumunun mahkememizce tespit edilmesini, müvekkilinin ödeme yaptığı dikkate alınarak temerrüt tarihinin dava tarihi olması gerektiğini beyanla öncelikle davanın reddine, aksi kanaat olursa talepleri gibi hesaplamalar yapılarak karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararı ile; ” …Dava konusu kazanın oluş şekli ile dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düzenlenen bu sebeple de mahkememizce de benimsenen 17/11/2020 tarihli raporda, davalı şirketin ZMSS poliçesi ile sigortalı olan aracın sürücüsünün Doğrultu Değiştirme Manevralarını Yanlış Yapma, Aşırı Hızla Seyretmek, Şerit İzleme Ve Değiştirme Kurallarına Riayet Etmemek kurallarını ihlal etmek suretiyle davacının maliki olduğu araca çarptığı ve bu sebeple tam kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun olmadığı tespiti yapılmıştır. Ayrıca aynı raporda, davacının aracının piyasa rayiç değeri, modeli, özellikleri, önceki karıştığı kazalar gözetilerek iş bu dava konusu trafik kazası nedeniyle uğradığı hasardan sonra 8.000,00TL değer kaybı oluştuğu belirlenmiştir.
Kaza tarihinde davacının aracına çarpan sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olması nedeniyle TBK’nun 49. Maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesine göre davalı sigorta şirketinin ise 2918 sayılı kanunun 91. Maddesi ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesine göre davalı sigorta şirketinin davacının aracında meydana gelen 8.000,00TL’lik değer kaybından dolayı sorumlu oldukları gözetilerek, davalı sigorta şirketinin davadan önce davacıya yaptığı 2.576,00TL tutarındaki ödeme düşüldükten sonra geriye kalan 5.424,00TL’nin davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesinde sigorta şirketi açısından başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulmuş ise de, sigorta şirketleri açısından temerrüt, kendilerine yapılan başvurudan itibaren 8 iş gününden sonra başladığından sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi 22/03/2019 tarihi olarak belirlenmiştir. 1-DAVANIN KABULÜ İLE, 5.424,00 TL araç değer kaybından kaynaklı maddi tazminatın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçedeki araç başına maddi hasar teminat klozu ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı … kaza tarihi olan 02/11/2018 tarihinden, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 22/03/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; sigortalı aracın maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibariyle 36.000,00 TL ye kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin iş bu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelmesi akabinde müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığını, şirket tarafından aracın mevcut fiziki hasar durumu, piyasa, KM, geçmiş hasar kayıt ve verileri değerlendirmeye alınarak yapılan inceleme neticesinde yapılan hesaplamaya göre 21.12.2018 tarihinde 2.576,00 TL davacı vekiline ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, bilirkişi tarafından piyasa şartlarına göre yapılan 5.424,00 TL lik değer kaybı hesaplamasının taraflarınca kabul edilmediğini, müvekkili sigorta şirketinin dosyayı süresi içinde değerlendirerek poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirdiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle icranın tehirine, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası neden ile değer kaybı istemine ilişkindir.
Davalı vekilinin, araç değer kaybı hesabının yanlış olduğuna, araç değer kaybı hesabının yeni genel şartlara göre değerlenmesinin gerektiğine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda hükme esas alınan raporda kazanın ve poliçenin düzenlenme tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olduğu, hasarlı hasarsız arasındaki farka göre hesap yapıldığı, mahkemece bu rapora göre karar verildiği, ancak gerekçede bundan farklı ve çelişkili olarak, ZMMS Genel Şartlarındaki formülasyonun esas alındığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekili, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının yeni genel şartlara göre değerlendirme yapılmadığını iddia ederek kararı istinaf etmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda Davalı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden YUKARIDA İZAH EDİLDİĞİ ÜZERE TARAFI OLMADIĞI ZMMS SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞARTLARIN DAVACI AÇISINDAN BAĞLAYICI OLMAMASI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre 6704 SAYILI KANUNUN 3.MADDESİYLE DEĞİŞTİRİLEN 90. MADDESİNİN BİRİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE BU KANUN ÇERÇEVESİNDE HAZIRLANAN GENEL ŞARTLARDA” İBARESİNİN VE İKİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE GENEL ŞARTLARDA ’’ İBARESİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI SEBEBİYLE UYGULANMAYACAKTIR.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Bu halde, mahkemece hükme esas alınan, kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre düzenlenenen rapor usul ve yasaya uygun olmakla birlikte, mahkemece gerekçede bundan farklı ve çelişkili olacak biçimde, zararın Genel Şartlara göre yapıldığına dair gerekçesinde isabet bulunmadığından, kamu düzeni sebebiyle ve gerekçedeki hata dolayısıyla davalı sigortanın istinafı kısmen kabul edilmiş, esasa dair itirazları reddedilmiştir.
Bu gerekçeler ile; davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf isteminin, gerekçedeki hata nedeniyle kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yerel mahkemenin, … tarih, … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar aynen korunmak suretiyle)
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-5.424,00 TL araç değer kaybından kaynaklı maddi tazminatın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçedeki araç başına maddi hasar teminat klozu ile sınırlı olmak kaydıyla, davalı … kaza tarihi olan 02/11/2018 tarihinden, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 22/03/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 370,51TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 44,40TL peşin harç ve yargılama sırasında alınan 91,00TL ıslah harcı toplamı olan 135,40TL harcın mahsubu ile bakiye 235,11TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40TL başvuru harcı, 44,40TL peşin harç, 6,40TL vekalet suret harcı, 91,00TL ıslah harcı, 500,00TL bilirkişi ücreti ve 213,90TL posta gideri olmak üzere toplam 900,10TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
7-İstinaf eden davalı sigorta şirketi vekili tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde istinaf eden davalıya iadesine,
8-İstinaf eden davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 162,10 TL başvurma harcı giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
9-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi….


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.